Show simple item record

dc.contributor.advisorKayır, Gülser
dc.contributor.authorAkdoğan, Esra
dc.date.accessioned2021-04-12T10:52:35Z
dc.date.available2021-04-12T10:52:35Z
dc.date.submitted2002
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/516183
dc.description.abstractVI ÖZET Konut, başta barınma olmak üzere, insanın beslenme, çalışma, eğlenme ve dinlenme işlevlerini birarada yürüttüğü, çok işlevli mekansal örgütlenme boyutuyla yaşamımızda önemli bir yere sahiptir. Konuttaki barınma koşullan ve konut çevresinin kalitesi insanın fiziksel ve psikolojik verimini önemli düzeyde etkilemektedir. Toplum;, bireyler arası ilişki, etkileşim, düşünce ve eylemler bütünü olarak düşünülürse, konut kalitesinin toplumsal huzur ve barış üzerinde ne kadar etkili olduğu belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Konut; insanın sosyo-biyolojlk gereksinimlerini karşıladığı için sosyal anlam, bir mal olduğu için ekonomik anlam, üzerinde politikalar geliştirildiği için siyasal anlam taşıyan bir sosyal güvenlik aracı olarak ele alınmalıdır. Bu özellikleri nedeniyle devletler konut sorununa ilgisiz kalamamaktadır. Türkiye'de devlet konut konusuna özellikle II. Dünya Savaşı'ndan sonra yoğun olarak eğilmiştir. Hızlı nüfus artışı, göç ve kentleşmeye koşut olarak konut üretimi, kent ve altyapı hizmetleri yeterli düzeyde gerçekleştirilememiş, konut açığı giderek büyümüştür. Kentlerde kendi ekonomik olanaklarına uygun konut bulamayan dar gelirli nüfus, kendi çözümlerini üretme yoluna gitmiştir: Kentlerde İmar uygulamaları dışında, plansız, düşük kaliteli, sağlıksız, altyapı eksiklikleri içinde büyüyen gecekondu alanları oluşmuştur. Konut ihtiyacı ülke için kentsel, ekonomik, toplumsal, politik bir sorun halini almış, devlet müdahalesini gerektirmiştir. Devlet konut sorununun toplumsal, siyasal, ekonomik hayattaki önemini görerek, kalkınma planlarında konuta yer vermiştir. Ancak planlı dönemde (1963-1983) konut yatırımları verimsiz sayılmış, kamu kaynaklan ağırlıklı olarak sanayiye kaydırılmıştır. 1980'li yılların sonuna gelindiğinde konut sorunları önemli boyutlara ulaşmış, 1980-1983 yıllan arasındaki dönemde devlet konut üretimini arttırmanın yollarını aramıştır. 1984 ve sonrası dönemde 2985 sayılı Toplu Konut Yasası çıkarılmış, devlet bu yasayla konutun verimsiz bir yatırım olduğu yönündeki bakış açısını terk etmiştir. Bu dönemde toplu konut yaygın konut üretim biçimi olmuştur. Devlet konutla ilgili politikalar üretecek, saptanan politikaları uygulayacak örgütsel yapıyı da oluşturmaya çalışmıştır. Bu örgütsel yapı içerisinde 1926 yılından 2001 yılına kadar farklı ad ve statülerle Emlak Bankası da yer almış, önemli görevler üstlenmiştir. 1926-1946 Yıllan arasında faaliyet gösteren, Emlak Bankası'nın çekirdeği olan Emlak ve Eytam Bankası, konut sorununun Ankara dışında kendini yoğun olarak hissettirmediği bir dönemde, asıl olarak ipotek kredisi veren banka olarak çalışmıştır. 1950'lere `ECVUîÖLîa&ROvıı gelindiğinde konut sorunları büyük boyutlara ulaşmış, Emlak ve Eytam Bankası statüsünün günün gereksinmeleri karşısında yetersiz kalacağı düşünülerek, 1946 yılında Emlak Kredi Bankası adıyla çok İşlevi! bankaya dönüştürülmüştür. Emlak Kredi Bankası, dar gelirlilere konut edindirme amacıyla kurulmuştur. Ancak bankanın gerek kredilendirdiği, gerek doğrudan ürettiği konutlar dar gelirli konutsuz aileleri konuta kavuşturmakta yetersiz kalmıştır. Bankanın 1984'ten sonra ve Emlak Bankası adıyla yeniden kurulduktan sonraki statüsü ise dar gelirlilere yönelik herhangi bir öncelik içermemiştir. Emlak Bankası'nın yaptığı konutlar ancak orta-üst ve üst gelir grubunun ödeyebileceği yapılar olmuştur. Emlak Bankası'nm verdiği konut kredileri ve yaptığı konutlarla konut sektöründe önemli etkinliklerde bulunduğu, kaliteli konut çevreleri yaratılmasında önder bir kurum olduğu söylenebilirse de, uygulamalarının konut sorununu çözme yeterliliği tartışmalıdır. Nitekim bugün de dar gelirlilerin konut sıkıntısı devam etmekte, gecekondulaşma, çarpık kentleşme sürmektedir. Konut açığı ve barınma koşullarındaki sorunlar hala önemini kaybetmemiştir. Bu araştırmada Emlak Bankası`nın konut alanındaki uygulamalan ı irdelemek, bu uygulamaların yürütülen konut politikalarıyla ilişki ve çelişkilerini saptamak amaçlanmıştır. Konular nedensellik İlişkisi kurularak, tarihsel gelişimi İçinde ele alınmaya çalışılmıştır. Araştırmada veri kaynağı olarak ağırlıkla kitap, süreli yayınlar, istatistiki raporlar ve internet sayfaları kullanılmış, lisans eğitimimde hazırlamış olduğum ödevler çerçevesinde yaptığım doğrudan gözlemlerden de yararlanılmıştır.
dc.description.abstractvııı EMLAK BANK'S POSITION IN TURKEY'S DWELLING POLICY Shelting is a place where citizens, beside its' main support; housing, a place where they also eat, work, entertain themselves and rest. So it is a multifuncionally organised place. Therefore the housing conditions and quality in these shelting have a big influence on physical and psychological elticieny of humans. Incase of low quality shelting, the communication of the individual to its environment will also be unhealthy. Assuming that society is the whole of those individuals, how effective is the quality of shelting on social peace can be seen. Therefore, it is wrong to take into account and describe dwellings only as buildings. Dwelling, due to its material features it is an economic fact; because of its' special feature, it is a political fact and has to be as a social security value. According to those features of dwelling, the states could not stand uninterested on dwelling problems. The tendency of the state on dwelling in Turkey started especially after the II. World War. The fast increasing of the population, migrations and urbanising showed a deficit in dwelling and infrastructure. Low income households created their own housing solutions in the towns, where they could not get a suitable dwelling for their budget. Beyond the development plan `gecekondu` (wordly; overnightbuilt) called slums were set up from 1950's. At least dwelling problem turned out to an urbanising, economical, social and political problem and the government had to take political action by laws for those problems. As reform terms are examined, it can be seen that investigations in dwelling were taken into account as unprofitable by the government. Public resources were mostly spent on industrial needs. In the term 1984 and after 1984, within the 2985 act of the housing estate, the state turned back from its opinion that investigations in dwelling are unprofitable. In this term, housing estate had been widespread dwelling production way. The state tried to establish organisations which produces politics for dwelling and which co ordinates those politics. Emlak Bank, which was founded 1926 and worked under different names and statue till 2001, is one of this establishments. Emlak and Eytam Bank, which is the root of Emlak Bank, was known as a mortgage bank, at the terms where dwelling problems were (only) seen in Ankara. 1950 where dwelling problems increased rapidly, Emlak and Eytam Bank changed its statue according to the needs on that term and turned into a multifunctional bank called Emlak Kredi Bank on 1946. Emlak Kredi Bank was founded to solve the housing problems of low income citizens. But the dwellings which were builtIX directly or which were subscribed by the bank, did not help to solve the dwelling problems of low income citizens efficiently. After founded as Emlak Bank on 1984, the bank changed its statue again and did not do any investigations to solve low income citizens dwelling problems. The dwellings which were built by Emlak Bank, turned into buildings which could only be paid by middle and upper income classes. Although the credits and the dwellings which were given and made by Emlak Bank caused to quality dwellings and healthy environments it could not solve the real dwelling problems. At least dwelling problems and low housing conditions have not lost their importance. In this dissertation, Emlak Bank's place on dwelling politics and to find out the relations and contradictions to tiiose politics are examined. The historical aspects because of the causality dimension of the subject are also examined. Basically books, periodic publications, static reports (surveys) and internet sites are used for this research. Also inquiries, which I had made in my university education, are used for this dissertation as directly observation.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectKamu Yönetimitr_TR
dc.subjectPublic Administrationen_US
dc.titleTürkiye Emlak Bankası`nın Türkiye`nin konut politikasındaki yeri
dc.title.alternativeEmlak Bank's position in Turkey's dwelling policy
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
dc.subject.ytmEmlak Bank
dc.subject.ytmHousing policies
dc.subject.ytmHousing problem
dc.identifier.yokid125262
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityAKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid122564
dc.description.pages165
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess