dc.contributor.advisor | Çelebi, Ahmet Kemal | |
dc.contributor.author | Uşun, Ercan | |
dc.date.accessioned | 2021-05-07T08:57:22Z | |
dc.date.available | 2021-05-07T08:57:22Z | |
dc.date.submitted | 2005 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/600746 | |
dc.description.abstract | Yirminci yüzyılın son çeyreğinde Dünyada en çok tartışılan konulardan biri sosyal güvenlik sistemlerinde yaşanan finansman krizleridir. Krizlerin temel nedeni emeklilik sistemlerindeki mali açıklardır. Sanayileşmiş ülkelerdeki emeklilik açıklan, bireylerin yaşam sürelerinin uzaması ve artan sağlık harcamalarından kaynaklanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise, emeklilik yaşının düşürülmesi, emeklilik fonlarının kamu tarafindan kullanımı ve karşılıksız ödemeler şeklindeki politik müdahaleler emeklilik açıklarının başlıca nedenidir. Sosyal güvenlik sistemlerindeki mali kriz öncelikle parametrik reformlarla giderilmeye çalışılmaktadır. Bu reformlar yetersiz kalmakta ve sistemik reformlara başvurulrnaktadır. Sosyal güvenliğin özelleştirilmesi, emeklilik sistemlerine özel yönetimli bir emeklilik planının dahil edilmesine yönelik sistemik bir reformdur, özelleştirme, günümüzde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde başvurulan bir yöntemdir. Sanayileşmiş ülkeler bu süreci H. Dünya Savaşı sonrası dönemde, mesleki emeklilik planlarını sisteme dahil ederek yaşamışlardır. Özelleştirme çeşitli şekillerde gerçekleştirilmektedir. Bazı ülkeler (Şili, Bolivya, Meksika gibi), bireysel emeklilik planlarını kamu emeklilik planlarını ortadan kaldıracak biçimde uygularken; bazı ülkelerde (Arjantin, Macaristan, Polonya gibi) bireysel emeklilik planlan kamu emeklilik planlarını tamamlayıcı niteliktedir. Birçok gelişmekte olan ülke bireysel emeklilik planlarına katılımı zorunlu kılarken, bazılan (Çek Cumhuriyeti gibi) bireylerin tercihine bırakmıştır. Özelleştirmeden beklenen emeklilik fonlarının rekabet koşullan altında etkin bir biçimde değerlendirilerek yüksek getiri sağlamalandır. Fakat, özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından önemli olan bu planlara katılımın sağlanabilmesi ve fon birikiminin oluştarulabilmesidir. Bu açıdan özelleştirmeden söz edilebilmesi için sisteme katılımı zorunlu kılmak kaçınılmazdır. Ülkemizde uygulanmaya başlanan bireysel emeklilik sisteminin başardı olup olmayacağı henüz kesin değildir. Çünkü, sisteme katılım zorunlu olmadığı gibi, bireylerin sistemde biriken fonlan çekebilme imkanı bulunmaktadır. Çalışmamızda bu ve benzeri hususlar göz önünde bulundurularak sisteme işlerlik kazandırmaya yönelik önerilerde bulunulmuştur. | |
dc.description.abstract | The most controversial issue in the world, since the last quarter of 20* century, has been the financial crisis of social security systems. The main reason of the crisis is the financial deficits in retirement systems. Retirement deficits in developed countries are the result of both the extension of life duration of individuals and the increased health expenses. In developing countries, however, the main reasons of retirement deficits are political interventions such as, decrease in age of retirement, usage of retirement funds for public, and bad payments. Financial crisis in social security systems, before all else, is tried to be solved by parametric reforms. These parametric reforms, however, are not sufficient so that systematic reforms are employed. Privatization of social security is a systematic reform in which a privately managed retirement plan is added into retirement systems. Privatization, especially, is currently used by developing countries. Developed countries passed this process after the World War II by including occupational pension plans to the system. Privatization has several types. While some countries, such as Chile, Bolivia, Mexico, execute individual retirement plan to repeal public retirement plan, some other countries, such as Argentina, Hungary, Poland, use individual retirement plans to complement public retirement plan. Many developing countries, individuals are obliged to join individual retirement plan but some developing countries leave it to their own free will. Privatization is done to get higher return from pension funds under competition. However, for developing countries, participation and accumulation of fund are the crucial elements. Therefore, in order to mention about privatization, mandatory participation is inevitable. In our country, the success of individual retirement system has not been definite, yet. Because participation of the system is not mandatory and individuals do not have any possibilities to draw accumulated funds. In our study, this and similar matters have been taken into account and in order to be an effective system some suggestions have been given. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/embargoedAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Ekonomi | tr_TR |
dc.subject | Economics | en_US |
dc.title | Sosyal güvenliğin özelleştirilmesi ve Türkiye`de uygulanabilirliği | |
dc.title.alternative | Privatization of social security and its practicability in Turkey | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Maliye Ana Bilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 182991 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | CELÂL BAYAR ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 163066 | |
dc.description.pages | 184 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |