Development of social dialogue at the EU level and in Turkey - efforts to pursue more autonomously in the EU and challenges to consolidate the situation in Turkey

Abstract

Küreselleşme sürecinde, sosyal diyalog iki tarafı da tatmin edecek ekonomik ve sosyal politikalarla ilgili ortak çözümler bulabilmek için işçi ve işverenleri biraraya getirir. Böylece farklı çıkar grupları temsil edilmiş olur.Sosyal diyalog, sosyal ortakların katılımının anayasal çerçevede garantilenmiş olması nedeniyle Avrupa Birliği (AB) düzeyinde yönetici ve işçi organizasyonlarınının temsilcilerinin ortak katılımını sağlayan politikalar geliştirilmesinde Avrupa Sosyal Modeli'nin en önemli yapı taşlarından birisidir. Bununla birlikte, son yıllarda Avrupa sosyal ortakları daha özerk bir sosyal diyalog gerçekleştirmek istediklerini vurgulamaktadırlar. Türkiye'nin, üyelik sürecinin bir gereksinimi olarak, ulusal mevzuatını uyumlu hale getirmesi için ilgili politika alanlarını revize ederek topluluk müktesabatını kabul etmesi gerekmektedir. Sosyal politika ve sosyal diyaloğun bu mevzuatın bir parçası olması nedeniyle, zayıf işçi-işveren ilişkileri geçmişine rağmen Türkiye de sosyal diyaloğu gündeminde oldukça önemsemektedir.Bu çalışma sosyal diyaloğun AB düzeyinde analizi, Avrupa sosyal diyaloğunun zamanla değişen yapısı ve Türkiye'de sosyal diyaloğun mevcut durumu hakkında bilgi sunmak ve sonuç olarak Türkiye'de sosyal diyalog sistemi ile ilgili sıkıntıları ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.

In the globalization process, social dialogue brings employee and employer side together in order to find common solutions, which may satisfy both sides, regarding economic and social policies. Thereby, various interest groups are represented.Social dialogue at the European Union (EU) level is one of the most important key stones of the European Social Model, which provides for the joint involvement of the representatives of the organisations of management and labour in European policy-making, since the participation of social partners has been granted with the constitutional framework. However, in recent years European social partners have emphasized that they wish to conduct a more autonomous social dialogue. As a requirement of accession process, Turkey needs to adopt EU's acquis communataire, revising related policy fields in order to harmonize national legislation. Since the social policy and social dialogue as a component of it, Turkey overrates social dialogue in the agenda, despite its weak industrial relations history.This paper is concerned with the analysis of the social dialogue at the EU level, changing structure of the European social dialogue in the course of time and providing data on the current social dialogue in Turkey and consequently to find out challenges within the social dialogue system in Turkey.