dc.contributor.advisor | Yılmaz, Ahmet | |
dc.contributor.author | Bektaşoğlu, Gökhan | |
dc.date.accessioned | 2021-05-07T09:08:59Z | |
dc.date.available | 2021-05-07T09:08:59Z | |
dc.date.submitted | 2009 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/606219 | |
dc.description.abstract | Ateroskleroz ve sebep olduğu koroner arter hastalığı, morbidite ve mortalite açısından önemlidir. Aterosklerotik koroner arter hastalığının tedavisi invaziv kardiyoloji pratiğinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Hastalığın tedavisi için birçok tedavi seçeneği bulunsa da, perkütan koroner girişim (PKG) ile birlikte stent implantasyonunun yapılması dünya genelinde sıklıkla kullanılmaktadır. Uzun dönem komplikasyonlar, özellikle stent-içi restenoz (SİR) gelişmesi, girişimin temel problemlerindendir. Günümüzde SİR' in gelişimine sebep olan mekanizmalar ve faktörler iyi bilinmektedir. Ancak aterosklerozun patofizyolojisinde önemli bir yere sahip olan endotel disfonksiyonunun, SİR' i öngörmedeki rolü tam olarak bilinmemektedir. Endotel disfonksiyonunun bir göstergesi olan brakiyel arterdeki akım aracılı dilatasyon (AAD), çeşitli klinik çalışmalarda kullanılmış ve gelecekte gelişebilecek kardiyovasküler olayları belirlemedeki rolü gösterilmiştir. Bizim bu çalışmadaki amacımız: AAD ile değerlendirilen endotel disfonksiyonunun, SİR için bir belirteç olup olmadığını göstermektir.Çalışmamıza çıplak metal stent (ÇMS) implantasyonu yapılmış toplam 74 hasta alındı. Hastaların klinik, biyokimyasal, anjiyokardiyografik, işlem ile ilişkili, ekokardiyografik parametreleri ve AAD sonuçları değerlendirildi. Hastalar anjiyografik restenoz gözlenenler (n=35) ve gözlenmeyenler (n=39) şeklinde iki gruba ayrıldı. AAD, restenoz gözlenen hastalarda gözlenmeyenlere kıyasla anlamlı derecede daha düşük bulundu (%5,1±4,8 vs. %9,2±4,1, P<0.001). Çok değişkenli analiz sonucunda; stent çapı (p=0,014), stent uzunluğu (p=0.01), işlem sonrası TIMI 3 akımın olmaması (p=0,039), statin kullanımı (p=0,017) ve AAD (p=0,004) SİR' in belirteçleri olarak bulundu. Beş bağımsız değişkenden oluşan bu modelin SİR gelişen ve gelişmeyen hastaları tahmin gücü sırasıyla, %82,9 ve %76,9 olarak belirlendi.Sonuç olarak çalışmamızda AAD' nin SİR için bağımsız bir belirteç olduğu gösterilmiştir. Stent implantasyonu sonrası endotel fonksiyonlarının değerlendirilmesi, ileride SİR gelişme riski yüksek hastaları tanımlamak için kullanılabilecek yararlı bir yöntemdir.Anahtar Kelimeler: Stent, Restenoz, Endotel, AAD, Koroner arter hastalığı. | |
dc.description.abstract | Atherosclerosis and its consequences on coronary arteries are important in terms of morbidity and mortality. Treatment of atherosclerotic coronary artery disease, constitutes the majority of invasive cardiology practice. There are a lot of treatment options however, revascularization procedures especially stent implantation with percutaneous coronary invasive (PCI) procedures are widely used worldwide. Long term complications especially in-stent restenosis (ISR) is a major problem concerning PCI procedures. Mechanisms and predictors of ISR is well known: however predictive role of endothelial dysfunction, a major pathophysiologic mechanism in atherosclerosis, in stent restenosis is not well known. Flow mediated dilatation (FMD) of brachial artery, a non-invasive technique for detecting endothelial dysfunction, is used in many clinical trials and its role in detecting future cardiovascular events is shown. Our aim is to determine weather endothelial dysfunction, measured by FMD, is a predictor of ISR or not.74 consecutive patients, in whom bare metal stent (BMS) implantation was performed included in our study. Clinical, biochemical, angiographic, procedural, echocardiographic parameters and also FMD was evaluated. Patients were divided into two groups as having ISR was present (n=35) or not (n=39). FMD was significantly impaired in patients with restenosis according to those without restenosis (5.1±4.8% vs. 9.2±4.1%, P<0.001). After multivariate analysis; stent diameter (p=0.014), stent length (p=0.01), absence of TIMI 3 flow after procedure (p=0.039), statin use (p=0.017) and FMD (p=0.004) were found as independent predictors of ISR. Ability of this model with five independent variables in predicting patients with and without ISR was found to be 82.9% and 76.9%, respectively.As a result our study indicates that impaired FMD independently predicts occurrence of ISR in patients undergoing PCI. Early evaluation of endothelial function after stenting may represent a useful screening tool to stratify patients according to future risk of restenosis.Keywords: Stent, Restenosis, Endothelium, FMD, Coronary artery disease. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Kardiyoloji | tr_TR |
dc.subject | Cardiology | en_US |
dc.title | Stent restenozuna etki eden faktörler ve akım aracılı dilatasyonun rolü | |
dc.title.alternative | Predictors of stent restenosis and role of flow mediated dilatation | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Kardiyoloji Ana Bilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 348951 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 243254 | |
dc.description.pages | 81 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |