Birinci trimester gebelik kayıplarında selektinlerin rolü

Abstract

İnfertilite ve erken gebelik kayıplarında açıklanamayan sebeplerin bir kısmını selektin adezyon sistemindeki defektler oluşturmaktadır. İmplantasyon oldukça karmaşık, birbirini izleyen olaylar zinciridir ve adezyon moleküllerinin farklı tiplerinin implantasyonun farklı basamaklarında yer aldıkları günümüzde bilinmektedir. Bu çalışmada gebelik kayıplarında adezyon moleküllerinden selektinlerin rolünü gösterebilmek amacıyla, isteği üzerine gebeliğini sonlandıran ve missed abortus tanısıyla kürete edilen kadınların küretaj materyallerinden sağlıklı gebelik ve missed abortus adı altında her biri kırk kişilik iki grup oluşturduk. İmmunohistokimyasal yöntemle desidua ve villiuslarda L, P, E- selektinlerin ekspresyonlarını değerlendirdik. L-selektinin villuslarda sağlıklı gebeliklerde ekspresyonu daha fazla iken (+++/++), desiduada ise missed abortus grubunda daha güçlü idi (++/+). P- selektin villuslarda normal gebelik grubunda daha fazla eksprese olurken (+/+-), desiduada ise her iki grupta farklılık yoktu (+-/+-) ve zayıf eksprese olmuştu. E-selektin ise villuslarda sağlıklı gebeliklerde daha fazla düzeyde boyanırken (++/+), desiduada missed abortus grubunda daha fazla tespit edildi (+/+-). L ve E- selektin düzeyleri her iki bölgede de paralellik gösteriyordu. Bulgularımıza göre her üç selektinin de villuslarda normal gebeliklerde missed abortus grubuna göre daha güçlü eksprese olmalarını; selektinler implantasyonda yer almakta ve güçlü plasentasyonun göstergesi olabilirler, şeklinde yorumlayabiliriz. Desiduada ise özellikle L ve E-selektinin missed abortus grubunda daha güçlü boyanmasını ise gebelik kaybı sırasında oluşan endotel hasarı ve lökosit aktivasyonuna bağlayabiliriz. Sonuç olarak, gebelik kayıplarında bilinmeyenlerin ortaya çıkarılabilmesi ve adezyon moleküllerinin bu olaylardaki fonksiyonlarının anlaşılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Defects in selectin adhesion system generates some unexplained causes to miscarriage and infertility. Implantation is a quite complicated chain of consecutive incidents. Nowadays it is well known that implantation of different type of adhesion molecules take place in different phases. In order to represent the role of selectin molecules in miscarriages, we built up two groups of 40 women who had ended their pregnancy by their will through abortion and/or whose pregnancy were aborted because of missed abortion. In this research, we have examined the expression of L, P, E-selectins in decidua and villus through immunohisto chemical method. The expression of L-selectin in villus is observed to be more in healthy pregnancies (+++/++), whereas it is observed to be more at the group of missed abortion in the decidua (++/+). While P-selectin in villus was expressed more at group of normal pregnancy (+/+-), it was expressed equally and weaker in decidua at both groups of women (+-/+-). Furthermore, E-selectin in villus is observed to be painted in higher level at the group of healthy pregnancy (++/+), however it is observed more often in decidua at the group of missed abortion (+/+-). In addition, in both areas, villus and decidua, levels of E- and L-selectin were parallel to each other. According to our findings, the fact that each of three selectins in villus are expressed stronger at the group of healthy pregnancy than the group of missed abortus can be interpreted as an argument supporting the thesis that selectins play an important role at implantation and selectins are an indication of a healthy placenta. We can relate the fact that L- and E-selectin are painted more obvious especially in decidua at the group of missed abortus to the activation of leukocyte and damage of endothelium occurring during the abortion of pregnancy. As a consequence, more research is needed in order to figure out the unknown causes and consequences of abortion of pregnancies and comprehend better how the adhesion molecules function at these incidents.