1990 sonrası ulusal sinemada birey üzerinden gündelik yaşam ideolojisini yansıtma sorunsalı
dc.contributor.advisor | Adanır, Oğuz Ahmet | |
dc.contributor.author | Elmaci, Tuğba | |
dc.date.accessioned | 2021-05-05T08:59:00Z | |
dc.date.available | 2021-05-05T08:59:00Z | |
dc.date.submitted | 2011 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/575000 | |
dc.description.abstract | İnsana ait olan her şey toplumsal, kültürel dolayısıyla da ideolojiktir. Gündelik yaşamın ise toplumsal hakkında ciddi bir ideolojik metin barındırdığı göz ardı edilemez. Gündelik yaşamın sanatın konusu olması ya da gündelik yaşam içerisindeki sıradanlığın sanatın konusu olması yeni bir olgu olmamakla birlikte üzerinde pek durulmayan bir alandır. Sanatı da bu bağlamda ideolojinin gizlediği gerçekliği deşifre edecek bir araç olarak görmek gerekmektedir. Türkiye'de sinemanın serüvenine bakıldığında 1990'lı yılların ikinci yarısından itibaren hızlı bir ivme kazanan ulusal sinemanın, genelde büyük anlatılar yerine sıradan yaşamlara ve sıradan insan öykülerine yöneldiği görülmektedir. Bu yeni oluşan sinemanın anlatılarını, birey olma mücadelesindeki toplumsal aktörlerin gündelik yaşam içerisinde nasıl bir ideoloji ile şekillendikleri sorusu üzerine inşa ettikleri görülmektedir. Mevcut ideolojinin, temelde milliyetçi ve ahlakçı bir söylemde ilerlemesine karşın bireylerin otoritenin stratejilerine gündelik taktiklerle cevap verebilen ama otoritenin çok da dışına çıkamayan bir algılayış ve yaşayış biçimi ortaya koyduğu ortadadır.Bu çalışmada gündelik yaşam içerisinde, birey ve birey algısını belirleyen temel kavramlar ışığında, Türkiye'de kadın ya da erkek toplumsal aktörlerin, bu toplumsal alanda nasıl varlık gösterilebildiği tartışılmıştır. Bu bağlamda yerleşik ideolojik metnin birey olmaya ne kadar izin verebildiği ideolojik ve sosyolojik eleştiri yöntemi kullanılarak örnek filmler üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır. Örnek filmlerde de görüldüğü gibi birey kavramı, entelektüel bir tartışma konusu olmasının ötesinde gündelik yaşamda kendisine çok da karşılık bulamayan ve toplumsal aktörlerce de hayata geçirilmesine izin verilmeyen bir olgudur. Bu nedenle de Türkiye'de birey olgusundan genellikle nominal bir kavram olarak söz edilebilmektedir. Filmlerde de görüldüğü gibi nominal olarak beliren bireyin temel sorunu; ister kent mekanında olsun, isterse taşrada, temelde bir varoluş mücadelesinden öteye geçememektedir. | |
dc.description.abstract | Everything that is related to human being is social, cultural and therefore ideological. The fact that daily life inherits an ideological text about the social can not be disregarded. That daily life or the ordinariness of daily life is a subject of art is not a new phenomenon, but one that has not been dwelt upon very seriously. In this respect, art is to be regarded as a tool to decipher the truth masked by ideology. When one has a look at the adventure of cinema in Turkey, it can be seen that the national cinema which gained an rapid impetus from the second half of 1990s onwards has turned towards ordinary lives and ordinary stories rather than grand narratives. It can also be seen that the narratives of this recently emerging cinema are based on the question by what ideology the social actors in the struggle to become an individual are shaped in daily life. Although the current ideology is based on a nationalist and moralist discourse, it is clear that individuals can respond the strategies of authority through daily tactics, but they have a perception and life style that cannot go beyond the boundaries of authority.This study elaborates upon the way women and men in Turkey exist as social actors in the social sphere under the light of the basic concepts that determine the individual and the concept of individual in daily life. In this respect, the extent to which an ideologically established text allows one to be an individual will be explained through an ideological and sociological criticism on the exemplary films. As it can be seen in the exemplary films, the concept of individual is one that cannot have a full correspond in daily life and that is not allowed to be put into practice by social actors apart from being a subject of intellectual discussion. Therefore, the concept of individual is discussed as a nominal one in Turkey. As it can be seen in the films, the main problem of the individual appearing nominal is not to be able to go beyond a struggle for existence in either the country or the city. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Radyo-Televizyon | tr_TR |
dc.subject | Radio and Television | en_US |
dc.subject | Sahne ve Görüntü Sanatları | tr_TR |
dc.subject | Performing and Visual Arts | en_US |
dc.title | 1990 sonrası ulusal sinemada birey üzerinden gündelik yaşam ideolojisini yansıtma sorunsalı | |
dc.title.alternative | The problem of reflecting the ideology of daily life through the individual in national cinema after 1990 | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Sinema Televizyon Ana Bilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Ideology | |
dc.subject.ytm | Turkish cinema | |
dc.subject.ytm | Gender identity | |
dc.subject.ytm | After 1980 | |
dc.subject.ytm | Life process | |
dc.subject.ytm | Cinema | |
dc.subject.ytm | Daily life | |
dc.identifier.yokid | 419081 | |
dc.publisher.institute | Güzel Sanatlar Enstitüsü | |
dc.publisher.university | DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 298193 | |
dc.description.pages | 222 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |