dc.description.abstract | 12& ÖZET Öykü, deneme ve eleştiri türündeki yazılarının yanısıra, modernizmin önde gelen temsilcilerinden biri olarak Woolf, romanlarında daima yaşam ve gerçeklik arayışı içinde olmuş, bireysel kimlik sorununu irdelemiş, kişilik denen şeyin anlamım araştırmıştır. İnsan doğasının değşimini göz önüne alarak kişiliğinin ve yapıtlarının güncelliklerini korumaları için bu değişimi yaşamak ve kavramakla kalmayıp bunu romanlarında yansıtmış ve tüm roman geleneğini ve dilin kendisini bu değişimi içerebilecek biçimde yemden yoğurma çabasında olmuştur. Dili sanatsal bir şekilde kullanma çabasının yanısıra romana bilinçakımı tekniği gibi yeni teknikler getirerek hem romanın geleneksel biçimini yıkmış hem de bilinçakımı romanının öncülerinden biri olarak yazın tarihinde yerini almıştır. Bu araştırmanın amacı The Waves (Dalgalar) adlı romanında Woolf un sembolizmini incelemektir. Üç ana bölüm üzerine oturtulan bu tezin ilk bölümü Sembolizmin tanımı, doğuşu ve gelişmesi ile ilgili bilgileri kapsamaktadır. İkinci bölümde çağdaş bir roman yazan olan Woolfun sanatı, romanlarında hayat ve gerçeklik kavramları ile genel olarak sembolizmi irdelenerek verilmiştir. Son bölümde ise The Waves sembolizm açısmdan ele alınmış, romandaki sembolik öğeler çalışılmış ve son olarak insan karakterinin değişik yönlerini sergileyen altı karakter sembolik açıdan incelenmiş, yedinci bir kişilik olarak karşımıza çıkan ve kişiliğinde mitolojik öğelerin birleştirildiği Percival üzerinde çalışılmıştır. Woolf Percival'i sembolik bir karakter olarak verirken Sembolizm akımının gereklerinden biri olan sezgiciliği de ön plana çıkarıp, karakterlerin12* bilinçlerinde akıp giden, duygu, düşünce ve deneyimlerini okuyucunun sezmesini sağlayan bir teknik ve anlatım biçimi kullanmıştır. Roman boyunca tüm karakterlerin iç dünyaları verilmekte, karakterler birbirleri hakkında düşündükleri ve kendi iç dünyalanndaki yorumlarla okuyucuya tanıtıl maktadır. Özellikle, PercivaTin kişiliği diğer karakterlerin düşüncelerinden sezilmektedir. Bu romanında Woolf yaşam ve ölümün anlamım araştırmakta ve görünenin arkasındaki asıl gerçeğe ulaşma çabasındadır. Bu amacına ulaşmak için bazı objeleri ve karakterleri sembol olarak kullanmıştır. Özellikle dalgalar insan ve insan yaşamım temsil etmede kullanılmakta, denizdeki dalgaların tek tek kıyıya vurup soma tekrar denize dönmeleri imgesi insanların tek tek yaşamlarının sonunda bir bütünlüğe kavuşacaklarım ifade etmektedir. Bu bütünlüğe, tek olma durumuna ulaşabilmenin bir yolu, Woolf a göre, insanın kendi benliğinin dışına çıkabilmesi, kendi bencil düşüncelerinden kurtu- labilmesidir. Bunun içinse insanların sanatçı ya da onlar kadar duyarlı olmaları gerekmektedir. To The Lighthouse' dec(Deniz Feneri) Lily ve Mrs. Ramsay, Mrs. Dattoway'de Clarissa ve The fVaves'de (Dalgalar) ise Bernard bunu başarabilen, bu bütünlüğe ulaşabilen nadir insanlardandır. Ölüm teması ise Woolf un romanlarında insanları birbirinden ayıran bir öğe olarak değil, aksine onların birbirlerini daha iyi anlayıp yakın laşmalarını sağlayan ve sonuçta onları arzu edilen bütünlüğe ve asıl gerçeğe, bir bakıma ölümsüzlüğe götüren bir imaj olarak kullanılmıştır. Mrs. Ramsay'in ölümü, Mr. Ramsay ile oğlu James'i yakınlaşurmış, Lily'nin gerçeği yakalamasını sağlamıştır. Septimus Smith'in ölümüyle Clarissa, onu hiç tanımadığı halde onun intihar nedenini anlamış dolayısıyla onunla127 nedenini anlamış dolayısıyla onunla bütünleşmiştir. Percival'in ölümü ise altı karakterin birbirlerini çok daha iyi tanımalarına yol açmış ve özellikle Bernard sanatçı kişiliğinden dolayı onu yeniden canlandırma, bir başka deyişle ölümsüzlüğe ulaşma çabası içinde olmuştur. Percival'in kişiliği bazı mitolojik öoplerle tamamlanmış, mükemmele ulaşma çabasındaki Holy Grail (Kutsal Kap) arayıcısı, Ortaca şövalyesi Perceval ve Frigya, Yunan ve Mısır mitolojilerindeki ölen-dirilen bitki tanrıları Attis, Adonis ve Osiris ile bütünleşmiştir. Araştırmanın sonucunda, The Wavesfde Woolfun görünen gerçein arkasındaki asıl gerçe e ulaşma çabası içinde olduğu bir kez daha belirlenmiş bu amaca ulaşmada sembolleri ve sezgi yolunu kullandığı görülmüş, insanların kendi bencil varlıkları dışına çıkarak di er insanlarla bütünleşebileceği ve böylece yaşanılan hayatın anlamım daha iyi kavrayıp onu daha yaşanılır hale getirebileceği ve manevi anlamda ölümsüzlüğe ulaşabileceği düşüncesine varılmıştır. | |