dc.description.abstract | ÖZET Böbrek taş hastalığı ve nefrokalsinozis komplikasyon olarak bildirilmiş olmasına kjarşın, `idiopatik hiperkalsiüri'li çocuklarda prognoz henüz açıklık kazanmamıştır. Glomerüllerden filtre olan kalsiyumun % 40'ı proksimal tübüllerden geri emilmektedir. N- asetil p-D glukozaminidaz (NAG) proksimal renal tübül epitelinde hasarı gösteren lizozomal bir enzimdir. Bu çalışmanın amacı, iatrojenik, diabetik ve idiopatik hiperkalsiürili çocuklarda, iperkalsiüri ile idrar NAG aktiviteleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Hiperkalsiüri oluşturmak üzere 75 mg/kg/gün kalsiyum, 20.000 Ü/kg/gün D3 vitamini 15 gün süre ile uygulanan yedi tavşandan (Orytolagus cuniculus-NZW-) uygulama öncesinde ve sonrasında serum kalsiyumu, fosfor ve alkalen fosfataz ile 24 saatlik idrarda kalsiyum ekskresyonu ve NAG / kreatinin düzeyleri ölçüldü. Olguların uygulama tamamalandıktan sonra böbrekleri makroskopik ve mikroskopik olarak değerlendirildi. Benzer işlemler, yedi tavşandan oluşturulan ve plasebo verilen kontrol grubuna da uygulandı. İlaç uygulamasına başlanmadan önce olguların ortalama serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz ve günlük kalsiyum ekskresyonu düzeyleri sırası ile 10.8 ±1.5 mg/dl, 4.6 ± 0.6 mg/dl, 138 ± 57.1 IU/L ve 22.3 ± 8.3 mg/kg/gün olup, uygulama sonrasında serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz ve günlük kalsiyum ekstresyon düzeyleri sırası ile 12.2+1.3 mg/dl, 6.7 ± 0.7 mg/dl, 70.1 ± 33.2 IU/L ve 46.8 ± 22.5 nıg/kg/gün olarak saptandı. Kontrol grubunda plasebo öncesinde ortalama serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz ve günlük kalsiyum ekskresyon düzeyleri sırası ile 10.6 ± 1J.2 mg/dl, 4.9 ± 0.8 mg/dl, 140.7 ± 49.3 IU/L ve 18.4 ± 9.6 mg/kg/gün olup; plasebo sjonrasında ise sırası ile 10.4 ± 1.1 mg/dl, 4.3 ± 0.7 mg/dl, 146.6 ± 50.3 IU/L ve 21.4 ± 7.6 mg/kg/gün olarak elde edildi. Değerler arasındaki fark araştırıldığında, çalışma grubunda uygulama başlangıcında ve sonunda serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz ve günlük idrar kalsiyum ekskresyon değerleri istatistiksel olarak farklı bulunmuştur (p<0.05). İdrar NAG/kreatinin değerleri ilaç uygulanmadan önce 0.5±0.1mÜ/mg iken, uygulamadan sonra 6.4±1.5 mü/mg olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.01). Çalışma grubunda tedavi sonucunda elde edilen.serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz ve idrar NAG /kreatinin ve kalsiüri düzeyleri kontrol grubundaki plasebo sonrasındaki değerlerden anlamlı olarak yüksek bulundu (p<0.05). Değerler arasındaki ilişkiler incelendiğinde idrar NAG/kreatinin ile günlük kalsiyum ekskresyonu arasında önemli pozitif ilişki saptanmıştır (r:0.9, p<0.05). Çalışma grubundaki olguların biri dışında diğerlerinde (%85.7) nefrokalsinozis tesbit edilmiştir. 27ile 14 Çalışmanın ikinci bölümünde`absorptif formda idiopatik hiperkalsiüri olan 10 çocuk kontrol grubunu oluşturan, idrar kalsiyum ekskresyonu 4 mg/kg/gün'ün altında bulunan çocuk ele alınmıştır. Ultrasonografi incelemelerinde nefrokalsinozis ve böbrek taş habtalığı saptanmayan olguların konvansiyonel yöntemlerle yapılan böbrek fonksiyon tesitleri normal sınırlar içinde bulunmuştur. Hasta ve kontrol grubundaki olguların yaş ortalamaları sırası ile 5,9±1,1 ve 5,4 ± 1,2 yıl; kalsiüri düzeyleri 5,88±1,67 ve 1,54±0,74 mcj/kg/gün; idrar NAG/kreatinin aktiviteleri 2,5±0,9 ve 11,6±5,3 mU/mg olarak saptanmıştır. Her iki grubun kalsiyum ekskresyonları arasındaki fark anlamlı olmasına karşın (p<0,0005), yaş ve idrar NAG aktiviteleri ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır, (p >0,05) idrar kalsiyum ekskresyonu ile NAG/kreatinin aktivitesi arasındaki ilisjkinin anlamlı olmadığı ortaya çıkmıştır. (r:0.12, p>0.05). Klinik ve rutin laboratuvar yöntemleri ile nefropati düşünülmeyen 18 Insüline bağımlı diabetes mellitus(IDDM) olgusunda ve 14 sağlıklı kontrol grubunda böbrek fonksiyonları ysjnında glikozüri, idrar NAG aktiviteleri, mikroalbuminüri ve kalsiüri araştırıldı. Tüm olgularda konvansiyonel böbrek fonksiyon testleri normal sınırlarda olup, çalışma ve kontrol grubunda sırası ile glikozüri 502.16±50.04, 324.22±22.20 mg/gün, NAG/kreatinin 0.10±0.04, 0.040.02 U/mg, mikroalbuminüri 10.52±4.24, 6.99±2.12 mg/gün, kalsiüri 3.36±2.62, 2.13±0.58 mg/kg/gün bulundu. Grupların glikozüri ve kalsirüri düzeyleri arasında anlamlı fark olup (sırası ile p<0.001, p<0.05), çalışma grubunda glikozüri ile kalsiüri (r:0.4, p<0.05), glikozüri ile albuminüri (r:0.4, p<0.05) arasında anlamlı ilişki saptandı. NAG/kreatinin ile kalsiüri ve mikroalbuminüri arasında anlamlı ilişki bulunmadı. ı Sonuç olarak; tavşanlarda direkt radyografilerle ayırt edilemeyen ancak hiptopatolojik olarak saptanan, iatrojenik hiperkalsiüri'ye sekonder nefrokalsinozis mjeydana geldiğinde, irdar NAG aktivitelerinde anlamlı artış elde edilmekte ve bu değerler hiperkalsiüri ile anlamlı pozitif ilişki göstermektedir. Ultrasonografik yöntemlerle nşfrokalsinozis ayırtedilemeyen absorptif formdaki idiopatik hiperkalsiürili çocuklarda idrar NAG aktivitelerinde artış saptanmamıştır. Ancak bu olguların izlem sırasındaki idrar NAG aktivitelerindeki artış, gelişmekte olan bir nefrokalsinozisin öncül bulgusu olabilir. 28 | |