The Attidues and behaviors of the students of Buca Faculty of Education towards English as a service course

Abstract

ÖZET BUCA EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN İNGİLİZCE DERSLERİNE KARŞI TUTUM VE DAVRANIŞLARI içinde bulunduğumuz çağda yabancı dilin önemi artık su götürmez bir gerçektir. Gencinden yaşlısına herkes bir dil öğrenme çabası içinde veya en azından arzusunda. Ülkemizde yabancı dil öğretimi orta ve yüksek öğrenim kurumlarımıza verilmiştir. Ama dil öğretiminde istenilen başarıya ulaşılamadığı da bir gerçektir. Açıkça görülebilen bu başarısızlık öğretim sistemlerinde sık sık değişiklikler yapılarak giderilmeye çalışılmaktadır. Ancak bu değişiklikler yapılırken öğrencilerin istek, görüş, ve ihtiyaçları göz önüne alınmamaktadır. İşte bu noktadan hareketle öğrencilerin istek, görüş, ihtiyaç, tutum ve davranışlarını inceleyen bir araştırmayla gelecekte yapılabilecek değişikliklere ışık tutmak amacıyla Türk Milli Eğitimi' ne yarar sağlayacağına inandığım bu çalışmayı gerçekleştirdim. Bu çalışmada Buca Eğitim Fakültesinin Türkçe, Fizik, Coğrafya, Resim, Müzik ve Tarih bölümlerinden toplam 160 öğrenciye anket verildi. Anketlerin tamamı geri alınıp değerlendirildi. Bu anketin sonuçlarına göre* -74-Buca Eğitim Fakültesinde yabancı dil derslerinde belirgin bir başarısızlık görülmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden birisi öğrencilerin amaç ve seviyelerindeki farklılıklardır, öğrenciler ülkenin çeşitli bölgelerindeki çeşitli liselerden gelmektedir ve orta öğretimdeki aksak sistemin kalıntılarını da beraberlerinde getirmektedirler. Sınıflar homojen olmadığı için de istenilen başarıya ulaşmak mümkün olmamaktadır. Ancak yaygın kanının tersine öğrencilerin çoğunluğu (% 81.87) yüksek öğrenimde yabancı dil derslerinin olmasından yanadır. Çünkü öğrenciler mezuniyet sonrası öğrenim ve iş bulmada yabancı dile olan ihtiyacın farkındadırlar, öğrencilerin % 93.13'ü gerçekten bir yabancı dil öğrenme arzusundadır. Öğrencilerin % 88. 12 'si birden fazla yabancı dil bilmeyi istemektedir. Ancak, öğrencilerin % 80' i üniversitedeki mevcut sistemin iyi olmadığını düşünmektedir. % 71.88 bu sistemle yabancı dilin öğretilemeyeceğini, % 78.13 ise yabancı dilin geçen yılki sistemle de öğretilemeyeceğini savunmaktadır. % 84.36 yabancı dilin seçmeli oluşundan memnun olmasına karşın sadece % 39.37 gelecek yıl bu dersi almayı düşünmektedir. Çünkü öğrenciler bu sistemin iyi olmadığını, öğretmenlerin ehil olmadığını ve öğrencilerin amaç ve seviyelerinde büyük farklılıklar olduğunu düşünmektedir. Öğrencilerin % 99. 37' si kullanılan araç ve gereçlerin yetersiz olduğunu düşünmektedir. (Öğretmenlerin çoğu da bu kanıya katılmaktadır.) -76-Öğrenciler ders kitabından başka araç gereç kullanmak istemektedir. Dil laboratuarları, görsel-işitsel araçlar gibi yardımcı ders araçları istemektedirler. Öğrenciler bu araçlar olmadığı takdirde etkili ve yeterli dil çalışması yapılamayacağını düşünmektedirler. Orta öğretimdeki kalabalık sınıf sorunu üniversite de olumsuz etkisini sürdürmektedir. Sınıflarda 40-50 öğrenci vardır. Öğrencilerin % 68.75' i bu rakamı çok bulmaktadır. % 31.25 ideal rakamın 20 olması, % 18.12 15 olması ve % 10.62 25 olması gerektiğini savunmaktadırlar. Bazı bölümlerde bölüm dersleri için sınıflar ikiye bölünmekte ancak aynı şey yabancı dil dersleri için yapılmamaktadır. Bu da yöneticilerin sınıf mevcudunun çok daha önemli olduğu yabancı dil derslerine yeterince önem vermediğini göstermektedir. Öğrenciler yabancı dil öğreniminde en önemli olumsuz etkenin öğrencilerin amaç ve seviyelerinde büyük farklılıklar olduğunu savunmaktadır. (%36.25) İkinci olarak öğretmenlerin yetersizliği gelmektedir. (% 21.25) Dersin zorunlu olmasının yarattığı antipati de bir başka olumsuz etkendir. (%16.87) Anketin 17. maddesi bir yabancı dil tutum ölçeği olarak düzenlenmiştir. Buna göre; öğrencilerin % 84.37' si İngilizce öğrenmekten hoşlanmaktadır. % 88.12 birden fazla yabancı dil bilmeyi arzulamaktadır. % 58.75 gelecek sene bu dersi almayı düşünmemektedir. % 60.62 öğrendikleri İngilizcenin çok yararlı olacağına inanmaktadır. -77-% 55.62 okullarında İngilizce dersleri olduğu için memnun olduklarını söylemektedir. % 58.12 İngilizce öğrenmelerinden ailelerinin çok memnun olduğunu belirtmektedir. % 43.12 İngilizcenin en sevdikleri derslerden biri olduğunu, % 77.50 İngilizce öğrenmenin yabancıları anlamada yardımcı olduğunu söylemektedir. % 90 her öğrencinin bir yabancı dil bilmesi gerektiğine inanmaktadır. % 72.50 insanlarımızın en az bir yabancı dil bilmeleri gerektiğine inanmaktadır. % 85 arkadaşlarının İngilizce dersini almaktan hoşnut olmadıklarını söylemektedir. % 68.12 okul dışında da İngilizce konuşabilmeyi istemektedir. % 60 İngilizcenin kendilerine ilginç geldiğini söylemektedir. % 76.87 her öğrencinin bir yabancı dil öğrenmesi gerektiğine inanmaktadır ve % 41.87 İngilizcenin öğrenmesi kolay bir dil olduğunu söylemektedir. Yine sonuçlarda görülmektedir ki öğrencilerin % 25 'i yabancı dili bir dil biliyor olmak için öğrenmektedir. % 16.25 akademik kariyer için, % 13.12 iş bulmada gerekli olduğu için, % 13.75 yabancılarla konuşabilmek için, % 10 yabancı dilde yayınlan takip edebilmek için ve yine % 10 yurtdışına gitmeleri durumunda gerekli olabileceği için yabancı dil öğrenmek istemektedir. % 5 sadece yabancı dilin sağlayacağı prestij için yabancı dil öğrenmek istemektedir. % 6.87 ise yabancı dil öğrenmek istememektedir. Bu tutum ölçeği öğrencilerin yabancı dil öğrenmedeki amaç ve beklenti farklılıklarını göstermektedir. 78-Anketin son maddesinde öğrencilere yabancı dil derslerinde uygulanması gereken sistemin nasıl olması gerektiği sorulmuştur. Sonuçlara göre; % 67.50 üniversitede mesleğe yönelik dil çalışması (ESP) yapılması gerektiğini, % 50.62 tüm bölümlerde hazırlık sınıfı olması gerektiğini, yine % 50.62 yabancı dil derslerinin dört sene boyunca seçmeli olması ve dil düzeyinin diplomada belirtilmesi gerektiğini, % 44.37 yabancı dilin orta öğretimde öğretilmesi ve yüksek öğrenime bırakılmaması gerektiğini, % 10 mevcut sistemin sürmesi gerektiğini ve % 14.37 yabancı dil derslerinin dört yıl boyunca zorunlu olması gerektiğini savunmaktadır. Anketin sonuçları dikkatle incelenirse şu sonuçlar çıkarılabilir; Öncelikle öğretmenlerin daha yeterli hale getirilmesi, bu amaçla hizmet içi yetiştirme kursları açılması, Yabancı dil öğrenimini kolaylaştırıcı şartların sağlanması (dil laboratuarları, görsel-işitsel araçlar gereçler, daha az kalabalık sınıflar, vb.) Öğrencilerin dil seviyelerinin tespit edilmesi ve sınıfların buna göre belirlenmesi, Yabancı dil öğretim programları ve müfredatların her bölüme göre düzenlenmesi, Ders kitabı seçiminin daha dikkatli yapılması, Mümkün olduğu taktirde yabancı dilin hazırlık sınıflarında yoğun kurslarla öğretilmesi, mümkün olmayan yerlerde yabancı dilin dört sene boyunca seçmeli olması ve istekli ve güdümlü öğrencilere kurslar açılması, 79-Öğrencilerin not ve sınıf geçme endişesinden arındırılıp tek amacın sınıf geçmek değil öğrenmek olmasının sağlanması, ancak dil düzeyinin diplomada belirtilmesi, Son olarak da yetkililerin yabancı dilin önemini kavramaları ve yabancı dil öğretimine gereken önemin verilmesi gerekmektedir. 80-