Alaşehir`in depremselliği ve beşeri özelliklerle etkileşimi

Abstract

ÖZET Gediz grabeninin doğu bölümünü oluşturan Alaşehir çayı vadisi, Batı Anadolu Fay Kuşağı (B AF) içerisinde deprem riskinin yüksek olduğu bir sahadır. Alaşehir çevresinde çeşitli yaş ve özellikteki formasyonlar, farklı dönemlerde meydana gelen tektonizma sonucunda metamorfizmaya uğramış, kıvrılmış ve kırılmıştır (Koçman 1989:23). Bozdağlar ve çevresinde 1500m'lik yükselme ve alçalmalar meydana gelmiştir. Gediz grabeni ve yakın çevresinde 1900-2000 yılları arasında yıkıcı ve yüzey kırığı meydana getirmiş depremlerin birbirine yakın segmentlerde olduğu gözlenmektedir. Sahanın jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri, meydana gelen ve gelebilecek olan depremlerin şiddetini artırıcı özelliklere sahiptir. Graben sahasında yerleşim alanları ve sanayi kuruluşlarının gelişim yönü depreme karşı son derece elverişsiz jeolojik koşullarının bulunduğu, alüvyal ovalara doğru olmaktadır. Alaşehir ovasında tarihteki depremler de incelendiğinde ve fay hatları göz önünde bulundurulduğunda, bu alanın gelecekte deprem ile karşı karşıya kalabileceği olasıdır. Bu sebeple arazi kullanımı, sahanın jeomorfolojik özelliklerine göre planlanması gerekmektedir. Sonuç olarak, Alaşehir ve çevresi 1. derece deprem bölgesi kapsamına giren Gediz grabeninde yer almaktadır. Deprem riski oldukça yüksektir. Deprem bilincini belirlemek amacıyla yapılan anketler sonucunda elde edilen verilere dayanarak halkın deprem konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı belirlenmiştir. Bu sebeple halkın bilinçlendirilmesi için gereken hazırlık ve eğitim çalışmaları mutlaka yapılmalıdır. Bina yüksekliği, binanın kurulduğu zeminin özellikleri, bina yapı malzemeleri, yardım hizmetleri vb. konularında belediye ve diğer yönetim birimleri gerekli görülen çalışmaları yürütmelidir.

11 ABSTRACT Alaşehir brooks valley forming the eastern side of Gediz graben is zone which carries big earthquake risks inside the western Anatolian fault zone (BAF). Various formations that are in different age and characteristics, are broken, folded (Kocrnan 1989:23) and exposed methamorfism due to techtonism accuring at different terms in surrounding of Alaşehir. There were ascents and descents of ground about 1500 meters in Bozdağlar and its surroundings. It is observed that earthquakes, which were destructive and causing surface refractions between years 1900-2000, were at near segments in Gediz graben and its surroundings. The geolojical ground and geomorphologic chareacteristics of zone attributes that can increase intensity of eartquake, which is happened and can happen in the future. The settle area and industry plants are growing towards alluvial plains, where has unsuitable conditions for earthquakes. Also, when alluvium old earthquakes in Alaşehir plain investigated and fault lines of zone is taken in to consideration, it shows there will be earthquake in the future. In this case, the usage of area must be planned with respect to geomorphic feature. In conclusion, Alaşehir and its surroundings is in first grade of earthquake area. The earthquake risk is very high. In conclusion of inquiries, which is done to determine the earthquake consciousness obtained data shows that; People do not have enough knowledge about earthquake. Because of that reason. In order to make people conscious the necessary sensitivity must be proved. The institutions must take necessary actions especcially in terms of buildings, the buildings constructive area characteristics. Construction metarials, aid services... etc