dc.contributor.advisor | Akkaya, Saim | |
dc.contributor.author | Türkmen, Ercüment | |
dc.date.accessioned | 2021-05-07T09:38:36Z | |
dc.date.available | 2021-05-07T09:38:36Z | |
dc.date.submitted | 1998 | |
dc.date.issued | 2021-03-22 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/614339 | |
dc.description.abstract | ÖZET İletişim teknolojisinin hızlı gelişimi dünyayı küçültünce insanlar kendi örgütlerinden daha başardı örgütlerin varlığına tanık olmuşlardır. Mensubu oldukları örgütlerle aynı amaçlara hizmet eden, ancak daha başarılı örgütlerin varlığı, sınırların ortadan kalkacak derecede azalması örgütlerin artık dünya çapında bir rekabet ortamına girmeleri gerektiği gerçeğini ortaya koymuştur. Sadece kendi ülkelerindeki örgütlerle mücadele eden örgütler, rakiplerinin artık ülkelerindeki örgütlerle birlikte diğer ülke örgütlerinin de olduğunu anlayınca rakiplerini incelemeye başlamışlardır. Bu inceleme sonucunda üzerinde ağırlıkla durulan husus diğer örgütlerin yönetim yapıları olmuştur. Yönetim ve örgüt literatüründe `liderlik`, üzerinde pek çok çalışma yapılan önemli ve ilginç bir konu olarak yer almaktadır. Bilimsel çerçevede henüz bu yüzyılda ele alınmış olsa da bu tanım, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir. İnsanlar guruplar halinde yaşadıkça veya örgütler varoldukça, liderlik tanımı da önemini kaybetmeyecektir. Birden çok kişi belli bir amaç için bir araya geldiğinde lidere ihtiyaç duyulur ve gerek formel, gerekse informel liderler böyle bir ihtiyacın ortaya çıkardığı insan, örgüt faaliyetleri ve bir bütün olarak toplum için vazgeçilmez bir unsur olur. Ülkemizde yöneticiler kamu kurumlarının, gelenekçi, kuralcı, hiyerarşik ve bürokratik yapılan içinde geleneksel yönetim anlayışını genelde sürdürmektedirler. Ülkemizde yöneticiler kamu kurumunun vermiş olduğu yasal gücü kullanmakta, diğer güç kaynaklan ise pek kullanılmamaktadır. Kurumların onlara verdiği yöneltme ayrıcalığı nedeni ile örgütsel amaçlarla daha çok bütünleşmekte, ancak astlarının beklenti ve gereksinimleri üzerinde yeteri kadar durulmamaktadır. Astların yetenek ve becerilerine pek güvenilmemekte, bunları ortaya çıkarma çabası da gösterilmemektedir. Astlarla olan ilişkilerde daha çok otoriter eğilimler ön plana çıkmakta, işler emir ve buyruklarla yürütülmektedir. Değişik alanlarda yetişmiş, farklı meslek grubundan olan insanlar meslekteki hizmet sürelerine veya siyasi tercihlerine göre yönetim kademelerine getirilmekte, atamalarda nesnel ölçütler ve yönelim becerileri üzerinde fazlaca durulmaktadır.. Yöneticiler, görevleri ile ilgili konularda daha çok deney ve tecrübelerinden yararlanmakta, kendilerini yetiştirme ve geliştirme yönünde fazlaca çaba harcamamakta, böyle bir çabaya da gerek duymamaktadırlar. Bütün çabalan mevcut durumu koruma, günlük işleri zamanında gerçekleştirme yönünde olmaktadır. Yöneticilerin geleneksel, hiyerarşik, kuralcı değer sistemlerine dayalı davranışları yerine işlevsel, yaratıcı ve katılıma dayalı değer sistemlerine bırakmalıdır. Geleneksel yönetim anlayışı ile bazı yöneticiler, astları ile duygusal birincil ilişkiler içerisine girebilmekte, tüm astları için göstermeleri gereken objektif davranışlardan uzaklaşabilmektedirler. Kamu kurumlarının çağın gerisinde kalmamaları için, kendilerini geliştirip, sorunlarını çözebilmeleri açısından yöneticilerin liderlik becerilerini kazanması, yönetici lider olması gerekmektedir. Emniyet teşkilatının yönetsel kademeleri incelendiğinde; liderlerin genellikle üst kademe liderler olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Liderliğin üst kademe yöneticilerde toplanması teşkilatın yönetiminde zaafiyetler oluşturmakta ve başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum amaç ve hedeflerin belirginsizleşmesine yol açmaktadır.Emniyet teşkilatı için öngörülen Kademeli Liderlik modelinin teşkilata uygulanmasıyla teşkilatta amaç birliğinin tam olarak tesis edileceğine inanılmaktadır. Yönetsel kademeler arasındaki bilgi alışverişinin zamanında ve uyumlu olarak yapılması, teşkilatta kaliteli ve hızlı hizmetin üretilebilmesini sağlayacaktır. Emniyet teşkilatının yönetsel kademelerindeki bütün yöneticilerin lider yönetici olmalı, liderlik becerilerini kazanmaları için imkanlar tanınmalı ve teşvik edilmeleri gerekmektedir. Belirlenen politika ve yöntemlerle belirlenen hedeflere ulaşmanın en hızlı ve güvenilir yolunun teşkilattaki bütün yönetim kademelerin hedefleri, politikaları ve yöntemleri; doğru, tam olarak anlayıp uygulayabilecek ve uygulatabilecek bilgi ve beceriye sahip olmalıdırlar. | |
dc.description.abstract | ABSTRACT Human being witnessed the existence of the organisations more successful than theirs, when the rapid growth of communication tecnology narrowed the world. The existence of organisations working for the same purposes but more successful than the ones they are included and the situation of the borders about to disappear points of the fact that the organisations are in need of being included in a world wide competitive arena. The organisations competing against only the organisations within their countries started to examine their rivals, when they realised the exitence of the organizations of the other countries besides the ones in their countries. The point emphasised as a result of this examination is the administrative structures of the other organisations. `Leadership` which is studied widespread on takes places in the vocabulary of management and organisation as a crucial an interesting subject. However it has been studied on the scietific frame in this century, this concept has a background as old as mankind history The concept of leadership will never lose its importance as long as live groups or the organisations exist. Whenever the people more than one gather for a specific purpose a need appears to have a leader an either formal or informal leaders become essential for society as an individual who are existed by that kind of need, organisation operations and a whole. In our country the managers generally parpatuate the conventional managing concept in the convertional, normativist, hierarchical and bureaucratic structures of puplic organisations. The managers use the legal power which is given by puplic organisation, but the other source of power is hardly used in our country. Since they were given managing privileges by their organisations, they are interested in the organisational goals, nvertheles they don't pay attention on expectations and needs of their juniors. The juniors' skills and talents are scarcely relied and bringing them to light is not efforted. The authorisation tendencies appear in the relations with juniors and job is carried out thanks to orders. The people educated in various fields and from different professions are appointed to managing organs according to their professional periods or their political views. Having managing skills and objective is not taken in to account while the managers are appointed. The manager is general utilise their experieces in subjects related to their tasks, they don't effort to retrain and improve themselves even they don't think to do. Their all efforts tend to sustain the status quo and to carry out the routine on time. A new managing concept which cretaive, functional and based on participation must be developed instead of the behaviours of managers based on conventional, hierarchical and normativist managing concept. In the conventional managing concept some managers may have emotional relations with their juniors and they may neglect the objective behaviours which they have to respect for all of their juniors. Our managers must gain managing skills and become managing leader so that our puplic organisations can improve themselves and solve their problems and not become out of time. When we examine the managing levels of Police Organisation, we realise that the leaders generally came to strategically managing positions. The accumulation of leadership skills in the hands of high level managers causes weakening of organisation's management, affects negatively its success and lead to the ambiguity of goals and targets.It is believed that common purposes in the organisation will be establisned exactly by adopting the modal of `cascading leadership` which is fdreseen for the Police Organisation. Punctual and convenient exchange of information between the administrative will provide production of fast and qualified services in organisation. All the administrators in all levels of the Police Organisations must be `leader managers`, and the must be encouraged and served all the oppotunities to gain all the leadership skills. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | İşletme | tr_TR |
dc.subject | Business Administration | en_US |
dc.title | Toplam kalite yönetimi temelinde emniyet teşkilatında bir liderlik modeli -Kütahya emniyetinde bir uygulama- | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2021-03-22 | |
dc.contributor.department | İşletme Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Police organization | |
dc.subject.ytm | Quality management | |
dc.subject.ytm | Leadership | |
dc.subject.ytm | Total quality management | |
dc.subject.ytm | Kütahya | |
dc.identifier.yokid | 71651 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 71651 | |
dc.description.pages | 140 | |
dc.publisher.discipline | Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı | |