Show simple item record

dc.contributor.advisorDönmez, Burhanettin
dc.contributor.authorİçer, Mehmet Mehdi
dc.date.accessioned2020-12-30T08:55:49Z
dc.date.available2020-12-30T08:55:49Z
dc.date.submitted1997
dc.date.issued2020-12-25
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/504837
dc.description.abstract`Türkiye'de Eğitim Sisteminin Genel Amaçlan ve Temel İlkelerinin Değerlendirilmesi` başlığım taşıyan bu araşurmada,araştırma problemine ilişkin ayrıntılar dört alt problem halinde yanıtlanmıştır. Araştırmanın yöntemi betimsel bir yöntemdir. Araştırma problemini yanıtlamak için alanyazında ulaşılabilen kaynaklar incelenerek elde edilen bulgular doğrultusunda alt problemler yanıtlanmış ve yorumlanmıştır. Araştırma raporunun yazımında alt problemler ele alınarak konuyla ilgili bulgulara alt başlıklar halinde yer verilmiş ve yorumlanmıştır. Her bir alt problemin ele alınıp incelemesinde benzer yöntem kullanılmıştır. Her ulus, tarihi ve sosyal kültürel mirası doğrultusunda kendi gereksinimlere yanıt verebilecek bir milli eğitim politikasın oluşturma yoluna gitmiştir. Türk toplumu özellikle Tanzimat Döneminde yönünü batıya çevirmiş ve binin doğal sonucu olarak da eğitimde ve toplumda çağdaşlaşma hareketleri başlamıştır. Batılılaşma süreci, günümüzde Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne girmesiyle yeni bir boyut kazanmıştır.Bu sürece eğitim açısından bakıldığında; Tanzimattan sonra başlayan batılılaşma hareketleri, öncelikle eğitim alanında kendini hissettirmiştir. Bu süreçte Türk eğitim sisteminin batılı ülkelerin eğitim sistemlerinin etkisinde kaldığı görülmektedir.161 Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren batılılaşma yönünde sürdürülen eğitim politikaları ile eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapılmıştır. Cumhuriyettin ilk yılarında yapılan devrimlerin yerleştirilmesi ve resmi ideolojinin toplum tarafından benimsenmesinde eğitim önemli rol oynamıştır. Bu dönemde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat kanunu ile ülkede bulunan tüm eğitim kurumlan Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmış, böylece laik bir eğitim sisteminin temeli atılmıştır. Gerek Tevhid-i Tadrisat Kanunu ve gerekse Latin alfabesinin kabulü hakkındaki kanun 1982 Anayasansınm 174. Maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacı güden inkılap kanunları arasında yer almıştır. 1839 yılından bu yana eğitimle ilgili bir çok yeni kanun ve düzenleme getirilmiştir. 1939' dan günümüze kadar belirli aralıklarla 15 kez toplanan milli eğitim şuralarında; Türk eğitim sisteminin geliştirilmesi ve sorunlarına çözüm yollan bulmak amacıyla önemli sayılabilecek kararlar alınmıştır. Türkiye'nin 1960'tan sonra girmiş olduğu planlı kalkınma döneminde meydana gelen sosyal gelişme ve ekonomik kalkınmanın yeni istekleri karşısında eğitim sisteminin de gözden geçirilmesi zorunluluğu doğmuştur. Eğitim sistemini kalkınmanın gereklerine yanıt verebilecek yapı ve muhtevaya kavuşturmak üzere bazı düzenlemelere gidilmiştir. 12 Mart Muhtırası ile işbaşına gelen yeni hükümetin oluşturmuş olduğu bir komisyon tarafından hazırlanan Milli Eğitim Reform Stratejisi doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen Milli Eğitim Temel Konununu ile Türk Milli Eğitim Sistemi, okul öncesi eğitimden yükseköğretime kadar bir sistem bütünlüğüne kavuşturulmaya çahşılmıştır. Cumhuriyet dönemi Eğitim politikasının temel yasal dayanaklarını; Uluslararası antlaşmalar, Anayasanın ilgili maddeleri,kalkmma planlan, Milli Eğitim şuralannda alınan kararlar, İlköğretim ve Eğitim Kanunu Milli Eğitim Reform Stratejisini ve bu strateji162 doğrultusunda hazırlanan Milli Eğitim Temel Kanunu ile Yüksek öğretim Kanunu oluşkturmaktadır. Ayrıca, Cumhuriyet döneminde eğitim alanında meydana gelen gelişmeyi yansıtmak amacıyla eğitimimizin mevcut durumu İstatistiki bilgilerden yararlanılarak ortaya konulmuştur. Eğitim toplumsal bir olgudur. Toplumun tüm kesimleri eğitimle ya doğrudan yada dolaylı olarak bulunmaktadır. Verilen eğitimi gelişigüzel faaliyetlerden farklı kılan şey ise, bir amaca yönelmiş olmasıdır. Bir eğitim sistemi için belirlenmiş olan amaçların ötesinde ise eğitim politikaları ve eğitim felsefesi yer almaktadır. Eğitimin amaçlarının ne olması gerektiği ise eğitimciler, bilim adamları ve toplumun diğer kesimlerinin üzerinde önemle durduktan bir konu olmuştur. Tarih boyunca her dini felsefi yada ideolojik sistem, kendi düşünceleri ve anlayıştan doğrultusunda insanlar yetiştirmeyi amaçlamıştır. Her toplumun değer ve ideallerinin farklılığına rağmen, her toplum için geçerli olan amaçlardan da sözedilebilir. Bu ortak amaçlar; gençlikle bireyin topluma uyuumunu kolaylaştırmak ve bireysel yeteneklerin geliştirilerek istenilen davranış değişikliklerini içeren amaçlardır. Bir eğitim sisteminin hederi, en genel seviyede bu eğitim sisteminin kendi insanına kazandırmak istediği `ideal insan` m niteliklerinden oluşur. Bir eğitim sistemi için belirlenmiş olan uzak amaçların gerçekleşme derecesi, diğer ekonomik, sosyal, kültürel vb. alanlardaki kurumların işleyişi oranında gerçekleşebilir. Eğitimin uzak amaçlan soyut niteliktedir. Bu bakımdan uzak amaçlann biraz daha detaylandınlması sonucu ortaya çıkan amaçlara genel amaçlar denir. Genel amaçlar da eğitimiin ürünü olarak yetişmesi istenen insanda bulunması gereken niteliktedir. Bu amaçlann somut bir dille ifade edilmiş olması ifade edeceği anlamı daraltabilir. Bu bakımdan uzak amaçlann biraz daha detaylandınması sonucu ortaya çıkan amaçlara genel anaçlar denir. Genel amaçlar da eğitimin ürünü olarak yetişmesi istenen insanda bulunması gereken niteliklerden oluşur. Bu açıdan eğitimin genel amaçlan da tıpkı uzak amaçlarda olduğu gibi felsefi bir nitelik taşımaktadır.Bu amaçlara uzak amaçlann yorumu gözüyle de bakılabilir.163 Milli Eğitimin genel amaçlarının gerçekleşme derecesi, değişik eğitim kademelerinin amaçlarının gerçekleşmesine, bir eğitim kademesindeki amaçların gerçekleşme düzeyi ise o eğitim kademesinde bulunan okul programlarında yer alan derslerin amaçlarının gerçekleşmesine bağbdır. Türk milli eğitimine yön veren amaçların neler olabileceği ise değişik mili eğitim şuralarında tartışılmış ve daha sonra Milli Eğitim Temel Kanunu ile yasalaşmıştır. Milli Eğitim Temel Kanunun'da bu amaçların neler olduğu belirtilmiş ve değişik derece ve türdeki özel ya da resmi eğitim kurumlarının özel amaçların genel amaçlara ve temel ilkelere uygun olarak belirleneceği hükme bağlanmıştır. Milli Eğitim Temel Kanunu'da belirlenen amaçlar, eğitim sisteminin ürünü olarak yetişmesi istenen `îdeal insan`ın nitelikleri olarak değil de, söz konusu eğitim sisteminin Türk vatandaşlarına kazandırması istenen nitelikler sayılarak belirtilmiştir. Değişik öğretim kademelerinin amaçlan ise Milli Eğitim Temel Kanunu'nda ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Eğitim sistemine yön veren amaçların karşılaşması gereken koşullan ise altı maddede toplamak mümkündür. Bunlar; toplumsal yeterlilik ölçütü beşeri ihtiyaçlar ölçütü, demokratik ideallere uygunluk, amaçların kendi içinde çelişki halinde bulunmaması, istenen davranış değişikliğini açıklayan bir yönde ifade edilmiş olması ve amaçların gerçekleşebilecek nitelik taşıyıp taşımadığıdır. Araştırma raporunda, Türk Milli Eğitimine yön veren amaçlar yukanda belirtilen özellikleri taşıyıp taşımadığı açısından ele alınıp değerlendirilmiştir.Buna göre; Genel amaçlarla bir yandan çağdaş insan nitelikleri ile çaüğdaş eğitimin insana kazandırabileceği netileklere değinilirken, bir yandan da devlete egemen olan siyasal rejimin istediği bir insan tipi yetiştirilmek istenmiştir. Fakat belirtilen amaçlar doğrultusunda istenilen insanlar yetiştirilememiştir. Eğitimde reform niteliğinde ileri sürülen uygulamalara! bilimsel araştırmalara ve incelemelere dayanmadan batıdan taklit niteliğinde alınması, programlardaki yetersizlikler, amaç ile muhteva çelişkisi,öğretmen164 yetiştirme politikasında görülen yetersizlikler, gerekli alt yapı, araç-gereç ve finansman yetersizliği nedeniyle istenilen amaçlara ulaşılamamıştır. Milli eğitim sisteminin genel amaçlan gözden geçirildiği zaman bu amaçların bireysel, toplumsal, ekonomik ve iyi vatanadaş yetiştirme açısından güzel ifadelerle ifade edilmiş olduğu ve bu amaçların gelişmiş ülke amaçlarından derlenip oluşturulduğu görülmektedir. Uygulamada görülen, bireyin genel kültürürünün ve bilgisinin artırılması ile yapılan bir eğitim ve öğretimle belirlenmiş olan genel amaçlara yönellik bireyler yetiştirmek olanaklı olamamıştır.Proğramlardaki amaçla içerik arasında bir bağ oluşturulamamıştır. Öğrenciye kazandırılan bilgilerden bir çoğunun çocuk için, hayat için büyük bir anlam ve önemi bulunmamaktadır. Okullarımız, kültürlü insan yetiştirmiş fakat yapıcı, yaratıcı, girişimcilik yeteneği olan, geniş bir dünya görüşü, hür ve bilimsel düşünme gücüne sahip, vatanını ve milletini seven, bir iş ve meslek sahibi insanları yetiştirmede istenilen sonuç elde edilememiştir. Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre eğitim sistemi içinde yer alan amaçlara ve temel ilkelere uygun olaraka tespit edileceği hükme bağlanmıştır. Bu ilkelere göre; Eğitim kurumlarına girişte dil, din, ırk, cinsiyet, din ayınım gözetilmeksizin herkese açık bulundurulacak; hiçbir sınıfa, aileye ya da zümreye imtiyaz tanınmayacaktır.Eğitim hizmetinin sunulmasında Türk Vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile ülkenin gereksinimleri dikkate alınacaktır. Bireyler, ilgi, istidat ve yeteneklerine uygun iş ve meslek alanlarına yöneltilecektir. Eğitim görmek, her Türk vatandaşının hakkıdır. Temel eğitim İlköğretim düzeyinde zorunlu ve devlet okullannda parasızdır. Eğitimde firsat ve imkan eşitliği ile süreklilik sağlanacaktır, eğitim sisteminin her derece ve türü ile ilgili ders programlannm hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde, Atatürk ilke ve inkılapları ile Atatürk Milliyetçiliği esas alınacak, vatandaşlann sahip olması gereken demokrasi bilinci ile yurt yönetimine ait bilginin edinilmesinde gereken demokrasi eğitimi verilecektir. Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri ilk ve ortaöğretim süresince okutulması zorunlu dersler arasında yer alır. Okul ile ailenin işbirliği165 yapmasını sağlayacak okul-aile birlikleri kurulacaktır. Milli Eğitimin amaçlan her yerde ve her firsatta gerçekleştirilmeye çalışılacaktır. Kısaca bu şekilde ifade edilebilen temel ilkeler araştırma raporunda geniş bir şekilde ve değişik yönleriyle ele alınıp açıklanmıştır. Örgüte alınacak kararlara ve yapılacak eylemlere yön verme amacıyla konulmuş temel ilkelere politika denmektedir. Eğitim politikası dendiği zaman ise; eğitim ve öğretim kurumlan ile aynı zamanda okullar için hukuk temellerine dayanana bir düzen oluşturmak için, alınması gereken bütün tedbirler akla gelmektedir. Bir ülkedeki eğitim politikası,diğer alanlardaki politikalardan tamamen bağımsız değildir. Eğitim politikalarının başanya ulaşması, diğer alanlardaki politikalarla uyumlu olmasına bağlıdır. Her ülke, kendi gereksinimleri; doğrultusunda bir eğitim politikasını oluşturur. Türkiye Eğitim Sistemi için belirlenmiş olan milli eğitim politikası; Milli Eğitim Temele Kanunun ile yasalaşmış ve hukuki bir dayanağa bağlanmıştır. Bu yasada belirlenmiş olan genel amaçlarla eğitim sistemiyle her Türk vatandaşına kazandırmak istenen özelliklerin neler olduğu ifade edilmiştir. Değişik tür ve düzeydeki okullar için belirlenen özel amaçlann genel amaçlara ve bilerlenmiş olan temel ilkelere uygun tespit edileceği belirtilmiştir. Cumhuriyet döneminde belirlenmiş olan amaçlan gerçekleştirmek üzere işe koşulan eğitim sistemi kağıt üzerinde; genelde pragmatik felsefeye dayalı ilerlemecilik akımına dayandırılmıştır. Fakat uygulamada Daimicilik ve Esasicilik akımının özelliklerinin daha ağır bastığı görülmektedir. Öğrenci merkezli bir eğitim - öğretim oluşturulamamıştır. Bilimsel yöntemi kullanan özgür düşünceli insan yerine; öğretmenin söylediklerini ezberleyen, çekingen, taklitçi, girişimcilik yeteneğinden yoksun,yaşamdan kopuk bireyler yetiştirilmiştir. Kağıt üzerine pragmatist felsefi anlayışın öngördüğü insan nitelikleri sıralanmış fakat uygulamada bu ürünlere ulaşılamamıştır. Neticede kültürlü insan yetiştirilmiş, bireyler ezberciliğe itilmiştir. Her bireyi kendi kendisi kılabilecek bir eğitim yerine, seçmeci ve eleyici bir sistem geliştirilmiştir. Problemlerimize kendi özümüzle bakmak ve gerçekçi çözümler getirmek engellenmiş oluşturulan felsefenin yönünü olgular166 değil, egemen olan sistem belirlemiştir. Böyle olunca da var olan phroblemlere gerçekçi çözüm yollan getirilememiş ve eğitimimizin içinde bulunduğu sorunlar gittikçe büyümüştür. Sonuç olarak, genel amaçlar ve temel ilkelerle ifade edilen eğitim anlayışı uygulamaya tam olarak yansımamıştır. Belirli bir anlayışın ürünü olarak Anayasa ve ilgili yasada belirtilen ideal insan özellikleri genelde bireylere kazandınlmamıştır. Uygulamada geleneksel öğretim yöntemleri ile öğretmen ve konu merkezli bir eğitim anlayışı hakim olmuştur. Daha çok daimici ve esasici eğitimin öngördüğü eğitim uygulamaları ile progmatizm'e dayalı olaraka geliştirilen ilerlemeci ve Yeniden Kurmacı bir eğitim amlayışının öngördüğü nitelikteki bireyleri yetiştirmek mümkün olamamıştır.
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectEğitim ve Öğretimtr_TR
dc.subjectEducation and Trainingen_US
dc.titleTürkiye`de eğitim sisteminin genel amaçları ve temel ilkelerinin değerlendirilmesi
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2020-12-25
dc.contributor.departmentEğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı
dc.subject.ytmTurkish education system
dc.subject.ytmEducational policies
dc.subject.ytmEducation system
dc.subject.ytmNational education
dc.identifier.yokid62354
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityİNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid62354
dc.description.pages184
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess