The impact of emotions on the well-being of the English preparatory program instructors: A Turkish case

Abstract

Bu çalışmanın amacı, İstanbul, Türkiye'deki vakıf (kâr amacı gütmeyen, özel) üniversitelerinin İngilizce Hazırlık Programlarında çalışan İngilizce Öğretim üyelerinin duygularının iyi olma durumlarına etkisini bulmaktır. Spesifik olarak bu çalışma, yabancı dil olarak İngilizce öğreten öğretim üyelerinin en çok hissettikleri duygu durumlarını, pozitif ve negatif duygu durumları arasında bir fark olup olmadığını ve deneyim yılının duygularını ve bununla beraber duygu durumlarını nasıl etkilediğini araştırmayı hedeflemektedir. Bunun yanında, dil hazırlık programlarında pozitif duyguların artırılmasına yönelik çıkarımlar yapabilmek için öğretim üyelerinin duygu ve iyi olma durumlarında değişikliğe yol açan faktörlerde ele alınmıştır. Nicel veriler 66 yabancı dil olarak İngilizce öğreten öğretim üyesine uygulanan bir ölçek aracılığıyla toplanırken, nitel veriler katılan öğretim üyelerinin 28'i tarafından yazılan yansıtıcı metinlerden alınmıştır. Çalışmanın bulguları; katılımcıların çoğunlukla pozitif duygular hissettiğini göstermektedir. Ek olarak, tecrübe yıllarının da önemli bir faktör olduğunu ortaya koymaktadır; ancak öğrencilerin, öğretim üyelerinin özel yaşamlarının ve iş yerlerinin de öğretim üyelerinin duygularını ve iyi olma durumlarının etkileyen önemli faktörler olduğu bulunmuştur. Sonuçlara göre, çalışmanın içinde pozitif duyguların gelişmesine yönelik öneriler sunulmuştur.

The purpose of this research study is to find out the impact of emotions on the well-being of the English Language Preparatory Program instructors working in private (non-profit, foundation) universities in İstanbul, Turkey. Specifically, this study aims to investigate the most common emotions felt by the EFL instructors, find out whether there is a significant difference between their positive and negative emotions, and how the years of experience affect their emotions along with their emotional well-being. Besides, the factors leading to change in their emotions and emotional well-being were also examined to draw implications for the promotion of positive emotions in language preparatory programs. The quantitative data were obtained through a scale administered to 66 EFL instructors while the qualitative data were gathered from teachers' reflections written by 28 participating instructors. The findings of the study showed that participants mostly experience positive emotions. Moreover, years of experience is a significant factor. However, there were also other remarkable factors affecting instructors' emotions and emotional well-being regarding their students, personal life and institutions. Based on the findings, recommendations to foster positive emotions were provided in the study.