Radius distal uç kırığı nedeniyle ameliyat edilen hastalardaki karpal tünel sıkışmasının araştırılması

Abstract

Radius distal uç kırığı nedeniyle cerrahi tedavi ile volar plak uygulanan hastalarda, karpal tünel içerisindeki mediyan sinirin sıkışmasının varlığı araştırıldı.Çalışmamızda Ocak 2008 ile Ocak 2012 tarihleri arasında Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji kliniğinde radius distal uç kırığı nedeniyle açık redüksiyon ve volar plaklama ile fiksasyon uygulanan erişkin 33 hastanın 33 distal radius kırığı kontrol muayenelerine çağrılarak ameliyat edilen taraf ile sağlam el bilekleri karşılaştırılarak retrokspektif olarak değerlendirildi. Grupların son kontrollerindeki klinik ve radyolojik bulgularının değerlendirilmesi Gardland ve Werley klinik değerlendirme, Steward ve ark radyolojik değerlendirme sistemine göre yapıldı. KTS'nin varlığının araştırılmasına yönelik olarakda, el bileği fizik muayene bulgularına, mediyan sinir provakatif testlerine, el kavrama gücüne, pinch (sıkıştırma) kuvvetine, el bileği pisiform kemik seviyesinde mediyan sinirin çapı ve karpal tünel hacim ölçüm değerleri ve elektronörofizyolojik inceleme sonuçlarına ameliyat edilen ve kontrol gurub olan sağlam el bileklerinde bakılarak yapıldı. Çalışmadan elde edilen verilerin istatistiksel analizleri SPSS 19.0 paket programında yapıldı.Erkeklerin yaş ortalaması 44,2 (21-68), kadınların ise 53,8 (36-68) olup genel yaş ortalaması 45,5 (21-68) olarak bulundu. Gartland ve Werley klinik değerlendirme kriterlerine göre % 73'ünde mükemmel, % 21'inde iyi ve % 6'sınde orta sonuç elde edildi. Stewart radyolojik değerlendirme sonuçları göre % 67'sinde mükemmel, % 33'nünde iyi sonuç elde edildi. Ameliyat edilen taraf ve kontrol grubları arasında kavrama gücü değerleri kontrol gurubunda anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Ameliyat edilen taraf ve kontrol guruplarının fizik muayene ve elektronöromiyografi sonuçlarına göre ameliyat edilen gurupda 3 (% 9) hastada ileri evre karpal tünel sendromu bulgularının olduğu, kontrol gurubunda ileri dönem karpal tünel sendromu olmadığı tespit edildi. İleri dönem karpal tünel sendromu tespit edilen hastalarda karşı sağlam taraflarına göre ultrasonografide mediyan sinir ve karpal tünel hacim ölçümleri arasında fark tespit edilmedi.Çalışmamızda radius distal uç kırıklarından sonra volar plaklama yapılan hastalarda iler dönem karpal tünel sendromu gelişme insidansını genel popülasyonda karpal tünel sendromu görülme insidansı oranlarına yakın bulduk. Radius distal uç kırıklarının açık redüksiyon ve volar plak ile cerrahi tedavisini karpal tünel sendromu gelişmesi riski açısından güvenli bir yaklaşım ve metod olduğunu düşünmekteyiz.Anahtar Kelimeler: Radius distal uç kırıkları, volar plak, Karpal Tünel Sendromu

The aim of the study was investigation of presence of carpal tunnel syndrome (CTS) following fixation of distal radius fractures through volar approach. 33 distal radius fracture cases treated surgically by fixation and plating by volar approach, between January 2008 and January 2012 at Bulent Ecevit University Department of Orthopaedics, were evaluated. Posoperatively functional, radiological and electrophysiological evaluations of both surgically treated side and uninvolved side were performed. Clinical evaluations were carried out utilizing Wiley and Gartland's evaluation system, whereas radiological evaluations were utilized using the evalution method described by Steward et al. Presence of carpal tunnel syndrome was evaluated by physical examination methods such as median nerve provocative tests, grasp and pinch stress, ultrasonographic measurements of median nerve and carpal tunnel volume at the level of os piriforme, as well as electromyographic evaluations. Mean age of the cases were 44,2 (21-68) for men versus 53,8 (36-68) for women. Results of functional evaluation of the cases according to Gartland and Werley's system were very good at 73%, good in 21%, fair at 6%. Radiological evaluation revealed very good at 67%, good at 33%. Grip strength was higher at control side compared to surgical side, and this difference was statistically significant. According to evaluation for presence of CTS, 3 cases (9%) were found to have severe CTS. At those severe CTS cases, no difference between surgical side and uninvolved side were encountered, regarding ultrasonographic measurements of median nerve dimensions and carpal tunnel cross sectional area. In this study, we observed similar post operative CTS prevelance with normal population. We also did not found any relation between presence of CTS and volar fixation and plating for distal radius fractures. We concluded that surgical treatment of distal radius fractures through volar approach is a safe method regarding risk of median nerve compressive neuropathy.Keywords: Distal radius fracture, volar plating, Carpal tunnel syndrome