dc.contributor.advisor | Adanır, Oğuz Ahmet | |
dc.contributor.author | Atay, Simber Rana | |
dc.date.accessioned | 2021-05-01T14:10:03Z | |
dc.date.available | 2021-05-01T14:10:03Z | |
dc.date.submitted | 1990 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/557680 | |
dc.description.abstract | ÖZET TÜRK FİLM ELEŞTİRİSİNDE YAKLAŞIM BİÇİMLERİ Sinema, XX. yüzyılın sanatıdır. Kuşkusuz gelecekte de, zamanımızdaki popülerliği artarak devam edecektir. Estetik, ideolojik, bilimsel, sosyo-ekonomik boyutları içeren, kültürümüzün en önemli bir fenomenidir. Gerçekliğin mükemmel izleniminin elde edilebildiği ve bunun karmaşık bir estetikle aktarılabildiği çok gelişmiş bir görsel sanat biçimi olarak sinema, insanlara duygusal, düşünsel yaşantı olanakları sağlar. Bir filmlik sürede mutlu olunabilir; gerçek yaşamla, sinemasal gerçeklik arasındaki konum değiştirmeyi sağlayan `film seyretme` eylemi hayli eğlencelidir. Çünkü sinemanın yaratıcıları, `Büyük İllüzyon` ustalarıdır. Herkes, seyrettiği filmden bir şeyler anlar. Bu anlama kolaylığı kimi zorluklar da ortaya çıkarır. Bazı seyirciler, bilimsel yöntemlerle filmleri anlamaya ve anlaşılır kılmaya çalışırlar. 'Bu kişiler sinema eleştirmenleridir ve sinemanın tarihsel perspektifini ve sanatsal kuramını sunar ve temsil ederler. İlk film eleştirisi 22 Kasım 1908 'de Adolph Brisson tarafından `Giz Dükü'nün Katili` adlı film için yazılmıştır Bunu isleyerek dünyanın hemen her yerinde, gazete ve dergilerde sinema ile ilgili bir faaliyet görülür. Bu yeni ifade biçiminin, bu modern sanatın ne olduğu, olanaklarının neler olabileceği araştırılmaya başlamıştır... Nasıl sinemada yıldızlar yetişmişse, yetişiyorsa filmII eleştirisi alanında da yıldızlar yetişmiştir. Tezimizde portrelerini çizmeye çalıştığımız, her biri eleştiri tarihinde dönüm noktası özelliğine sahip eleştirmenlerden Louis Delluc( 1890-1924) Fransa'da sinema sanatına karşı duyduğu hayranlığın ve sevginin, yaptığı film eleştirileri ile adeta şiirini yazmıştır. Luigi Chiarini( 1900-1975 ) Centro Sperimentale della Cinematograf ia'dan Venedik Film Festivali 'ne, Bianco e Nero'dan Urbino Üniversitesi'ndeki film eleştirisi derslerine, sinema sanatının her düzeyde kurumlaşmasına hizmet etmiş bir eleştirmendir., Andre Razin (1918-1958) ise bütün varlığını sinema kültürünün zenginleşmesi, pasif seyirci konumunun ötesinde insanların canlı bir sinema kültürüne sahip olmalarına adamıştır. Aynı zamanda` bu üç eleştirmen belli sinema akımlarının kuramsal temelini hazırladılar ve ilham kaynağı oldular. Louis Delluc ve Entegral sinema Charini ve Yeni Gerçekçilik, Andre Bazin ve Yeni Dalga. Film eleştirileri her ne kadar eleştirmenin ideolojisi gereği kullandığı yöntem doğrultusunda biçimlenmekteyse de son karar yine gazetedeki sinema köşesinin veya derginin tavrının çerçevesi içinde yayınlanabilir. Filmlerin nasıl seyredilmesi gerekiyorsa eleştirilerin de yayınlanması gerekir. Bu bakımdan film eleştirisi türleri yayınlandıkları yere göre belirlenirler. Film eleştirmenleri seçilmiş kişilerdir, seçkin bir kişiliğe sahiptirler. Yaptıkları iş entellektüelIll olmayı incelmiş sanatsal zevklere sahip bulunmayı, sinema konusunda yoğun bir kültürel birikimi, büyük bir sevgiyi gerektirir. Film eleştirisinin genel gelişimi paralelinde biraz geç başlayan ama çeşitli aşamalardan geçerek varlığım sürdüren Türk film eleştirisini tarihsel açıdan 1950 öncesi ve sonrası olmak üzere iki ana süreçte incelemek mümkündür. Film eleştirisinin varlık nedeni film yapımına bağlıdır. Dolayısıyla 1948'de yürürlüğe giren Türk Filmlerine ilişkili eğlence vergisi indirimi film sayısında büyük artışlara neden olmuş dolayısıyla bu yıldan başlayarak film eleştirisinde de yoğun bir dönem yaşanmıştır. Yurdumuzda Film eleştirisi dönem dönem ilginç, ideolojik özelliklere sahip olmuştur. Türkiye'de ilk film eleştirisi 1918 yılında Muhsin Ertugrul tarafından yapılmıştır. Ondan sonra Sinemacılar Dönemi'nin başlangıcına kadar film yapımına bağlı olarak az sayıda film eleştirisi yapılmıştır. 1930' lu yıllarda eleştiride Söven-Milliyetçi bir hava hakimdir. Yanı sıra, Cumhuriyetimizin hazırladığı kültürel değişimin sinema yapıtlarında da yansıması arzulanmış tır. 1950`lerde ise sinema ortamı büyük bir atılım gösterir. Nijat Özön, Tarık Kakınç, Ziya Metin, Vehbi Belgil gibi' ilk kuşak eleştirmenler birçok basın ve yayın organında film eleştirisi yazmaya başlamıştır. Yine bu dönemde `Yerli Film` denilen sinematografik prototip tanımlanmış, eleştiri ve sinema endüstrisi arasında sağlam bir köprü kurulmayaIV çalışılmıştır. 1960 'lı yıllarda ise bütün dünyayı saran ideolojik dalgalanmalar yurdumuzu da etkilemiş hemen her konuda bir değişme ve değiştirme tartışması patlak vermiş, tik kuşak eleştirmenler yazmaya başlamış; Sinemamızda da çeşitli kuram oluşturma çabaları isnematek gibi kurumlar ortaya çıkmıştır. Türk film eleştirmeni sinema sektöründe faaliyet gösteren bütün sektörlere nazaran seçkin bir konumdadır. Türk sineması için gerek eleştiri gerekse kuram olarak yoğun çaba sarfetmiş ama sonuçta batıdaki örneklere benler ilişki kurulamamıştır. Bunun en önemli nedeni Türk sinemasının gerek bir sanat gerekse bir endüstri olarak sürekli bir bunalım içinde bulunmasıdır. Yine de eleştirmenlerimiz, yurdumuzdaki sinema yaşantısına renk ve saygınlık kazandıran çabalarını sürdürmüşlerdir. Tezimizde her biri birer fenomen olan üç eleştirmeni incelemiş bulunuyoruz, üçü de değişik kökenlere sahip ama doğal olarak sinemayla vazgeçilmez bağlar kurmuş kişilerdir. Halit Refig, bir yönetmen, kuramcı, eleştirmen olarak sinemanın her dalında faaliyet göstermiştir. Giovanni Scognamillo; yapım yönetimi, figüranlık, video şirket danışmanlığı, film ithalatı gibi sinemanın ticari kanadından sinema tarihçiliğine atlamış ama bu sırada daima bir eleştirmen olarak sinemayla ilgilenmiştir. Atilla Dorsay; 25 yıldır film eleştirisi yaparak kişisel düzeyde özgün bir eleştiri stili ortaya koymuş; yanı sıra, film eleştirisi kurumunun sağlam kalelerinden birini tek başına inşaV etmiştir. Sonuçta; Türk sinemasına ilişkin ümitlerimizi taze tutmaktan başka çare yoktur. kuşkusuz, eleştirmenler ti i nemam us xn geleceğinde yine aktif bir rol oynayacaklardır. | |
dc.description.abstract | VI LES TYPES D'APPROCKE DANS LA CRITIQUE CINEMA TOGRAPHIQUE TURQUE Le cinema est l'art du XX. iene sieflle, la popülarite qu'a connu jusqu'ici le cinema, continuira sans doute encore n muunmntw. Lp aivupirua mat un phtsmoinon imp^rt-rtnt dip iwtr<p culture touchant a diverses dimentions estethiques, 1 ideologiques,. scientif iques et socio-economiques. Le cinema etant une forme d'art visuelle tres developpee, perme t de obtenir l'impresüian parfaite de la realite et de mettre en valeur cette impression par une esthetique complexe. Le cinema realise pour les gens de tres nombreuses pos3İbilites de la vie intellectuelle et emotionelle. On peut se sentir heureux durant un film, on peut aller et venir entre la realite cinematographique et la vie reelle. A travers cela regarder un film est. «aussi divertissement. Les realisateurs de cinema, soat en effet des maîtres de la Grande illusion. Tout un chacun comprend quelque chose d'un film. Cette facilite de comprenhension cre'e par ailleurs une diff iculte. ' Quelques-uns des spectateurs avec des methodes scienti f iques travail lent a comprendre et faire comprendre le3 films: Ce sont les critics du cinema pui pre'sentent â la fois une perspedtîse historique du cinema et une theorie artistique.VII La premiere critique du film a etait ecrite par Adolphe Brisson, pour la revue `Le Temps` le 22 Novembr>e 1908 â Paris, â propos de «L'Assassinat du Due de Guise>>. A la suite de quoi, partout dans le monde, la critique cinematographique a fait son apparition dans las journaux et. revues. On a commence une reflexion sur ce que pouvait e t re cette nouvelle forme d'sxpression, cet art moderne. Comme ont brille' des etoiles dans le cinema, des etoiles ont brille aussi dans la critique du film. Dans notre these naus avons cherche â en tracer les portraits en mettant en valeur les caracteristiques de chacun au cours de l'histoire. Louis Pelluc (1890-1924) en France a borde la critique en poete, pour exprimer sa passion pour cet art nouveau. Luigi Chiarini (1900-1975) de Centro Sperimentale Cinematograf ia au Festival de Venise; de Bianco e Nero iwi aux Cours de critique a L'Universite' d'Urbino, a jete* les bases df» nombrauaoa innstitut iona au aervica du cinema. Andre Basin a voue toüte son existence â enrichir la culture cineimttographiquo. En meme temps ces trois critiques ont prepare et inspire' trois grand* couranti cinematographique^: Delluc et Le Cinema integral; Chiarini et le Nouveau-Relisme; Bazin et la Nouvelle-Vague. La criticjoe cinematographique se fonde sur la qualite de l'auteur, sa personalite, ses idees, ses tendances, sonVIII niveau culturel etc. A cause des imperatifs de la publication » il est limite* par l'espace et la periodicite'. Les critics sont des personalites: t Is doivent avoir des capacites intellectuelles, un gout raf fine, vine large culture cinematographique et un enthousiasme pour le cinema. Dans notre these, nous avons distingue deux periodes de la critique turque: Avant de 1950 et apres 1950. En 1948 en effet, une loi a favor ise la production de films turcs en allegeant les taxes. La premiere critique cinematographique en Turquie est l'oeuvre de Muhsin Ertugrul, en 1918. De periods en periods en suite la critique s 'est particularisee ses couleurs ideologiques. La critique de3 annees `30 crea en effet une atmosphere de nationalisme qui pretendait du cinema une collaboration pour forme ç» une mentalite' favorable â la nouvelle repubblique. Dans lea annees '50 on a eut Premier* Generation des Critics: Nijat özön, Tarık Kakınç, Vehbi, Belgi 1, Sezai Solelli, etc. Aussi on a fait pour la premiere fois une description importante du film Turc. Dans les annees 60` on a eut Deuxie»e Ge'neration des Critics: Atila Dorsay, Sungu Çapan, Giovanni Scognamillo ete. Dans notre these naus avons etudie trois critics turcs. C'est-â-dire: Halit Refig, a travaille â chaque niveau du cinema comme metteur-en-scene, critic et theoricien.IX Scognamillo s 'est interesse au commerce du cinema, au long defcf anntlea, il a travailie ausai comma critic. Actuellement, il a'occupe d'historfce de Cinema Turc. Dorsay, dans ces dernieres 25 ans a toujours ecrit les critiques pour les journaux et les revues. Pour ca, nous pouvons dire qui'il a fonde une institution personnel!» de la critique cinematographique dans notre pays. En Conclusion, on doit dire que nous esperons unavenir plein des promesses pour le cinema Turc. Sana doute, lea critics auront un grand role dans 1 'avenir. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Sahne ve Görüntü Sanatları | tr_TR |
dc.subject | Performing and Visual Arts | en_US |
dc.title | Türk film eleştirisinde yaklaşım biçimleri | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Diğer | |
dc.subject.ytm | Turkish cinema | |
dc.subject.ytm | Cinema | |
dc.subject.ytm | Film criticism | |
dc.identifier.yokid | 10175 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 10175 | |
dc.description.pages | 244 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |