Alt ekstremite derin ven trombozlarının tedavisinde streptokinaz ile yapılan antikoagulan tedavinin geç sonuçlarının karşılaştırılması

Abstract

29 ÖZET Derin ven trombozlu, trombolitik ve antikoagulan tedavi uygulanan iki hasta grubu, geç dönemde posttrombotik sendrom yönünden karşılaştırıldı. Streptokinaz ile trombolitik 1 1 (Grup I) ve heparinle antikoagulan tedavi uygulanan 18 (Grup II) hastalar trombüsün bulunduğu seviyeye göre üç alt gruba ayrıldılar (iliofemoral, femoropopliteal, popliteal). Kontrole çağırılan hastalarda ayak bileği çevre farkı, hiperpigmentasyon, staz ülseri, varis olup olmadığına bakıldı ve dupleks ile valv fonksiyonları değerlendirildi. I. grupta çevre farkı hastaların %45.5, hiperpigmentasyon %45.5, staz ülseri %9.1, varis %36.4 ve duplekste valvüler yetersizlik %36.4 oranında tespit edildi. Aynı parametrelerdeki değerler II. grupta sırasıyla %72.2, %72.2, %16.7, %61.1 ve %66.7 oranındadır. Bütün parametrelerde II. gruptaki değerler daha yüksek ise de istatistiksel olarak farklı bulunmadı. Alt gruplara göre yapılan değerlendirme de ise popliteal seviyedeki lezyonlarda I. grupta bakılan parametrelerde herhangi bir patolojiye rastlanmazken II. grupta %37.5 oranında çevre farkı, %20 hiperpigmentasyon, %12.5 varis ve %25 oranında valvüler yetersizlik tespit edildi. Femoropopliteal seviye sırasıyla I. grupta %40, %40, %20, %40, %40 II grupta ise %100, %100, %14.3, %100, %100 oranında bakılan parametreler patolojik bulundu. Iliofemoral bölgedeki lezyonlarda ise iki grup arasındaki fark oldukça azdır. DVT tedavisinde valv fonksiyonlarının korunması, uzun dönem takibinde posttrombotik sendrom gelişmemesi yönünde önemli bir noktadır. Trombolitik tedavi ile valv fonksiyonları kısmen korunduğundan posttrombotik sendroma ait bulgulara daha az rastlanmaktadır. Bizim çalışmamızda da I. grupta bu parametrelere daha az oranda rastlanmış olması bunu desteklemektedir.