Türkiye`de 19. yüzyıl sonlarından günümüze dek bazı duvar resimlerinin teknik ve estetik özellikleri

Abstract

Duvar resmi, insanın çevre ile ilişkisinden kaçınılmaz olarak ortaya çıkmıştır. İnsanlar yaşamları sırasında, fiziksel çevrelerini oluştururken duygu ve düşüncelerini yansıtmak, çevrelerini daha anlamlı ve değerli kılmak için, duvar resmi yapmışlardır. Sanata ve estetiğe duyulan ihtiyaç, yaşanan mekanlarda plastik sanat çalışmalannm yaygınlaşmasına neden olmuştur. Yaşadıkları mekanları, estetik ve kavramsal açıdan zenginleştirme içgüdüsünden doğmuş, onların düşünce duygu ve inanaçlanm yansıtabilecekleri bir iletişim aracı olmuştur. İnsan, kendim sınırlayan yapay çevreyi aşmak, kültürel ortamı yaratmak için resmetme yoluna gitmiştir. İç ve dış mekanlardaki estetik etkiyi arttırmak, yaşanan çevreyi zenginleştirmek düşüncesi ile insanlar duvar resimleri yapmışlardır. Doğrudan doğruya mimarlıkla ilişkisi olduğu için diğer resim türlerinden farklı özellikleri vardır. Mekana, işlevsel açıdan farklı bir görünüm kazandırır ve onun bir parçası durumuna gelir. Mimari yapıların özellikleri, durumu, ışık kaynağı, bakış açısı gibi görsel etkilerin, fonksiyonların dikkate alınıp değerlendirilmesi resimlerin yapılmasında başlangıç oluşturur. Duvar resmi, mekanla bütünleşerek ona yeni bir boyut kazandırır. Hem mimari çevreden etkilenir, hemde mimariyi etkiler. Mimaride dış cephelere yapılan resimler, kentsel çevrede etkileyici görsel ve estetik değerlerin algılanmasına aracı olmuştur. İnsan, çevresini ihtiyaçlarını karşılayacak kendini mutlu edecek, duygularım düşüncelerini, aktaracak şekilde düzenler. Düzenlemeler sırasında, teknolojik gelişmelerle yeni estetik tatlar arar ve oluşturur. Duvar resimlerinin, Türkiyede 19. yy. sonralarından günümüze kadar gelişimi ve teknik özellikleri, manzaradan, geometrik formlara doğru farklılıkgösterir. İlk başlarda daha motifsel ve şekil olarak daha basit yapılan duvar resimleri, zaman içerisinde değişime uğramış, daha sanatsal özgünlük kazanmıştır. Soyut, figüratif, figüre dayalı, modern akımların ve özgün yaklaşımların yer aldığı resimlerdir. Tekniklerdeki bu gelişim ve estetik açıdan farklılıklar, geçmişle günümüzün karşılaştırılması, farklılıkların, benzerliklerin araştırılması, bulunduğu mekandaki konumu, mekanın türü ve insanlar üzerinde bıraktığı etkileri önemlidir. Okul, hastane, işyerleri, restorant, otel ve resmi binaların duvarlarına yapılan resimler, insanların teknolojinin ve endüstrileşmenin getirdiği kolaylıklar bunun yanısıra getirdiği baskılardan kurtulmasına, görsel ve estetik açıdan sanatsal tatlar almasına neden olmuştur. Günümüz kentinde, mimarinin ve şehir planlamasının yanlışlığı nedeni ile mimari ve plastik sanatlar arasında ilişki kurulması zorlaşır. Resmin estetik açıdan değerlendirilmesi, mimari yapının konumu ve fonksiyonu ile doğrudan ilişkilidir. Duvar resminin mimaride yerini alması, yaygınlaşması ve başarıya ulaşması için mimarlık ve plastik sanatlar dallan arasında uyum ve bütünlük sağlanması gerekmektedir. Mimari binaları sanatsal anlamda değerlendirmek için, sanatçı ve mimarın binaları tasarlarken ortaklaşa çalışması gerekmektedir.

Wall-painting appeared inevitably as a result of the human begings interaction with their environment. Humans have made wall paintings to reflect their feelings and thoughts when they from their physical environment and make it more meaningful and valuable. The need for art and aesthetics led to the extension of plastic art studies in the places to live in. It has been a means of reflecting their feeling, thought and beliefs, born of the instinct to enrich the environment aesthetically and conceptually. Man needed to paint to go beyond the artificial environment and create cultural setting. Man has made wall-paintings to increase the aesthetic effect and to enrich the environment. It has different characteristics from other kinds of painting. It gives the space a different functional aspect and becomes its part. Considering and evaluating visual effects and functions such as the characteristics, situation light source of the architectural buildings from the starting point of making paintings. Wall-painting integrates into the space and gives a new dimension to it. It is influenced by the architectural environment and affects the architecture. The paintings on the outer front in the architecture helps the percption of the visual and aesthetic values which are effective in the city environment. Man arranges his environment in a way to meet his needs and please himself and express his feelings and thoughts. When making arrangements, he seeks and froms new aesthetic flavour together with technological developments. The development technical features of wall-paintings in Turkey from the nineteenth centruy to now varies from the scenery to the geometric froms. At the beginning the wall-paintings that had more motifs and were more simple in from have undergone a lot of change over time and gained more artistic originality. TheyIV are abstract and figurative paintings that involve modern trends and orginal approaches. The aesthetic comparison of this development from the past to the present, the investigation of the similarities and differences, its situation in the space where it exists, the type of the space and its effects on the human begings. The paintings on the walls of schools, hospitals, restaurant and state, or official buildings have human beings feel the visual, aesthetic, artistic flavour as well as the facilities of the technology and industrialisation. In today's city it is difficult to build a relationship between the architecture and plastic arts due to the bad architectural and city planning. The aesthetic evaluation of the paintings is directly related to the situation and function of the architectural building. For wall-painting to extend and be successful in architecture it is necessary to provide harmony and integrity between the architecture and branches of plastic arts. To assess the architectural buildings artistically it is necessary for the artist and architect to work in collaboration when designing the buildings.