Show simple item record

dc.contributor.advisorKır, Kemal Metin
dc.contributor.authorGültekin, S. Sinan
dc.date.accessioned2020-12-30T08:59:19Z
dc.date.available2020-12-30T08:59:19Z
dc.date.submitted2007
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/505790
dc.description.abstractİki Fazlı MIBI Planar Paratiroid Sintigrafîsine Tamamlayıcı Araç Olarak Pinhol SPECT Çalışma Kullanım Yararlılığının, Gama Prob Eşliğinde Uygulanan Paratiroid Cerrahisinin Başarı ve Yararlılığının Değerlendirilmesi Bu prospektif çalışma iki fazlı MIBI planar paratiroid sintigrafîsine tamamlayıcı araç olarak pinhol SPECT çalışma kullanımının yararlılığını ve gama prob eşliğinde paratiroid cerrahisinin intraoperatif olarak paratiroid lezyonlarını saptamadaki başarısı ve yararlılığının değerlendirilmesi için tasarlandı. Çalışma grubu toplam 36 hastadan (28 kadın ve 8 erkek hasta, yaş ortalaması 51 ±15 yıl) oluştu. 26/36 hastada primer HPT, 4/36 hastada sekonder HPT, 4/36 hastada persistan HPT ve 2/36 hastada rekürren HPT ön tanıları ile cerrahi tedavi kararı alındı. Operasyondan iki gün önce, 22/36 hastada paratiroid patolojisinin lokalizasyonu amacıyla iki fazlı sintigrafik görüntüleme yapıldı. 740 MBq Tc-99m MIBI intravenöz enjeksiyonundan 10 dakika ve 2 saat sonra sırasıyla erken ve geç faz planar ve SPECT sintigrafik görüntüler elde edildi. Tüm hastalarda (36/36) intraoperatif gama prob eşliğinde paratiroid cerrahisi yapıldı. Operasyon gününde operasyon başlangıcından 45-60 dakika öncesinde 259-370 MBq arasında bir miktarda Tc-99m MIBI radyofarmasötiği intravenöz yoldan enjekte edildi. Cerrahi insizyon öncesi cilt üstü öncü intraoperatif gama prob (İGP) sayımları dört kadran sistemine göre elde edildi. Operasyon esnasında araştırılan bölgelerden İGP sayımları alındı ve saptanan lezyonların çıkarılmasından sonra aynı bölgelerden sayımlar tekrarlandı. Çıkarılan tüm lezyonlar için vücut dışında da sayımlar yapıldı. Çıkarılan tüm lezyonlar histopatolojik olarak incelendi. Çalışma bitiminde sintigrafik görüntüler deneyimli bir nükleer tıp uzmanı tarafından değerlendirildi. Sintigrafik (planar ve SPECT) ve İGP bulguları birbirleri ile karşılaştırıldı ve sonuçlar gold standart olarak kullanılan histopatolojik inceleme bulguları ile karşılaştırıldı. Toplam 70 lezyon cerrahi olarak çıkarıldı. Lezyonların histopatolojik incelemesinde 29 lezyon adenom, 23 lezyon hiperplazik bez, 7 lezyon lenf nodu, 7 lezyon tiroid nodülü, 2 lezyon normal paratiroid bezi ve 2 lezyon yağ dokusu olarak saptandı. Planar görüntülerde 18/70 lezyon, erken SPECT görüntülerde 30/70 lezyon ve geç SPECT görüntülerde 36/70 lezyon tespit edildi. Planar, erken ve geç SPECT görüntüler için duyarlılık ve seçicilik değerleri sırasıyla %36 ve %100, %69 ve %75, %86 ve %88 olarak bulundu. İGP sayım veriler analiz edildi. Cilt üstü ve eksizyon öncesi vücut içi sayımlar için lezyonlu bölgeden alınan sayımların ortanca değeri lezyonsuz bölgelerden alınan sayımların ortanca değerinden istatistiksel olarak anlamlı yüksekti (p<0,001). Eksizyon sonrası vücut içi sayımlarda ise lezyonlu ve lezyonsuz bölgelerden alınan sayımların ortanca değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05). Vücut içi ve vücut dışı intraoperatif gama prob sayımlarının histopatolojik alt grupları (adenom, hiperplazik bez ve diğer lezyonlar) ayırt edebilme gücü değerlendirildi. Vücut içi sayımlar için, adenom ve hiperplazik bez grubu ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmazken (p>0,05), bu iki grupla diğer lezyonlar grubu ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0,001). Vücut dışı sayımlar için, her üç grup arasında da istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu saptandı (p<0,001). Cilt sayımları, vücut içi ve dışı lezyon sayımları için duyarlılık ve seçicilik değerleri sırasıyla %73 ve %72, %88 ve %89, %87 ve %100 olarak bulundu. Bu çalışmada şu sonuçlara vardık. İki fazlı pinhol SPECT görüntülemenin planar görüntülemeye tamamlayıcı yöntem olarak kullanımı paratiroid patolojilerinin preoperatif tespitinde lokalizasyon doğruluğunun artırılması için yararlıdır. Preoperatif sintigrafik görüntüleme ve intraoperatif gama prob uygulaması karşılaştırıldığında gama prob uygulamasının daha etkin bir yöntem olduğu görülmektedir. Her iki uygulamanın birlikte kullanımı ile paratiroid patolojilerinin tanımlanmasında daha doğru sonuçlar elde edilebilir. Anahtar Sözcükler: Tc-99m MIBI, intraoperatif gama prob, pinhol SPECT paratiroid sintigrafisi, planar paratiroid sintigrafisi, paratiroid adenomu ve hiperplazisi.
dc.description.abstractThe evaluation of usefulness of pinhole SPECT scan as a complementary tool to dual phase planar parathyroid scan, the evaluation of succession and usefulness of intraoperative gamma probe guided surgery This prospective study was designed to evaluate the usefulness of pinhole SPECT scan as a complementary tool to dual phase planar parathyroid scan and the succession and usefulness of intraoperative gamma probe guided surgery for localization of parathyroid pathology. Study group consists of total 36 patients (28 females and 8 males, age mean 51 ±15 years) who underwent parathyroid surgery for primary HPT in 26/36 patients, secondary HPT in 4/36 patients, persistent HPT in 4/36 patients and recurrent HPT in 2/36 patients. In the 22/36 patients, parathyroid scan was performed to localize the parathyroid pathology. 10 minutes and 2 hours after intravenous injection of 740 MBq Tc-99m MIBI, early and delayed pinhole SPECT images were obtained two day before the operation. Intraoperative gamma probe guided surgery was performed in all patients. 259-370 MBq of Tc-99m MIBI was injected intravenously before 45-60 minutes from initial of the surgical intervention. The leader intraoperative gamma probe (IGP) counts on the skin before the surgical incision were obtained according to the four quadrant system. The IGP counts were obtained from explorated areas during the operation and the counts were repeated same regions after removal of the detected lesions. All of the removed lesions were counted outside of the body and all of them were underwent histopathological examination. Scintigraphic images were evaluated by experienced nuclear medicine phycian at the end of the study. Scintigraphic (planar and SPECT) and IGP findings were compared each other and the results correlated with histopathological findings as a gold standard. Totally, 70 lesions were removed surgically. Histopathologic examination of these speciment revealed that 29 of them were adenomas, 23 of them were hyperplasic glands, 7 of them were lymph nodes, 7 of them were thyroid nodules, 2 of them were normal parathyroid glands and 2 of them were fat tissues. 18/70 lesions in the planar images, 30/70 lesions in the early SPECT images and 36/70 lesions in the delayed SPECT images were correctly determined. Sensitivity and specificity for planar, early and delayed SPECT images were 36% and 100%, 69% and 75%, 86% and 88%, respectively. The median value of the counts obtained lesion positive areas were significantly higher than the median value of the counts obtained lesion negative areas for the counts on the skin and inside of the body before the excision of the lesions (p<0.001). There was no statistical significant difference between the counts obtained lesion positive and negative areas for the counts inside the body after the excision of the lesions (p>0,05). The ability of discrimination of IGP counts inside and outside of the body regarding to histopathologic subgroups (adenoma, hyperplasia and other lesions) was examined. There was no statistical significant difference between adenoma and hyperplasia groups (p>0,05) whereas there was statistical significant difference between three lesion groups (p<0,001) for the IGP counts inside the body. Sensitivity and specificity for the counts on the skin, inside and outside of the body were 73% and 72%, 88% and 89%, 87% and 100%, respectively. We concluded that the usage of dual phase pinhole SPECT scan as a complementary method to planar scan was useful for more accurate localization of parathyroid pathology. IGP method seems to be more effective when preoperative scintigraphic method and IGP method were compared. The usage of both methods together may give more accurate results to define of the parathyroid pathology. Key Words: Tc-99m MIBI, intraoperative gamma probe, pinhole SPECT parathyroid imaging, planar parathyroid imaging, parathyroid adenoma and hyperplasia.en_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectRadyoloji ve Nükleer Tıptr_TR
dc.subjectRadiology and Nuclear Medicineen_US
dc.titleİki fazlı MIBI planar paratiroid sintgrafisine tamamlayıcı araç olarak pinhol spect çalışma kullanım yararlılığının gama prob eşliğinde uygulanan paratiroid cerrahisinin başarı ve yararlılığının değerlendirilmesi
dc.title.alternativeThe evaluation of usefulness of pinhole SPECT scan as a complementary tool to dual phase planar parathyroid scan, the evaluation of succession and usefulness of intraoperative gamma probe guided surgery
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentNükleer Tıp Anabilim Dalı
dc.identifier.yokid300813
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityANKARA ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid175226
dc.description.pages142
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess