Adenotonsiller hipertrofili çocuklarda operasyon öncesi ve sonrası kardiak ve pulmoner fonksiyonların değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET ADENOTONSİLLER HİPERTROFİÜ ÇOCUKLARDA OPERASYON ÖNCESİ VE SONRASI KARDİAK VE PULMONER FONKSİYONLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Giriş ve amaç Üst solunum yolu obstruksiyonu olan çocuklarda çoğu reversion olan kardiak ve pulmoner fonksiyon bozukluklarının gelişebildiği bilinmektedir. Bu çalışmada hipertrofik tonsil ve/ veya adenoid nedeniyle operasyon kararı alınan üst solunum yolu obstruksiyonu olan çocukların kardiak ve pulmoner fonksiyonlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntemler Bu araştırma Haziran 2000 - Nisan 2001 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından izlenen, klinik olarak tonsil ve/veya adenoid hipertrofisi tanısı konan ve bu nedenle operasyon kararı alınan 5 ile 12 yaşları arasındaki 25 hastada uygulandı. Üst solunum yolu obstruksiyonu olan çocuklarda kardiak ve pulmoner fonksiyonlar; ekokardiografi, solunum fonksiyon testi, elektrokardiografi ve telekardiografi ile operasyon öncesi ve operasyondan 3 ay sonra değerlendirildi. Bulgular Çalışmaya alınan toplam 25 olgunun yaş ortalaması 8.1 ± 2.0 yıl olup, olguların 14'ü (%56) erkek, 11'i (%44) kız olgu idi. Olguların hiçbirinde operasyon öncesinde kardiopulmoner sisteme ait herhangi bir patoloji saptanmamıştır. Olguların operasyon öncesi ve 3 ay sonrasındaki değerleri karşılaştırıldığında; tüm olgularda operasyon öncesi ve sonrasında elektrokardiografi ve telekardiografi bulguları normal olarak değerlendirilmiştir. Ekokardiografi ile operasyon öncesi kardiak fonksiyonlar değerlendirildiğinde; sağ ventrikül preejeksiyon periyodu/sağ ventrikül ejeksiyon zamanına oranı, sağ ventrikül sistolik basıncı ve sağ ventrikül diyastolik boyutu değerleri bir olgu hariç normal sınırlarda olup, operasyon sonrasında bu değerlerde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma saptanmıştır (sırasıyla p=0.000, p=0.000, p=0.000).Operasyon öncesi hastaların %88'de solunum fonksiyon testlerinde hafif derecede obstruktif bozukluk bulgusu saptanmış olup, operasyon sonrası tüm hastalarda bu değerler normal sınırlarda bulunmuştur. Sonuç Üst solunum yolu obstruksiyonu bulguları olan çocuklarda pulmoner fonksiyonlardaki obstruktif bozulma klinik bulgular henüz ortaya çıkmadan solunum fonksiyon testleri ile saptanabilir. İyi takip edilen üst solunum yolu obstruksiyonu bulguları olan çocuklarda kardiopulmoner komplikasyonların gelişme riski oldukça düşüktür. Bu çalışmada klinik bulgu vermeyen ancak laboratuvar bulgularla gösterilebilen kardiyopulmoner fonksiyonlardaki değişikliklerin çoğunun reversibil olduğu ve obstruksiyon giderildikten kısa süre sonra normale döndüğü gösterilmiştir.

SUMMARY EVALUATION OF THE PRE AND POST-OPERATIVE CARDIAC AND PULMONARY FUNCTIONS IN CHILDREN WITH ADENOTONSILLARY HYPERTROPHY Aim Cardiac and pulmonary function disorders, most of which are reversible, known to develop in children with upper airway obstruction. In this study, evaluation of the cardiac and pulmonary functions was aimed in the children who have been planned to be operated due to upper airway obstruction secondary to hypertrophic tonsils and/or adenoids. Methods Twenty five patients (age range 5-12 years) on follow up due to hypertrophic tonsils and/or adenoids in Dokuz Eylül University Medical Faculty, Department of Ear-Nose & Throat in between June 2000 and April 2001 were enrolled in the study. All of the patients were decided to be operated due to significant upper airway obstruction. Cardiac and pulmonary functions of these children were evaluated via electrocardiography, telecardiography, echocardiography and pulmonary function tests before and three months after the operation. Results Mean age of the patients were 8.1 ±2.0 years and 14 (56 %) of them were male. None of the patients had any pathology related to cardiopulmonary system before the operation. Pre and postoperative electrocardiography and telecardiography were normal in all of the patients.The ratio of right ventricular preejection period / right ventricular ejection time, right ventricle systolic pressure and right ventricle diastolic dimensions were within normal ranges, except one patient, echocardiographically before the operation. However, all of these parameters decreased statistically significantly after the operation (p= 0.000 for all of these parameters). Pulmonary function tests were compatible with mild obstructive disorders in 88 percent of the patients preoperatively. On the other hand, pulmonary functions were found within normal ranges in all patients postoperatively. a>`Conclusion Obstructive pulmonary function disorders could be detected by pulmonary function tests before the development of clinical symptoms in children with upper airway obstruction. The risk of cardiopulmonary complications appeared to be quite low in children with upper airway obstruction providing that they have been followed up closely. This study demonstrated that clinically undetectable cardiopulmonary function changes were reversible and retuns to normal in a short time after the relief of obstruction.