Ege denizi`nde Türk-Yunan kıta sahanlığı uyuşmazlığı
dc.contributor.advisor | Korkusuz, M. Refik | |
dc.contributor.author | Dursun, Erol | |
dc.date.accessioned | 2021-05-07T09:14:23Z | |
dc.date.available | 2021-05-07T09:14:23Z | |
dc.date.submitted | 1999 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/608469 | |
dc.description.abstract | Türkiye ile Yunanistan, aralarında Ege Sorunu olarak adlandırılan bir dizi sorun bulunan iki komşu devlettir. Ege Sorunu birbiriyle ilişkili bir çok sorunu içermektedir. Bu sorunlar: Ege Denizi kıta sahanlığının sınırlandırılması, karasularının genişliği, Doğu Ege Adaları'nın silahlandırılması ve FIR hattı sorunlarıdır. Bu sorunların en önemlilerini ise, her iki ülkenin de doğrudan egemenlik hakları ile ilgili olmaları nedeniyle, kıta sahanlığının sınırlandırılması ve karasuları sorunları oluşturmaktadır. Türkiye ve Yunanistan tarafından çevrelenen ve yarı-kapalı deniz statüsünde olan Ege Denizi, çok miktarda adayı barındırması, bu adalarının büyük çoğunluğunun Yunanistan'a ait olması, ancak Yunanistan'a ait bu adaların bir bölümünün Türk Anakarası'na yakınlığı nedeniyle Akdeniz coğrafyasındaki en karışık yapıyı oluşturmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarına göre karşılıklı görüşmeler, kıta sahanlığının sınırlandırılmasına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde önceliğe sahiptir. Bu görüşmeler anlamlı görüşmeler niteliğinde olmalıdır. Divan`n bakış açısına göre, uyuşmazlıkların yargı yoluyla çözümlenmesi, uyuşmazlıkların taraflar arasında dostça çözümlenmesinin yerine geçmektedir. Devletlerin de sorunların çözümü için anlamlı görüşmeler icra etmek yükümlülükleri vardır. Türkiye ile Yunanistan'ın sorunun çözümü için anlamlı görüşmeler içerisine girdiklerini söylemek mümkün değildir. Anlamlı görüşmeler yapmak bir yana, tarafların böyle bir sürecin başlattıkları dahi söylenememektedir.Türkiye ve Yunanistan, aralarındaki sorunlardan biri olan kıta sahanlığı sorununu çözememeleri nedeniyle defalarca savaş tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. Bu tehlikeyi bertaraf etmek ve geleceğe güvenle bakmak için iki ülke yetkilileri vakit kaybetmeksizin anlamlı karşılıklı görüşmelere başlamalıdırlar. | |
dc.description.abstract | Turkey and Greece are neighboring states which they have a series of disputes named as Aegean Issue. Aegean Issue includes many disputes which are related to each other. These are: delimitation of Aegean continental shelf, extension of territorial waters, disarmament of Eastern Aegean Islands, and FIR line. Delimitation of Aegean continental shelf and extension of territorial waters form the most important ones of the issue since they are directly related with sovergnity rights of both states. Bordered by Turkey and Greece, and as a semienclosed sea, Aegean sea forms the most complex situation in the geography of the Mediterranean since it contains a lot of islands which mostly belong to Greece and many of these are too close to Turkish main land. Continental shelf problem contains both a legal and a political characteristic. Because there is no other state which placed on Aegean shore, the dispute is a bi-lateral problem. For this reason other states are not concerned as a party of this issue. According to the judgements of the International Court of justice, negotiations between the states have priorty for solving the problem of delimitation of continental shelf. These negotiations must be meaningful. Point of view of the court is that, the judical settlement of the disputes subsitutes the direct and friendly settlement of the disputes. So the states have the obligation to perform meaningful negotiations for solving the disputes. İt is not possible to say that Turkey and Greece are performing such kind of meanigful negotiations. Besides, it cannot even said that the partieshave efforts to start a period of time which may provide meaningful negotiations. Turkey and Greece are confronted danger of war so many times because they cannot solve the continental shelf problem which is the one of disputes between both states. To make this danger clear and to trust the future, the govemers of these two countries have to start meaningful negotiations without loosing time. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Kamu Yönetimi | tr_TR |
dc.subject | Public Administration | en_US |
dc.title | Ege denizi`nde Türk-Yunan kıta sahanlığı uyuşmazlığı | |
dc.title.alternative | Aegean sea continental shelf dispute between Turkey and Greece | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Aegean Sea | |
dc.subject.ytm | Aegean Sea problem | |
dc.subject.ytm | Aegean continental shelf | |
dc.subject.ytm | Turkish-Greek relations | |
dc.subject.ytm | Continental shelf | |
dc.identifier.yokid | 87679 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 87679 | |
dc.description.pages | 139 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |