Show simple item record

dc.contributor.advisorİbrahimov, Aydın
dc.contributor.authorUral, Dilek
dc.date.accessioned2021-05-07T09:13:34Z
dc.date.available2021-05-07T09:13:34Z
dc.date.submitted2005
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/608117
dc.description.abstractÖZET Türkiye'nin üzerinde bulunduğu alan son yedi yüz yıl içerisinde hızlı bir değişim göstermiştir. 13, yüzyılın sonlarında Anadolu'da kurulan küçük bir Türk Beyliği, coğrafyanın kendine sunduğu avantajları doğru kullanarak 15 ve 16. yüzyılda dünya hakimiyeti açısından yadsınamaz bir süper güç konumuna gelmiş ve alansal olarak da en geniş doğal sınırlarına ulaşmıştır.Osmanlı İmparatorluğu 17.yüzyıldan itibaren duraklamaya başlamış, 18. yüzyıldan itibaren de bu duraklama gerilemeye dönüşmüştür. Gerileme 19. yüzyılda da devam etmiş ve 20.yüzyılın ilk çeyreğinde çöküşle sürecini tamamlamıştır. Çöken Osmanlı Devleti'nin alanı üzerinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti coğrafi konum itibari ile çok avantajlı bir sahada bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulduğu dönem İki savaş arası dönemdir. Türkiye Devleti bu dönemde bir taraftan etrafında bir güvenlik çemberi oluştururken diğer taraftan da var olan uluslar arası sorunlarını barışçı yollardan çözüme ulaştırmıştır, ikinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin hedefi ülkeyi her ne pahasına olursa olsun savaştan uzak tutmak ve bir saldırıya uğramadığı sürece savaşa katılmamaktı. Bu dönemde konulan başarılı taktiklerle hedefe ulaşıldı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan Soğuk Savaş sürecinde Türkiye sahip olduğu coğrafi konumuyla Batının Doğu Bloku karşısında sınır ülkesi, ileri stratejik noktası, güvenliğin en hassas noktası durumunda idi. Soğuk Savaş sürecinde Türkiye bu elverişli konumunu doğru değerlendirememiş tek eksenli, tek seçenekli strateji içinde kalmıştır. Soğuk Savaş sonrasında Türkiye bulunduğu coğrafi konum dolayısıyla yine avantajlı bir yapıya sahiptir. Fakat bugün de Türkiye bu avantajlı konumunu henüz doğru kullanamamakta ilişkilerini Soğuk Savaş döneminin tek boyutluluğu içerisinde sürdürmektedir. Bu dönemde Türkiye bölgesinde barışı, demokrasiyi, hep birlikte kalkınmayı kısacası dayanışmayı sağlayan yeni ittifak ve olanakları değerlendiren bir ülke olmak zorundadır.u Türkiye fiziki olarak kıyı devleti konumundadır. Bununla birlikte sekiz ülke ile olan sınır komşuluğu dolayısıyla bir kıta içi devlet özelliği de göstermektedir. Komşularından Suriye ve Ermenistan ile sınır anlaşmazlıkları yaşanırken Azerbaycan ve Gürcistan dışındaki bütün komşularıyla da bir takım problemleri vardır. Türkiye komşularıyla yaşamakta olduğu bu problemleri ulusal bağımsızlığından taviz vermeden bir an önce çözerek önce çevresindeki ülkeler ile yeni ittifaklar oluşturmanın yollarım aramalıdır. 29 Ekim 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. 1946 yılma kadar tek partili bir yapıyla idare edilmiş, bu tarihten itibaren de çok partili rejime geçilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yönetim merkezi yönetim, İl yönetimi ve yerel yönetimler olmak üzere üçe ayrılır. Yönetim kuruluşları,anayasa hükümlerine ve yasaların verdiği yetkilere dayanılarak kurulur. Merkezi yönetim cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar kurulu ve bakanlıklardan oluşur. Merkezi yönetim birimi Ankara'dır. Türkiye; coğrafi durum, ekonomik koşullar ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere, iller ilçelere, ilçelerde bucak ve köylere ayrılmıştır. Bu yapılanmalar merkezi yönetimin taşraya olan uzantıları niteliğindedir. Yerel yönetimler ise yerinden yönetim ilkesine dayanan özerk kuruluşlardır. Bu kuruluşlar yerel nitelikli hizmetlerin görülmesini sağlarlar. Soğuk Savaş sonrasının siyasal ortamında Türkiye'nin karşısına çıkan en sancılı süreçlerden birisi de Avrupa Birliği sürecidir. Bu süreçte Türkiye'nin karşısına ekonomideki istikrarsızlıklar, kültürel farklılıklar ve bölgesel kalkınma farklılığından kaynaklanan sorunlar engel olarak çıkartılmaktadır. Türkiye'nin bu sorunları çözümlemesi gerekir ama bunu AB istediği için değil kendi halkımızın huzur ve refahı için yapmak zorundadır. Türkiye dış siyasetinde sadece Avrupa ile yetinmek zorunda değildir. Çevresindeki dinamikleri doğru olarak değerlendirip bölgesel bir güç haline gelebildiği taktirde AB sürecinde önündeki engellerin büyük bölümü kalkacaktır. Ancak bu durumda Türkiye Avrupa Birliği'ne eşit şartlarda girebilir.
dc.description.abstractIll ABSTRACT The region where Turkey is located has changed during the last seven century. At the end of 13th century Turkish stereotyped has used the advantages of this geographical location and during the 15th and 16th century it became the superpower of this region and has reached its largest natural borders. The Ottoman Empire has entered the hesitation period at the beginning of 17th century and this period became the recession period in the 18th century. This period continued in the 19th century and ended with collapse at the beginning of 20th century. Turkish Repuplic which has established instead of the Otoman Empire has great advantages because of the geographical situation. The period which the Turkish Repuplic has established is between the two world wars. In the period of between two world wars Turkish Repuplic has established a security circle around the borders and on the otherhand Turkish Repuplic has tried to solve the international problems in pacifist manner. During the 2nd. World War, Turkish Repuplic' s main goal was to keep itself away from war and not to join to the war unless somebody attacks it. With the succesfull strategies Turkish Repuplic has reached it's aim. Because of the strategic geographical location of Turkey, Turkish Repuplic was the border and the most important security point of west block against the east block. But during this cold war period Turkish Repuplic could not evaluate this situaiton and had only one-choice strategy. After the cold war Turkey has still alot of advantages because of its strategic geographical location. But Turkey still can not use this advantage well enough and it continues its relationships as they were during cold war. In this period Turkish Repuplic must be a country which evaluates the situations about dempcratic, peaceful and total improvement progress with the countries in its region. It can be said that Turkey is a coast country on the other hand, sines it has eight borders with its neighbours, we can say that Turkey is an inner-continentIV country. Turkey has disaggrements about borders with Syria and Armenia and has some problems with other neighbours except Azerbaijan and Georgia. Turkish Repuplic firstly must solve the problems with its neighbours and find ways to have aggrements about improvements totally with its neighbours. Turkish Repuplic which was established on 29th October of 1923 is a democratic, laic, social law country. Turkey was managed by one political party until 1946, after this year political management has been done by multiple political parties. In Turkish Repuplic the management is divided into three catagories, such as: central management, administrative province of a country and local management. Management foundations are established by constitution and authority of law. Central management includes President of Turkish Repuplic, Prime minister, Ministers committee and ministries. Central management point is Ankara. Turkey is divided into administrative provinces, administrative provinces are divided into districts, districts are divided into subdistricts and subdistricts are divided into villages according to geographical situation, economic factors and the need of puplic services. This management structure is the extensions of central management to the provinces. After the cold war, the most difficult process that Turkey came face to face in political area is joining the European Union process. In this long process, lack of democracy, human rights and economic troubles, come against Turkey. Turkish Repuplic must solve all these problems not only for European Union request; but also for our nation's peace and comfort. These problems which the European Union want us to solve are in sight, the main problems that must be solved are high inflation, undisciplined financial situation and the higher population of the country. Turkish Republic as does not have to go towards Europe foreign diplomacy, If Turkish Republic evaluates the dynamics around well and become a regional power, the handicaps on the road of European Union will not be problem anymore and Turkey will join to European Union in equal conditions with other EU members.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectCoğrafyatr_TR
dc.subjectGeographyen_US
dc.titleTürkiye Cumhuriyeti`nin siyasi-coğrafi özellikleri
dc.title.alternativeThe political-geographical properties of Turkish republic
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentCoğrafya Ana Bilim Dalı
dc.identifier.yokid180182
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid160955
dc.description.pages134
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess