Meme kitlelerinde IV kontrastlı RDUS; değeri ve ayırıcı tanıya katkısı

Abstract

ÖZET Meme kitlelerinin ayırıcı tanısında rutin uygulamada non-invaziv yöntemler olan Mammografi ve B-Mod US kullamlmaktadır.Ancak bu iki tekniğin duyarlılığı, yüksek özgüllüğü düşüktür.Bu nedenle, lezyonlann çoğu benign natürde olduğu halde, biyopsi ile histopatolojik tanı koyulmaktadır.B-Mod US, pür kistik lezyonlarda tanı koydurucudur. Solid natürdeki le2yonlann değerlendirilmesinde ise non-invaziv alternatif bir yöntem olan RDUS ile, lezyonun vasküler paterni incelenerek, benign-malign ayırımı yapılabilmektedir. Ancak meme kitlelerindeki vasküler yapılar ince kalibrasyonlu ve düşük akım volümlü olduğundan elde edilen Doppler sinyalleri zayıftır.Bu nedenle yöntemin duyarlılığı ve özgüllüğü düşüktür. Ultrason kontrast maddelerinden mikrokabarcık içerikli Levovist, sistemik vasküler yapılarda belirgin ekojenite artışı sağlayarak meme kitlelerindeki küçük vasküler yapılardan elde edilen renkli Doppler sinyallerini arttırmaktadır.Böylece vasküler yapıların sonomorfolojik özellikleri ayrıntılı olarak değerlendirilebilmekte ve malign lezyonlar için karakteristik kabul edilen neovaskülarizasyon paterni saptanarak, kitlenin benign-malign ayırımı yapılabilmektedir. Biz de prospektif çalışmamızda, Mammografi ve B-Mod US ile saptanan meme kitlelerinin RDUS ile değerlendirilmesinde sonografik kontrast madde Levovist(SHU 508A,Schering,Almanya) kullanımının, kitlenin benign-malign ayırımına katkısını saptamayı amaçladık. Çalışmamızda, mammografik veya ultrasonografik olarak meme kitlesi tespit edilen 46 olguya kontrastsız ve kontrastlı RDUS tetkiki uyguladık. Tüm olgularda lezyonlann, vasküler paternine ait özellikleri (sayı, tortiyözite, A-V şant oluşumu) ve elde edilen renkli Doppler sinyallerinin derecesini inceleyerek, kontrastsız ve kontrastlı RDUS tetkiki sonuçlarını, histopatolojik sonuçlar ile karşılaştırdık. Benign lezyonlann çoğunda kontrastsız ve kontrastlı tetkiklerde hipovasküler pateni saptandı.Ancak mastit olgularında, diğer benign lezyonlardan farklı olarak, postkontrast tetkikde hipervasküler patern izlendLMalign lezyonlarda ise, prekontrast tetkikde izlenen vasküler yapıların sayısında ve elde edilen Doppler sinyallerinde kontrast madde verimi ardından belirgin artış saptandı(McNeamer; p=0.004).Böylece malign lezyonlarda 49gözlenen neovaskülarizasyon paterni değerlendirilerek, kitlelerin ayırıcı tanısı yapıldı. Spektral ölçümlerde tüm indeks değerleri benign lezyonlarda, malignlere göre daha düşük saptandı.RI<0.80 literatürle uyumlu olarak benign lezyonlar için tipik olarak kabul edildi. Çalışmamızda konvansiyonel Doppler tetkikinin duyarlılığı %87, özgüllüğü % 53 olarak saptandı.Kontrastlı tetkikde ise duyarlılık ve özgüllük % 80 oldu. Kontrastlı RDUS tetkikinin özgüllüğünün, hem Mammografi hem de B-Mod US'dan yüksek olması nedeniyle, meme kitlelerinin ayırıcı tanısında non-invaziv alternatif bir yöntem olabileceğini düşünmekteyiz. 50