Akciğer rezeksiyonlarından sonra perfüzyonun yeni dağılımının sintigrafik olarak değerlendirilmesi

Abstract

Özet : Akciğer rezeksiyonlarından sonra perfuzyonun yeni dağılımının sintigrafik olarak değerlendirilmesi Anatomik rezeksiyon yapılan olgularda pulmoner perfuzyonun erken ve geç dönemdeki yeni dağılımın (redistribüsyonunu) sintigrafik bir yöntemle karşılaştırmayı ve FEVl'in rezeksiyondan önce hesaplanan ve rezeksiyon sonrası saptanan değerler arasındaki korelasyonu gözden geçirmek, akciğer kanserlerinde ve bronşektazide bu parametrenin değişimlerini değerlendirmeyi amaçladık. Bu çalışmada akciğer kanseri (n=3) ve bronşektazi (n=3) nedeniyle lobektomi yapılan hastaların preoperatif ve postoperatif dönemde; 1. ve 4. ay arteriel kan gazlan alındı, solunum fonksiyon tesderi (SFT) çakşıldı ve akciğer perfüzyon sintigrafileri yapıldı. Preoperatif SFT değerleriyle, postoperatif tahmini FEVİ değerleri hesaplandı. Kantifikasyon işlemleri her iki akciğerin anterior ve posterior pozisyonlarda akciğerlerin ilgi alanları Region Of Interest (ROI) çizilmesiyle alan (cm2) count/ dk değerlendirilip anterior ve posterior rakamlarının geometrik ortalamaları alınarak hesaplandı. Akciğerin anatomik rezeksiyonu sonrası özellikle karşı tarafın yeni duruma adaptasyonu ile sonuçlar daha iyi çıkmaktadır. Perfuzyonun aynı taraf değil karşı taraf ağırlıklı redistribüsyonu, total hacmi azalan aynı tarafın daha fazla kanla yüklenmesini önlemekte, karşı akciğerin kapasitan damarları yeni duruma daha kolay adapte olmaktadır. Cerrahinin mutlak gerekli olduğu malign durumlarda FEVİ ve solunum fonksiyon tesderi kötü olsa dahi optimal yoğun bakım koşulları sağlanarak cerrahi yapılabilir. Nitekim böyle bir karar alındığında sonuçlar beklenenden daha iyi olmaktadır. Anahtar kelimeler: Pulmoner rezeksiyon, solunum fonksiyon tesderi, lobektomi, pulmoner sintigrafi, kan akımı.

Summary : Scintigraphyic evaluation of redistribution of perfusion after pulmonary resection The aim of the study is comparing redistribution of pulmonary perfusion by scintigraphy during early and late periods in cases who had undergone to anatomic lung resections. During the study we have tried to calculate or predict FEV1 values, either before or after resection, which is one of the pulmonary function test. We also investigated differences of FEV1 among patients who had lung canser and bronchiectasis. In this study preoperative and postoperative data of patients, who will be operated for lung canser (n=3) and bronchiectasis (n=3) were collected. During preoperative and postoperative (first and fourth months) periods, arteriel blood gases, pulmonary function tests and lung scintigraphy were performed. Postoperative FEV1 values of the patients were predicted according to their preoperative lung function tests. Quantification procedures were formed by creating Region of Interest (ROT) in anterior and posterior positions, then calculated in means of cm2 count per minute using the geometrical average of anterior and posterior values. Results become better, especially in contrlateral lung by adaptation for new situation, after lung resection. Contrlateral redistrubution of perfusion instead of aynı side which has decreased in total volume and capacitation arteries of contrlateral side can adaptade new condition more easily. In malign cases which surgery is obligatory, surgery can be performed with optimal intensive care conditions even if results of FEV1 and pulmonary function tests are not satistifactory. Keywords: Resection, pulmonary function tests, lobectomy, scintigraphy, blood flow.