Acil servisten nonspesifik karın ağrısı tanısı ile taburcu edilen hastaların üç aylık prognoz takipleri

Abstract

VII. ÖZET Acil servislere başvuran hastaların %4-8'ni karın ağrısı şikayeti ile gelenler oluşturur. Karın ağrısı şikayeti ile acil servislere başvuran hastaların en sık aldıkları tanı ise %34-52.6 oranında NSKA'dır. Bu çalışmada hastanemiz acil servisinden NSKA tanısı ile taburcu edilen hastaların üç aylık dönemde prognoz takipleri amaçlanmıştır. Çalışma DEÜTF Hastanesi Acil Servisi'ne, 1 Ağustos ile 1 Aralık 2000 tarihleri arasında karın ağrısı şikayeti ile başvuran, öykü, fizik muayene, laboratuar ve radyolojik incelemeler ile konsültasyonlar sonucu karın ağrısının belirlenebilir bir nedenden kaynaklanmadığı düşünülerek NSKA tanısı ile taburcu edilen 249 hastanın verileri ile prospektif gözlemsel olarak yapıldı. ICD-9 tanı kodlamasına göre NSKA tanısı alan hastalara ait demografik bilgiler, öykü, ayrıntılı ilk ve son muayene bulguları, yapılan tüm laboratuar ve radyolojik tetkik sonuçlan NSKA bilgilendirme formuna kaydedildi. Bu hastalar, üç gün ve üç ay sonra telefon ile arandılar. Ulaşılabilen hastalara öğrenilen prognostik bilgiler evden takip formuna yazıldı. Acil servisten taburcu olduktan sonra herhangi bir tanı aldıklarını söyleyen hastaların hastane kayıtları incelendi. Acil servisten NSKA tanısı ile taburcu edilen hastaların en büyük grubunu %56.6 oranında 50 yaş altındaki kadın hastalar oluşturuyordu. NSKA tanısı ile taburcu edilen 249 hastadan 81 'inin üç gün içinde tekrarlayan karın ağrısı oldu. Bunlardan 22'si acile tekrar başvurdu. 10 hasta yeni tanı aldı. Yeni tanı alan bu hastalardan üçü akut batındı. Benzer şekilde, üç ay içinde karın ağrısı tekrarlayan 20 hastadan 2' si akut batın olmak üzere toplam 9 hasta yeni tanı aldı. Acil serviste izlem süresi kısa tutulan, karın ağrısı tamamen geçmeden taburcu edilen, üç gün içinde ağrısı tekrarlayan hastalarda altta yatan bir hastalık olma olasılığı açısından anlamlı istatistiksel veriler elde edildi. NSKA tanısı alan hastaların önemli bir kısmı ağrıyı kunt vasıfta (57.1) ve epigastriumda (%45) tanımlamaktadır. Hastaların çoğunluğunda ağrı yayılım göstermemekte, yayılım gösterenlerde ise sıklıkla sırta ve bele doğru yayılım olmaktadır. Karın ağrısına en sık eşlik eden semptom ise bulantıdır (%46.1). Fakat ağrının bütün bu özellikleri olayın NSKA olduğunu göstermemektedir. Tüm bu tanımlamalara uyan karın ağrısı şikayeti olan hastalarda da akut batın sendromu gibi 42önemli altta yatan bir hastalık gözden kaçabilmektedir. NSKA tanısı ile acil servisten taburcu edilen hastalarda akut batın sendromu veya altta yatan biliyer kolik gibi hastalıklar atanabilmektedir. NSKA tanısından daha emin bir şekilde hastanın taburcu edilmesi için karın ağrısına yol açan akut batın sendromu ve diğer medikal hastalıklar dışlandıktan sonra, hastanın karın ağrısı geçmeden taburcu edilmemesi, taburcu edilirken batın bulgularının normal olması gerekmektedir. Bu da yeterli izlem ve tekrarlanan fizik muayeneler ile mümkündür. Tanının doğrulanması için hastanın 72 saat içinde tekrar muayene edilmesi uygun olacaktır. 43

VIII. SUMMARY Four to eight percent of the emergency department (ED) population are known to report abdominal pain as the chief complaint. These patients, on the other hand, are most commonly diagnosed as nonspecific abdominal pain. This study was aimed to investigate the outcome of this group of the patients who had been discharged from the ED within three months. This prospective, observational study was conducted in our University ED and enrolled 249 consecutive adult patients who had complained of abdominal pain and diagnosed as nonspecific abdominal pain after physical examination, laboratory investigations and consultations. Data of the patients regarding demographic variables, history, findings in physical examination, laboratory and radiologic results were recorded in the study charts. Patients were connected via phone at 3 days and 3 months and asked about the outcome variables. Fifty-six percent of the patients discharged from the ED after diagnosed as nonspecific abdominal pain were female patients younger than 50. Eighty-one of the patients had recurrent abdominal pain in 3 days. Twenty of these patients came to the ED again and ten received diagnoses related to abdominal pain. Three of these diagnoses were in the context of acute abdomen. Likewise, two of the 22 patients who had recurrent abdominal pain in three months were diagnosed as acute abdomen. Patients whose ED stay time were shorter, those who were discharged before pain relieved, who had recurrent pain in three days were found to be more likely to have a specific underlying disease. Nausea was the most common associating symptom (64.3%). Our results suggest that specific diagnoses such as biliary colic or acute abdomen could be easily missed in patients diagnosed as nonspecific abdominal pain and discharged from the ED. Careful follow-up and adherence to strict criteria before discharge are of vital importance in these patients. 44