Fakoemülsifikasyon ve arka kamara intraoküler lens cerrahisi sonrası kistoid maküler ödem

Abstract

ÖZET Bu çalışmada fakoemülsifîkasyon ve arka kamara intraoküler lens cerrahisi sonrası KMÖ insidansı araştırıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda Eylül 1997- Haziran 1998 tarihleri arasında katarakt tanısıyla fakoemülsifîkasyon ve arka kamara intraoküler lens cerrahisi uygulanan, arka kapsül rüptürü ve vitreus kaybı gibi intraoperatif komplikasyonların olmadığı ve hiçbir kombine cerrahi girişimin uygulanmadığı 51 olgunun 54 gözü çalışma grubunu oluşturdu. Diabetes mellitus, vaskülit, kollajen doku hastalığı ve benzeri sistemik hastalıkların eşlik ettiği olgular; veya üveit, retina dekolmanı, glokom, senil maküla dejenerasyonu ve benzeri başka göz patolojilerinin birlikte bulunduğu, veya önceden başka bir nedenle göziçi cerrahinin uygulanmış olduğu olgular çalışma kapsamı dışında bırakıldı. 21 göze akrilik, 16 göze silikon katlanabilir lens ve 17 göze monoblok polimetilmetakrilat lens kapsül içine yerleştirildi. Postoperatif 6. haftada, 3. ayda, ve 6. ayda FFA çekildi. Anjiografik bulgular Yanuzzi sınıflamasına göre KMÖ açısından değerlendirildi. 6. haftada 54 gözün 6 'smda (%11.11), 3. ay kontrolüne gelen 36 gözün 3'ünde, 6. ayda ise 13 gözün 3'ünde anjiografik KMÖ saptandı. Takipte 6. haftada anjiografik KMÖ saptanan 6 gözün 3 tanesinin 3. ayda düzeldiği, diğer 3 gözde ise 6. ayda da aynı düzeyde kaldığı gözlendi.. Ayrıca bu 6 gözün 5 (%15.1) tanesinin 60 yaş ve üzerinde, 1 tanesinin (%4.7) 60 yaş altında olduğu saptandı. Hiçbir olguda klinik KMÖ tesbit edilmedi Sonuç olarak komplikasyonsuz fakoemülsifîkasyon cerrahisi sonrasında anjıiografîk düzeyde belli oranda KMÖ geliştiği saptanmış olsa da, klinik KMÖ'nün saptanmamış olması güncel katarakt cerrahisinin önemli bir avantajıdır. 27