dc.description.abstract | BOLUM IV ÖZET, YARGI VE ÖNERİLER Bu bölümde ünce araştırmanın kısa bir özetine, sonra araştırma bulgularına dayalı olarak ulaşılan yargılara yer verilmiş, daha sonra da öneriler yer almıştır. Özet Çağdaş, bilimsel, teknolojik ve toplumsal gelişmelere koşut olarak, toplumsal kurumların yapı ve işlevlerinde değişiklikler olmaktadır. Toplumsal bir kurum olarak okulun eğitimin amaçlarını gerçekleştirme açısından hayati bir önemi bulunmaktadır. Toplumsal değişme ve gelişmeler, her alanı olduğu gibi, eğitimi de çok yakından hem ilgilendirmekte, hem de etkilemektedir. Eğitim sürecinin bir parçasını oluşturan denetimi de, bu değişme ve gelişmelerden ayrı düşünmemek gerekiyor. Çağdaş anlamda bir denetim olgusu kurumsallaştırmaya, kökleştirmeye çalışırken, yine çağdaşlaşmanın bir gereği olan kadının toplumsal yaşamın her alanında olması gereken yerini daraltıcı, engelleyici uygulamalardan da sakınmak gerekiyor.Örgün eğitim sistemi içinde kadınların eğitim yönetimine etkin bir biçimde katılmasını engelleyen kimi uygulamaların bulunması, yer yer örtülü biçimde olsa da cinsel ayrım olgusunun varlığı, anlamlı görülerek araştırmaya başlandı. Yüksek oranda kadın personel çalıştıran bir örgütte, kadınların yönetimin üst kademelerinde ya da denetiminde çok sınırlı bir biçimde temsil edilmelerinin, bu denetimle ilgili olanlar ve denetimi yürüten personelce nasıl karşılanıldığını bilmenin, kurumun daha demokratik, çağdaş, adil ve işlevsel bir yapıya kavuşması için gerekli olabileceği noktasından hareket edildi. Sorun ele alınırken, toplumumuzda özellikle 1970'li yıllardan bu yana, yoğun bir biçimde tartışılan kadın sorunuyla ilişkisi kuruldu. Hem kadın, hem de erkeklerin konuyla ilgili tutum ve düşüncelerini öğrenmeye çalışmanın, en azın dan sürdürülen uygulamaya yönelik tutumları yoklamanın, sorunu algılamada bir farklılığın bulunup bulunmadığını öğrenmenin, daha sonraki işlemler için pratik bir yararının olacağı düşünüldü. Araştırma amacının gerçekleştirilebilmesine dönük olarak kadın sorunu ile ilgili kaynaklarla, denetim olgusuna ilişkin kaynaklar tarandı. Bu taramalar sonucu, denetim olgu su ile, kadının denetimle görevlendirilmesi ilişkilendirilerek geliştirilen Likert tipi bir tutum ölçeğinden yararlanılarak veriler toplandı. Araştırmanın bağımsız değişkenleri açısından her bir grubun tutum puanları irdelendi. Çeşitli değişkenler açısın-dan ortalamalar arası farkların anlamlı olup olmadığı, t testi tekniğinden yararlanılarak, bulgulara ulaşıldı. Araştırmada elde edilen başlıca bulgular ise şunlardır 1. Kadın ve erkek ilkokul öğretmenleriyle, ilköğretim müfettişlerinin, ilköğretim müfettişliğinde kadın istihdamına ilişkin almış oldukları ölçek puanlarının dağılımı anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Kadın ilkokul öğretmenlerinin ölçekten almış oldukları puan ortalamasının 60.34, erkek ilkokul öğretmenlerinin 59.36, ilköğretim müfettişlerinin 56.71 olduğu görülmektedir. Cinsel ayrıma karşı olma noktasında sırasıyla kadınlar, erkek ilkokul öğretmenleri ve ilköğretim müfettişleri gelmektedir. Ölçek puanlarının genel dağılımında 0-30 puan arası kararsızlık, 30-60 puan arası kısmen katılma, 61-90 puan arası katılmayı ifade etmekteydi. Ayrıma karşı olma açısından olumlu sayılabilecek bir potansiyelden söz edilebilir. Ancak, bunun çok güçlü olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir. 2. Araştırmada elde edilen ikinci bulgu, ilkokul öğretmenleriyle, ilköğretim müfettişlerinin, ilköğretim müfettişliğinde kadın istihdamı konusundaki ilgili tutum ve düşünceleri arasındaki farklılaşmanın da anlamlı olmadığıdır. Tutum puanı ortalaması ilkokul öğretmenlerinde 60.02, ilköğretim müfettişlerinde 56.71'dir.3. İlkokul öğretmenlerinin, ilköğretim müfettişliğin de kadın istihdamına ilişkin tutum ve düşünceleri, çeşitli değişkenler (cinsiyet, yaş, meslek kıdemi ve mezun oldukları okul) açısından ayrı ayrı incelendiğinde, yine anlamlı bir farklılaşmaya rastlanılamamıştır. Bir başka deyişle, ilkokul öğretmenleri, konuyla ilgili tutum ve düşüncelerinde her değişken düzeyinde benzer görüşler içindedirler. 4. İlköğretim müfettişlerinin, ilköğretim müfettişliğinde kadın istihdamına ilişkin tutum ve düşüncelerinde cinsiyet değişkeni açısından ikili bir karşılaştırma yapma güçlüğü çıkmış (kadın denek sayısının azlığı) bu nedenle farklılığın anlamlı olup olmadığı test edilememiştir. Ancak, çok ihtiyatla kadın ilköğretim müfettişlerinin ölçekten almış oldukları puan ortalamasının genel olarak grupların ölçekten almış oldukları puanın üstünde olduğu (74) görülmüş tür. Buradan hareketle, çalışan kadın ilköğretim müfettişlerinin çok net bir biçimde (3 kişi de olsa) cinsel ayrıma karşı olduklarını görüyoruz. Diğer değişkenler (yaş, meslek kıdemi ve mezun oldukları okul) açısından ortaya çıkan farklılıkların da.05 güvenirlik düzeyinde test edilmesi sonucu, anlamlı bir farklılığın ortaya çıkmadığı görülmüştür. İlköğretim müfettişlerinin de ilkokul öğretmenleri gibi çeşitli değişkenler açısından benzer görüşleri taşıdıkları, tutum ve düşüncelerinde bir farklılaşmanın olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.5. İnceleme, araştırma, soruşturma ve denetim görevleriyle yükümlü bir ilköğretim müfettişinde bulunması gerekli nitelik ve özelliklerin hangilerine kadınların sahip alamayacakları noktasında; çok yüksek bir oranda kadın ve erkek ilkokul öğretmeni ve ilköğretim müfettişinin (% 92-100) söz konusu özellik ve niteliklere kadınların da pekala sahip olabileceklerini belirttiklerini görmekteyiz. Bu olgu bir bakıma Cumhuriyet Dönemi boyunca öğretmen yetiştirme politikasının sonucunu da gösterir bir nitelik taşımaktadır. Görünüm, araştırma sınırları içinde düşünüldüğünde sevindirici, ayrıma karşı olma açısından yüreklendirici özellikler göstermektedir. Özellikle son yıllardaki olumsuz koşul ve karışmalara karşın, kadın ve erkek öğretmenlerle ilköğretim müfettişleri, % 90 ' m üzerinde bir onayla kadınların da müfettişlik mesleğinde aranan nitelik ve özelliklere sahip olduklarını belirtmişlerdir. Kadınsı ve erkeksi meslek alanlarını ayıranları haklı gösterecek sonuçlar vermemişlerdir. Dolayısıyla bu görünüm bizi söz konusu alanda belli düzeyde toplumsallaşmanın varlığı ile açıklanabilecek bir sonuca ulaştırmaktadır. Yargı Araştırma bulguları sonucu ilköğretim müfettişi istihdamında kadın ve ilgili tutumlar konusunda her üç denek grubunun da cinsel ayrıma karşı olma açısından benzer özellikler gösterdiği, tutumlar arasında anlamlı bir farklılık görülmediği yargısına ulaşılmıştır. | |