dc.description.abstract | SUMMARYOne of the important factor of improvement of country economies is using its?underground sources effectively. As a lot of underground sources, our country also has veryimportant marble reserves.This work is done on marble sector and there are four parts. The first three parts are writtenbenefiting from secondary data. The fourth part is an application part containingquestionnaires which are applied to the marble companies in Burdur and it?s districts.At the first part, we mention about explanations and definitions on marble concept.The second part our work contains inspections about legal laws, institutional arrangementsand the last changes on these arrangements on marble sector. Government supports andvarieties of these supports also mentioned in this part.At the third part, we have made a detailed inspection on marble economy of the wholeworld and Turkey with looking the production and trading capacities.At the last part of the work, we have searched the institutional and commercial structure,the existing problems and their solutions of the marble companies in Burdur and it?s districtsthat are increasing their portion on marble sector in our country.GRŞYer altı kaynaklarının kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Yer altı kaynakları ve doğaltaşlar, tarihin ilk zamanlarında insanların beslenme ve savunma amaçlı silah yapımında, dahasonra da konut olarak korunma ve barınma amaçlı olarak insanlığa hizmet etmiştir (Kulaksız,2005, s.1). Daha sonra ki yıllarda, ülkelerin kalkınmalarında ve geleceklerini güven altınaalmalarında yer altı kaynaklarının öneminin büyük olduğu ortaya çıkmıştır.Yer altı kaynaklarının öneminin anlaşılmasıyla birlikte, sanayileşen ülkeler madenüretebilecekleri bölgeleri paylaşmak amacıyla birbirleri ile savaşmışlar ve bu nedenle de ikidünya savaşı çıkmıştır.Üretim süreçlerinde hammadde olarak kullanılan yer altı kaynakları, emek, sermaye vegirişimci kavramları ile birlikte üretim için gerekli faktörleri oluşturmaktadır.Ülkemiz yer altı kaynaklar bakımından önemli bir zenginliğe sahiptir. Ülkemiz birçokmadene ve önemli rezervlere sahiptir. Buna rağmen, ülkemiz için bu konuda yapılan enönemli eleştirilerden birisi, yer altı kaynaklarını etkin şekilde kullanamadığımız ve bunuekonomik değere dönüştüremediğimizdir.Yer altı kaynaklarımızdan birisi de mermerdir. Mermer uygarlık tarihinden berikullanılmaktadır. Mermer, inşaatlarda dış-iç cephe kaplamasında, taban döşemesinde,merdiven basamağında, denizlikte, küpeştede, taşıyıcı sütun yapımında, mutfak tezgahında,mezar düzenlemesinde kullanılır. Özellikle son yıllarda turizmin gelişmesi ve yeni tesislerinkurulması ile mermer turizm sektöründe de ağırlıklı olarak kullanılmaya başlanmıştır.Mermerin bir başka kullanım alanı da, sanatsal kullanımıdır.. Yüzyıllar öncesinden günümüzegelen heykel vb. sanat eserlerinde de kullanılmaktadır. Mermer yapısı ve dayanıklılığı itibarisanatsal alanlarda kullanıma en uygun malzemedir Mermerin özellikle son yıllarda, hijyeninde önem kazanması ile hastane, havaalanları ve ticaret ve üretim işletmelerinde de kullanımıhız kazanmıştırÜlkemiz için önemli yer altı kaynaklarından birisi olan mermer, dünyada çeşitlibölgelerde rezervlere sahiptir. Fakat dünyadaki mermer rezervinin yaklaşık olarak %40?ınınülkemizde olduğu tahmin edilmektedir.Ülkemiz mermer üretiminde ve dünya mermer pazarında son yıllarda önemli noktalaragelmiştir. Özellikle dünya mermer üretimi ve ihracatında ilk sıralarda yer almaktadır.Ülkemizde mermer sektörü ve yan sanayi tabir edilen mermer makineleri sektörü de önemligelişmeler sağlamıştır.Mermer sektörüne ilişkin bilgilerin yer aldığı çalışmamızda mermer kavramı ile ilgiliteorik bilgiler yer almaktadır. Bunun yanında sektörün hukuksal ve kurumsal yapısının daincelendiği çalışmamızda mermer ticaretine ve dünya mermer ekonomisi ile ilgili rakamsalbilgilere de yer verilmiştir.Çalışmamızın uygulama bölümünde de sektörde yıldızı günden güne parlayan Burdur ilive ilçelerinde mermer sektörünün kurumsal ve ticari yapısı oluşturmaktadır..Burdur ilinde, zengin mermer rezervleri ve bu rezervleri etkin şekilde kullanmaya çalışanmermer fabrikaları mevcuttur. 50.000.000 USD?nin üzerinde mermer ihracatı yapan ve bölgeekonomisinin ana unsuru olan işletmeler, yıllar sonra ilin adının mermer ile anılmasınısağlayacaktır. Elbetteki araştırmamızda belirtilen sorunları bir an önce çözüldüğü ve özelteşebbüse kamu desteğinin artması koşulu ile.B R NC BÖLÜMMERMER TANIMI VE KAPSAMI1.1. MERMER TANIMLARIYeraltından çıkarılıp, doğrudan ya da işlenerek çeşitli amaçlar için kullanılan doğal taşlara,yapı taşları ve parlatılarak kullanılan bu yapı taşlarına da genel anlamda mermer denir(Özmen, 2003, s.50).Mermer kavramı ile ilgili birçok tanım olsa da bu tanımları iki ana başlık altında toplamakmümkündür. Bunlar, ticari ve jeolojik tanımlardır.1.1.1. Jeolojik TanımJeolojik tanım, bazı kaynaklarda bilimsel tanım ve petrografik tanım olarak da yeralmaktadır.Mermerler kalker (CaCO3) ve dolomitik kalkerlerin (CaMg(CO3)2) ısı ve basınç altındametamorfizmaya uğrayarak, tekrar kristalleşmesi sonucunda yeni bir yapı kazanmalarıylameydana gelen taşlardır (Onargan, vd, 2006, s.1).Bir başka jeolojik (bilimsel) mermer tanımı ise; kireçtaşlarının zamanla doğadan meydanagelen ısı ve basınç etkisi ile kristalize olmuş şeklidir. Bu aynı zamanda `hakiki mermer?olarak da adlandırılır. Kireçtaşından oluşan mermer; hem kalsiyum karbonat hem demagnezyum karbonat içerebiliyor. Bunların içinde az miktarda kuvars, grafit, hematit,limonit, pirit, mika, klorit gibi mineraller de bulunabiliyor. Bu mineraller mermere değişikrenkler ve damarlı görünüm kazandırıyor (Özdamar, 2001, s. 8).1.1.2. Ticari TanımEndüstriyel tanım ve pazarlama açışından mermer tanımı olarak da kaynaklarda yeralmaktadır.Ticari standartlara uygun boyutlarda blok verebilen, kesilip parlatılan veya yüzeyiişlenebilen ve taş özellikleri kaplama taşı normlarına uygun olan her türden taş (tortul,magmatik ve metamorfik) mermer olarak adlandırılmaktadır (DPT, 2001, S.9).Kısaca ticari anlamda, endüstri ortamında kesilen, işlenen, parlatılabilen her türlü taşamermer denir.1.2. MERMERLER N SINIFLANDIRILMASIMermerleri jeolojik ve ekonomik olarak iki temel başlıkta sınıflandırabiliriz.1.2.1. Jeolojik SınıflandırmaJeolojik olarak mermeri minorolojik ve kökenlerine (Oluşumlarına) göre olmak üzere ikiana grupta sınıflandırabiliriz.1.2.1.1. Minerolojik SınıflandırmaMermerler oluşumları sırasında bünyelerine giren çeşitli minerallere göre renklenme veyapısal olarak bir takım değişimler gösterir. Bu değişimlere göre mermerleri mineralbileşimlerine ve mineral oranlarına göre de bir sınıflama söz konusudur (Özmen, 2003. s. 52).1.2.1.1.1. Kristal Boyutlarına Göre SınıflandırmaMermerler mikroskop altında incelendiğinde veya çıplak gözle bakıldığında kristaltaneciklerinde meydana geldiği görülür. Bu taneciklerin boyutlarına göre mermerlersınıflandırılır (Şatırer, 1999, s.9). Tablo 1.1?den görüldüğü gibi kristal boyutu 1 mm?ninaltında olan mermerler ince kristalli, 1mm ile 5 mm arasında olanlar orta kristalli, 5 mm ile 20mm arasında olan mermerlere iri kristalli mermer denir.Tablo 1.1. Kristal Boyutlarına Göre Mermer SınıflandırmasıKayaç Cinsi Kristal Boyutunce kristalli mermer < 1mmOrta kristalli mermer 1 mm-5 mmri kristalli mermer 5 mm-20 mmKaynak : Mermer ve Granit Sektör Araştırması , T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı , Ankara 1995 s:71.2.1.1.2. Mineral Bileşim Oranlarına Göre SınıflandırmaMermerler, mineral bileşimlerine ve içerisinde bulunan minerallerin oranlarına göre Tablo1.2?de sınıflandırılmaktadır.Tablo 1.2. Kayaçların Mineral BileşimiKayaç Cinsi Diğer Mineraller Kalsit (%) Yapı, DokuMermer Mika, opak, kuvars 95 Masif, taneliKalsit Klorit, epidot, mika, lepidolit 60-70 Şişt, yönlüSopolen Flogopit, tremalit, diyopsit, plajiyoklas, 80 Şişt, yönlügionaMermer Skarn Epidot, diyopsit, granat, olivin, 80-90 Masif, taneliplajiyoklasKaynak : Mermer ve Granit Sektör Araştırması , T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı , Ankara 1995 s:81.2.1.2. Kökenlerine (Oluşumlarına) Göre SınıflandırmaMermerler oluşumlarına göre üç ana grupta toplanabilir.i. Sedimanter (tortul) mermerlerii. Magmatik oluşumlu mermerleriii. Metoforik mermerler1.2.1.2.1. Sedimanter MermerlerTortullaşma olayının çeşitli yolları ile oluşan kayaçlara tortul kayaçları veya sedimanterkayaçlar adı verilir. Bu tür kayaçlar genellikle tabakalıdırlar ve çoğu kez fosil içerirler (Kun,2000, s.24). Sedimanter mermerler kendi içinde özelliklerine göre ikiye ayrılır.i. Detritik veya kalsitli sedimanter mermerler: Çeşitli kayaçların parçalanıpsürüklenerek bir yerde birikmesi ve daha sonra bir ara madde ile çimentolanmasısonucu oluşurlar. Konglomera, gre, breş, arduvaz, puding, grovak gibi kayaçlar buoluşumlara örnek olarak verilebilirler (T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 1995,s.8).ii. Organik ve kimyasal sedimanter mermerler: Suda erimiş olan kalsiyum vemagnezyum karbonat, fiziksel koşulların değişmesiyle kimyasal olarak yadaorganizmaların etkisiyle çökelir. Su içerisindeki karbondioksit oranına bağlı olarakve içerisindeki organizmaların etkisiyle geçtiği yerdeki kalkeri eritir ve bunlarıtaşıyarak farklı bir yerde çökeltir. Kalkerlerin taşınması soğuk su ile olursaçökeldiği yerde oniks mermerleri, sıcak su ile oluşursa traverten mermerlerioluşur. Ayrıca dolomit ve mikritik kalkerler de içerisinde yer alırlar (T.C. Sanayive Ticaret Bakanlığı, 1995,s. 8).1.2.1.2.2. Magmatik Oluşumlu MermerlerYer kabuğunun altındaki magmanın yeryüzüne çıkması veya yer kabuğuna sokulmasısonucu oluşurlar (Şatırer, 1999, s.12). Magmatik oluşumlu mermerler kendi içinde, derinlik,yüzey ve damar kayaçları olarak üçe ayrılır.i. Derinlik kayaçları: Çıkartılması kolay olmasına rağmen işlenmesi zor olan granitadı verilen kayaçlardır. yi cila kabul eden bu kayaçlardan bazıları siyonit, diyorit,peridotif, norit, verlit v.s. (Özmen, 2003, s. 54)ii. Yüzey kayaçları: Bu gruptaki kayaçların işlenmesi çok zor olmaktadır. Fakatdayanıklı olmaları ve cilalarını uzun süre koruyabilmeleri nedeniyle özellikleinşaat sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları kuvars,porfir, bazalt, andazit, tragit, diyebaz v.s. (Özmen, 2003, s.54).iii. Damar kayaçları: Yer kabuğunun derinliklerinde yer alan magmanın yüzeye yakınkayaçların yarık ve çatlaklarına sokularak burada soğuması sonucu oluşankayaçlardır. Porfir ve aplit gibi kayaçlar bu gruba girerler (T.C. Sanayi ve TicaretBakanlığı, 1995,s. 9).1.2.1.2.3. Metamorfik MermerlerSedimanter ve magmatik kökenli kayaçların değişen basınç ve sıcaklık koşullarının etkisiile katı halde mineralojik ve dokusal başkalaşıma uğramaları sonucu oluşurlar. Mermercilikaçısından çok önemli olan ve petrografide mermer olarak tanımlanan kayaç, kalker vedolomitik kalkerlerin başkalaşıma uğraması sonucunda oluşmuştur. Mermer, gnays amfibolit,sopolen, şişt, fıllit ve eklojit gibi kayaçlar bu gruba girerler (T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,1995, s. 9).1.2.2. Ekonomik Sınıflandırma:Mermer olarak kullanılan kayaçların mineralojik yapısı ve dokusuna bakılmaksızınbilimsel tanımlamalar dışında yapılan sınıflandırmalardır (T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,1995, s. 9). Bu sınıflandırma uluslar arası belirlenmiş bir kural ve bağlantısı olmadan mermersatıcı ve işleyicileri arasında kullanılan kayaçların renk, desen, sertlik ve albenisi gibiözellikleri göz önüne alınarak yapılmaktadır. Sınıflandırmada en belirleyici ölçü mermerinfiziksel yapısı ve cila alma özelliğidir (Özmen, 2003, s. 55).1.3. MERMER N JEOLOJ K YAPISI, OR J N VE YAPISAL ÖZELL KLER1.3.1. MERMER N JEOLOJ K YAPISIBilimsel anlamda mermer, başkalaşıma uğramış kireçtaşı veya dolomitik kalkerler olaraktanımlanır. çice geçmiş mozaik bir dokuya sahiptir. Yataklanma, tabakalanmanın vebantlanmanın bir arada olduğu durumlarda kısmi olarak korunabilir.Çoğu hakiki mermerler orijinal yataklanma düzlemlerinin kıvrımlandığı veya bir şekildebozulduğu, büküldüğü deforme olmuş kayaçlardır. Kıvrımların eksenleri boyunca burulmalardaha yoğun olarak görülür. Tabakalanma, kıvrımların kanatlarında düz olarak oluşabilir.Cila kabul eden kristalin kireçtaşları ticari olarak mermer olarak tanımlanırlar. Bu türkireçtaşları, özellikle sedimanter (tortul) ve biyolojik dokuları iyi biçimde korunmamışsa,matrisin başlangıç rekristalizasyonunu gösterebilirler ve başından sonuna kadar ikincil kalsitleçimentolanırlar. Bunlar yoğun, gözeneksiz kayaçlardır. Dekoratif mermerlerin bir çoğu butürdendir.Ticari anlamda mermer olarak tanımlanan serpantinlerin çoğu, peridotit ve ilgili diğerkayaçların metamorfızmaya uğramasından dolayı oluşur. Peridotitler, ana olarak piroksen veolivinden oluşurlar ve su alan ortamlarda göreceli olarak düşük metamorfik sıcaklıktarekristalize olarak serpantin minerallerini (sulu magnesit silikatları) ve lifli amfıbolitlerioluştururlar. Reaksiyonda serbest kalan demir magnetiti oluştururken, piroksenden açığaçıkan veya dışarıdan gelen kalsiyum genelde kalsit damarcıklarını oluşturur. Serpantinçoğunlukla cetvel şeklinde (tabular) veya diğer metamorfık kayaçlarla lens biçimindegövdeler şeklinde oluşur.1.3.2. MERMER N OR J N VE YAPISAL ÖZELL KLERKireçtaşı yatakları termik metamorfızma ile, yani intrusif volkanik kayaçlardan gelen ısıile mermere dönüşürler. Safa yakın kireçtaşındaki kalsitin rekristalizasyonu ilk dokuyu bozarve kayaç parlak beyaz mermere dönüşür. Tabakalar intrusif gövdeden uzakta, bir yana doğrueğimlenirler. Fakat yapısal deformasyon metamorfizmanın nedenini oluşturmaz.Mermerlerin çoğu derinde depolanmış kireçtaşlarının üzerine etki eden kuvvetlidoğrusal basıncın ve yüksek sıcaklığın, yani dinamotermik metamorfizmanın sonucundaoluşur. Kuvvetli dengelenmiş basıncın hareketi mermer yatakları ile diğer birlikte istiflenentabakaların olduğu karmaşık kıvrımlanmalarda görülür. Tremolit ve diyopsit gibi yalnızcayoğun sıcaklık koşulları altında oluşan kayaçlarda bulunan aksesuar niteliğindeki silikatmineralleri uygun yüksek sıcaklığın bir göstergesidir. Mermerin dinamotermik oluşumun birbelirtisi olan şist ve gnayslarla birlikte oluştuğu da belirlenmiştir.Yapılan çalışmalar sonucunda mermer yataklarının antiklinallerin tepe kısımlarındaanormal incelme gösterdiği, senklinallerin çukur kısımlarında ise normalden daha kalınolduğu saptanmıştır.Ocak duvarlarında ince bantlar halinde koyu minerallerin bulunması mermer yataklarıiçinde bir çok küçük kıvrımın oluştuğunun belirtisidir. Bu tür kıvrımlar asimetrik kıvrımlardırve dik olan tarafları komşu oldukları büyük senklinallerin eksen bölgesiyle karşı karşıyagelecek şekilde konumlanmaktadır. Büyük ve hep aynı büyüklükteki bloklar ancak bu türkıvrımların eksen bölgelerinden çıkarılır.Mermerde de granitte olduğu gibi yatay yönde kaya genişlemesi ancak kanallar yoluylayanal hareketlenme sonucunda gerçekleşir. Eğer kayacın elastisitesi limiti aşarsa kırılmalaroluşur. Dikey genişleme mermerde levha yapısı gelişmemesine rağmen tahminen ocaktanblokların uzaklaştırılması ile olmaktadır. Mermer masif olmadığı ve tabakalanma şeklindeoluştuğu için levha yapısı gelişmemiştir.Eklemler mermer yataklarında oldukça sık görülen yapılardır. Yaklaşık olarak birbirine dikiki sistemin olduğu yerlerde ocaklar duvarlarıyla birlikte eklemlere paralel olarak gelişirler vebu durumda blokların alınması kolaylaşır.Mermerde yarılma ve bölünme basitçe en kolay bölünme yolu olarak tanımlanır.Genellikle yataklanmaya parelel ve basınç etkisiyle kristallerin uzamasından meydana gelir.Bu durum mika ile grafit gibi yassı minerallerin veya aktinolit mineralinin iğne şeklindekikristallerinin olmasından kaynaklanmaktadır. Yarılma ve bölünme mermer ocakişletmelerinde çok önemlidir (T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 1995, s. 9-10 - 11).1.4. MERMER N ÖZELL KLER , ARIZA VE KUSURLARI1.4.1. MERMER N ÖZELL KLERMermerlerde en önemli özellikler, renk, desen, doku, sertlik, parlatma, cilaya karşıduyarlılık ve blok elde edilebilme oranıdır.Kaplama ve döşeme amaçlı üretimlerde ise blokların;Sağlam olabildiğince çatlaksız, taşı oluşturan minerallerin ayrışmaya, oksidasyona veâ¢güneş ışığında renk değiştirmeye karşı dayanıklı,Yapı, doku, renk ve desen dağılımı yönünden homojen,â¢Fiziksel ve mekanik özelliklerinin yapı ve kaplama taşı standartlarında öngörülenâ¢kullanılabilirlik sınır değerlerinin üzerinde,Kesilebilir, parlatılabilir veya yüzeyi işletilebilir olmasışekillendirilebilir,â¢istenmektedir (DPT, 2001, s.10).Yukarıda kısaca açıkladığımız mermer özelliklerini aşağıda daha ayrıntılı anlatılmıştır.i. Sertlik: Mermerlerin sertliği cinsine göre değişir. Yapısında silikat minerallerininçoğalması sertliği arttırmaktadır. Mermerin sertliğinin, kesilme (işlenme) vecilalanma konuları ile yakın ilgisi vardır. Sert mermerlerin üretilmesi ve kesilmesi(işlenmesi), yumuşak cinslere nazaran zordur. Buna karşın çok iyi cila kabulederler. Ancak cilalanmaları da oldukça işçilik ve zaman ister. Sert mermerler buzorluklara rağmen kolay yıpranmadığı için en çok arzu edilen mermer cinsidir.Binalarda daha çok dış cephe kaplamada, kapı eşiklerinde ve taban döşemelerindekullanılırlar (Onargan, vd., 2006, s.25).ii. Birim Hacim Ağırlığı: Mermer türüne göre birim hacim ağırlıkları 2200-3200kg/m3 arasında değişmektedir. (Onargan, vd., 2006, s.25). Ticarette birim hacimağırlığı ortalama olarak 2700 kg/m3 olarak kabul edilmektedir. Birim hacimağırlığı nakliyecilik açısından ve özellikle mermer taşımada halat ve vinç çekmekuvveti hesaplamalarında oldukça önemlidir. Buna göre bazı mermer cinslerininbirim hacim ağırlıkları aşağıda verilmektedir (Kun, 2000, s.60).2200-2500 ton/ m3Travertenâ¢2400-2900 ton/ m3Dolomitâ¢2400-2700 ton/ m3Kristalize kalkerâ¢2500-2750 ton/ m3Serpantinâ¢2700-3000 ton/ m3Siyenitâ¢2750-3200 ton/ m3Bazaltâ¢2650-2850 ton/ m3Granitâ¢iii. Çözülme Özelliği: Mermerin çözülmesi özellikle inşaatların dış kısımlarında dışcephe kaplamada kullanılanlar için önemli bir husustur. Çünkü bütün taşlaratmosferle temas ettikleri zaman yavaş ta olsa kimyasal ve fiziksel etkiler altındakalarak değişmeye uğrarlar. Yağmur suları, bileşimlerinde bulunan gazlar içindeözellikle CO2 mermerlere etki ederler. Çözülmenin şiddeti her mermerde aynıolmayıp mermerin kimyasal bileşimine, fiziksel özelliklerine, bünyesine ve suabsorbe etme özelliğine bağlıdır. En az su absorbe eden mermer binaların dışkaplamaları için en ideal olan mermerdir (Onargan, vd., 2006, s.26).iv. Renk: şlenilecek olan mermerin rengi çok önemlidir. Eğer mermer beyaz renkliise içinde sarı, gri damar veya yığışımlar istenmeyen özelliklerdir. Renklimermerde ise renklerin soluk, karışmış ve belirsiz olduğu bölgeler istenmeyenkısımlardır. Gerekli pazarı bulunduktan sonra her renk mermer çalıştırılabilir.Mermere renk veren maddeler:Koyu gri ve siyah: Bitüm (organik maddeler), fazla miktarda MnO, Grafit (C) vekükürt.Siyah damarlar: MnO?nun kayaç içindeki damarlara bol olarak yerleşimi.Kırmızı: FeO veya az oranda Cr2O3Yeşil: Klorit, aktinolit, tremolit, mineral inklüzyonları ve yüksek oranda Cr2O3Mavi: Mineraller içinde CI veya Na?un çokluğu veya kalsitin az miktarda civaiçermesi, silikat minerallerinden Disten?in varlığı.Sarı: Kükürt varlığı veya limonit oluşturan FeO.Mor veya leylak: Az oranda, kayaç içine dağılmış Mn (Kun, 2000, s.76).v. Saydamlık:Mermerin ışık geçirebilme kapasiteleridir. nce kristalli yağımsı biryapı gösteren mermerler saydamdır. Bu özellikleri yüksek olan (ışığın nüfuzedebileceği derinlik 1-3.5 cm? ye kadar olan ) mermerler süs eşyası yapımında veheykeltıraşlıkta kullanılmaktadır (Onargan vd., 2006, s.28).vi. Cila Tutma: Her türlü mermer cilalanabilir. Ancak bunların cilalama kapasitelerideğişiktir. yi cilalanan türlerin tercih oranı diğerlerine göre daha yüksekolmaktadır. Sert mermerler iyi cila tutar fakat bu yüksek işçilik ve zamangerektirir.vii. Porozite:Kayacın gözenekliliğini tanımlayan porozite, kayaçtaki boşluk hacminintoplam hacme oranın yüzde olarak ifadesidir. (Kun, 2000, s.62)Porozite ne kadar büyürse mermerin ekonomikliği o derece azalır. Çünküatmosfer etkilerine mukavemet özelliği olan dayanıklılığı porozitenin artmasıylaazalmaktadır. Bu durum ise tercih edilmez. yi kaliteli mermerin porozitesi%0,0002 - %0.5 arasındadır. Ancak travertenlerde porozite miktarı %18?lere kadarçıkabilir ve bu durum olumsuzluk olarak değerlendirilemez (Onargan vd., 2006,s.29).viii. Direnç: Kristal durumuna, poroziteye, CaCO3 miktarına ve yabancı maddeiçeriğine göre farklı olup, genellikle tek eksenli basınç dirençleri 500-1500 kg /cm2 arasında değişir. Tabakalı olanlarda direnç tabakalaşmaya dik yönlerdekiyüklemelerde paralel yöne göre daha büyüktür (Onargan vd., 2006, s.29).ix. Çatlaklık Yapısı: Mermer yatağındaki kırık ve çatlaklar mermer bloklarının enkolay ayrılabilecekleri, süreksizlikler anlamına gelmektedir. Bu kırıklar sayesindemermer blokları daha kolay ve çabuk parçalanır. Bu kırıklar ocak işletmeciliğinikolaylaştırmasına rağmen aşırı miktarda olması mermeri kullanılamayacak durumagetirir.x. Yabancı Maddeler: Mermer içerisinde bulunan yabancı maddelerin özelliğinegöre etkileri farklı olmaktadır. Bu yabancı maddeler demir-sülfitler, silisli vesilikatli mineraller olabilmektedir. Demir- sülfitlerden en fazla rastlanan pirittir.Pirit cilalandığında güzel görünür, fakat işlenmesi zordur. Silis ve silikatmineralleri bandlar veya budaklar şeklinde bulunabilirler. Bu mineraller mermeryatağının ekonomikliliğini düşürür (Onargan vd., 2006, s.29).1.4.2. MERMER N ARIZA VE KUSURLARIHer cins mermerde doğal olayların etkisinden dolayı bazı arıza ve kusurlar bulunur. Buarıza ve kusurların bir kısmı satışına engel olabilecek kadar belli ve önemlidir. Bir kısmı isetolere edilebilir seviyededir.Mermerlerdeki başlıca bozukluk ve kusurlar şu şekilde sıralanabilir.i. Boşluklar: Mermer içerisinde bulunan boşluk ne boyutta olursa olsun tercihedilmez. Fakat bazı mermer türlerinde mermerde bulunan boşluk kusurdansayılmaz.ii. Çatlaklar: Mermer bloklarında doğal çatlakların olması normaldir. Ancak buçatlakların açık olup olmaması durumu önemlidir. Çatlakların açık olması veyaçatlakları dolduracak solüsyonlu suların çatlağı tamamen kapatmaması büyük birsakınca yaratır. Bu duruma özellikle breş mermer1erlerinde çok rastlanmaktadır.Birçok mermer yataklarında çatlaklar düz ve yekpare, bazı yataklarda isekavisli, düzensizdir. Bunların bazıları çok belirgin, bazıları ise belirgin olmayıpanlaşılması güçtür. Çatlaklar arasındaki mesafe çok değişiktir. Bazı yataklarda 3-9cm bazılarında da, 15-20 cm'dir. Çatlak arası mesafelerin az olması yatağındeğerini düşürür. Çatlaklar daha çok taş kütlesinin gerilmelere maruz kalması ilemeydana gelirler.iii. Damarlar:Mermerlerde tektonik olaylar neticesinde meydana gelen çatlak vekırıkların sonradan dolmasıyla birçok değişik renkte ve karakterde damarlarmeydana gelir. Bu durun özellikle tektonik breşlerde çok görülür.Damarların daha çok demir oksitli sularla meydana gelmiş olanları genelliklemermerin sağlamlığını bozar. Bu türlü mermerlerde damarlar kirli pas rengindedirve bu damarlar sakınca yaratmaktadır. Blok üretiminde blok kütlesi içerisinegirmiş bazı kuvars damarları gerek kesmede gerekse işleme aşamasında sorunlarayol açabilmektedir.Oniks mermerlerinde ise, bu damarların bulunması tercih edilir. Çünküdamarların birbirine parelel olması ve değişik renkler göstermesi taşa daha cazipbir görünüş verir.iv. Fosiller:Kristalize kalkerlerin birçoğunda değişik tip ve irilikte fosillere rastlanır.Bunlar taşa ayrı bir güzellik kazandırır. Türkiye?de Gebze çevresindekimermerlerin hemen hepsi fosil içerirler. Bazı mermerlerdeki fosiller çok küçüktür,bazılarında ise 4-5 cm büyüklüğündedir. Bazı fosillerin özellikle merkezleri boşlukgösterir. Bu durum taşın değerini azalttığı gibi kalitesini de düşürür.v. Cila Alma Kapasitesi:Doğada her cins taş cilalanabilir. Ancak cila almakapasitesi değişiktir. Bunlarda bir kısmı iyi cila kabul ettikleri halde, bir kısmı buözelliğe sahip değildir. Bunun yanı sıra, bazı taşlar kolayca cilalanabildiklerihalde, bazılarının cilalanması çok uzun zaman ve özel işlemleri gerektirir. Ayrıcamermerim bir kısmının iyi cila alıp diğer kısımlarının cila almaması büyük birsakınca doğurur.vi. Sertlik:Mermerin biçilme ve cilalanma özellikleri ile sertliğin yakın ilgisi vardır.Sert mermerler genellikle iyi cila kabul ederlerse de, cilalanmaları oldukça zamanve işçilik ister. Bununla beraber, bir mermerin sert mermer cinsinden olması satışbakımından avantaj bile sağlamaktadır. Normal sertlikteki bir mermer içinde deyuvarlar, şeritler ve kil veya çelik tel tabir edilen damarlar halinde sert kısımlarbulunabilir. Bir mermer için bunlar çok büyük kusurdur. Bu gibi kusurlara dahaziyade breş ve pudinglerde rastlanır (Onargan vd., 2006, s.30-31).1.4. MERMER N KULLANIM ALANLARIDoğaltaş kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Doğaltaş kullanım tarihi, insanlık yapıtarihi ile aynı zamanlardan başladığı yargısı yanlış olmayacaktır.Mermerin kullanım alanlarına değinmeden önce kısaca mermerin, piyasaya arzına kadarolan sürece kısaca değinilecektir. Arama ve ocak işletme ile başlayan mermer serüvenisırasıyla, blok üretimi, işletme sahasına getirilen blok mermerin düzeltilmesi, blokmermerlerin makineler aracılığıyla plaka haline getirilmesi, yine makineler aracılığıylaebatlama, cilalama, kalite kontrol, stoklama -gerekirse işleme - ve piyasaya arzı ilekullanıcının eline geçer.Bloktan üretilen plakalar ve diğer boyutlu ürünler, inşaatlarda dış-iç cephe kaplamasında,taban döşemesinde, merdiven basamağında, denizlikte, küpeştede, taşıyıcı sütun yapımında,mutfak tezgahında, mezar düzenlemesinde kullanılır (DPT, 2001, s.10). Özellikle turizmingeliştiği bölgelerde yapılan turizm tesislerinde de yoğun şekilde mermer kullanımı tercihedilmektedir. Ayrıca, son yıllarda büyük şehirlerde park ve bahçeler ile cadde vetretuvarlarında da mermer kullanılmaktadır (Şatırer, 1999, s.15).Mermerin bir başka kullanım alanı da, sanatsal kullanımıdır. Mermer yapısı vedayanıklılığı itibari sanatsal alanlarda kullanıma en uygun malzemedir. Yüzyıllar öncesindengünümüze gelen heykel vb. sanat eserlerinde de kullanılmaktadır ( stanbul Mermer ve Granitşleyicileri Esnaf Odası, 2005, s.43-44).Bütün bu kullanımların yanında mermer taşlarının kimyasal bileşimi kalsiyum karbonatolduğu için kimya, hayvan yemi ve gübre alanlarında, karayolu, beton asfalt ve son kat dolgumalzemesi olarak da kullanılır. Parça kırıntılarından mozaik ve suni mermer yapılmaktadır.(Özdamar, 2001, s. 11)Mermerin özellikle son yıllarda, hijyenin de önem kazanması ile hastane, havaalanları veticaret ve üretim işletmelerinde de kullanımı hız kazanmıştır.1.5. DÜNYA DOĞALTAŞ REZERVLERGenel hatlarıyla Alp - Himalaya kuşağı içinde kalan Portekiz, spanya, talya, Yunanistan,Türkiye, ran, Pakistan gibi ülkelerde karbonatlı kayaç (mermer, kireçtaşı, traverten ve oniks)rezervlerinin fazla olduğu görülmektedir. şletilebilir magmatik kayaç (serttaş) rezervlerininspanya, Norveç, Finlandiya, Ukrayna, Rusya, Pakistan, Hindistan,Çin, Brezilya ve GüneyAfrika'da kümelendiği dikkati çekmektedir. Dünya mermer rezervlerine ilişkin sağlıklı sayısalverilere ulaşmak oldukça güçtür. Avrupa, Asya, Afrika, Amerika ve Avustralya kıtalarınınsahip oldukları ve işlettikleri taş türleri Tablo 1.3-1.7?de belirtilmiştir (DPT, 2001, s.14-15- 16).Tablo 1.3. Avrupa Kıtasında Doğaltaş Bulunan Ülkeler ve TürleriÜLKE ADI MERMER VARLIKLARIKalker, granit, diyorit ve diğer magmatik taş rezervleri bulunmaktadır. BuAlmanyayataklar halen işletilmektedir.Avusturya Bej ve gri renkli kalker yatakları ile serpantin rezervleri bulunmaktadır.Kreçtaşı rezervleri bulunmaktadır. Devoniyen yaşlı siyah kalker rezervleriBelçikaönemlidir.Bulgaristan Mermer , kreçtaşı ve granit oluşumları bulunmaktadır.Çekoslavakya Kalker, breş ve granit oluşumları bulunmaktadır.Finlandiya Granit, siyenit ve labradorit yatakları önemlidir.Değişik renk ve lotolojide mermer yatakları bulunmaktadır. Özellikle gri renklingilteregranitleri halen işletilmektedir.Kireçtaşı, mermer ve granit rezervleri bulunmaktadır. Açık pembe renklispanyazengin granit rezervlere sahiptir.sveç granit, siyenit ve labradoritten oluşan magmatik taş yatakları önemlidir.sviçre Bej ve gri renkli kireçtaşı rezervleri bulunmaktadır.Her türlü kayacın mermer olarak değerlendirildiği bu ülkede Carrara mermertalya yatakları, Sardunya granitleri çok önemlidir. Bunun dışında zengin kireçtaşıve mermer rezervleri bulunmaktadırNorveç Granit, diyorit, siyenit ve labradorit yatakları bulunmaktadır.Portekiz Kalker, mermer ve granit yatakları bulunmaktadır.Ukrayna Granit ve labradorit mermer yatakları bulunmaktadır.Yugoslavya Kireçtaşı, mermer ve traverten yatakları bulunmaktadır.Yunanistan Kalker, mermer ve serpantin yatakları bulunmaktadır.Türkiye (Avrupa Yakası) Mermer, kalker, granit ve gnays yatakları mevcuttur.Tablo 1.4. Asya Kıtasında Doğaltaş Bulunan Ülkeler ve TürleriÜLKE ADI MERMER VARLIKLARIAzerbaycan Granit olusumları yer almaktadır.Değişik renk vedesenlerde kireçtaşı, mermer ve magmatik taşÇinrezervlerine sahiptirGüney Kore Değişik renk ve desenlerde kalker ve granit rezervlerine sahiptirDeğişik renkli kalker ve mermer, granit, gabro ve diyorit rezervleriHindistanvardır.Hong-kong Kalker ve magmatik rezervleri vardır.ran Kalker, mermer, oniks ve traverten rezervleri vardır.Japonya Kalker, gabro, granit ve diyorit rezervleri vardır.Kuzey Kore Değişik renk ve desenlerde kalker ve granit rezervlerine sahiptirSuudi Arabistan Kalker, granit ve magmatik taş rezervleri vardır.Türki Cumhuriyetler Kalker ve magmatik rezervleri vardır.Değişik renk ve desenlerde kalker, diyabaz, gabro, diyorit, oniks,Türkiye ( Anadolu Yakası)traverten ve granit rezervlerine sahiptirTablo 1.5. Afrika Kıtasında Doğaltaş Bulunan Ülkeler ve TürleriÜLKE ADI MERMER VARLIKLARIFarklı renk ve desende çok geniş granit ve diğer mağmatikG. Afrika Cum.taş rezervlerine sahiptir.Kongo Kalker, granit, gabro, diyorit ve amfibolit rezervleri vardırMısır - Sudan Kalker, granit, gabro, siyerit ve diyorit rezervleri vardırMozambik Kalker, granit ve siyenit rezervleri vardırNijerya kalker ve granit rezervleri vardırTablo 1.6. Amerika Kıtasında Doğal Taş Potansiyeli Bulunan Ülkeler ve TürleriÜLKE ADI MERMER VARLIKLARIKalker, breş, konglomera, granit; siyenit, serpantin veA.B.D.diyabaz oluşumları vardırArjantin Zengin oniks, kalker ve granit rezervleri bulunmaktadır.Çok geniş granit rezervleri bulunmaktadır. Bunun dışındaBrezilyakalker ve oniks vardır.Kanada Granit ve serpantin rezervleri bulunmaktadır.Meksika Oniks, traverten ve kalker rezervler vardır.Tablo 1.7. Okyanusya Kıtasında Doğal Taş Potansiyeli Bulunan Ülkeler ve TürleriÜLKE ADI MERMER VARLIKLARIÇok farklı türde mermer rezervlerine sahiptir. Son yıllardaAvustralyagranit yatakları işletilmeye başlamıştır.Bazı adalarda kalker, granit ve diyorit rezervleriEndonezyabulunmaktadır.Yeni Zelanda Kalker ve granit oluşumları bulunmaktadır.K NC BÖLÜMYASAL VE KURUMSAL ÇERÇEVE2.1. YASAL ÇERÇEVEÜlkemizde madencilik sektörü ve dolayısıyla mermercilik sektörü belirli bir döneme kadarbelirli bir mevzuata bağlı olmaksızın faaliyet göstermiştir. Fakat bu dönemde çeşitli işdisiplinleri ve prensipleri ile doğal kaynaklarımız ülkemizin hizmetine sunulmuştur.1901 yılından itibaren değişik mevzuata tabii olarak yürütülen mermercilik faaliyetleri,günümüz koşulları ve gerçekleri gözönüne alındığında arzu edilen seviyede değildir. Mermersektörü söz konusu tarihten bu güne kadar değişik tarihlerde yürürlüğe giren belirginmevzuatla yürütülmesine rağmen, bir çok sorunla karşı karşıya kalmıştır. Sektörün gerçeksahiplerinin katkısı ve inisiyatifi olmaksızın çıkarılan mevzuatla sektör bir çıkmaza doğrusürüklenmiştir. Zira detaylı bir inceleme ve araştırma yapılmadan mermercilik adına çıkarılankanun, yönetmelik ve tebliğler sektörü rahatlatmak yerine mevzuat karmaşıklığına vekoordinasyon sıkıntısına sokmuştur (Şatırer, 1999, s.74).Yasal mevzuat konusunda yaşanan sıkıntılar sektörün gelişimi önünde yıllarca bir engelolmuştur. 1985 yılında mermerin, Taşocakları Nizamnamesi kapsamından çıkarılarak MadenKanunu içerisine alınması, mermer sektörünün sıçrama yapmasının arkasındaki en önemlidinamiklerden biri olmuştur. 5 Haziran 2004 tarihinde yeni Maden Kanununun yürürlüğegirmesine kadar olan dönemde ise madencilik tek kanun ve tek merci tarafından değil, 14bakanlık, 14 kanun ve bir o kadar da yönetmelikteki yasalara rağmen büyümesinigerçekleştirmiştir (Yılmaz ve Safel, 2004, s.17).Doğal taş madenciliğindeki gelişmeyi engelleyen yasal düzenleme eksikliği sorununungiderilmesi yönünde, 3213 sayılı Maden Kanunu?nda ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasıhakkında 5177 sayılı kanunun, 5 haziran 2004 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanarakyürürlüğe girmesi ile önemli bir adım atılmıştır. Esas olarak madencilik faaliyetleri ile ilgilidetaylı bir çok düzenleme içeren söz konusu kanunla; yasal ve bürokratik engellerinazaltılması, ruhsat ve yatırım güvencesinin artırılması suretiyle madencilik sektörünün teşvikedilmesi ve böylece sektörün milli gelirdeki payının artırılması amaçlanmıştır.2.1.1. Taş Ocakları NizamnamesiMadencilik sektöründe ilk olarak 6 haziran 1901 tarihinde Taş Ocakları Nizamnamesiyürürlüğe girmiştir. Uzun yıllar mermer sektörünün de tabii olduğu bu yasa, 05.06.2004tarihinde 5177 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile yürürlükten kaldırılmıştır.1985 Yılında yürürlüğe giren 3213 sayılı Maden Kanunu?na kadar mermer sektörü ile ilgilidüzenlemelerin yapıldığı Taş Ocakları Nizamnamesi mermer sektörünü olumsuz yöndeetkilemiştir.Bu olumsuzluklar;Mermer arama ve etüt çalışmalarına nizamnamenin hiçbir katkısı olmamıştır. Bu süreçâ¢içinde mermer rezervlerinin büyük bir kısmı atıl durumda kalmıştır.Mermer işletmeciliğine teknik bir boyut, projelendirme getirilememiştir. Bu anlamdaâ¢mühendislik hizmetleri ve bilimsel gelişmeler yetersiz kalmıştır.Ruhsatların veriliş biçimi ile yürütülmesinde uygulanan tüm hususlar ve uygulananâ¢ressim ve harçlardaki belirsizlikler yatırımları engellemiş, mermer sektörü cılız ocakişletmeciliğinden öteye gidememiştir.Fenni nezaretçilik gibi teknik uygulamalar hayata geçirilmediğinden iş güvenliği, ocakâ¢ve blok verimliliği gibi konularda ilerleme sağlanamamıştır.Mermer işletmecileri tek tek bir takım gelişmeler gösterebilmişler ancak yatırımlarınâ¢tamamlanması, plaka ve fayans ihracatı ile teknolojisindeki gelişmeler bu dönemimsonu ile canlılık kazanmaya başlamıştır (T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 1995, s.18).Taş Ocakları Nizamnamesinin uygulanması ile ilgili çıkarılan 6654 sayılı kanun ile, taşocaklarına ilişkin işlemlerin yürütülmesi ve gelirlerinin tahsili l Özel darelerine bırakılmıştır.l Özel darelerinin bu konuda karar vermeye yetkili organı ise l Daimi Encümeni olmuştur.Dolayısıyla teknik ve hukuki bir olay siyasi bir karar organının insiyatifine bırakılmıştır(Şatırer, 1999, s.44).Taş Ocakları Nizamnamesinin ocakların açılması ve işletilme usulleri toplam 9 maddealtında toplanmıştır. Tüm bu maddelerde bir dizi bürokratik işlemler bulunmakta olup, 13.madde ile 25 yılı geçmeyeceği belirtilen ruhsat süresi günümüzde 3 yıldır.Ayrıca bunlardan başka tüzükteki bazı maddelerin başka yasalardaki bazı maddelerleçeliştiği belirtilmektedir. Örneğin tüzüğün 2. maddesinde; Ocaklar hangi çeşit arazidemeydana çıkarsa açma ve işletme hakkı o arazi sahibine aittir denilmektedir. Yine tüzüğün 3,4 ve 9'uncu maddelerinde tabii kaynakların arzın mülkiyetine tabi olduğu, bu nedenle taşocağı ruhsatı alınabilmesi ve işletilmesi için. öncelikle ruhsat alanı özel mülkiyete ait ise mülksahibinin izninin alınması gerektiği belirtilmektedir. Oysa 1982 Anayasasının 168?incimaddesinde, ?Tabii servetler ve kaynaklar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunlarınaranması ve işletilmesi hakkı devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için gerçek vetüzel kişilere devredebilir.? hükmü yer almaktadır. Tüzüğün yukarda açıklanan ve Anayasayatezat teşkil eden bu hükmü, gerçek girişimcinin işletmecilik yapmasına büyük engellerçıkarmaktadır.Yine bu tüzüğe göre ruhsat almadan önce 13 kuruluştan görüş alınmaktadır. Bu hususzaman kaybını, koordinasyonsuzluğu ve maddi külfeti beraberinde getirmektedir. Diğertaraftan ruhsatların 3-5 yıl gibi kısa süreli olarak verilmesi ve bu sürenin sonunda sahanıntekrar ihaleye çıkarılması yatırımcıyı devamlı formalitelerle uğraştırmaktadır.Bu eleştiriler de göz önünde bulundurulduğunda. Taş ocakları Nizamnamesi'nin teknikaçıdan sektörü kısıtladığı. diğer taraftan getirdiği hükümler ile kurumsal açıdan sektörüzerinde yoğun bir baskı oluşturduğu ve buna bağlı olarak mermer işletmelerinin sınırlı biralanda benzer politikaları benimseyerek varolabildikleri söylenebilir (Özcan, 2004, s.72).2.1.2. 6309 Sayılı Maden KanunuBu Kanun 11.03.1954 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu dönemde de mermer işletmeleri vemostraları taş ocakları nizamnamesinin uygulama alanı içinde kalmışlardır. Ancak; Perlit19.01.1967 gün ve 12505 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6/7528 sayılı, talk ve grona21.02.1975 gün ve 15166 sayılı resmi gazetede yayınlanan 7/9399 sayılı, şifertan, bentonit,diatomit, vollastonit, dolomit, olivin, pomza, zeolit, alunit, anortosit, nefelin siyenit, dişten,siliimanit, andaluzit, diyasporit, vermikülit, lösit, trona (tabii soda), profillit, apatit, atapuljit,tüvenan cehverinin yapısında % 90'dan fazla silisyum dioksit (Si02) içeren kuvars kumu,kuvars, yapısında % 30'dan fazla alümina içeren kil (alüminyum madeni minerali olarak)maddeleri 09.11.1976 gün ve 15758 sayılı resmi gazetede yayınlanan 7/12558 sayılıkararname ile maden kanunu kapsamına alınmıştır (T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 1995, s.18).Mermer bu dönemde Taş Ocakları Nizamnamesine tabi olarak devam ettiğinden layıkolduğu teknik bir boyut ve hukuki bir statüye kavuşmamıştır. Dolayısıyla sektör, mevzuat veteşviksizlik yüzünden yerinde sayarak hem bu kadar süre boşa harcanmış hem de mermerrezervlerimiz atıl vaziyette kalmaya devam etmiştir (Şatırer, 1999, s. 46).2.1.3. 3213 Sayılı Maden Kanunu (5177 Sayılı Kanunu ile Yapılan Değişiklikler Dahil)Bu Kanun 15.06.1985 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6309 sayılı Maden Kanunuuygulamada aksaklıklara yol açmış, ve içerdiği bir çok hükümler değişik yorumlara nedenolmuştur. Ayrıca 26.05.2004 tarihinde 5177 sayılı Maden Kanununda (www.migem.gov.tr,Aralık 2006) değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile tekrar düzenlenmiş ve aksaklıklarıgiderilmeye çalışılmıştır. Kanun hükümlerindeki bürokratik işlemler devlet dairelerini aşırıderecede meşgul etmekte, ayrıca teknik ve mali yönden de ihtiyaçlara cevap vermekten uzakkalmıştır. Madencilik, hız ve ileri teknoloji isteyen, dış rekabet ortamında çalışması gerekenyüksek sermaye ve kredi gerektiren bir sektördür. Bu nedenle kanunun uygulanmasındakarşılaşılan güçlükler de dikkate alınarak madencilik faaliyetlerine hız, yön ve verimlilikgetirmek amacıyla 3213 sayılı kanun yürürlüğe konulmuştur.Bu kanunun 2. maddesinde madenler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.?Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticarû değeri olanpetrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu kanuna göremadendir.?Yine bu kanuna göre madenler aşağıdaki gibi ruhsatlandırılır:I. Grup madenlera) nşaat ile yol yapımında kullanılan ve tabiatta doğal olarak bulunan kum ve çakıl.b) Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramiksanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar.II. Grup madenlerMermer, Dekoratif taşlar, Traverten, Kalker, Dolomit, Kalsit, Granit, Siyenit, Andezit,Bazalt ve benzeri taşlar.III. Grup madenlerDeniz, göl, kaynak suyundan elde edilecek eriyik halde bulunan tuzlar, karbondioksit(CO2) gazı (jeotermal, doğal gaz ve petrollü alanlar hariç).IV. Grup madenlera) Kaolen, Dikit, Nakrit, Halloysit, Endellit, Anaksit, Bentonit, Montmorillonit, Baydilit,Nontronit, Saponit, Hektorit, llit, Vermikülit, Allofan, malogit, Klorit, Sepiyolit, Paligorskit(Atapuljit), Loglinit ve bunların karışımı killer, Refrakter killer, Jips, Anhidrit, Alünit (Şap),Halit, Sodyum, Potasyum, Lityum, Kalsiyum, Magnezyum, Klor, Nitrat, yot, Flor, Brom vediğer tuzlar, Bor tuzları (Kolemanit, Uleksit, Borasit, Tinkal, Pandermit veya bünyesinde enaz %10 B2O3 içeren diğer Bor mineralleri), Stronsiyum tuzları (Selestin, Stronsiyanit), Barit,Vollastonit, Talk, Steattit, Pirofillit, Diatomit, Olivin, Dunit, Sillimanit, Andaluzit,Dumortiorit, Disten (Kyanit), Fosfat, Apatit, Asbest (Amyant), Manyezit, Huntit, Tabiû Sodamineralleri (Trona, Nakolit, Davsonit), Zeolit, Pomza, Pekştayn, Perlit, Obsidyen, Grafit,Kükürt, Flüorit, Kriyolit, Zımpara Taşı, Korundum, Diyasporit, Kuvars, Kuvarsit vebileşiminde en az %80 SiO2 ihtiva eden Kuvars kumu, Feldispat (Feldispat ve Feldispatoidgrubu mineraller), Mika (Biyotit, Muskovit, Serisit, Lepidolit, Flogopit), Nefelinli Siyenit,Kalsedon (Sileks, Çört).b) Turba, Linyit, Taşkömürü, Antrasit, Asfaltit, Bitümlü Şist, Bitümlü Şeyl, RadyoaktifMineraller (Uranyum, Toryum, Radyum).c) Altın, Gümüş, Platin, Bakır, Kurşun, Çinko, Demir, Pirit, Manganez, Krom, Civa,Antimuan, Kalay, Vanadyum, Arsenik, Molibden, Tungsten (Volframit, Şelit), Kobalt, Nikel,Kadmiyum, Bizmut, Titan ( lmenit, Rutil), Alüminyum (Boksit, Gipsit, Böhmit), Nadir toprakelementleri (Seryum Grubu, Yitriyum Grubu) ve Nadir toprak mineralleri (Bastnazit,Monazit, Ksenotim, Serit, Oyksenit, Samarskit, Fergusonit), Sezyum, Rubidyum, Berilyum,ndiyum, Galyum, Talyum, Zirkonyum, Hafniyum, Germanyum, Niobyum, Tantalyum,Selenyum, Telluryum, Renyum.V. Grup madenlerElmas, Safir, Yakut, Beril, Zümrüt, Morganit, Akuvamarin, Heliodor, Aleksandirit, Agat,Oniks, Sardoniks, Jasp, Karnolin, Heliotrop, Kantaşı, Krizopras, Opal ( rize Opal, KırmızıOpal, Siyah Opal, Ağaç Opal), Kuvars kristalleri (Ametist, Sitrin, Neceftaşı (Dağ kristali),Dumanlı Kuvars, Kedigözü, Avanturin, Venüstaşı, Gül Kuvars), Turmalin (Rubellit, Vardelit,ndigolit), Topaz, Aytaşı, Turkuaz (Firuze), Spodümen, Kehribar, Lazurit (Lapislazuli),Oltutaşı, Diopsit, Amozonit, Lületaşı, Labrodorit, Epidot (Zeosit, Tanzonit), Spinel, Jadeit,Yeşim veya Jad, Rodonit, Rodokrozit, Granat Minarelleri (Spesartin, Grosüllar Hessanit,Dermontoit, Uvarovit, Pirop, Almandin), Diaspor Kristalleri, Kemererit.Bu gruplarda yer alan madenlerin özellikleri ile bu maddede yer almayan bir madeningrubunun tespitine ait esas ve usuller Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikledüzenlenir.(www.migem.gov.tr, Aralık 2006)3213 sayılı Maden Kanunu mermer sektörüne aşağıda sıralanan konularda bir ivmekazandırmıştır:a) Mermer sektörü bu kanunla bir dizi bürokratik engellerden kurtularak daha kısa yoldanruhsat alma olanağına erişmiştir. Mermer arama ve etütlerinde büyük bir ilerleme sağlanmışve teknolojik olanaklar yaratılmıştır.b) 5. madde ile mermer ruhsatlarına da bölünmezlik, devir ve intikal hakları tanınmıştır.c) Mermer sektörünün daha güvenli ve düzenli bir ortama kavuşmasıyla bir çok kişi vekuruluş bu sektöre girerek büyük çapta yatırım ve tesis çalışmaları başla1mıştır.d) 9. madde ile, ? Madencilik faaliyetleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerdenyararlandırılır. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değersağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50'si alınmaz.? hükmü getirilmiştir.e) 10. madde ile beyan usulü, 12. madde ile sevk ve kantar fişi gibi teknik olgular gelirken,madde 13 ve madde 14 ile harçlar, teminatlar ile devlet hakkı, fon iştiraki gibi konular ilesektörün mali sorumlulukları ortaya konmuştur. Bu konunlar 5177 sayılı kanunla dageliştirmiştir.f) 26. madde ile işletme ruhsatlarının 6 ay içinde faaliyete geçme zorunluluğu getirilmiş veböylelikle mermer zuhurlarının bir an önce işletmeye alınması sağlanmıştır.g) 30. madde ile sahaların ihaleye açılma ve sonucunda aramalara açılma işlemlerine açıklıkgetirilmiştir.h) 31. madde ile sahalarda fenni nezaretçi görevlendirme zorunluluğu getirilmiş, böylelikle birçok mermer işletmelerinde teknik personel istihdamı sağlanmıştır.ı) 37. madde ile mücbir sebep veya beklenmeyen haller dolayısıyla ön işletme ve işletmeruhsatlı sahalarda faaliyetin muvakkaten tatiline imkan tanınmıştır.i) 41. madde ile haciz ve ihtiyati tedbir dolayısıyla mermer/maden faaliyetlerine müdahaleedilemeyeceği hükmü getirilmiştir.j) 34. madde ile maden üretim rejiminin sürekliliğini sağlamak, yurt içi ve yurt dışı pazarlardafıyat dalgalanmalarına karşı gereken önlemleri almak amacıyla Enerji ve Tabii KaynaklarBakanlığı nezdinde bir Madencilik Fonu kurulmuştur. Madencilik işlerinin; arama teknolojikaraştırma ve geliştirme, tesis ve altyapı hizmetlerinin hazırlanması, üretim ve ihracatfinansmanı gibi konularda ihtiyaç duyacağı krediler bu fonun kaynaklarındansağlanabilecektir. Madencilik Fonu'nun kaynaklarını;rad kaydedilen teminatlar,â¢Müsadere edilen cevher ve malzemelerin satışından elde edilen gelirler,â¢hale gelirleri,â¢Maden ithalat ve ihracatında alınacak fon kesintileri,â¢Bütçeden ayrılan ödenek,â¢Diğer gelirler (kredi faizleri ve geri ödemeleri, maden hakları başvuruları),â¢Kritik Maden Stoku satış gelirleri oluşturmaktadır.â¢Fonun işleyişi Muhasebey-i Umumiye Kanunu, Devlet ihale Kanunu ve Harçlar Kanunuhükümlerine tabi değildir. Fon denetimi 20.10.1983 tarih ve 72 sayılı Başbakanlık YüksekDenetleme Kurulu hakkında Kanun Hükmünde Kararname esaslarına tabidir. Fon, BakanlarKurulu kararı ile kritik madenlerin stoklanmasında yurt içi destekleme maden alımlarındazararına yapılacak maden ihracat bağlantılarının sübvansiyonunda kullanılmaktadır.3213 sayılı Maden Kanunundaki 34. madde ile kurulan Madencilik Fonu'nun gerekçelerişu şekilde özetlenebilir: (www.migem.gov.tr, Aralık 2006)1. Madencilik yatırımları genelde çok rizikoludur. Sektörün rizikosunu azaltacak araştırmalaryapılması,2. Sektörde teknolojik araştırma-geliştirme yapılması, proje, tesis ve altyapı hizmetlerininhazırlanması,3. Üreticilere ve ihracatçılara finansman kredileri sağlayacak kaynaklar oluşturulması,4. Hammadde güvenliğinin sağlanması açısından, özellikle kritik buhran dönemlerindesanayinin atıl kalmasını önlemek amacıyla kritik stokların oluşturulması,5. Stoklama yapmak suretiyle, aynı zamanda arz ve talebi dengeleyerek üretimin kesilmesiniönleyici tedbirlerin alınması,6. Cevher piyasasındaki fiyat artışlarını önlemede destekleme yapılması,7. Faaliyeti durdurulan bir madenin harekete geçirilmesini, zaiyatların önlenmesini, kırsalkesimlerde işsizliğin azaltılmasına neden olacak yatırımların yapılmasının sağlanması,8. Madenlerimizin dış pazarlarda karşılaşabilecekleri dampinglere karşı gereken önlemlerinhızla alınmasının sağlanması,9. Madencilik faaliyetlerinin ve beyanlarının doğruluğunun araştırılması için gereken önincelemeler için kaynak sağlanması ve işlerin hızlandırılması,10. Bakanlar Kurulunca alınacak kararlar doğrultusunda ve belirtilen konulardakisübvansiyon ödemelerinde bulunulması.3213 Sayılı Maden Kanunu ile mermercilik sektörü gözle görülür bir atılım yaşamıştır.Örneğin, 1984 öncesi dönemde sadece 41 arama ve 17 işletme ruhsatı verilmiştir. 1984 yılı ile1996 yılları arasında toplam 8312 arama ve 1214 işletme ruhsatı verilmişken; sadece 2005yılında 5965 arama ve 1083 işletme ruhsatı verilmiştir. Bu rakamlar bile 3213 sayılı MadenKanunun Sektörün önünü nasıl açtığını göstermektedir. Mermer sektörünün ülke ekonomisinekatkısını da bir sonraki bölümde detaylı olarak incelenmektedir.Şu anda maden gruplarına göre sektöründe ruhsat durumu Tablo 2.1?de gösterilmektedir.Tablo 2.1. Maden Gruplarına Göre Ruhsat Dağılımı (31.08.2006 tarihine kadar)Ruhsat Maden +1(a), 1(b), III, Mermer+II.GrupToplamAşaması IV, V. Grup (Doğal Taşlar)Arama 11979 14615 26594Ön şletme 553 765 13182927 3491 6418şletmeToplam 15459 18871 34330Kaynak: www.migem.gov.tr (Aralık, 2006)Madencilik sektörünün yıllar itibari ile genel gelişimi ve yıllar itibari ile ruhsat dağılımı Şekil 2.1?degörülmektedir.YILLARA GÖRE S C LE ŞLENEN RUHSATLAR98329170100009000800070005356525060004385500038303787335740002780236222172170300014731122200086165061758938956259554332334942732340030224032741310002772982572101995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006ARAMA RUHSATI ÖN ŞLETME RUHSATI ŞLETME RUHSATIKaynak: www.migem.gov.tr (Aralık, 2006)Şekil 2.1. Yıllara Göre şlenen Ruhsatlar (31.08.2006 tarihine kadar)2.1.4. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği (ÇED Yönetmeliği)Çevre bilincinin yayılması ile ülkemizde de çevrenin korunması ile ilgili yasalarçıkarılmıştır. Bu kapsamda 2872 Sayılı Çevre Kanunu?nun 10. maddesine dayanılarak kısacaÇED Yönetmeliği olarak tanımlanan Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği son olarak 16Aralık 2003 tarihinde 25318 Saylı Resmi Gazete?de yayımlanmıştır.ÇED?in amacı; ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın, çevre değerleriniekonomik politikalar karşısında korumak, planlanan bir faaliyetin yol açabileceği bütünolumsuz çevresel etkilerin önceden tespit edilip, gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaktır (http://www.cedgm.gov.tr/ced.htm, Aralık 2006).ÇED, gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuzetkilerin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zararvermeyecek şekilde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknolojikalternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi vekontrolünde sürdürülecek çalışmaları ifade eder (Özcan, 2004, s.77).ÇED Yönetmeliğine göre, çevre ile ilgili olarak hazırlanması gereken iki rapor şeklibulunmaktadır. Bunlardan ilki ÇED Raporudur ve bu rapor hakkında karar verme yetkisiÇevre ve Orman Bakanlığı?na aittir. kinci rapor ise, ÇED Ön Araştırma Raporu hakkındakarar verme yetkisi Mahalli Çevre Kurullarındadır. Bu raporun hazırlanma ve değerlendirmesüresi ise maksimum bir aydır.Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelikler, mermer sektörüne Çevresel Etki Değerlendirmesiyönünden planlanan bir faaliyet olarak bakmakta, çevreye yapacağı muhtemel olumlu veolumsuz etkilerin belirlenmesi, olumsuz etkilerin yer ve teknoloji alternatifleri dikkatealınarak nasıl bertaraf edileceğinin ortaya konulması için yapılan çalışmaları kapsayarakyatırımcıyı yönlendirmeye çalışmaktadır. ÇED çalışması, bilimsel esaslara dayalı bir önkestirimdir. Planlanan yatırımın değişik dönemlerinde yapacağı/yapabileceği telafisi mümkünolmayan olumsuz etkileri önlemesi ya da en aza indirmesi nedeniyle çevreyi korumanınönemli araçlarından biri olarak dünyaca kabul görmektedir (Özcan, 2004, s.78).Etkileri göz önünde bulundurulursa ÇED Yönetmeliğine ilişkin farklı görüşler ortayaçıkmaktadır. Bu bağlamda amacı genelde mantıklı olan ve çevreyi korumak olan ve çevreyikorumak için alınması gereken önlemleri beraber getirmesi açısından iyi bir mevzuat olarakdeğerlendirilebilmektedir. Ancak, olaya mermer açısından bakılırsa yönetmeliğin bazımaddeleri gereksiz, ayrıntılı, çok zaman alan ve ağır hükümler getirdiği görüşü desavunulmaktadır. Bu yönleriyle bakılınca mevzuatın genelde sektörü olumsuz yöndeetkilediği söylenirken; gün geçtikce söz konusu yönetmeliğin daha iyi anlaşılmayabaşlamasıyla ÇED raporlarına bakış açısının olumlu bir yöne doğru gittiği ve bu yönetmeliküzerinde uzun süredir yapılmakta olan revizyon çalışmalarıyla mermer sektörüne ayrı birrahatlık getirebileceği de ifade edilmektedir (Özcan, 2004, s.79).2.1.5. 6831 Sayılı Orman Kanunu1956 yılında çıkar | en_US |