dc.contributor.advisor | Kurtcephe, İsrafil | |
dc.contributor.author | Yildirir, Sultan | |
dc.date.accessioned | 2021-04-12T10:51:36Z | |
dc.date.available | 2021-04-12T10:51:36Z | |
dc.date.submitted | 2008 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/515923 | |
dc.description.abstract | Çağlar boyunca çeşitli uygarlıkları üzerinde barındırmış ve dünya yüzeyinde günümüzde de yaşamlarını sürdüren pek çok ulusun, tarihin farklı zaman dilimlerinde beşiği olan Anadolu topraklarında Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü dönemlerde yapılan ilk arkeolojik araştırmaları anlatan bu çalışmada ağırlıklı olarak Başbakanlık Osmanlı Arşivleri belgeleri esas alınmıştır.Arkeolojik anlamda Dünya'daki ilk araştırmalar Batılılarca başlatılmış olup, Rönesans aydınlanma çağını yaşayan ve Sanayi Devrimini gerçekleştiren Avrupa'da arkeolojiye duyulan ilgi ve buluntuların kendi ülkelerindeki müzelerde saklanması isteği ve bu konudaki yoğun çalışmalar, burjuvazinin kazıların finansmanını desteklemesiyle bunlar kendi hükümetlerini; hükümetler de ekonomisi çökmüş ve artık, siyasi olarak haklarını koruyamayan Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki baskılarını arttırarak Osmanlı toprakları üzerinde pek çok kazı faaliyetinde bulunmuşlardır. Avrupa'da 1870'lerden itibaren kazıların ?devletçe? finanse edilmeye başlanarak, işin uluslararası bir yarışa dönüşmesi sağlanmıştır. Bu yarış, sömürgeci anlayışın bir eseridir. Nitekim belgelerle de kanıtladığımız gibi kazıların ve özellikle de eski eser nakliyatının büyük bir bölümüne, kazı yapan devletlerin savaş gemileri eşlik etmektedir.Eski eserlerin ülke sınırları dışına çıkarılmasını engellemek amacıyla bir grup Osmanlı aydını zamanın gazetelerinde devlet adamlarına ve o zamanın okuyucularına uyarılarda bulunarak durumun farkına varılmasını sağlamaya çalışmışlardır. Osmanlı Devleti yöneticilerinin eliyle düzenlenen kanunlar göz ardı edilmiş, nitekim çok nadide eserler yurt dışına kaçırılmıştır. Almanya'ya götürülen Bergama Zeus Sunağı bunlardan birisi olup dünyanın yedi harikasından birisidir.Osmanlı Devlet yöneticileri, saltanat yılları boyunca çeşitli zamanlarda eski eser kaçırılmasını önlemek için kanunlar yayınlamışlar ancak bu kanunlar bazen eski eser kaçırılmasına kolaylık sağlayacak kadar yetersiz olmuştur.Çalışmamızda, eski eser kaçırılmasını önlemek amacıyla çıkarılmış olan 1869, 1874 ve 1884 kanunlarından ve kanun maddelerinden etraflı bir şekilde söz edilmiştir. Aynı zamanda hukukçu yönü de bulunan Osman Hamdi Bey'in hazırlamış olduğu 1884 tarihli Asar-ı Atika Nizamnamesi, çıkarılan kanunlar arasında eski eserlerimizi en çok koruyan ve kollayan içeriğiyle Türk arkeoloji ve hukuk tarihinde ayrı bir yere sahiptir.Avrupa'daki ilk meydana çıktığı dönemlerden başlayarak, Osmanlı Devleti'ndeki gelişimiyle anlatılan müzecilik çalışmalarının ne kadar zor şartlarda yürütüldüğü, ilk müzemiz ve ilk Türk Müzecilerimiz anlatılarak, zamanın sanat eserlerinden ve sanat anlayışından kabaca bahsedilmiştir. Arkeoloji Bilimi'nin Osmanlı'da çalışılmaya başlandığı yüzyıl gözler önüne serilirken Osmanlı topraklarının çeşitli yerlerinde yürütülen kazılar, ortaya çıkarılan uygarlıklar ve eserlerden de söz edilmiştir.Osmanlı Devletince esaslı bir şekilde ele alınan arkeoloji araştırma ve kazıları Avrupa'da da olumlu yankılar bulmuştur. | |
dc.description.abstract | Anatolian lands inhabited various civilizations during ages and has been the main land of many nations that also sustain in the contemporary world. In this study, which explains the primary archeological excavations undertaken during the era that the Anatolian lands were under governance of the Ottoman Empire, the Prime Ministry Ottoman Archives were considered as the primary resource.The primary archeological studies were undertaken by westerners. The interest paid in archeology by Europe, where experienced the Age of Enlightenment with Renaissance and where went through Industrial Revolution, and the willingness to keep remedies in the country?s museums, leaded to a rise in researches. By the financial support of excavations, bourgeois society raised the pressure over their governments, and these governments raised the pressure over the Ottoman Empire, of which the economy collapsed and which could not have protected its political rights onwards. As a result of this, Europeans undertook many excavation activities in Ottoman lands. By 1870s, as the governments started to finance excavations, the task turned into an international competition. This competition is a result of colonial comprehension. Thus, as we have proved with documents, battleships of states that undertook excavations accompanied many parts of the excavations and shipment of the ancient strains.In order to prevent carrying ancient strains out of state borders, a group of Ottoman elites posted warnings in the newspapers of the age for state officials and readers and acknowledged them about the situation.The laws prepared by Ottoman governors were neglected and many special pieces of art were brought out of country. The Zeus Temple of Pergamon that was brought to Germany is one of the Seven Wonders of the World.Ottoman State governors, published various laws during their reign periods in order to prevent smuggling of ancient strains, yet these laws were not as effective to prevent smuggling of ancient pieces of art.In our study, the laws and the codes of 1869, 1874 ve 1884, which were published in order to prevent smuggling of ancient strains, were assessed in details. The Asar-i Atika Regulation of 1884, which was prepared by Mr. Osman Hamdi who also has a lawyer identity, has a special stance in history of Turkish Archeology and law, as it had the most protective content considering ancient strains in comparison with other laws.While the museum management activities, and under which circumstances these activities were undertaken in Ottoman Empire, including the altruistic process of our first museum and altruistic activities of first Turkish museum officers, were explained since the onset of museum management in Europe and development process in Ottoman Empire, the conceptual comprehension of art of the mentioned times in terms of ancient strains was also interpreted.While the century in which Archeology was started to be considered as a science in Ottoman was portrayed, excavations undertook in different parts of Ottoman lands, the civilizations discovered and their strains were also mentioned.The archeological researches and excavations, which were taken seriously after Mr. Osman Hamdi was recruited in the Royal Museum Management, started to receive positive feedbacks from Europe. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Arkeoloji | tr_TR |
dc.subject | Archeology | en_US |
dc.subject | Tarih | tr_TR |
dc.subject | History | en_US |
dc.title | Osmanlı Devletinde arkeoloji araştırmalarının başlaması | |
dc.title.alternative | The beginning of archeological resorces in the Ottoman Empire | |
dc.type | masterThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Tarih Ana Bilim Dalı | |
dc.identifier.yokid | 318953 | |
dc.publisher.institute | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
dc.publisher.university | AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ | |
dc.identifier.thesisid | 229335 | |
dc.description.pages | 455 | |
dc.publisher.discipline | Diğer | |