Ovulatuar ve anovulatuar endometrial dokularda glanduler ve stromal hücrelerin östrojen ve progesteron reseptör dağılımının karşılaştırılması

Abstract

Amaç: Bu araştırmanın amacı ovulatuar ve anovulatuar sikluslardaki östrojen ve progesteron reseptör dağılımının karşılaştırılmasıdır. Anovulatuar sikluslarda karşılanmamış östrojene bağlı olarak östrojen ve progesteron reseptör yoğunluğunun bilinmesinin anovulatuvar siklusa bağlı gelişen disfonksiyonel uterin kanamaların ve endometriyal hiperplazilere bağlı organik uterin kanamaların tedavisinde yol gösterici olması olasıdır.Materyal ve Metod: Bu çalışmada Sivas Devlet Hastanesi Patoloji Laboratuvarı arşivinde bulunan, araştırmanın amacına uygun tanısı olan, 90 adet endometrial biyopsi materyali kullanıldı. Araştırmaya aşağıdaki 6 tanıyı almış olan endometrial biyopsi örnekleri alındı: erken proliferatif endometrium, geç proliferatif endometrium, erken sekretuar endometrium, geç sekretuar endometrium, düzensiz proliferatif endometrium ve basit atipisiz endometrial hiperplazi. Çalışmaya dahil edilen endometriyal dokuların alındığı hastaların gerekli olan klinik bilgileri arşivdeki hasta dosyaları taranarak elde edildi. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Laboratuvarında östrojen ve progesteron reseptörü immünohistokimya boyamaları yapıldı.Bulgular: Normal siklusta ER dağılımı geç proliferatif fazda en yüksek düzeyde iken,( 191,5±59,2) PR dağılımı ise erken sekretuar fazda en yüksek düzeyde (162,1±28,1) saptanmıştır. Ayrıca düzensiz proliferatif endometriumla karşılaştırıldığında (238,7±71,1), basit atipisiz endometrial hiperplazi saptanan olgularda(289,2±54,3) immünhistokimyasal olarak daha yüksek oranda ER ve PR konsantrasyonu olduğu saptanmıştır.Sonuç: Endometrial biyopsi örneklerindeki ER ve PR dağılımının tahmini, anovulasyona bağlı olarak gelişen anormal uterin kanama tanısında ve tedavisinde önemli rol oynadığını. Reseptör seviyesindeki histolojik değişiklikler, düzensiz proliferatif endometrium ve basit atipisiz endometrial hiperplazi hastalarının gruplarındaki farklılığı belirleyerek, tedaviyi planlama aşamasında da bize yol gösterici bir parametre olabileceğini göstermiştir.

Purpose: The aim of the study is comparison of distribution of estrogen and progesterone receptor of ovulatory and anovulatory cycles. The knowing of estrogen and progesterone concentration as linked to unmet estrogen in anovulatory cycles is to be likely predictor in the treatment of dysfunctional uterine bleeding due to anovulatory cycle and organic uterin bleeding due to endometrial hyperplasia.Subject and method: In the study, ninety-one endometrial biopsy material that is used, have had in the archive of Sivas State Hospital Pathology Laboratory, have appropriate diagnosis to the aim of investigation. The endometrial biopsy samples that included to the investigation, were taken the following diagnosis: early proliferative endometrium, early secretory endometrium, late secretory endometrium, disordered proliferative endometrium and simple endometrial hyperplasia without atypia. The necessary clinical informations of patients whose endometrial tissues taken from and patients included to the study were obtained by scanning the files in the archive. Immunohistochemistry staining of estrogen and progesterone receptor were performed in the Pathology Deparment Laboratory of Medical Faculty of Cumhuriyet University.Findings: While ER distribution is at the highest level during late proliferative phase of normal menstrual cycle ( 191,5±59,2), for the PR distribution, the highest level was determinated in the early secretory phase (162,1±28,1). Also when patients with simple endometrial hyperplasia without atypia (289,2±54,3) compared to disordered proliferative endometrium; ER and PR concentration was higher by immunohistochemistry.Conclusion: The estimating of the distribution of ER and PR in endometrial biopsy samples have shown that it can be a parameter which play a significant role for diagnosis and treatment of abnormal uterine bleeding due to anovulation, in addition the histological changes on receptor level can determine the differences between the patient groups with disordered proliferative endometrium and simple endometrial hyperplasia without atypia and also even can be used for treatment planning stage for these patients.