Show simple item record

dc.contributor.advisorKılıç, Erol
dc.contributor.authorAkan, Latif
dc.date.accessioned2021-04-26T19:37:59Z
dc.date.available2021-04-26T19:37:59Z
dc.date.submitted1997
dc.date.issued2021-01-11
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/544299
dc.description.abstractÖZET Batı etkisindeki resim sanatımızı incelediğimizde, yakın zamana kadar sanatçılarımızın sanatımıza felsefi bir yaklaşım getirmediklerini görürüz. Bunun iki sebebi vardır.Birincisi; aydınlarımızın büyük bir çoğunluğunun, bilim ahlakı içinde hareket etmemeleridir.Bu yüzden aydınlarımızın yine büyük bir çoğunluğu kültürümüzün tümüne sahip çıkmamıştır.Bu da kültürde bozulmalara sebep olmuştur. İkincisi;bu dönemde devletin kültür ve sanat politikasının olmamasıdır. Bu yüzden cumhuriyet ideolojisinin karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan biri,Türk kültürünün çağdaş anlayışla bütünleştirilememesidir.Her ulusun, ulus olarak kalabilmesi için kendi kültürüne sahip çıkması gerekir. Bunun için de kültürünü sağlam temellere oturtması gerekir. Ulusal kültürü temellendirmek için tutulacak yol ise,dünden bugüne gelmek değil, bugünden düne gitmektir.Oysa cumhuriyet kurulduktan sonra 1970'lere gelinceye kadar kültür ve sanat politikası oluşturacak bir bakanlık kurulmamıştır. Sanatçılarımızın yurtdışında eğitilmesi, ya da yurt dışından gelen kişiler tarafından eğitilmesi kendi kültürümüzden çok, eğitimini aldıkları kültürlerin etkisi altında eser üretmelerine sebep olmuştur. Bunun en çarpıcı örneği 1914 kuşağının, geleneksele yönelen sanatçıların eserlerine `Mürekkebi veya boyası kurumamış dahi olsa ölü sanatlar` olarak kabul etmeleridir. Oysa bugün elimizde Türk resmini temsil edecek güç ve özellikte olan eserlerin bir çoğu 1914 kuşağının beğenmedikleridir. 1940 yılında bazı gençler milli sanat sloganı ile yola çıkarak kökü bizde olmayan yeniliklere karşı tavır almışlar, Avrupa'dan her alınanın hazır elbise gibi giydirilmesine karşı çıkmışlardır. İkinci dünya savaşının getirdiği toplumsal çalkantıların Türkiye'nin kültür ortamını etkilediği bir dönemde, yeni bir kültür yorumuna gidilmesi kaçınılmaz olmuştur. `Yeniler Grubu` ilk kez belki bir görüş açısı çerçevesinde `Toplumcu` yada `Toplumcu Gerçekçi` anlayıştan kaynaklanan bir düşünce tarzı ile hareket etmişlerdir. Bu grubun üyeleri 1947 yılına kadar Türk resim sanatı tarihinde etkili olmuşlardır. Grup üyeleri 1950'li yıllarda çağın modası olan soyut resime yönelmişlerdir, sonradan kendi çizgilerini bularak, toplumsal temalı eser üretmeye devam etmişlerdir. Resmimizde halk sanatımızın süslemeci öğelerini kullanarak yeni bir yol bulmak isteyen Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyesinden mezun 10 öğrenci 1947 yılında `10'lar Grubu`nu kurarakIll Türk resmine yeni bir soluk getirmişlerdir. Üyelerin büyük bir çoğunluğu zamanla sanat ortamından çekilmiş olmalarına rağmen, Türk resim sanatının önemli temsilcileri olarak resim sanatı tarihimize geçmişlerdir. Üzerinde durulması gereken bir önemli nokta da, sanatçılarımızın, batılı kalıpları giderek bırakmalarıdır. Özellikle 1960 sonrası toplum sorunları, hayatın her alanında olduğu gibi görsel alanda da iyiden iyiye kendini hissettirmiştir. 1959 yılında kurulmuş olan `Yeni Dal Grubu`, `Yeniler Grubu`nun toplumsal yada toplumcu gerçekçi anlayışlarının bir devamı gibidir. Ancak bunların siyasal anlayışları bariz bir şekilde eserlerinde görülmeye başlamıştır. Nitekim bu yüzden soruşturmaya maruz kalmış ve tutuklanmışlardır. 1960 yılında `Siyah Kalem Grubu` kurulmuşsa da bunlar sadece bir dayanışma grubu olarak ortaya çıkmış, 1965 yılında açtıkları sergiden sonra dağılmışlardır. 1960 sonrası özel galerilerin açılması koleksiyonculuğun gelişmesine yol açmış, o da sanatçıların devlet sergilerine bağımlılığını ortadan kaldırmıştır. Böylece sanatçılar, sanatlarıyla hayatlarını sürdürmenin yollarını aramış ve bulmuşlardır. Serbest piyasa ekonomisi, sanatçılarımızı araştırmaya yöneltmiş, bu da farklı anlatım yollarını denemeleri için motor görevi görmüştür. Batı ile ilişkilerinde artık tek yönlü bir bağımlılık ortadan kalkmış, her sanatçımız kendi düşüncesi doğrultusunda hareket etmeye başlamıştır. 1960 sonrası sanatçılarımız kendi gerçeklerine daha bir objektif yaklaşmaya başlamış, Avrupa ekollerini arkadan takip etmek yerine kendi kişisel eğilimlerine daha bir güvenle tutunur olmuşlardır. Bu da 1960 sonrası sanatımıza bir benlik kazandırmıştır. Hatta bu dönemde yurtdışına çıkan, orada kendini kabul ettiren bir çok sanatçımız vardır. Bunlardan ilk akla gelenler; Selim Turan, Abidin Dino, İhsan Cemal Karaburçak, Burhan Doğançay gibileridir. Bu dönemin resim sanatına bir başka açıdan baktığımızda, insanı ilgilendiren her şey toplumsaldır. Sanatçıyı ilgilendiren her şey de insanı ilgilendirendir. Ancak biz burada sembollere yüklenmemiş, doğrudan yansıtılan toplumsal temalı eserleri ele aldık. Bunlarda köy hayatı, ekonomik nedenlerle köyden kente göçen insanların hayatı, şehir hayatı ve kültürel hayatı konu alan eserlerdir.
dc.description.abstractIV ABSTRACT On examining our art of painting under the influence of the West, we can realize that our artists have not brought a philosophical approach to our art till the recent past. There are two reasons for this: The first is that most of our intellectuals have not had the intellectual honesty. For this reason, again most of them have not claimed the whole of our culture, which has caused our culture to be degenerated. The secand is that the state had no policy of art and culture int hat period, for which one of the most significant problems faced by the ideology of republic is that Turkish culture has not been integrated with the contemporary concept. Every nation has to possess its own culture in order to live as a nation. For this, it must build its culture on strong basis. The way to go for establishing the national culture is to go back the past from today, not to come to today from the past. Whereas, from the establishment of the Republic to the 1970's a ministry has not been formed to develop a policy of culture and art. The fact that our artists have been educated abroad or by those who have come from abroad, has caused them to produce under the influence of the culture they have received rather than our own culture. The most outstanding example of this is that 1914 generation has accepted as `dead arts though its ink or painting has not become dry yet` the works of artists : having tended to the traditional. However, most of the works of good guality to represent Turkish painting today are what that generation has not admired. In 1940 some young artists set out with the slogan `national art.` They have taken attitude toward innovations which don't have their roots in us and have opposed to the idea of wearing these Europe-rooted things a suit. It has become inevitable to make a new cultural comment in such a period when Turkey's culture was being affected by the social fluctuations resulting from the World War II. `Yeniler Grubu` has for the first time moved with a thinking style stemming from `Socialist` or `Social Realist` concepts. The group members have tended to abstract the picture, the fashion of the time in 1950's; however, they have later found their own styles, continuing to produce works with social theme.Having graduated from the workshop of Bedri Rahmi Eyüboğlu, wanting to find a new way by using ornamental elements of our folk art, 10 students established `10'lar Grubu`nu 1947 and brought a new perspective to Turkish painting. Despite the fact that most of the members have in time abandoned the art, they have remained to be mentioned as the significant representatives of Turkish art of painting. Another point to be stressed is that our artists have left behind the Western mould. Especially post- 1960 social problems have had themselves felt in visual field, as well as in every field of life. Formed in 1959, `Yeni Dal Grubu` is in a sense the continuation of social or social realist concepts of `Yeniler Grubu`. Yet their political views have begun to be seen in their works, for which they have been put before the judge and arrested. `Siyah Kalem Grubu` was formed in 1960 but they appeared ony as a group of solidarty and dissembled after their exhibition in 1965. The opening of private galleries after 1960 has led to development in collectionism and has put an end to the dependency of artists on state exhibitions. In this way artists have sought to lead their lives with their art and have found free markete comomy has led our artists to investigations and this has worked as a motivation for them to experience different methods of narrative. / One-sided dependency in his relationships with the West has disappeared and each artist has begun to move the way he thought. During post- 1960 artists have begun to approach their own truths more objectively and, instead of following the European schools, they have turned to their personal tendencies more securely. This has given a self-respect to our post- 1960 art. There are a lot of artists who went abroad in this period and had themselves accepted. Of these, the most outstanding ones are Selim Turan, Abidin Dino, İhsan Cemal Karaburçak and Burhan Doğançay. Looking at the art of painting of this period from another point of view, it is seen that everything is social that interests the individual. Anything that interests the individual also interests the artists. Bu we, in this study, have not dealt with symbols, but handled the social themes directly reflected. And these are the works that handle the countryside life, the life of people migrating to cities from villages for economical reasons, city life and culture.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectGüzel Sanatlartr_TR
dc.subjectFine Artsen_US
dc.title1940-1970 dönemi toplumsal temalar açısından Türk resmi
dc.title.alternativeTurkish art is sociatel matter point of view 1940-1970 period
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2021-01-11
dc.contributor.departmentResim Ana Sanat Dalı
dc.subject.ytmPictures
dc.subject.ytmCulture
dc.subject.ytmSocial structure
dc.subject.ytmTurkish painting art
dc.subject.ytmSocio-cultural structure
dc.identifier.yokid63442
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid63442
dc.description.pages125
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

FilesSizeFormatView

There are no files associated with this item.

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess