Maden işkolunda çalışan kaynak işçilerinde kan ağır metal düzeylerinin değerlendirilmesi

Abstract

Kaynakçılık büyük küçük birçok işletmede kullanılan bir iş koludur. Çalışma koşulları nedeniyle çok çeşitli sorunlara maruz kalan kaynakçılık mesleğinde metallerin kesme ve diğer yöntemlerle işlenmesi esnasında çalışanların sağlığı açısından zararlı olabilecek dumanlar, gazlar, tozlar gibi hava kirleticiler meydana gelmekte ve ortama karışmaktadır. Kaynak dumanında bulunan ağır metaller çeşitli yollarla vücuda girerek sağlığı olumsuz etkileyebilmektedir. Bu çalışmada kömür madeni ocaklarında çalışan kaynak işçilerinin kan ağır metal düzeylerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Kesitsel tipteki araştırmanın katılımcıları Zonguldak ilindeki dört özel maden ocağında çalışan 20 kaynak işçisi, 40 yeraltı işçisi ve 39 yerüstü işçisinden oluşmaktadır. Ortalama yaş kaynak işçilerinde 36.1±6.1 yıl, yerüstü işçilerinde 40.1±9.0 yıl ve yeraltı işçilerinde 34.5±5.4 yıldır. Kaynakçılarda meslekte geçirilen süre 14.2±6.5 yıldır. Kan ve serum metal düzeyleri değerlendirildiğinde serum alüminyum, bakır, çinko, krom, magnezyum, mangan, nikel ve kan kurşun düzeyleri açısından gruplar arasında anlamlı fark vardır. Kaynakçılarda serum nikel düzeyleri diğer iki gruba göre daha düşükken, kan kurşun düzeyleri daha yüksektir (p<0.05). Sigara içen ve içmeyen kaynak işçileri arasında anlamlı fark bulunmamıştır (p>0.05). Metal düzeyleriyle yaş arasında anlamlı bir ilişki bulunmazken, mesleki deneyim ile kurşun düzeyleri arasında zayıf pozitif yönde bir ilişki vardır (r=0.241, p=0.016). Kapalı ortamda çalışan kaynakçılarda açık ortamda çalışanlara göre kan kurşun düzeyleri anlamlı olarak daha yüksektir (p<005). Kaynak işçilerinde koruyucu maske kullananlarla kullanmayanlar arasında metal düzeyleri açısından anlamlı fark yoktur. Maden iş kolunda kaynak işçilerinin görece az sayıda olması, kaynak işlerinin süreklilik arz etmemesi nedeniyle söz konusu işçi grubuna yönelik çalışmaların sürdürülmesine gereksinim vardır.

Welding is a profession that has widespread use in various small to large sectors. In the welding business, due to harsh conditions during the production and processing of metallic compounds, various gases and particles which are air pollutants are constantly dissipated among the workspace. Heavy metals that are produced by welding smoke can enter the human body and effect health in various negative ways. In this sudy, the content of heavy metals in the bloodstream of welding workers within mining facilities were evaluated. A cross-sectional study was carried out using test subjects who work in 4 different mining areas in the city of Zonguldak. These subjects are composed of 20 welding workers, 40 pitmen and 39 above-ground workers. Average ages of the subjects are 36.1±6.1 years for welding workers, 40.1±9.0 years for above-ground workers and 34.5±5.4 years for pitmen. Welding workers have been working in this business for 14.2±6.5 years. The quantification of blood and serum levels, serum aluminium, copper, zinc, chrome, magnesium, manganese, nickel and blood lead levels were found to be statistically different between the groups. Within the welding workers, serum nickel levels were less than the other two groups while the blood lead levels were more (p<0.05). There was not a meaningful correlation between workers who smoked cigarettes and the ones who didn't (p>0.05). While there was no statistically significant correlation between metal content and age, there was a weak positive correlation between work experience and lead levels (r=0.241, p=0.016). Workers who worked in closed workspace had statistically significant increase in blood lead content compared to workers in above-ground workspace (p<005). There was no statistically significant difference in the blood metal content between workers who wore a protective mask and the ones who didn't. Due to the small number of welding workers in the mining business and due to the fact that welding not being a permanent occupation among many workers, there has been a lack of research involving these types of workers and their workspace. For this reason, it is necessary to carry out more studies in this field.