dc.description.abstract | ÖZET Meme kanseri kadınlarda görülen en sık malign tümördür. Kanserden ölüm nedeni olarak ikinci sırada yer almaktadır. Etkili sağaltımın belirlenmesinde prognostik faktörler önem kazanmaktadır. Özellikle erken evre meme kanserlerinde lokal sağaltıma ek olarak kemoterapi uygulanıp uygulanmaması prognostik faktörlere göre yapılmaktadır. Bu çalışmada, büyük bir kısmında lenf düğümü (LD) metsastazı görülmeyen 43 erken evre (T1N0 ve T1N1) invaziv duktal karsinom olgusundan, LD metastazı (-) ve (+) iki kümede, son zamanlarda prognostik önemi bildirilen anjiogenez ile bir matriks glikoproteini olan fıbronektin (FN) ekspresyonu incelenmiştir. Anjiogenez ve FN ekspresyonunun metastaz oluşumundaki yerini, yaş, tümör derecesi, östrojen reseptör (ÛR) durumu ile ilişkili olup olmadığını araştırarak prognostik önemini belirlemek amaçlanmıştır. Ayrıca izlemde olan 27 olguda sağkalımla ilişkisi incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi (DEÜTF) Patoloji Anabilirin Dalı'nda 1993-1998 yılları arasında tanı almış, 43 invaziv duktal karsinom olgusu ile çalışma yapılmıştır. Olguların yaş, ÖR durumu ve LD tutulumu patoloji raporlarından elde edilmiştir. 27 olgunun klinik izlemleri DEÜTF Medikal Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı'ndan sağlanmıştır. Olgulara ait H-E boyalı preparatlar yeniden incelenmiş ve tümör dereceleri belirlenmiştir. Tümör kesitlerine F8-RA ve FN antikorları immündokukimyasal olarak uygulanmıştır. F8-RA ile damarlar belirgin durumu getirildikten sonra VSD (Vascular surface density) ve NVES (Number of vessels) değerleri hesaplanmıştır. FN ile stromal, sitoplazmik ve perisellüler olmak üzere üç tip boyanma paterni izlenmiş, her bir olgu için (+) ve (-) olarak değerlendirilmiştir. İstatistik: LD (-) ve LD (+) iki küme arasında yaş, ÖR, tümör derecesi, VSD, NVES ve FN boyanma özelliği açısından fark olup olmadığı Chi-Square ve independent- samples t-test ile araştırılmıştır. Değişkenler arasında doğrusal ilişkiyi araştırmak için spearman korelasyon testi uygulanmıştır. Değişkenlerin sağ kalım ile ilişkisi Mann Whitney-U testi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: 43 invaziv duktal karsinom olgusundan 23'ünde LD metastazı (-), 20 sinde LD metastazı (+)'dır. LD metastazı (-) 23 olgunun, yaş ortalaması 54.17'dir. Tümör 36derecesi 8 olguda 1, 7 olguda 2, 8 olguda 3'dür. 13 olguda ÖR (+), 10 olguda (-)'dir. LD metastazı (+) 20 olgunun, yaş ortalaması 54.70'dir. Tümör derecesi 7 olguda 1, 7 olguda 2, 6 olguda 3'dür. 11 olguda ÖR (+), 9 olguda (-)'dir. 27 olgu izlemde olup, ortalama izlem süresi 27.81 aydır. LD metastazı (-) ve LD metastazı (+) iki küme arasında yaş, ÖR, tümör derecesine göre istatistiksel anlamlı fark bulunmamıştır (p>0.05). Tüm olgularda ortalama VSD 17.97mm`1, LD metastazı (-) olgularda 16.00mm`1, LD metastazı (+) olgularda 20.20mm`1 bulunmuştur. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0.14). Tüm olgularda ortalama NVES 82.07mm`2, LD metastazı (-) olgularda 79.60mm`2, LD metastazı (+) olgularda 84.80mm`2 bulunmuş, ancak aradaki fark anlamlı değildir (p=0.73). LD metastazı (-) ve LD metastazı (+) iki küme arasında FN boyanma özelliği istatistiksel anlamlı fark göstermemiştir (p=0.05). izlemdeki olgularda yaş, ÖR, tümör derecesi, VSD, NVES ve FN boyanma özelliği ile sağkalım arasında ilişki bulunamamıştır (p>0.05). Spearman korelasyon testinde, tümör derecesi, VSD ile orta derecede, NVES ile güçlü ilişkili bulunmuştur. Sonuç: Yaş, ÖR, tümör derecesi ve LD metastazı ile sağkalım arasında ilişki bulunamaması nedeniyle, bu faktörlerin prognozu belirlemede yeterli olmadığı, ancak olgu sayısının az ve izlem süresinin çok kısa olmasının da sonuçta etkili olabileceği düşünülmüştür. VSD ve NVES, LD metastazı (+) olgulara göre, LD metastazı (-) olgularda artmış, ancak bu artış istatistiksel anlamlı bulunamamıştır. VSD ve NVES' in tümör derecesi ile ilişkili olması nedeniyle prognostik önemi olabileceği, ancak metastaz oluşumunda tek başına yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır. Fibronektin boyanma özelliğinin metastaz ve prognozu belirlemede etkili olmadığı düşünülmüştür. 37 | |