Puberte dönemi erkek çocuklarda testiküler kan akımının renkli doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET RDU inceleme skrotal patolojilerin ve testis vaskülaritesinin değerlendirilmesinde son yıllarda en önemli görüntüleme yöntemi halini almıştır.Çocuklarda testis volümünün ve testiküler vasküler yapıların, yetişkinlere göre daha küçük olması testis patolojilerinin saptanmasında tanısal zorluklara neden olmaktadır. Testis volümünün artması, pubik ve aksiller kıllarıma ile birlikte erkek çocuklarda puberteye girişin en önemli belirtilerinden biridir. Bu çalışma Mart 1999-Ocak 2000 tarihleri arasında 9-14 yaş grubundaki 71 erkek çocuk üzerinde yapıldı.Bu yaş gruplarındaki erkek çocuklarda testiküler volüm hesaplandı. RDU ile testiküler intraparankimal damarlardan Doppler spektral analiz yapıldı. Testiküler arteriyel impedans Rİ değeri olarak ölçüldü. Çalışmaya alınan 9-14 yaş grubundaki 71 erkek çocukta pubik ve aksiller kıllanma saptanan ve US ölçümlerde testis volümü 4 cm3 ve üzerinde olan erkek çocuklar puberteye erişmiş olarak kabul edildi. 71 olgunun 51'inde ortalama testis volümü 4 cm3 altında olup bu olgular prepubertal olarak kabul edilmiştir. Bu olguların yaş ortalaması 1 1.3+1.63' dü. 20 olguda ise ortalama testis volümü 4 cm3 ve üzerinde olup pubertal olarak kabul edilen bu olguların yaş ortalaması 13.3+0.57 idi. Testis arteriyel impedans ve testiküler matürite arasındaki ilişki 4 cm3' den küçük veya büyük volümlü testisler arasında takvim yaşı, testis volümü ve ortalama testiküler Rİ değerlerindeki farklılıklar göz önüne alınarak değerlendirildi. Çalışmamızda puberte dönemindeki erkek çocuklarda prepubertal dönem ile karşılaştırıldığında testis Rİ değerlerinin azaldığı ve erişkin erkeklerdekine yakın değerlerde ulaştığı görüldü. Bulgularımızın Paltiel ve ark. (26) sonuçları ile uyumlu olduğu saptandı. 40Elde ettiğimiz verilerin prepubertal ve pubertal dönemdeki erkek çocukların testiküler vasküler anomalilerinin ve testis kaynaklı pubertal bozuklukların RDU ile tanısında spektral analiz değerleri yönünden bir temel oluşturabileceği düşüncesindeyiz. 41