Üst çeneye farklı tip yüz maskeleri ile farklı açılarda uygulanan protraksiyon kuvvetlerinin dentofasiyal yapılar üzerine etkilerinin sonlu elemanlar yöntemi ile incelenmesi

Abstract

ÖZETÜst Çeneye Farklı Tip Yüz Maskeleri ile Farklı Açılarda Uygulanan Protraksiyon Kuvvetlerinin Dentofasiyal Yapılar Üzerine Etkilerinin Sonlu Elemanlar Yöntemi ile İncelenmesiBaran TALAYUzmanlık TeziOrtodonti Anabilim DalıSivas 2016,Bu çalışmanın amacı; maksiller retrognati ile karakterize iskeletsel Sınıf III maloklüzyonların tedavisinde kullanılan iskelet ve diş destekli ağız içi ankraj ünitelerinden destek alan farklı tiplerdeki yüz maskesi çeşitleri vasıtasıyla farklı açılarda uygulanan maksiller protrasksiyon kuvvetlerinin kafa-yüz kemikleri, sirkummaksiller suturlar ve TME üzerindeki biyomekanik etkilerinin, in vitro olarak uygulanan gerilme analizleri içinde avantajları ortaya konulmuş olan sonlu elemanlar analizi ile incelenmesidir.Tüm kafa-yüz kemikleri ve dişlerden oluşan üç boyutlu model üzerinde üç farklı tip yüz maskesi (Petit, Grummons ve Face-bow'lu Petit), iki farklı tip ağız içi ankraj ünitesi (dişsel ve iskeletsel) ile kombine edilerek beş farklı model elde edilmiştir (Petit-Dişsel, Petit-İskeletsel, Grummons-Dişsel, Grummons-İskeletsel ve Face-bow'lu Petit-Dişsel). Petit ve Grummons modellerinde dişsel ankraj ünitesi olarak dişler bir blok halinde modellenmiştir. Protraksiyon kuvveti, kanin ve birinci premolar dişler arasında dişeti seviyesinin 2 mm yukarısından uygulanmıştır. Face-bow'lu Petit modelinde yine dişler bir blok haline getirilmiş ve face-bow premolar dişlerin vestibulünden dişsel ankraj ünitesine adapte olacak şekilde ayarlanmıştır. Face-bow'un dış kol parçasının kuvvet uygulanacak uç kısmı premolar dişlerin kök uçları hizasına gelecek şekilde modellenmiştir. Petit ve Grummons modellerinde iskeletsel ankraj ünitesi olarak infrazigomatik krest bölgelerine yerleştirilen cerrahi mini plak kullanılmış ve kuvvet uygulanacak parçası kanin ve birinci premolar dişler arasında dişeti seviyesinin 2 mm yukarısına gelecek şekilde modellenmiştir. Tüm modellerde her iki taraftan 500'er gf olmak üzere toplam 1000 gf şiddetindeki protraksiyon kuvveti anterior yönde ve oklüzal düzlemle aşağıya doğru 0o, 15o, 30o, 45o açılar oluşturacak şekilde ayrı ayrı uygulanmıştır.Çene ucu destek parçası olan modellerde artiküler disklerde ve mandibulanın en zayıf bölgesi olan kondil boynu bölgesinde yoğun basma gerilmeleri görülmüştür. Grummons modellerinde ise bu bölgelerde bölgesinde çok düşük gerilme değerleri gözlenmiştir.İskeletsel ankrajın maksiller protraksiyonda dişsel ankrajdan daha etkin olduğu gözlenmiştir.Tüm modellerde protraksiyon kuvvetinin oklüzal düzlemle yaptığı açı arttıkça hareketin paralel yaklaştığı ve bununla birlikte dentofasiyal sistemin tamamında daha uniform gerilme dağılımı gözlenmiştir.Dişsel ankrajlı Grummons ve Petit modellerinde iskeletsel ankrajlı modellere göre daha fazla ve Grummons modellerinde de Petit modellerinden daha fazla saat yönünün tersine rotasyon gözlenmiştir. En düşük rotasyon değerleri ise Face-bow'lu Petit modellerinde görülmüştür.Sonuç olarak; daha fazla maksiller protraksiyona ihtiyaç olan vakalarda iskeletsel ankraj ünitesi tercih edilebilir. Bununla birlikte eklem rahatsızlığı olan hastaların tedavisinde Grummons tipi yüz maskesi tercih edilebilir. Maksiller protraksiyonun olabildiğince paralele yakın gerçekleşmesi istenildiğinde çalışmamızda incelenen tüm yüz maskesi tipleri için protraksiyon kuvvetinin açısının artırılması tercih edilebilir.Anahtar Kelimeler: Yüz Maskesi, Ağız İçi Ankraj Ünitesi, Sonlu Elemanlar Analizi, Dentofasiyal Sistem

ABSTRACTDentofacial Effects of Varying the Force Direction on Maxillary Protraction with Different Types of Face Masks: A Finite Element AnalysisBaran TALAYExpertise ThesisDepartment of OrthodonticsSivas 2016,The aim of our study is to evaluate the dentofacial effects of different types of face masks which are applied various force directions on skeletal Class III malocclusion characterized with maxillary retrognathy by using the finite element method which is approved to has many advantages among all in vitro strain analysis.Finite element simulations of five different combinations of three different face masks (Petit, Grummons and Petit with Face-bow) and two different intraoral anchorage units (dental and skeletal anchorage) were performed on a three dimensional finite element model. In all models, 1000 gf protraction force was applied in 0o, 15o, 30o, 45o downwards direction to the occlusal plane. The teeth are modelled as a one unit for dental anchorage. The protraction force was applied from 2 mm above gingival margin of in-between canine and first premolar on dental anchorage models of Petit and Grummons face masks. On dental anchorage model of Petit with Face-bow model, inner bow was placed in front of premolars and protraction force was applied from outer bow which localized at roots of premolars. Surgical mini plate which placed infrazygomatic crest areas was used as a skeletal anchorage. On skeletal anchorage models of Petit and Grummons face masks, the protraction force was applied from the tip of the mini plate which localized at 2 mm above gingival margin of in-between canine and first premolar.Much more compressive stress was observed at articular disks and condyles on the models which are use the chin for support than the Grummons models.This study showed that the skeletal anchorage is more effective on maxillary protraction treatment than dental anchorage.As the angle between occlusal plane and protraction force increases, stresses were distributed more homogenous on the dentofacial structures and maxilla moved forward in a more parallel pattern.More counter clockwise rotation was observed on dental anchorage models than skeletal anchorage models and on Grummons face mask than Petit face mask. The less counter clockwise rotation was observed on Petit with Face-bow models.As a result, skeletal anchorage units might be preferred in the cases that require significant maxillary protraction. Grummons face mask might be preferred in the patients who have temporomandibular joint disorders. The angle between protraction force and occlusal plane might be increase in the cases which require forward movement of maxilla in a more parallel pattern.Key Words: Face Mask, Intraoral Anchorage Unit, Finite Element Analysis, Dentofacial System