dc.description.abstract | VI ÖZET Pisidya Antiokheiasi, Galatya, Pisidya ve Frigya bölgelerinin ortasında, bugün bilindiği kadarıyla 1.0. 3000 yıllarından günümüze dek uzanan kültür verileriyle var olan özgün bir antik başkenttir. Büyük Bazilika veya Aziz Paulus Kilisesi olarak bilinen yapı da, kentin en önemli kalıntılarından biri olarak varlığım sürdürmeye çalışmaktadır. Kentte ve Bazilika'da günümüze dek sistemli bir kazı yapılmadığı, Michigan Üniversitesi tarafından 1924 yılında gerçekleştirilen kısa süreli kazının sonuçlan da yeterince açıklanmamış olduğu için, orta nefte bulunan mozaikler ve yapının evreleri hakkında doyurucu yayınlar bulunmamaktadır. 2002 yılında, Büyük Bazilika' mn orta nef mozaiğinin dağılma ve yok olma sürecini durdurmak amacıyla Yalvaç Müze Müdürlüğu'nce başlatılan kazı ve onarım çalışması tamamlandığında, mozaikîi alanın günümüze ulaşabilen yaklaşık 480 metrekarelik bölümünde yapılan belgelemeyle ulaşılan sonuçlar, tezin konusunu oluşturmaktadır. Tez çalışmasında, kentin coğrafi konumu ve kısa tarihçesini kapsayan giriş bölümünden sonra, araştırma iki bölümde irdelenmiştir: Birinci bölümde, bazilikal mimarinin genel gelişimi araştırılmış, kazı sonucunda elde edilen bilgiler daha önce yapılan araştırmaların elde edilebilen sonuçlarıyla karşılaştırılmış, bazilikal mimarinin en erken örneklerinden biri olan yapının özellikleri Anadolu ve dışındaki örneklerle karşılaştırılarak, Büyük Bazilika'nın, bazilikal planlı anıtsal yapıların genel gelişimi içindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Pisidya Antiokheiasi Büyük Bazilikası, 70.47 x 26.50 m.lik boyutlarıyla, Erken Hıristiyanlık döneminde sadece Pisidya bölgesindeki saptanmış örnekler arasında değil, Anabarzus, Korykos Bazilikaları gibi erken anıtsal örneklerin bulunduğu Kilikya ve yoğun dini mimari eserleri bulunan İsaurya, Kappadokya bölgelerindeki bazilikalar arasında da en görkemli örnektir. Yerel kireçtaşı malzemenin son derece düzgün işlenmiş olması, plan özellikleri tam olarak bilinmese de, orta nefte korunmuş mozaikîi alandan bazilikal planlı olduğu anlaşılan mozaiki erken evrenin de anıtsal boyutlarda oluşu, batısındaki geniş nartheks, kuzeyinde ve batısındaki ortadaki geniş olmak üzere üçlü girişler, dıştan altıgen apsisi, düzgün bir dikdörtgen planla üç nefe ayrılmış klasik bazilikal plana sahip oluşu, korunan bölümlerinde göze çarpan sağlamlık ve sadelik gibi özellikler, bazilikanın İS. 4. yy.da şekillenmeye başlayan dinsel mimari içinde önemli bîr örnek olduğunun kanıtlarıdır. Büyük Bazilika bu özellikleriyle, Suriye ve Kilikya Erken Hıristiyanlık kiliseleriyle benzerlikler ve bazı farklılıklar göstermektedir.vıı Suriye'de, genel hatlarıyla erken dönem kilise mimarisi, yerel kireç taşlarıyla örülmüş düzgün duvarlar ve geniş diyafram kemerlerle ayrılmış netlerden oluşmaktadır. Cepheler özellikle 4. yy. dan sonra oldukça süslüdür. Girişlerde geniş kemer açıklıkları bulunur ve gerek giriş, gerekse pencere kemerleri dışa taşan zengin silmelerle ve çoğu zaman sütunlarla zenginleştirilmiştir. Apsis bir çok örnekte dışta düzdür ve bu düz dış duvarla yan netlerin birleştiği bölümde pastophorionlar ve galeriler bulunmaktadır. Bir çok örnekte de, girişin her iki yanında kuleler ve giriş üzerinde galeriler vardır. Kilikya örneklerinin Suriye ile olan benzerliklerinin daha fazla olduğu dikkat çekicidir ve bu durum doğal olarak coğrafi yakınlıktan ve iyi korunagelmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Hemen hemen tümü üç nefii bazilikaî planda inşa edilmişlerdir. Duvarlar yerel malzemeyle inşa edilmiş olup, düzgün işçilik göstermektedir. Büyük bloklar yapının dışında veya köşelerinde sıklıkla kullanılmış olup, cephelerde süs ve gösterişten kaçınılmışın'. Apsisler dışarı çıkık, yarım daire ya da beşgen plana sahip olup, taştan bir yarım kubbe ile örtülmüşlerdir ve yapıların çoğunda kemerli pencereler bulunmaktadır. Bir çok örnekte, Suriye'de olduğu gibi apsis arkasında galeriler veya apsisin her iki yanında pastophorionlar vardır. Girişler batıdandır ama bazı yapılarda güney cephede de girişler ve pencereler bulunmaktadır. Ancak Kilikya mimarisi bir bütün olarak incelendiğinde de, etkilenmeler olsa da, bölgenin kendi tarzım belirlediği görülmektedir. Büyük Bazilika'nm mevcut durumu, günümüze temel seviyesinde ulaşmış olmasına rağmen, Suriye örneklerinin aksine yapıda son derece sade ve duru bir biçeni bulunduğunu, özellikle sütunçeli-kemerli pencereler, geniş açıklıkh kemerlere sahip girişler ya da yine üç ya da dört ayak üzerine bindirilmiş geniş kemerlerle ayrılmış netler bulunmadığını göstermektedir. Apsis, özgün bir örnek olarak altı yüzeyli bir duvarla dışarı çıkıktır ve yan netlerde, doğu duvarının içinde ya da dışında apsidal nişler bulunmamaktadır ve belki de devşirme malzemenin işçiliğinden dolayı, Pisidya Bölgesi'nin klasik dönemlerdeki yapı geleneğinin Hıristiyanlık mimarisinde devam ettiği izlenimi uyandırmaktadır. İkinci bölümde ise, mozaik sanatının genel gelişimiyle ilgili bilgi toplandıktan sonra, özellikle orta nefte bulunan mozaiklerin desen ve tekniğinden yararlanılarak, Büyük Bazilika mozaiklerinin Anadolu mozaik sanatı içindeki yeri, Erken Hıristiyanlık coğrafyası içindeki başka örneklerle etkileşim ve benzerlikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Büyük Bazilika'nm orta netinde siyah, san, kırmızı, pembe ve beyaz tesseralarla döşenmiş, geometrik ve stilize bitkisel desenlerden oluşan, bantlarla 7 bölüme ayrılmış bir mozaik taban bulunmaktadır. Tabanın geneline, Akdeniz çanağındaki tüm yerleşimlerde benzerleri görülen örgü motifleri ve ikili halat, dalga motifi gibi desenler hakimdir. ÖrgülerinVUl ve bantların oluşturduğu dairesel alanlar ise rozetler, sarmaşıklar ve geometrik şekillerle doldurulmuştur. Bordürlerde kullanılan motiflerin kökeni Arkaik çağa kadar gitmektedir ve yayılımlan yine Akdeniz havzasında gerçekleşmiştir. Bu nedenle, Büyük Bazilika taban mozaiklerindeki motiflerin benzerleri araştırıldığında, sadece yoğun benzeşimlerin görüldüğü Anadolu, Kuzey Suriye ve Hellas'ta karşımıza binlerce örnek çıkmaktadır. Taban mozaiklerinin özgünlüğü Erken Hıristiyanlık litürjisİ ile ilgili bilgiler veren ve mozaikti evrenin kesin olarak tanımlanmasını sağlayan yazıtlardan kaynaklanmaktadır. Örgülerin hakim olduğu ilk beş bölümden sonra, apsise yakın olan ve tasarımı da farklı son iki paneldeki, Erken Hıristiyanlık kiliselerinde ilk örneğini gördüğümüz solea bölümünde, ikisinde Piskopos Optimus'un adı bulunan dört yazıtlı panel bulunmuştur ve Optimus ismi, İ. S. 4. yy. 'm ikinci yansım tarihlemektedir. Bu özelliğiyle Antiokheia Bazilikası, Anadolu'nun kesin olarak tarihlenen en erken bazilikal kilisesidir. Çalışma sonucunda, özellikle bazilikanın ilk evresinde yapıldığı anlaşılan nıozaiklerdeki desenlerin kökenleri ile, Büyük Bazilika'nın Anadolu Erken Hıristiyanlık anıtsal mimarisi içindeki yeri konusunda önemli sonuçlara varılmış, gelecekte Geç Antik Çağ' in sessiz tanıklarından biri olan Bazilika'da çalışacak araştırmacılara katkı sağlayacak yeni kanıtlara ulaşılmıştır. | |
dc.description.abstract | IX THE MOSAIC FLOOR OF GREAT BASILICA IN PISIDIAN ANTIOCH Pisidian Antioch, which takes place at the junction Galatya, Pisidia and Phrygia is an important metropolis with cultural evidences dating back to 3000 B.C. The monument known as `The Church of St. Paul` or Great Basilica is one of the most important remains of the site. Since there has been no systematical excavation at the site or the basilica and the results of the excavation done by the Michigan University in 1924 haven't been published completely yet, there isn't much information about the mosaics in the nave and the phases of the building. In situ conservation work aiming to stop the demolition of the mosaic at the basilica was done and completed by the Yalvaç Museum in 2002 and the documentation of the remains of ca. 480 squaremeters of the mosaic has become the subject matter of this study. After the preface including geographical location and a short history of the site, the subject is examined in two chapters: In the first chapter, general development of the basilical plan and the information of the 2002 excavation compared with the results of the excavations done before are handled by comparing the specifications of the basilica, which is one of the earliest examples of the basilical architecture, with the ones in Anatolia or abroad. It is aimed to figure out the position of the basilica in general development of the monumental buildings with basilical plan. The Great Basilica in Pisidian Antioch has got the dimensions of 70.47 x 26.50 m.s and it is the most glamorous example not only in Pisidia but Cilicia where the earliest monumental examples of early Christian basilicas of Anatolia such as Anabarzus, Korykos can be seen and Isauria, Cappadocia with architectural masterpieces of the same age. Some specifications like the way the local limestone is used, monumental dimensions also of the early phase with mosaics, large narthex in the west, triple entrances in the north and west, hectagonal apse, a classical rectangular plan divided into three naves, simplicity and solidity of the protected parts prove that the Great Basilica was an important example of religious architecture, which started to shape in 4th Century A.D. So, the Great Basilica has some similarities and differences with early Christianity churches in Syria and Cilicia. Church architecture in Syria in earlier periods generally consists of walls with local limestone and naves seperated with wide-diaphram vaults. Facades are more ornamented after 4th Century. At the entrances there are wide vaults, the windows are ornamented with rich lines and columns besides m most of examples. Apse is usually round inside and fiat on outerX walls and there are pastophoriums and galleries at the eastern sides of the churches. In most of the examples it is also possible to see towers on both sites or galleries on the entrances. The similarities between Syrian and Cilician examples are closer. This is just because of geographical relationship as well as their being protected well. Nearly all of the Cilician churches are constructed in the basilical plan of three naves. The blocks are built of local material and stonemasonship is good. Huge blocks are outside of the building as well as in the corners can be seen. There is no ornamentation on the facades. Apses, which have got semi circular or pentagonal outer walls are roofed with a semicircular dome and there are vaulted windows in most of the buildings. Many of the examples, as seen in Syria, have got galleries behind or pastophorium besides the apses. Entrances are from the west but some buildings have secondary entrances at the south sides. However, when Cilician architecture is studied as a whole, it is seen that the region has it's own style although there are some influences. As opposed to Syrian examples, the present situation of the Great Basilica proves that there is a very simple style, there are no entrances with wide vaults or naves seperated by three or four wide vaults. The apse with a hectagonal wall is an original sample and there aren't any apsidal niches in or out of the external wails or inside the narrow naves and the similarities are closer to Cilician churches. Perhaps because of the stonemasonship of the spolio material, it gives the impression that the construction style in Pisidia in classical periods continued in the architecture of early Christianity. In the second chapter, after collecting information about technic and development of mosaic art, it has been studied where to put the mosaics of Great Basilica in Anatolian mosaic art. Comparisons have been made to find influences and similarities between other examples in the geography of early Christianity. In the middle nave of the basilica, there is seen a mosaic floor covered with black, yellow, pink, red and white tesserae. Mosaic is seperated into seven panels consisting of geometrical and some floral designs. Designes of interlaced motives, waves, rosettes and lozenges are dominant as it can be seen everywhere in Mediterranean. The origins of the motives go back to the archaic age. That is the reason why we see thousands of examples with the same influences in Anatolia, Northern Syria or Hellas. The originality of the floor mosaic is the inscriptions which gives information about the past of Antioch and defines the phase of the building that mosaic paved. After the first five panels dominated by interlacing lines, the last two pannels close to the apse are different in design and there has been found four inscriptions on two of which is written the name of Bishop Optimus. Inscriptions are on the earliest dated example of a sokaXI so far discovered. The name of Optimus dated back to the second half of the 4th Century A.D., who is known to have held the see of Pisidian Antioch in Constantinople council in 381 A.D. This makes Antioch' s Basilica the earliest basilical church in Anatolia can be dated. Finally, the study concluded important results with some new evidences for farther studies, especially about the phases of the building, the origins of geometrical designs on mosaic that paved at the first phase and it's position in monumental architecture of early Christianity in Anatolia. | en_US |