Türkiye`de kadın haklarının siyasi gelişimi (1923-1950)

Abstract

Eski Türk toplumlarında yaşayan kadınların, toplum içerisinde sahip oldukları statü ve değer açısından diğer ülkelerde yaşayan kadınlarla karşılaştırıldığında, Türk kadınının çok daha önemli ve saygıdeğer bir konumda bulunduğunu söylememiz mümkündür. Ancak Türk kadını; Türk devletlerinin tarihsel süreç içerisinde dinsel etkenlerden dolayı ve Bizans, Arap topluluklarının kültürlerinden etkilenmesi ile eski değerini yitirmiştir.Türkiye'de siyasi alanda kadın hakları ile ilgili ilk önemli gelişmeler Cumhuriyet dönemi ile başladı. Bu dönemde kadınların hak ve statü kazanmalarının en önemli aşaması, Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı ?Eşitlik Devrimi?dir. Kadın-erkek eşitliğinin her alanda benimsenmesi için mücadele eden Atatürk, çalışmalarını bir sistem içerisinde başlatarak, Türk kadınının siyasi alanda haklarını kazanmasında önemli bir mimar oldu. Nitekim bu çalışmalar sonrasında Türk kadını, 3 Nisan 1930'da belediye seçimlerine katılma hakkı ve 5 Aralık 1934'te milletvekili seçme-seçilme hakkını elde etti. Türk kadınlarının parlamentoya giriş tarihi itibariyle pek çok ülkeden önce davrandığı; fakat, kazanımları kullanmada aynı önceliği elde edemediği anlaşılmaktadır.

When we compareour women,who have lived in the forme Turkish societies, in terms of their status and value with the women that live in other countries, it is possible to say that the Turkish women have much more importantand venerable location. However, the Turkish women have lost their former value, because of there ligious factors in the historical process of the Turkish statesand being affected by the cultur of Byzantiumand Arabsocieties.The first, important improvement in the women right shave begun with the Republican. The most important stage of the women to have statusand value is the Revolution of equality that Mustafa Kemal made to begin. Atatürk, Who combat forthee quality of men and women of all the areas , have been a very important architect, making his studies in a system to begin for the Turkish women in the political area to qualify for. Thus, after these studies the Turkish women have obtained in the 3th of 1930 the right to participate in municipale lections and in the 5th of 1934 the right to electand be elected as deputy. We can see very clearly that the Turkish women as the date of their introduction to the parliment is earlier the nany other countries; but they could not obtain the same priority for the use of their recoveries.