Show simple item record

dc.contributor.advisorSayhan, İsmet
dc.contributor.authorKoca, Mehmet Reis
dc.date.accessioned2021-05-02T07:49:45Z
dc.date.available2021-05-02T07:49:45Z
dc.date.submitted2004
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/564004
dc.description.abstractTEZ OZETI `Munzam zarar`, kısaca temerrüt faizini aşan zarar olarak tanımlanabilir. Para borcunun ödenmesinde, temerrüde düşülmüş ve bunun sonucunda da alacaklının temerrüt faizini aşan bir zararı doğmuşsa, munzam zarar gerçekleşmiş demektir. Borçlar Kanununun 103. maddesi hükmünde düzenlenen yasal temerrüt faizinde, borçlunun kusuru ve alacaklının zararını ispatı aranmazken, munzam zararın tazmininde, hem borçlunun kusuru, hem de alacaklının ek zararı aranmaktadır. Ancak, ek zararın tazmini davalarında, alacaklı sadece zarannı ispat edecek ve ayrıca borçlunun kusurunu ispatı gerekmeyecektir. Kanun, alacaklı lehine bir karine getirerek; temerrüde düşen borçluyu kusurlu saymış ve kusursuz olduğunu iddia eden borçluyu, kusursuz olduğunu ispat külfeti altına sokmuştur. Bu çalışmada, Borçlar Kanununun 105. maddesi hükmünde düzenlenen `munzam zarara` ilişkin davalara, Yargıtay İlgili Hukuk Dairelerinin bakış açıları ve uygulamaları ele alınacaktır. `Munzam zarara` ilişkin davalarda, Yargıtay 2.,11. ve 13. Hukuk daireleri `soyut zararın varlığını` ispat için yeterli sayarken, 4., 5., 15., 18. ve 19. Hukuk Daireleri somut olarak zararın ispatını istemişlerdir. Yargıtay 2, 11. ve 13. Hukuk Daireleri, yüksek enflasyona veya mevduat faiz oranlarına göre, alacaklının uğradığı ek zarar varsa, tazmini yoluna gitmişken, diğer ilgili Hukuk Daireleri, yüksek enflasyon, mevduat faiz oranları v.s gibi değerleri yeterli görmeyip, alacaklının zarannı somut olarak ispatını talep etmişlerdir. Böylesine önemli bir konuda, Yargıtay'ın ilgili Dairelerinin görüş birliği içinde olmaları; hem hukukun daha çabuk ve adil olarak tecellisini sağlayacak, hem de hukuka ve adalete olan güven artacaktır. Bu maddenin konuluş amacı göz önüne alınarak, alacaklıların uğradıkları munzam zararın ispatını çok zorlaştırmamak ve özellikle Yargıtay 2, 11 ve 13. Hukuk Dairelerinin çok haklı ve adil olarak uyguladıkları şekilde; paranın değer kaybettiği bir dönemde alacaklının alacağını zamanında almış olması halinde, değer kaybını önlemek amacıyla rant sağlayacak olanlarda kullanacağı yönündeki fiili karineden bütün alacaklıların yararlanması sağlanmalıdır.
dc.description.abstractABSTRACT `Collateral damage` can be defined simply as losses exceeding the legal default interest (moratory interest). If a debtor defaults in payment of a monetary debt and consequently the creditor incurs losses which exceeds the legal defualt interest, it menans that a collateral damage is occurred. Although proving the fualt of the debtor and existence of the damage is not necessary in order to be entitled to moratory interest regulated by section 103 of the Obligations Act, proof of the existence of the additional damage and the faultof the debtor is required to be entitled to compensation of collateral damage. In the cases relating to the compensation of additional damages, the plantiff should only prove the existence of damage but he does not need to prove fualt of the debtor and burden of proof belongs to the defendant. That is to say, defendant can escape from paying damages only if he proves that he did not have any fault in the occurrence of the damage. This study aims to examine the case-law of the Court of Cassation relating to the collateral damages which is regulated by the section 105 of the Obligations Act.There are some inconsistencies amog the judgements of the different Civil Chambers of the Court of Cassation relating to the collateral damage. While the 2.11. and 13 th Chambers find sufficient the proof of the existence of the damage abstractly, 4. 5. 15 and 18 th Chambers seeks the proof of concrete damage before deciding payment of compensation for collateral losses. Thereefore in such cases of high inflation or high interest rates the former Chambers rule compensation of additional damages, but the latter Chambers ask for the proof of existence of concrete damages incurred to plaintiff in addition to the proof of the existence of an inflation rate, or interest rate higher than legal default interest rate before ruling payment of compensation for collateral damages. It is suggested that the former approach should be accepted and applied since the latter one results in unjust situations in terms of plaintiffs in a high inflationary environment and defaulted debtors gain benefit from their failure to pay their debts in time.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectHukuktr_TR
dc.subjectLawen_US
dc.titleTürk Hukukunda munzam zarar uygulaması
dc.title.alternativeApplication of collateral damage in Turkish Law
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
dc.subject.ytmDefault
dc.subject.ytmDefault interest
dc.subject.ytmTurkish Law
dc.subject.ytmAdded harm
dc.identifier.yokid163031
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityKIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid147128
dc.description.pages140
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess