Show simple item record

dc.contributor.advisorÖzkul, Murat Haluk
dc.contributor.authorÇalim, Ömer Faruk
dc.date.accessioned2021-04-28T07:38:23Z
dc.date.available2021-04-28T07:38:23Z
dc.date.submitted2011
dc.date.issued2020-03-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/549575
dc.description.abstractBu çalışma kemikçik zincir rekonstrüksiyonunda uygulanan tekniğin; zamanlamasının, kemikçik zinciri hasarının, kolesteatomun varlığının ve preoperatif orta kulak risk indeksi (MERI) değerlerinin postoperatif işitme sonuçları üzerine etkilerini değerlendirmek amacı ile yapılmıştır. Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kulak-Burun-Boğaz Kliniği'nde Eylül 2008 ve Ekim 2010 tarihleri arasında ossiküloplasti uygulanan 22 olgu prospektif olarak incelenmiştir. Protez atılımı ve kolesteatom nüksü nedenleriyle üç hasta çalışma dışı bırakılmış, değerlendirmeler 19 hasta üzerinde yapılmıştır.Olguların takip süreleri 6 ile 25 ay arasında değişmekte olup, ortalama takip süresi 16.26 aydır. Olguların yaşları ise 17 ile 51 yıl arasında değişmekte olup, ortalama yaş 32,21±8,75 yıldır. Olguların 7'si kolesteatomlu, 12'i kolesteatomsuzdu. Hastaların 3'üne açık teknik, 16'sına kapalı teknik uygulanmıştır. Kapalı teknik uygulanan hastaların 11'ine mastoidektomili, 5'ine ise mastoidektomisiz teknik uygulanmıştır. Onüç hastaya total ossiküler rekonstrüksiyon, altı hastaya parsiyel ossiküler rekonstrüksiyon yapılmıştır. Ossiküloplasti materyali olarak üniversal titanyum total ossiküler rekonstrüksiyon protezi (TORP) veya parsiyel ossiküler rekonstrüksiyon protezi (PORP) kullanılmıştır.Hastaların 0,5., 1., 2. ve 4. kHz frekanslarında hava-kemik aralığının (HKA) ortalaması hesaplanmıştır. Postoperatif HKA 20 dB ve altında olması fonksiyonel başarı kriteri olarak kullanılmıştır. Ayrıca, işitme kazancı (İK) ve hava-kemik aralığı kazancı (HKAK) hesaplanmıştır.İstatistiksel incelemelerde; tekrarlayan ölçümlerde Varyans analizi, normal dağılım göstermeyen parametrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Kruskal Wallis testi ve Mann Whitney U test kullanıldı. Niteliksel verilerin karşılaştırılmasında ise Ki-Kare testi kullanıldı. Anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi. Çalışmamızda postoperatif altıncı ay 4 (%21,1) olguda HKA≤20 dB, 7 (%36,8) olguda HKA:21-30 dB ve 8 (%47,1)olguda HKA ≥ 31 dB bulunmuştur. PORP grubundaki 1 (%16,7) olguda HKA≤20 dB, 6 (%100) olguda HKA≤30 dB'dir. TORP grubundaki 3 (%23,1) olguda HKA≤20 dB, 5 (%38,5) olguda HKA≤30 dB ve 8 (%61,5) olguda HKA≥ 31'dir. Protez gruplarına göre HKA ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Protez gruplarına göre literatürle uyumlu olarak PORP grubundaki HKAK ve İK değerleri, TORP grubundaki değerlerden yüksek bulunmuştur. Çalışmamızda malleus kolu varlığı; HKA, HKAK ve İK üzerinde etkili bulunmuştur. Stapes suprastrüktürünün varlığı ve kapalı teknik timpanoplasti ; HKA ve İK üzerinde istatiksel olarak etkili bulunmamasına rağmen, HKAK üzerinde istatistiksel olarak etkili bulunmuştur. Ameliyat zamanlamasına göre aşamalı grubun postoperatif HKA ölçümleri, revizyon grubundan düşük bulunmuş, fakat olgu sayısı az olduğundan dolayı anlamlı farklılık saptanmamaktadır. Ancak anlamlılık düzeyine yakın bulunmuştur. Kolesteatomlu olguların postoperatif altıncı ay HY ve HKA düzeyleri, kolesteatomsuz olguların düzeylerinden istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur. MERI hafif risk grubunda (1-3) HKA<30 dB oranı %100, orta risk grubunda (4-6) %87,5 ve ağır risk grubunda (7-12) %12,5 bulundu. Postoperatif altıncı ay HKA ile MERI risk grubu değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki görülmüştür. MERI değeri arttıkça, postoperatif altıncı ay HKA değerlerinde de artış saptanmıştır. Rekürren orta kulak hastalığı nedeniyle 2 (%9) olguda protez atılımı gözlenmiş ve 1 (%4,5) olguda kolesteatom nüksü nedeniyle açık kaviteye dönülmüş ve protez çıkarılmış, toplam üç olgu çalışma dışı bırakılmıştır. Protez dislokasyonu nedeniyle 4 (%18) olguda olmak üzere toplamda 5 (%22,5) olguya revizyon uygulanmıştır. Retraksiyon 3 (%13,5) olguda gözlenmiştir. Ağır MERI değerine sahip sekiz olguda komplikasyon görülmüş ve orta MERI değerine sahip olan iki olguda retraksiyon görülmüştür. Çalışmamızda sensörinöral işitme kaybı komplikasyonu görülmemiştir. Preoperatif ölçümlere göre, postoperatif 12. ay ölçümlerinde anlamlı düşüşler görülmektedir (p<0,05).Ossiküloplasti uygulamalarımızda işitme sonuçları yönünden, kapalı tekniğin açık teknikten, PORP'un TORP'tan daha başarılı olduğu, preoperatif MERI değerlerinin, kolesteatomun, malleus kolunun ve stapes suprastriktürünün varlığının postoperatif işitme başarısını etkilediği sonucuna varılmıştır. Ameliyat zamanlamasının başarı oranları anlamlılık düzeyine yakın saptanmıştır. İşitme rekonstrüksiyonu başarısı preoperatif orta kulak faktörlerinden etkilenir ve preoperatif MERI değerleri cerrahiye yol gösterebilir ve her hastaya özgü ameliyat stratejisi geliştirilmesini sağlayabilir.Sonuç olarak; literatüre ve bizim çalışmamıza göre, persistan veya rekürren orta kulak hastalıklarının başarısız ossiküloplastinin en önemli sebebi olduğu gözönünde bulundurulmalı ve aşamalı cerrahi tercih edilerek, çalışmamızda ayrıntılarıyla anlatılan MERI risk değeri düşürüldükten sonra işitme zinciri rekonstrüksiyonu planlanmalıdır.
dc.description.abstractOur aim is to evaluate effects of operation procedures, scheduling, ossicular chain damages, presence of cholesteatoma and preoperative Middle Ear Risk Index (MERI) scores on postoperative hearing results. This paper is based on twenty-two patients, all of whom had ossiculoplasty at Vakif Gureba Training and Research Hospital Department of Otorhinolaryngology between September 2008 and October 2010. Three patients were excluded from the study, due to prosthesis extrusion and cholesteatoma recurrence. As a result, the evaluations were performed on the remaining nineteen patients.The time interval of patients follow-up was between six to twenty-five months with a mean of 16.26. The mean age of the patients was 32,21±8,75 years, ages varying from 17 to 51 years. Seven of the patients had cholesteatoma. Canal wall down (CWD) technique was performed to three patients, while canal wall up (CWU) technique was performed to sixteen. Eleven patients had CWU with mastoidectomy; remaining five patients had CWU without mastoidectomy. Total ossicular reconstruction was performed to 13 patients and partial ossicular reconstruction was performed to six patients. Universal titanium total ossicular reconstruction prosthesis (TORP) and partial ossicular reconstruction prosthesis (PORP) were used as ossiculoplasty materials.The mean air-bone gap of the patients were calculated at 0.5., 1., 2., and 4. kHz frequencies. Postoperative air-bone gap (ABG) of 20 dB or below was used as functional success criteria. Also in the study, hearing gains and ABG gains were calculated. In statistical analysis; variance was used in evaluating continuous variables. Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests were used in evaluating the differences between variables among non-normal groups. On the other hand, the chi-square test was used in categorical comparisons. In addition, a P value of less than 0.05 was considered significant.In this study, ABG ≤20 dB was found in four (21.1%) cases, ABG 21-30 dB in seven (36.8%) cases and ABG ≥ 31 dB in eight (47.1%) cases in the postoperative sixth month. In the PORP group, ABG ≤20 dB was found in one (16.7%) cases, and ABG ≤30 dB in six (100%) cases. In the TORP group, ABG ≤20 dB was found in three (23.1%) cases, ABG ≤30 dB in five (38.5%) cases, and ABG ≥31 dB in eight (61.5%) cases. ABG gains and hearing gains were significant high in the patients, who had PORP as compared to TORP in the postoperative sixth month. On the other hand, ABG values did not have significant differences between the prosthesis. ABG gains were significant high in the patients, who had CWU with and without mastoidectomy when compared to the patients, who had CWD mastoidectomy in the postoperative sixth month. Also, the patients who had malleus handle had better ABG, ABG gain and hearing gain results. The postoperative sixth and twelve month ABG gains were significantly higher in stapes suprastructure group than the stapes suprastructure-missing group. In addition, postoperative ABG had better results in revision surgery than in the staged surgery. Statistically significant difference was not found between the operation scheduling groups, due to small number of the patients. However; the results were close to the level of significance.In the the postoperative sixth month ABG and air-conduction results were better in chronic otitis with cholesteatoma group as compared to chronic otitis without cholesteatoma group. ABG<30 dB ratio was 100% in the patients with mild MERI scores (1-3), 87.5% in the patients with moderate MERI scores (4-6) and 12.5% in the patients with severe MERI scores (7-12). It was found a correlation between postoperative sixth month ABG and the grade of preoperative MERI. Postoperative ABG values marked a rise with increasing of the MERI scores. Two patients had an extrusion of the prostheses (9%) because of recurrent middle ear disease. Cholesteatoma recurrence was observed in one patient (4.5%), as a result open cavity procedure was performed and the prosthesis was taken out. Revision surgery was performed for four (%18) cases, because of prosthesis dislocation. Retraction was determined in three (13.5%) cases. Eight cases with severe MERI risk scores had complications. Two cases with moderate MERI risk scores developed retraction. None of the cases had sensorineural hearing loss. When compared to the preoperative evaluations, significant decreases was observed in bone conduction response at 1., 2., and 4. kHz. in the postoperative 12th months of the study.As a result, it was seen that according to the success rates in ossiculoplasty interventions; CWU technique was more successful than CWD technique and so was partial ossicular reconstruction than total ossicular reconstruction. The postoperative hearing success rates were affected by; preoperative MERI scores, presence of cholesteatoma, malleus handle and stapes suprastructure. The results between the operations scheduling were close to the level of significance.Success of hearing reconstruction is affected by preoperative middle ear factors. Preoperative MERI scores may lead surgery and may lead to case-specific strategy for each patient. In conclusion; persistent and recurrent abnormalities within the middle ear should be considered as the most important reason for failure. In addition, staged surgery should be preferred, and ossicular chain reconstruction should be planned after decreasing MERI risk scores.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectKulak Burun ve Boğaztr_TR
dc.subjectOtorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)en_US
dc.titleÜniversal titanyum protez ile ossiküler rekonstrüksiyonda erken dönem sonuçlarımız
dc.title.alternativeOur early results of ossicular reconstruction by universal titanium prostheses
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2020-03-06
dc.contributor.departmentKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
dc.identifier.yokid10241487
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityBEZM-İ ÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid536043
dc.description.pages115
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess