dc.description.abstract | m ÖZET GALİP HOCA (Mahmut Celâl Bayar) Mahmut Celâl, 15 Mayıs 1883 tarihinde Bursa 'ya bağlı Gemlik İlçesi'nin Umurbey Köyü'nde doğmuştur. Babası Abdullah Fehmi Efendi (ölm.1918), 1877-1878 Türk-Rus Savaşı'nda (93 Harbi) Bulgaristan'dan anavatana göçeden Plevne Türklerindendir. Abdullah Fehmi Efendi, ilmiye sınıfına mensuptur. İstanbul'da medrese tahsilini tamamladıktan sonra, öğretmen okulundan da mezun olmuştur. Devriye müderrisi payesini haizdir. Tuna Vilâyeti Osmanlı idaresinde iken Berkofça Rüştiyesi'nin başöğretmenliğini yapmış olan Abdullah Fehmi Efendi, göçmen olarak İstanbul'a gelince, Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından Umurbey Rüştiyesi başöğretmenliğine tayin edilmiştir. Eşi Emine Hamın (ölm,1930)'la gelip Umurbey'e yerleşen Abdullah Fehmi Efendi, başöğretmenlik ile beraber, bir müddet Gemlik Müftülüğü görevini de yürütmüştür. Çocuklarının eğitimine büyük önem veren Abdullah Fehmi Efendi, Mahmut Celâl'in büyüğü olan iki oğlundan Behzad'ı asker ve Asım'ı dezinci olarak memleket hizmetine koymak istemişse de, birincisi Edirne Askeri İdadisi'nde, ikincisi Bahriye Mektebi'nde öğrenci iken veremden hasatalanarak ölmüşlerdir. İlk ve orta tahsilini babasının yanında tamamlayan Mahmut Celâl'i, aile, verem ve ölüm korkusu ile dışarı göndermemiştir. Onun için Mahmut Celâl'in düzenli eğitimi, rüştiye öğrenimi ile sınırlı kalmıştır. Çocukluğunu köyde geçiren Mahmut Celâl, yalan çevresinin etkisi ile çok erken yaşlarda politika ile ilgilenmeye başlamıştır. Çalışma hayatına Gemlik Mahkemesi ve Reji kalemlerinde memur olarak başlayan Mahmut Celâl, daha sonra Bursa'daki Ziraat Bankası'na geçer. Şahsi gayretleri ile yarım kalan eğitimini tamamlamaya çalışmıştır. İpekçilik Okulu' na devam etmiş, özel olarak Fransızca ve Arapça ders alarak kendisini yetiştirmiştir. 1903'te İnegöllüzade Refet Bey'in kızı Reşide Hanım'la evlenen Mahmut Celâl Bey'in, buIV evlilikten üç çocuğu doğmuştur: Refi (1904-1941), Turgut (1911-1985) ve Nilüfer (dog.1921). Deutsche Orient Bank'ın Bursa şubesine geçen (1905) Mahmut Celâl, bankanın sahip olduğu imtiyazlar sayesinde, iç ve dış politik olaylar hakkında derinlemesine bilgi edinme imkânına kavuşmuş ve siyasi düşüncelerini biraz daha olgunlaştırmıştır. İkinci Meşrutiyetin arefesinde, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Bursa şubesine dahil olan Mahmut Celâl, teşkilat içinde kısa zamanda yükselmiş ve Genel Merkez'in en güvenilir elemanlarından biri olmuştur. 31 Mart Ayaklanması'nın (13 Nisan 1909) Bursa'ya kadar uzamasını önlemek ve Harekat Ordusu'na iltihak etmek için Cemiyet'in Bursa'da teşkil ettiği gönüllü taburunda, inkılapçı ruhun takviyesi vazifesi Mahmut Celâl' e verilmiştir. Bursa'da, İttihat ve Terakki'nin evvela murahhası ve bilâhere Katibi Mesulü olarak çalışan Mahmut Celâl Bey, Balkan Savaşı'na (1912) ve Bab-ı Ali Baskını'na (1913) da karışmıştır. Ayrıca, Bursa'da iktisadi hayatı canlandırmak için önemli girişimlerde bulunmuş; tüccarların sermayelerini birleştirmelerine öncülük yaparak, Hüdavendigâr A.Ş.nin kurulmasını gerçekleştirmiştir. Balkan Savaşlarından sonra Birinci Dünya Savaşı tehlikesinin belirmesi üzerine, jeopolitik önemi daha da artan izmir'in sorunlarına çözüm getirebilecek isimler aranırken, Sadrazam Talat Paşa'nın tavsiyesi ve tavassutu ile yetkileri bütün Ege Bölgesi'ne teşmil edilerek İttihat ve Terakki Partisi'nin izmir Katibi Mesüllüğüne atanmıştır (1913). Mahmut Celâl 'in izmir mıntıkasındaki çalışmaları pek muhtelif alanlarda olmuştur. Milli bir iktisat hayatı ve zihniyeti oluşturmaya çalışmış, çiftçinin emeğinin ekalliyetler tarafından sömürülmesine mani olmak için Kooperatifler kurmuştur. Eğitimin gelişmesi ve tabana yayılması için tedbirler almış, yeni okulların açılması, mevcutların korunmasını sağlamıştır. Yunanistan'ın, Ege Bölgesi'nde ve özellikle sahil şeridi üzerinde sistemli bir şekilde gerçekleştirdiği Rum nufüs yoğunluğunu, ince politik tedbirlerle dağıtmayı başarmıştır. Çevrenin büyük oranda gayri müslim nüfûstan temizlenmiş olması, yakın gelecekte bölgede cereyan eden askeri olayların zaferle sonuçlanmasında etkili olmuştur.Milli demiryolu personelinin olmadığını gören ve bunun sakıncalarım anlayan Mahmut Celâl, Türklerden demiryolcu yetiştirilmesi maksadı ile teşebbüslerde bulunur. Nihayet Basmane civarında Çayırlıçeşme mevkiinde ilk Demiryolu Okulu'nu (Şimendifer Okulu) açar (1914). Milli Mücadele sırasında, bu okuldan yetişen Türk personel sayesinde, demiryollarımız atıl kalmaktan kurtulmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi'ni (1918) müteakiben beliren işgal tehlikesi karşısında, Milli mukavemet fikrini yaymaya ve halkı bilinçlendirmeye çalışmıştır. İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniyye Cemiyeti 'nde (1918) çalışmış, arkadaşları ile Halka Doğru Cemiyeti'ni kurmuştur (1919). Yayınladıkları `Halka Doğru` dergisinde `Turgut Alp` takma adı ile yazdığı yazılarda muhitin realitelerine temas ederek vatan sevgisini uyandırmayı ve yükseltmeyi yeğlemiş, bazan da milli iktisadı ilgilendiren yazılar yazmıştır. Savaşın meydana getirdiği kararsız ortamda türeyen `çıkar odakları` ile çarpışmış, yolsuzluklarla mücadele etmiştir. izmir'de kalarak işgale karşı koymanın imkânsızlığı anlaşılınca, adım ve kıyafetini değiştirerek köylere ve dağlara çekilmiştir. Manevi değerlerine bağlı insanları harekete geçirmede en müessir vasıtalardan birisi olan `din adamı` kimliği ile halkı Milli Mücadeleye davet etmiştir. Galip Hoca müstear adı ile Ödemiş, Tire, Aydın ve çevresinde silahlı mukavemet cephesinin kurulmasına, Kuvay-ı Milliye'nin vücuda getirilmesine çalışmış, Aydın' ı Yunanlılardan geri alan kuvvetlerle beraber bulunmuş ve bu yörede cereyan eden pek çok askeri ve siyasi hadisenin Milli menfaatlere uygun bir şekilde sonuçlanmasında etkili olmuştur. 1919'un sonbaharında Akhisar Milli Cephesi'ne, Milli Alay Kumandam olarak tayin edilmiştir. Bu görevde iken Saruhan (Manisa) mebusu seçilerek 12 Ocak 1920 'de toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne girmiştir. Mahmut Celâl Bey, Mebusan Meclisi'nin 13 Mart 1920'deki oturumunda yaptığı konuşmada, Kuvay-ı Milliye'yi savunmuş ve işgal kuvvetlerini şiddetli protesto etmiştir. Bu konuşmasından dolayı, işgal kuvvetleri tarafından tevkif karan çıkarılınca, Mustafa Kemal Paşa'nın çağrısına uyarak Anadolu'ya geçer. Bursa' da, Anzavur ayaklanmasına karşı gerekli tedbirleri alır. İşgal kuvvetlerinin baskısı ile hazırlanan ve Kuvay-ı Milliye hareketini gayr-ı meşru ilân eden İstanbul fetvasına (11 Nisan 1920) karşı, Bursa'da tanınmış din alimlerine müracaat ederek mukabil bir fetva çıkarmışta. İlk olarak Bursa'da görülen bu hareketin, bir müddet sonraVI Anadolu'nun diğer birçok yerlerinde de aynen cereyan ettiğini, sonunda 5 Mayıs 1920 tarihinde yayınlanan ve bütün Anadolu ulemasının imzalarını taşıyan mukabil bir fetva ile müşterek bir Milli hamle halini aldığını müşahede etmekteyiz. Bundan sonra TBMM'ne katılmak üzere 1920 Mayıs ayı başında Ankara'ya gelen Mahmut Celâl Bey, burada da kısa zamanda yeteneklerini ortaya koymuş ve kendisini ispatlamıştır. Meclis içi ve Meclis dışı çalışmalarda görevler üstlenmiş, Milli Mücadele ruhunun dirilmesi, kanunların hazırlanması ve yürütme işleri ile yalandan ilgilenmiştir. Mustafa Kemal Paşa tarafından icra gücüne davet edilen Mahmut Celâl Bey, 27 Şubat 1921 'de İktisat Vekili olmuştur. Artık onun için yeni bir devre başlamıştır: Devlet adamı Celâl Bayar... Celâl Bayar' ı, bundan sonraki yaşayışında birçok `ilk` lerin sahibi yapan tesadüfler değil; mazisinde, hayatının geçen devresinin temelinde yatan bu büyük hizmetleridir. Hülâsa, `Galip Hoca`yı anlamadan Celâl Bayar' ı tam anlamak mümkün değildir. Burhanettin BİLMEZ | |
dc.description.abstract | VII ABSTRCT GALİP HOCA (MAHMUT CELAL BAYAR) Mahmut Celâl was born on 15 May 1883 in Umurbey Village next to Gemlik, which is a town near Bursa. His father Abdullah Fehmi Efendi emigrated from Balkan. He was a scientist an intellectual. His Mother is also from the Balkan Turks. Mahmut Celâl attended primary school and scondary school at this village. Although he could not get any higher education, he educated himself by his effords. He has began his business life as a civil servant at the oterical officies of the law court and the monopoly of Gemlik. Then the started to work at the Ziraat Bank in Bursa. At that time he was married with Reşide Hanım (1903). They have had three children. Their names are Refi, Turgut and Nilüfer. In 1905 he was transfered from Ziraat Bank to Deutsche Orient Bank. Entering to the Bursa department of the İttihad and Terakki Partiy, he began to his active political life. He became the respansible secratary of the party. During this duty, he interferenced to the 31 March Event, the Balkan war and Bab-ı Ali Raid. A short time before the First World War he was appointed to Izmir responsible secretary of the party. During his work, in İzmir, he was interested in social, political, economical, educational and cultural problems. When the First World War ended, he began to warn the danger of being invaded The Western Anatolia. He founded societies and enlightened the people about the denger. By entering to the national farces with his nick name Galip Hoca, he encouraged and supported the armed resistance. In 1920 he was elected to Ottoman Parliament as a depurty of Saruhan (Manisa). He passed to Anatolia due to the given arrest verdict about him for his extoling speech about National Struggle. In Ankara Mahmut Celâl was interested in altering the laws and performing them. On 27 February 1921 he was entrusted with the Ministry of Economy. His `statesman` period was started after this appointment. | en_US |