dc.contributor.advisor | Kırmaz, Cengiz | |
dc.contributor.author | Tunali, Didem | |
dc.date.accessioned | 2021-05-07T09:01:51Z | |
dc.date.available | 2021-05-07T09:01:51Z | |
dc.date.submitted | 2006 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/603599 | |
dc.description.abstract | ÖZET Alerjik rinit (AR) klinik olarak, alerjenle karşılaşma sonrasında burun mukozasında gelişen IgE aracılıklı enflamasyonun yol açtığı semptomatik bir bozukluk olarak tanımlanır. Rinit semptomları; burun akıntısı, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı ve hapşurmayı içerir. AR, intermittan ve persistan olarak ikiye ayrılır. AR' in ciddiyeti ise hafif ve orta-ağır olarak sınıflandırılır. Alerjik rinit küresel bir sağlık sorunudur. AR, dünya çapında nüfusun neredeyse % 10-25' ini etkileyen oldukça yaygın bir hastalıktır. AR ve astma birlikteliği sık olarak görülür ve bu birliktelik 'tek hava yolu tek hastalık teorisini ortaya koyar. AR ve astma birbirine epidemiyolojik, patolojik ve fizyolojik özellikler ile bağlıdır ve tabii ki bunların sonucu olarak tedavi yaklaşımı da ortaktır. AR, astımla ilişkilidir ve astmanın oluşması ve ciddiyeti açısından açısından bir risk faktörüdür. Biz bu çalışmamızda astması olmayan alerjik rinit hastalarında nonspesifik ve spesifik uyaran ile nazal provakasyona alt hava yollarının yanıtını, fiziksel olarak, spirometrik ölçüm yaparak değerlendirdik. Bununla amacımız, henüz astım gelişmemiş AR hastalarında, nazal uyaranlara karşı erken fazda oluşabilecek bronşial bir hiperreaktivitenin varlığını araştırmak, böylece tek hava yolu tek hastalık teorisine bilimsel platformda klinik bir kanıt sunmaktır. Çalışmaya, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, İmmünoloji BD ve Alerji Birimi' ne Kasım 2005- Ocak 2006 arasında MAR semptomları ile başvuran hastaların anamez, fizik muayene ve deri prick testi dahil laboratuar bulguları ile MAR tanısı alan 18 hasta çalışmaya dahil edildi. Çalışmamızın sonucunda hasta ve kontrol grubu arasında metakoline nazal provakasyon yanıt oranı açısından fark gözlenmezken, provakasyon dozu açısından anlamlı fark saptandı. Bu sonuç, metakolinin non spesifik uyaran olarak muskarinik reseptörler üzerinden etkimesinden kaynaklanır, ancak daha ufak dozlarda uyarılabiliyor olma, AR hastalarının nonspesifik uyaranlara nazal hiperreaktivitesinin bir göstergesidir. 40Yapılan bazal solunum fonksiyon testleri sonucunda, kontrol grubundaki vakaların bazal solunum fonksiyon testleri prediktif değerlerden fark göstermedi. Bu bulgu da hastalarımızın manifest bir astmaları olmadığını desteklemektedir, ancak MAR' li hastalarımızda, manifest bir astım olmasa da, sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında astım açısından daha kötü solunum fonksiyon testi değerlerine sahiptirler. Metakolin ile yapılan nazal propvakasyon sonrasında, hem hasta hem de kontrol grubu vakalarımızda nazal provakasyon sağlandıktan hemen sonra yapılan alt hava yolu değerlendirmelerinde iyi birer obstrüktif patoloji göstergesi olan FEV1/FVC, % FEV1/FVC, PEF ve % PEF değerlerinin bazale göre anlamlı olarak kötüleştiği gözlendi. Zeytin alerjeni ile NPT uyguladığımız ve pozitif sonuç elde ettiğimiz MAR' li hastalarımızın, NPT sonrasındaki solunum fonksiyon testleri bazal değerlerle karşılaştırıldığında anlamlı bir fark saptamadık. Bunun nedeni, solunum fonksiyon testinin nazal provakasyon sağlanan dozdan 15-60 dakika içerisinde,yani olası alerjik reaksiyonun erken fazında gerçekleştirilmesi, ve erken faz reaksiyonun major ajanı histaminin dakikalar içinde metabolize olmasından dolayı spirometrik ölçümlerde belirti gösterecek etkiye sahip olmaması olabilir. 41 | |
dc.description.abstract | SUMMARY Allergic rhinitis (AR) is clinically definied as a symptomatic disorder of the nose, induced by an IgE mediated inflamation of the membranes lining the nose after allergen exposure. Symptomes of rhinitis include rhinorrea, nasal obstruction, nasal itching and sneezing. It is subdivided into 'intermittent ' and 'persistent' disease. The severity of AR can be classified as 'mild' and 'moderate-severe' disease AR is a global health problem. AR, is a widespread disease, almost affecting the 10-25 percentage of the population of the world. AR and asthma are common co-morbidities suggesting the concept of `one airway, one disease`. Rhinitis and asthma are linked by epidemiological, pathological, and physiologic characteristics and by a common therapeutic approach. AR is associated with asthma and AR is a risk factor for devoloping and severity of asthma. In this study, we aimed to asses the physical effect of nasal challenge with specific and non specific agents, on the lower airways, via spirometric measurements. Additionally, we aimed to asses the presence of a possible bronchial hyperreactivity in the early phase of allergic reaction after the nazal challenge and by this way to present a proof for the theory of `one airway, one disease` in the scientific area. Eighteen patients; who had applied to the out patient clinic of allergy and immunology in the Internal Medicine Department of the Celal Bayar University Hospital, and who had been diagnosed as seasonal AR (SAR) by the history, physical examination and skin prick test, are included to our study. As a result of our study, there is no significant difference between two groups (patient and the control) for the ratio of state of being nasal provocated with methacholine as a nonspecific challenge agent. This is a result of the truth that methacholine shows its effect on the muscarinic receptors, but the reason why the allergic ones has a lower dose of challenge is that, they had a nasal hipereactivity for the nonspecific agents. 42The initial respiratuary function tests of the two grous were not different from the predicted values. That was the proof of the absence of asthma in our patients, but the patients with SAR had worse respiratuary function tests when compared with the values of control subjects. After the nazal provocation with methacholine, the respiratuary function tests which was taken just after the provocative dose, the values of FEV1/FVC, % FEV1/FVC, PEF and % PEF had a significant decrease when compared with the initial values. After the nazal provocation with olive polen extract, the respiratuary function tests which was taken just after the provocative dose, the values had no significant decrease when compared with the initial values. That can be because the respiratuary function tests were practiced just in 15-60 minutes after the nazal provocative dose was achieved, so that was the early phase of the possible allergic reaction and the major agent of early phase, histamine has metabolized in a few minutes, so had no significant effect on the spirometric values. 43 | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Allerji ve İmmünoloji | tr_TR |
dc.subject | Allergy and Immunology | en_US |
dc.title | ``Tek havayolu tek hastalık ``teorisi doğru mu? | |
dc.title.alternative | Is the theory ''one airway one disease'' true? | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.identifier.yokid | 194745 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 171911 | |
dc.description.pages | 58 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |