Kronik ürtikerli olgularda prick test ve otolog serum deri testi sonuçlarının karşılaştırılması

Abstract

vn. ÖZET î Kronik üriikerm paiogenezinde çok sayıda, faktör tanımlanmıştır. Patogenezde IgE yada mast hücrelerinin yüzeyinde bulunan yüksek artniteli IgE reseptörlerine karşı otoimmün bir reaksiyonda kabul edilmektedir. Bu çalışmada kronik ürtikerli hastalarda çeşitli aîlerjenierin test edileceği prick test sonuçlan ve otoîog serum testi sonuçlarının korelasyonunu araştırdık. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalma başvuran- yaşları 16-52 arasında değişen. 13 kadın ve 12 erkek 25 hasta ve yaşları,, 18- 64 arasmda değişen 22 kadın 18 erkek 40 sağlıklı kontrol çalışmaya alındı. Hasta ve kontrol grubunda prick test sonuçlan karşılaşünldığmda farklılık önemli bulundu. Hasta bireylerin % 40'ında sağlıklı bireylerin %12,5 inde prick testi pozitif sonuç vecdi. Hasta ve. kontrol grubunda otolog serum, deri test sonuçlan karşılaştunidığıtıda ise farklılık önemli bulundu. Hasta bireylerin % 48'ında sağlıklı bireylerin %22,5 inde otolog serum deri testi pozitif sonuç verdi. Farinae yönünden, prick test ve. otolog serum deri test sonuçlan karşılaşürıldığinda farklılık önemsiz bulundu. D. Farinea yönünden prick testi pozitif olanların 2,sine (%66,6) otolog serum deri testide pozitif sonuç verdi. Prick testi pozitif olan 1' olguya ise otolog serum deri testi negatif sonuç verdi. Saliz capree yönünden prick test ve otolog serum deri test sonuçlan karşılaştırıldığında farklılık önemsiz bulundu. Prick testi, pozitif olan 2 olgunun l 'ine (%50) otolog. serum, deri testide pozitif sonuç verdi. Tüm. bireylerin prick ve otolog serum deri test sonuçlan karşılaştinldığında farklılık önemsiz bulundur. Prick testi pozitif olan 50 olgunun 15'inde (%30) otolog serum deri testide pozitif prick testi negatif olan 15 olgunun 9'una otolog serum testide negatif sonuç verdi.60 Sonuç olarak biz bazı alîerjenlerle temasta otolog serum deri testinin duyarîıîığmmda arttığnu bu nedenle prick testden önce otolog serumla deri testinin yapılacak prick testini yönlendkmede yol gösterici olabileceği kanaatindeyiz. Fakat çalışmaya alman olguların azlığı nedeniyle çok duyarlı istatistiki sonuçlar el4e edilememiştir. Bu nedenle ilerde daha fazla olgunun katıldığı çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.