Normal ve preeklamptik gebelerde serbest östriol-human plasental laktojen ve fetal parametrelerin karşılaştırılması

Abstract

ÖZET Bu calışma herhangi bir risk faktörü taşımayan 20 normal gebe ile preeklampsi tanısı konmuş tedavi altındaki 20 riskli gebe üzerinde yapılmıştır. Kontrol ve riskli gruptan gebeliğin 34. haftasından itibaren doğuma kadar haftada iki defa kan alınıp serum serbest östriol ve human plasental laktojen değerleri çalışıl mıştır. Aynı parametreler kordon kanında da çalışılıp karşılaştırılmıştır. Kontrol ve riskli grupta gebelikte alman kilo, yenidoğan ağırlığı, bebek boyu, apgar skoru, plasenta ağırlığı, intrapartum dönemde fetal distress gelişip gelişmediği, anne yaşı gebelik haftası gibi parametreler tesbit edilip gruplar arasında karşılaştırılmıştır. 1-Anne yaşı açısından kontrol ve riskli grup arasında istatistiksel olarak fark yoktu (P >0.05). 2.Preeklampsili hastalarda primigravidite kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha fazla idi (P<0.05). 3. Gruplar arasında gebelik haftası yönünden ista tistiksel fark yoktu (P>0.05). 4.Preeklampsili grupta maternal SE~, HPL, kordon46 kanında serbest östriol değerleri normal gebelere göre anlamlı olarak, daha düşük saptanırken kordon kanı HPL değerleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. 5.Preeklamptik gebelerde gebelikte alınan kilo normal gebelere göre anlamlı olarak daha yüksek olarak saptanmıştır. 6. Ortalama yeni doğan ağırlığı, plesenta ağırlığı, yenidoğan boyu 5. dakika apgar skoru yönünden karşılaştı rıldığında preeklamptik gebelerde anlamlı olarak daha düşük olduğu saptandı (P<0.05). 7. Hem riskli grupta hem de kontrol grubunda serum HPL değeri ile plesenta ağırlığı arasında pozitif bir korelasyon saptandı. 8. Düşük HPL (4 ngr/ml ve altında) ve düşük SE~ (ortalama değerden veya en son üç değerden % 40 lik bir azalma) değerlerinin fetal patolojiyi saptama hızı riskli gebelerde SE~ için % 72,7 oranında saptanırken kontrol grubunda % 66,6 oranında bulundu. Aynı oran HPL değerleri için riskli gebelerde % 54,5 normal gebe lerde % 33,3 oranında idi. 9.1ntrauterin fetusun durumunu göstermesi ve perinatal morbidite üzerine etkisi açısından heriki grupta maternal SE~ ve HPL arasında korelasyon mevcuttu. Bu ilişki düşük SEo ve HPL değerleri olan vakalarda intrapartum ve postpartum dönemde fetal morbiditenin arttığı şeklinde idi.47 10. Riskli grupta mekonyumlu amniyon, düşük apgar skor, anormal kardiotokogram bulguları, İUGG gibi fetal patolojiler normal gebelere göre anlamlı olarak daha yüksek tesbit edildi. Dolayısıyla riskli grupta sezeryan oranı (% 25) normal gruba göre (% 10) daha yüksek olarak saptandı.