Çocukluk çağında farklı bilirubin düzeyine bağlı işitsel etkilenmenin değerlendirilmesi

Abstract

ÖZET: ÇOCUKLUK ÇAĞINDA FARKLI BİLİRUBİN DÜZEYİNE BAĞLI İŞİTSEL ETKİLENMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Başak Öğün Yenidoğan döneminde işitsel nöral senkronizasyonu etkileyebilen patolojilerden birisi de hiperbilirubinemidir. Hiperbilirubineminin klinikte karşımıza çıkan şekli olan kernikterus, yenidoğanlarda en sık görülen klinik bulgulardan birisidir ve halen tüm dünyada pekçok hekim, araştırmacı ve aileyi ilgilendiren bir sorun olmaya devam etmektedir. Serum indirekt bilirubin seviyesinin yükselmesinin sonucunda santral sinir sisteminde özellikle 8. kranial sinirin etkilendiği saptanmıştır. 12-15 mg/dl üzerindeki bilirubin düzeyinde beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyel testinde geçici veya kalıcı bozuklukların ortaya çıktığı bildirilmiştir. Ancak bu bozuklukların hangi indirekt bilirubin değerinden sonra kalıcı hale geldiği henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Hiperbilirubineminin işitme ve konuşma işlevi üzerindeki geç dönem etkilerinin belirlenebilmesi amacıyla, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı, İşitme-Konuşma-Denge Ünitesi ve Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı işbirliği ile, yenidoğan döneminde bilirubin seviyesinin 20 mg/dl üzerine çıkması nedeniyle fototerapi gören çocukların, 2-6 yaş dönemindeki objektif işitme testleri yapılmıştır. Ayrıca Çocukluk Çağı İşitme Değerlendirme Formu ile konuşma gelişimi sübjektif olarak değerlendirilmiş, tüm veriler istatistiksel analize tabi tutulmuştur. Çalışmaya dahil edilen 30 hiperbilirubinemili çocuk, benzer yaş ve cinsiyet dağılımı gösteren ancak yenidoğan dönemindeki bilirubin seviyesi fizyolojik sınırı aşmamış 30 normal çocukla karşılaştırılmıştır. Beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyel testi, oto-akustik emisyon testi ve Çocukluk Çağı İşitme Değerlendirme Formu verileri her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemiştir (p>0.01). Çalışmanın sonuçları, bu konuda daha önce yapılmış ve metodolojisi benzer özellik taşıyan diğer çalışmalarla uyum göstermektedir.Hiperbilirubineminin toksik etkilerinin hangi bilirubin seviyesinden itibaren kalıcı olduğunun belirlenebilmesi için yenidoğan döneminden sonra, çok yönlü objektif ve sübjektif değerlendirme yöntemleriyle uzun süreli takiplerin yapılması gerekmektedir. Olası işitsel patolojilerin konuşma gelişimini olumsuz yönde etkilemesini engellemek amacıyla, işitme değerlendirmeleri, konuşmayı öğrenme periyodunun (ilk 2-4 yaş) erken dönemlerinde yapılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Hiperbilirubinemi, beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyelleri, oto- akustik emisyon, konuşma gelişimi.

SUMMARY THE EVALUATION OF AUDITORY STATUS DEPENDS ON DIFFERENT BILIRUBIN LEVELS IN CHILDHOOD Neonatal hyperbilirubinemia is a common cause of early-onset sensorineural hearing loss. There is no exact method to detect the neurotoxicity of bilirubin. On the other hand, the auditory pathway is known to be one of the most sensitive part of the Central Nervous System to this toxic agent. This retrospective follow-up study was performed to evaluate the suitability of the recently reported exchange transfusion limits for Turkey (25-29 mg/dl). The study group totalled 30 children whose age between 24-72 months were tested using by ABR, who had had hyperbilirubinemia in the newborn period. They had been born at term with birth weights greater than 2500 g and had been treated for indirect hyperbilirubinemia during their newborn period. The control group consisted of age - matched 30 children of the same aged - group without indirect hyperbilirubinemia. There was no significant difference in ABR recordings between study and control groups. Furthermore no correlation between serum total bilirubin levels and ABR latencies or thresholds had been found in the study group. Subjective language development levels depend on age groups were also evaluated. There was nosignificant difference in Childhood Hearing - Speech Assessment form between study and control groups. Key Words: Hyperbilirubinemia, auditory brainstem responses, oto-acustic emissions, speech development.