Show simple item record

dc.contributor.advisorBaran, Önder
dc.contributor.authorDervişbey, Mahmut
dc.date.accessioned2021-05-05T09:14:55Z
dc.date.available2021-05-05T09:14:55Z
dc.date.submitted2002
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/581026
dc.description.abstractVI. ÖZET AMAÇ: 1958'den bu yana gonartroz tedavisinde yüksek tibial osteotomi kullanım alanı bulmaktadır.Tedaviyi takip eden ilk yıllardan sonra başarı oranlarının düşmesi, artroplastiye geçişte yaşanan zorluklar ve karşılaşılan komplikasyonlar başlıca sorunları oluşturur.Ortaya çıkan sorunlar sorunlar ve gelişen artroplasti tekniği nedeniyle kullanım alanı daralan yüksek tibial osteotomi giderek daha az olguda tercih edilmektedir.Çalışmamızda tibial osteotominin istenmeyen sonuçlarından kaçınmak amacıyla geliştirdiğimiz yeni bir osteotomi tekniğinin invitro biyomekanik incelemesini gerçekleştirdik. MATERYAL METOD: Çalışmamızda dört adet diz üstü ampute edilmiş insan kadavrası kullanıldı. Kadavra tibialarına tuberistas tibia altından proksimal tibiofibuler eklemi merkez kabul eden bir yarım dome osteotomisi uygulandı. Osteotomi alanınında T veya L Butress plaklar kullanılarak fiksasyon sağlandı.Tekniğin özelliği olarak fibula osteotomisine ihtiyaç duyulmadı. Her tibia'ya ostetomi öncesi ve sonrası basma çekme makinasında mekanik eksene uygun olacak şekilde kontrollü yük uygulandı. Tibiadan geçen yükler osteotomi seviyesinin altında yerleştirilen basınca hassas flimler aracılığı ile ölçüldü ve osteotomi öncesi ve sonrası yük geçişlerinde oluşan farklar istatistiksel olarak karşılaştırıldı.Ayrıca yapılan düzeltme derecesine göre osteotomi yüzlerinin temas alanlarında oluşan farklılık ve geleneksel kapalı kama osteotomisi sonrası elde edilen temas alanları ile yaptığımız osteotomi sonrası temas alanları karşılaştırıldı. Karşılaştırmalarda Mann-Whitney U testi ile Wilcoxon testi kullan ildi. Aynı zamanda düzeltme derecesi ile temas alanlarının ilşkisini karşılaştımak için spearman korelasyon testi uygulandı. SONUÇLAR: Çalışma neticesinde osteotomi öncesi ve sonrası yapılan basınç ölçümlerinde osteotomi sonrası geçen yüklerde azalma görülmekle birlikte istatistiksel açıdan anlamlı olmadığı gözlendi.Alanlar arasında yapılan ölçümlerde ise düzeltme derecesine oranla temas alanlarında meydana gelen kayıp yapılan korelasyon testlerinde anlamlı olmakla beraber düzeltme öncesi ve sonrası elde edilen temas alnları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamıştır. SONUÇ: Proksimal tibiofibuler eklem merkez alınan ve fibula osteotomisine gerek duyulmayan bu teknikte kemik stokunun azalması ve patellanın yer değiştirmesi gibi 50artroplastiye geçişte zorluk yaratan etmenlerden ve fibula osteotominin doğuracağı komplikasyonlardan uzaklaşılmaktadır. Tibial tuberkül altından yapılan tüm osteotomilerin ortak derdi olan kaynama sorunundan gerek osteotomi alanlarının temas yüzü gerekse temas alanlarından geçen yük açısından karşılaşılmayacağı görüşündeyiz.Ayrıca elde edilen sonuçların ışığında yapılacak klinik çalışmalarla tekniğin sonuçlarının değerlendirilmesi uygun olacaktır. 51
dc.description.abstractVII. ABSTRACT Objectives: High tibial osteotomy for osteoarthritis of the knee gained popularity since 1958. Poor outcome rates following the initial postoperative years, the difficulty in transition to the total knee replacement arthroplasty afterwards and the complications are the main problems of the technique. The improvement of the joint reconstruction techniques and the problems related to the technique itself restricted the indications of high tibial osteotomy. This in-vitro biomechanical study describes a new osteotomy technique that avoids most of the undesired results of the high tibial osteotomy. Materials and Methods: In this study, we used 4 above knee amputation materials as human cadaveric specimens. A dome osteotomy below the tuberositas tibia using the proximal tibio-fibular joint as the center of rotation performed in all four cadaveric specimens. T or L-buttress plates are used for the stabilization of the osteotomized bones. As a feature of this technique, fibular osteotomy is not required. Before and after the osteotomy each specimen undergone controlled axial compression with a compression device at a magnitude of 200 Newtons at its own mechanical axis. The transmitted loads along the tibia are measured using pressure sensitive films which are placed at a second osteotomy line below the main osteotomy level. In addition, the difference in the contact areas of the osteotomized surfaces in relation with the correction rate and the contact surfaces following the conventional closing wedge and the described osteotomy also compared. Data collected before and after the osteotomy are compared statistically according to the Mann Whitney U test, Wilcoxon test and Spearmann test. Results: Pressure measurements after the osteotomy were lower than the preosteotomy measurements but were not statistically significant. Although the loss of the surface contact area relative to the correction rate were significant in the correlation tests, the surface contact areas before and after the correction was not statistically significant. Conclusion: In this technique, we believe that the factors rendering difficulty in transition to total knee replacement such as decreased bone stock, patellar displacement and the risks of fibular osteotomy can be avoided. Although bone 52healing problems are common for such procedures, we believe that bone union problems will not be as frequent as other techniques considering contact surface areas and load transmission. Further clinical studies, considering the results of this study will be appropriate to evaluate the results. 53en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectOrtopedi ve Travmatolojitr_TR
dc.subjectOrthopedics and Traumatologyen_US
dc.titleYüksek tibial osteotomi uygulamalarında yeni bir yaklaşım: İn-vitro biyomekanik çalışma
dc.title.alternativeA new approach to high tibial osteotomy. An in vitro biomechanical study
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
dc.identifier.yokid117022
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityDOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid115390
dc.description.pages60
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess