Un regard sur l`image du corps dans la littérature française des XXe et XXIe siècles

Abstract

Bu çalışma, çok uzun soluklu araştırmalardan çok, detaylı okumaların ürünüdür. Özellikle kitap incelemelerinde, eserde bulunanların yorumlanıp konumuzla ilgili kısımların ortaya çıkarılması amaçlandı. Bunun sebebi seçkimizdeki kitaplarla ilgili söylenenlerin değil, doğrudan kitapta yazılanların öne çıkarılma arzusuydu. Bununla beraber, bilgi ve yorumların doğrulanması amacıyla birçok başvuru kitabı ve internet kaynağına da başvuruldu. Yapılan sentezler kitapların içersinde zaten bulunan, ancak ortaya çıkarılması için detaylı okumalara ihtiyaç duyulan bilgilerden oluşturuldu. Bunun dışında bütün okuduklarımızı insan bedeni ve beden imgesi yörüngesine oturtarak bu çalışmayı hazırladık.Çalışmamızı, Özyaşamöyküsü ve insan bedeni, Baskı: Bedeni etkileyen dış unsurlar ve ?Öteki?inin beden imgesine bakışı başlıkları altında üç ana bölüme ayırdık. Özetimizde öncelikle bölümlerin ana konularını ve yörüngelerini anlatacağız, ardından her bölüm içerisinde bulunan alt bölümlerden söz edeceğiz.Edebiyattaki insan bedeni imgesi üzerine yapmış olduğumuz okuma ve araştırmalar bizi özel bir yazın çeşidine, ?kendi? hakkında yazma türüne yöneltti. Ayrıca şunu da anlamış olduk ki yazar, anlatıcı ve baş kahramanın bir olduğu bu yazın türünde iç ve dış betimlemeler ve kişiliğin gelişimi en iyi şekilde sunulmaktadır. Bu üçlü birlik de bize özyaşamöyküsel yazını işaret ediyordu. Diğer bir deyişle, ne zaman beden imgesini arayacak olsak, özyaşamöyküsel öğeler içeren eserlerin en somut ve gerçekçi verileri sunan eserler olduğunu gördük. Bu yüzden, üzerinde çalışacağımız eserleri seçerken özyaşamöyküsel öğeler taşıyan veya doğrudan özyaşamöyküsü sayılabilecek eserlere yöneldik. Çalışmamızda özyaşamöyküsüne bu denli önem verdiğimizden, birinci ana bölümümüzde Philippe Lejeune'ün özyaşamöyküsü üzerine sunduğu kuramlardan yola çıkarak, özyaşamöyküsel yazın ile insan bedeni imgesi arasındaki bağlantıları bulmaya çalıştık. Bunun için ilk bölümümüzü bu yazın türünün sunumuna ayırarak Özyaşamöyküsü nedir? sorusunu yanıtlamaya çalıştık. Bu bölümü de üçe ayırdık. İlk olarak, özyaşamöyküsüne bir bakış alt bölümünde özyaşamöyküsünün kuramsal açıklamasını sunduk. Ardından; Philippe Lejeune'ün ortaya koyduğu, yazar ile okuyucu arasında bulunması gereken içtenlik ve gerçeğe sadakat olgularının işlendiği özyaşamöyküsel sözleşmeden söz ettik. Son olarak da özyaşamöyküsel eserlerde gerçekle kurgu arasındaki denge ve bağlantıyı, gerçek ?ben? ve kurgusal ?ben? başlığı altında inceledik. Bu bölümde özyaşamöyküsüyle ?ben? arasındaki ilişkiye değindik. Bu yazın türü her şeyden önce yaşananlardan yola çıkılarak başlayan içsel bir ?kendini? arayıştır. İnsan bedeni, bu arayışın içinde önemli bir yer tutmaktadır, çünkü bir insanın yaşadıklarının büyük çoğunluğu bedeniyle sıkı bir ilişki içindedir.Yukarıda söz ettiğimiz özyaşamöyküsü ve ?ben? unsurları arasındaki bağlantı bizi başka bir ilişkiyi sorgulamaya itti. Özyaşamöyküsünün temel olarak sunduğu ürün olan ?ben?in oluşumunda bedenin ve beden imgesinin rolünü araştırmamız gerekmekteydi. Diğer bir deyişle, araştırmamızda anıların oluşmasından önceki evrelere de göz atmamın önemli olduğunu düşündük. Bu aşamada kendini beden yoluyla tanımak bölümünü oluşturduk. Bu bölümde çift yönlü bir arayışımız oldu. Bir yandan yazarın yetişkin haliyle geçmişine bakışını incelerken diğer yandan da yine aynı kişinin çocukken yaşadıklarının gelecekteki kişiliğini nasıl şekillendirdiğini gördük. Bu bakış açısıyla göstermeye çalıştığımız şey, insan bedeninin doğumdan itibaren kişiliğin oluşmasında ne kadar önemli olduğudur. Bu bağlamda ikinci bölümümüz de insan bedeniyle kişilik oluşumu arasındaki bağı sunacaktır. Burada insanın benliğini oluştururken beden imgesinin önemini araştırdığımız üç alt bölümümüz bulunmaktadır: Dış dünyayla ilk temas , kişilik oluşumunda beden imgesinin rolü ve psikanalitik edebiyat eleştirisi ve özyaşamöyküsü. Bu noktada iki önemli bilim adamının, Sigmund Freud ve Jacques Lacan'ın kuramlarından söz ederek konumuzla ilgili kısımları irdelemeye çalıştık. Sonuç olarak kişilik oluşumu ve insan bedeni arasındaki bağlantıyı göstermiş olduk. Bu bağlantıyı kurmak çalışmamız açısından önemliydi, çünkü eser incelemelerimizde hem yazarın geçmişe yönelik yazdığı hikayesini hem de yazar/anlatıcı/kahramanın kişiliğinin oluşumuyla kendi bedeninin imgesi arasındaki bağlantıyı kurmamız gerekiyordu. Ardından, bu kuramın edebi eleştiri yöntemi olarak kullanılan uyarlamasını da tanıtıp özyaşamöyküsüyle ilgili kuramsal sunumumuzu tamamladık.İlk ana bölümümüzü bitirirken seçkimizdeki yapıtlardan Annie Ernaux'nun L'évènement adlı kitabındaki özyaşamöyküsel özelliklerden söz ettik. Bu sayede daha önce bahsettiğimiz özyaşamöyküsel sözleşmeye bir örnek sunmuş olduk. Bölüm başlığından da anlaşılabileceği üzere, çalışmamızın bu kısmında sadece Philippe Lejeune'ün Özyaşamöyküsel Sözleşme olarak adlandırdığı öğeleri aradık. Bu şekilde özyaşamöyküsel yazının kuramsal öğelerinin bir eserde uygulanışını göstermiş olduk. Bu eserin detaylı incelemesini çalışmamızın üçüncü bölümüne sakladık. Bu bölüm ise dört ayrı alt bölümde incelendi. Öncelikle gerçek öğeleri sunduk. Ardından insanın kendisiyle ve çevresiyle ilişkisini en gerçekçi şekilde görebileceğimiz özel isimlerin kullanımı bölümüne geçtik. Bu iki alt bölümde yazar gerçekliğiyle ilgili doğrudan bir şey söylememektedir. Bu durumda bazı olayların, yer ve tarihlerin doğruluğunu araştırdık. Bunun dışında, bazı kurum ve kişilerin özel isimlerini de doğrulama olanağımız oldu. Yazar bazı insanların hâlâ yaşadığını bildiğini, ancak kitabında adlarını ifşa etmemek için kısaltmalar kullandığını söylemektedir. Biz de bu kararı insanların ve olayların gerçekliğine dair bir kanıt olarak kabul ettik. Ancak bundan başka, yazarın somut sözleşmesi olan kendi doğrulamalarını da sunmuş bulunmaktayız. Bütün bunlardan sonra yazarın ?kendini? yazma sebeplerini inceledik. Bu alt bölümle Özyaşamöyküsü ve insan bedeni başlıklı ana bölümümüzü de tamamlamış olduk. Özyaşamöyküsel sözleşmeye örneğimizi bu ana bölümde sunarak özyaşamöyküsü - beden imgesi - benlik kavramlarını da birbirlerine bağladığımızı düşünüyoruz. Özetle, bu ana bölümde psikanalizden de esinlenerek insan bedeni imgesi ve edebi bir tür olan özyaşamöyküsü arasındaki bağlantıyı kurarak sunmaya çalıştık.Çalışmamızın ikinci ana bölümünde insanlık üzerinde uygulanmış baskıcı rejimlerin edebiyatta bulunan örneklerini sunduk ve başlık olarak Baskı: Bedeni etkileyen dış unsurları seçtik. Bu ana bölümü de ilkinde olduğu gibi üç bölüme ayırdık. Bunlar: Totalitarizm ve insan bedeni, W ou le souvenir d'enfance'dan W ve W ou le souvenir d'enfance'dan le souvenir d'enfance'dır. İlk bölüm olan Totalitarizm ve insan bedenini üç alt bölüme ayırdık. Bunların ilki totalitarizmi kısaca tanıtıp edebi eserlerden bazı örneklerle açıklamalar verdiğimiz totalitarizme bir bakış oldu. Açıklamalarımızda ?totalitarizm?e modern anlamını kazandıran Hannah Arendt'in tanımlarından yola çıktık. Bu alt bölümde örnek olarak kullandığımız eserleri asıl seçkimizin, yani detaylı olarak incelediğimiz eserlerin dışında kalanlardan seçtik ve hem kuramsal bilgiler hem de edebiyattan kısa örnekler sunmaya çalıştık. Öncelikle şunu açıklayalım ki, totalitarizmi seçme amacımız, beden imgesi ve bedenin kendisiyle en yakından ilgili olan siyasal yapı olmasıdır. Bu bölümde sunduğumuz ilk alt bölüm olan totalitarizme bir bakışta da görebileceğimiz gibi, totalitarizm birçok özelliğiyle başka yönetim sistemlerinden tamamen ayrılmaktadır. Ayrıca totalitarizm, insan bedenini kontrol edip değiştirmeyi amaç edinen bir siyasi rejimdir ve bu tip sistemler içinde en acımasız olanıdır. Bu tanımın ardından toplumsal bedenden söz ettik. Burada dikkat edilmesi gereken şey, toplumsal beden ile toplum kavramları arasındaki farktır. Toplumsal beden, totalitarizmin tasarılarının gerçekleşmesindeki en önemli aşamalardan biridir. İlk iş olarak toplumsal beden yaratılır ve ardından geri kalan tüm projeler rahatlıkla yerine getirilir. Bu bakımdan toplumun kendisiyle toplumsal beden kavramlarının karıştırılmaması gerekmektedir. Son olarak da totalitarizmin en büyük açığından, yani bireysel bedenin uyanışından söz ettiğimiz alt bölümü sunduk. Bireysel bedenin uyanışından kastımız, insanın toplumsal bedenin bir parçası olmayı reddedip içgüdüsel olarak kendi bedeninin isteklerini cevaplama arzusudur. Yine hatırlatalım ki toplumsal beden olarak kastettiğimiz olguya bağlanmakla, topluma dahil olmak aynı şey değildir ve burada anlatmaya çalıştığımız bağlılık, insanın toplumsal bir varlık olduğu ile ilgili diğer bölümlerde sunduğumuz bilgilerle kesinlikle çakışmamaktadır.Totalitarizmin insan bedenine uyguladığı sınırsız baskıları anlattığımız kuramsal ağırlıklı bölümün ardından, konunun edebiyat içerisindeki bir örneğini sunma ihtiyacını duyduk. Biz de bu sebeple, bu baskılarda insan bedeninin önemini vurgulayabilmek için antitotaliter bir eser seçtik. İkinci ve üçüncü bölümlerde, içinde biri özyaşamöyküsel diğeri kurgusal olmak üzere iki ayrı hikaye barındıran bir eser olan Georges Perec'in W ou le souvenir d'enfance'ını inceledik. Bu kitap, planımızdaki sıralamada da tezimiz için ifade ettiği önem açısından da çalışmamızın merkezinde yer almaktadır. Bunun sebebi, insan bedeniyle ilgili bir çalışma yapma isteğimizin aslında bu kitaptan doğmuş olmasıdır. Belirttiğimiz gibi, bu kitap iki ayrı kitap yapısı barındıran bir özelliğe sahiptir. Gerçeklikle kurgu arasına yerleşen bu kitapta özyaşamöyküsel bölümde kurgusal, kurgusal bölümde de özyaşamöyküsel unsurları göz önünde bulundurmaya özen gösterdik. Öncelikle, kitabın kurgusal bölümü olan W hikayesini inceledik. Bu bölümü beş alt bölümde sunduk: George Perec ve W , bir insan arayışı , ütopik bir ada: ?W? , benliğin yok oluşu ve ütopyanın sonu - anti ütopyanın başlangıcı. Kurgusal olan bu hikayede bir ada üzerinde kurulmuş totaliter bir rejim anlatılmaktadır. Bu sistemin merkezinde spor bulunmaktadır. Spor ve totalitarizm insan bedeniyle yakından ilgilenen iki olgudur ve bu hikayede bu birleşmenin insan bedenine sunduğu büyük tehlike gösterilmektedir. Bu bölümde özellikle insan bedeni kullanılarak yapılan baskıları inceledik.Eserin kurgusal kısmında totalitarizm ve insan bedeni arasındaki ilişkiyi inceledikten sonra, aynı kitabın özyaşamöyküsel kısmı olan le souvenir d'enfance'a geçtik. Burada özellikle sunmaya çalıştığımız şey, yazar/anlatıcı/kahramanın hatıralarını bedeni aracılığıyla bulmasıdır. Bu bölümde totaliter bir rejim olan nazizmin kurbanlarından Georges Perec'in yukarıda bahsettiğimiz ilişkiyi nasıl yaşadığına göz attık. Bu bölümün alt bölümleri şu şekilde sıralanmaktadır: Gerçekle kurgunun buluşması, ?baba? imgesini arayış ve zayıf beden imgesi. Bir yazarın totalitarizm yüzünden yaşadığı acılardan dolayı unutmuş olduğu geçmişini arayış yolculuğuna tanıklık ettiğimiz bu bölümde beden imgesi yine merkezde bulunmaktadır. Böylelikle baskı ve totaliter sistemin kitabın sadece kurgusal bölümünde değil, özyaşamöyküsel kısmında da bulunduğunu gösterdik. Eserin yazarı da hayatı boyunca totalitarizme karşı bir takım sınavlardan geçmiş bulunmaktadır. Bedeni ve bedeninin imgesi yazarın hayatındaki önemli olayların tanıklığını sunmaktadır ve dolayısıyla da yazarın ?kendi?ni arayışında da önemli bir rol üstlenmiştir. Bu bölümümüzdeki hedefimiz insan bedeniyle belirlediğimiz bir siyasi rejim ve toplum arasındaki bağı göstermekti. Bunun için kuramsal bilgilerden ve biri kurgusal diğeri de özyaşamöyküsel olmak üzere iki hikaye barındıran bir eserden destek aldık. Böylelikle, ikinci ana bölümde de, aynı ilk ana bölümde olduğu gibi, gerçek hayata dair kuramsal bilgilerle edebi eserlerin bir harmanını yapmış olduk.Üçüncü ana bölümümüzde tamamen özyaşamöyküsel eserlerden yola çıkarak, insanın iç dünyasından kaynaklanan sorunları göstermeye çalıştık. Bölümün başlığı: ?Öteki?nin beden imgesine bakışı olup diğer ana bölümlerde de olduğu gibi, yine üç bölüme ayırdık. Bu bölümler, her biri bir esere dayalı olarak oluşturulan kadın bedeni , erkek bedeni ve üçüncü cinsiyettir. Bu üçüncü ve son ana bölümümüzde üç özyaşamöyküsel eseri inceleyip içlerindeki insan bedeni imgesinin kullanılışını sunduk. İlk bölümü Annie Ernaux'nun L'évènement kitabı üzerine kurduk ve üç alt bölüme ayırdık: Kadının durumu , simgesel imgeler ve somut imgeler. Buradaki temel amaç, bedensel bir eylemin bir insanın toplumdaki yerini nasıl değiştirebileceğini veya bu değişimde ne kadar etkin olabileceğini ortaya koymaktı. Bu bedensel eylemle beraber, ?kadın?ın durumunu da beden imgesine bağlı olarak sunduk.İncelediğimiz ikinci eser Michel Leiris'in L'Age d'homme kitabıdır. Bu bölümü de üç alt bölümde sunduk. Bunlar: Vasat bir otoportre , kırılganlık ve yaralar ve cinsellik ve erotizmdir. Bu eserde yazar/kahramanın kişiliğinin oluşumunda kendi bedeninin ve diğer insanların beden imgesinin rolünü inceledik. Seçkimizde bulunan eserler arasında beden imgesinin en yoğun olarak sunulduğu eser budur. Yazar/kahramanın sadece kendi bedeniyle değil, kardeşlerin, anne ve babanın, arkadaş ve tanıdıkların hatta sanatsal ve tarihsel kahramanların bile beden imgesiyle yakından ilgilenilmiş olduğu görülmektedir. Bu bedensel imge yoğunluğu yazar/kahramanın hayata bakışını şekillendiren en önemli etkendir.Çalışmamızın son bölümünde Nina Bouraoui'nin Garçon Manqué isimli eserini inceledik. Bu bölümü de yine üçe ayırdık: Beden ve ilk ikilik , diğer ikilik türleri ve eşcinselliğe giden yol. Bu eser, çalışmamızdaki tüm parçaları bir araya getirmiş olma özelliğini taşıdığı için çalışmamızın sonunda yer almaktadır. Burada, annesi Fransız babası Cezayir'li olan bir melezin ikilikler arasında boğulup sonunda eşcinselliğe doğru yönelişine tanıklık etmekteyiz. Ancak bu eser sadece bir kişinin hayatını sunmakla yetinmeyip, diğer eserlerde de olduğu gibi özyaşamöyküsel özellikler, siyasi ve toplumsal baskılardan örnekler, içsel yaralar, kişilik oluşumu gibi konuları da yoğun olarak içermektedir. Üstelik bütün bunlar insan bedeni imgesi etrafında toplanmış bulunmaktadır. Sonuç olarak, bu bölüm ikilikler üzerine kurulmuştur ve tüm çalışmamızın sentezini sunmaktadır. Üçüncü ana bölümün her bölümünde, başlıkla ilgili bir özyaşamöyküsel eser ve bu eserlerde beden imgesinin önemini araştırdık. Ancak sadece bir fotoğraf gibi net görünen salt beden imgelerini sunmamaya özen gösterdik. Bunun dışında önceki bölümlerde bahsi geçen kişiliğin oluşumu, dış dünyayla ilişkiler gibi durumları da sunmaya çalıştık. Bu ana bölümde bölümleri cinsiyetlere göre belirlememizin sebebi, önceki bölümlerde insanlığın tamamıyla ilgili bilgi ve gözlemlerimizi sunmamızdan kaynaklanmaktadır. Hem önceki bölümleri sonuçlandırmak, hem de bunu ayrıntılı bir çeşitlilik içinde yapmak istedik. Bu şekilde başka çalışmalar için açılımlar da sunmayı amaçladık.Tezimizde sunduğumuz her bir bölüm, hatta alt bölüm için başlı başına birer çalışma yapılabileceğinin bilincindeyiz. Bazıları için zaten onlarca kitap yazıldı, halen de yazılmaktadır. Bizim yapmaya çalıştığımız, hazırda bulunan parçalardan bir ?patchwork? oluşturup sunmak değil, bütün bu eserleri daha önce kullanılmadığını düşündüğümüz bir ortak payda üzerine oturtabilmekti. İnsan bedeni ve beden imgesi paydasında yapmış olduğumuz çalışmamızın bu bağlamda başka çalışmalara da bir başlangıç noktası olabileceğini umuyoruz.

This study is a product of comprehensive readings rather than endless researches. Especially while analyzing the books, it was aimed at revealing the parts related to the subject by interpreting what is written in the book. The reason of this was the desire to highlight the things written in the book, instead of what is said about the books in the corpus. Moreover, to verify the information and the interpretations, many reference books and internet resources were consulted. The synthesises are composed of the information which already exist in the books, but they could only be revealed by comprehensive readings. Furthermore, in the preparation of this study, everything read is based on the axis of human body and body image.This study is presented in three main parts which are: Autobiography and human body, Oppression: External factors affecting the body and The look of ?the other? on the body image. This abstract will primarily mention the axis of the main parts and then the subchapters which are present in each section.The readings and researches made on the image of the human body led us to a literary genre which talks about the ?self?. In this genre the author, the narrator and the protagonist are the same person and it is understood that the internal and external descriptions and the personality development are presented perfectly. This trinity was also pointing out the autobiographical literary genre. In other words, whenever the body image is to be searched for, it is obvious that the books consisting of autobiographical elements provide the most concrete and realistic data. That?s why the books to be studied on were chosen among the ones which had autobiographical elements or were considered as autobiography. As so much importance is given to autobiography, it is attempted to find the connection between the autobiographical literature and the image of the human body following Philippe Lejeune?s theories on autobiography in the first main part. Therefore, the first section is committed to the presentation of this genre and tried to answer the question ?What is autobiography??. This section is also divided into three. Firstly, the theoretical explanation of autobiography is given in ?A glance at autobiography?. Then Philippe Lejeune?s ?the autobiographical contract? in which the sincerity and faith towards the real that requires to take place between the author and the reader is discussed. Lastly, the balance and the link between the real and the fiction are observed in the autobiographical books under the title of real ?I? and the fictional ?I?. In this section it is referred to the relation between autobiography and ?I?. This genre is primarily an inner search of the self in the guidance of real life experiences. The human body has a great importance in this search, because the things which a human being experiences are mostly in a strong relation with his body.The connection between autobiography and ?I? necessitated the examination of another connection. It is between ?I?, which is the main product presented by autobiography, and the human body. In other words in this study, it is considered essential to take a look at the phases before the memories are formed and the section called ?Recognizing the self through body? is composed. Here, there is a two-way search. While analyzing the author?s look on his own past with his adulthood experiences, it is displayed how the same person?s future personality is formed by what he lived in his childhood. With this perspective it is aimed at indicating what an important role the human body has in forming the personality from birth. In this context, the relation between the human body and the personality formation will be presented in the second section. Herein there are three subchapters in which the importance of the human body while forming the individuality is sought for. These are: The first touch with the external world, The role of the body image in personality formation and Psychoanalytical literary theory and autobiography. At this point Sigmund Freud and Jacques Lacan?s theories are discussed and explicated the parts that are related to the subject of this study. As a result, the link between the human body and the personality formation is revealed. This link is important for this study, because while analyzing the author?s retrospective story in the corpus, it was necessary to make the connection between the personality formation of the author/narrator/protagonist, and his own body image. And then, by introducing the usage of this theory as a literary criticism, the theoretical presentation related to autobiography is completed.As closing the first main part, it was dealt with the autobiographical characteristics of Annie Ernaux?s L?Evènement, the first book of the corpus. Thanks to this, a chance stood to give an example for the autobiographical contract mentioned before. As understood from the title, only the elements Philippe Lejeune referred to are looked for. Thence the application of the theoretical elements of autobiographical literary genre in a book is pointed. The comprehensive study of this book is kept to the third main part. This section is also analyzed in four subchapters. First, ?the real elements? and then ?the usage of the proper names? are presented. In these two subchapters, the author does not say directly that what she mentions is real. That?s why the accuracy of some incidents, places and dates is inquired. Apart from that, a chance arose to verify the proper names of some institutions and persons. The author declares that because she knows some of the characters are still alive, she uses abbreviations in order not to reveal their names. With this respectful decision, it is assumed that the characters and the incidents were real. Furthermore, it is meant to indicate the author?s verifications which are her concrete contract. After these, her reasons to commit herself to paper are examined. With this subchapter the main part titled Autobiography and human body is completed. It is assumed that the concepts of autobiography - body image - individuality are clearly attached to each other by presenting the example to the autobiographical contract in this section. In short, it is aimed at showing the connection between the body image and autobiography being inspired by psychoanalysis in this main part.In the second main part of this study the examples of repressive regimes applied on human-kind in the literature were laid and as a title Oppression: External factors affecting the body is chosen. This main part is divided into three sections like the previous one. These are: Totalitarianism and the human body, ?W? of W, or the memory of childhood of Georges Perec, ?The childhood memory? of W, or the memory of childhood. The first section is also divided into three. The first one, which is called A glance at totalitarianism, shortly introduces totalitarianism and gives explanations with some examples. These explanations are guided by Hannah Arendt?s definitions which gave the modern meaning to totalitarianism. In this subchapter the books given as examples are out of the comprehensively studied ones in the corpus. Plus it is aimed at giving theoretical information and short examples from literature here. First of all it should be noted that totalitarianism was chosen, because it is a political system which has the closest relationship with the body image and the body itself. As it is seen in this subchapter, A glance at totalitarianism, totalitarianism differs from the other managerial systems with many of its characteristics. Moreover, it is a political regime which aims at controlling and changing the human body, and among the similar systems it is the cruellest one. After this definition, it is dealt with the social body. The point should be paid attention here is the difference between the terms the social body and the society. The social body is one of the most significant phases in which the plans of totalitarianism are fulfilled. First, a social body is created and then the other projects are easily accomplished. Therefore, the terms social body and the society itself should not be mixed up. Lastly, it was talked about the individual awakening of body, which is the biggest deficit of totalitarianism. With individual awakening of body it is referred to man?s desire to satisfy the needs of his own body instinctively by refusing to be a part of the social body. As it was mentioned before committing to the social body and being included in a society are not the same things, so this commitment definitely does not collide with the other information about the fact that man is a social being.After the section which has a theoretical emphasis, a need of submitting a sample related to the subject in literature occurred. For this reason, an anti-totalitarian work was chosen in order to stress the importance of the human body exposed to oppression. In the second and third sections, Georges Perec?s W, or the memory of childhood is analyzed. This book consists of two different stories, one of which is autobiographical and the other one is fictional. This book takes part in the centre of the study in terms of both ranking in the planning and the importance signifying for the study, because the wish to work on the human body in fact stems from this book. As indicated before, this book is made up of two different textures. It locates between reality and fiction and it is aimed at considering the fictional elements in the autobiographical part and the autobiographical elements in the fictional part. First, it is looked over W, which is the fictional part of the book that is divided into five subchapters. These are: Georges Perec and ?W?, a search for a person, a utopian island:?W?, the destruction of individuality and the end of the Utopia ? the beginning of the anti-Utopia. In this fictional story a totalitarian regime established on an island is being narrated. Sports is in the centre of this system. Totalitarianism and sports are closely linked with the human body. Furthermore, in the combination of these two, poses a great danger for the human body. In this the oppression performed especially through human body is examined.In the fictional section, after going through the correlation between totalitarianism and the human body, the autobiographical part of the memory of childhood is discussed. Here the thing which is mentioned is the author/narrator/protagonist?s discovering his memories through his body. In this section it is scanned how Georges Perec, who himself was also a victim of Nazism that is a totalitarian regime, experienced the correlation above. The subchapters of this section are listed in this order: The combination of the real and the fiction, The pursuit for the father figure and The weak body. In this section, the body image again takes place in the centre, in which the author?s search of his forgotten past due to the sorrows caused by totalitarianism is displayed. Thus, it is perceived that the oppression and the totalitarian system does not appear only in the fictional part but also exists in the autobiographical part. The author of the book himself went through several tests standing out against totalitarianism in his lifetime. His body and the image of his body convey his witnessing the major incidents of his life and consequently it has a crucial role in the search of ?himself?. The main target here was to demonstrate the link between a political regime which is identified through human body and the society. Besides theoretical information, a fictional and an autobiographical story had a contribution to completing this section. In this way, a collation of theoretical information concerning life and literary works is complemented in the second main part, just as the first one.In the third main part, it is attempted to reflect the conflicts of human stemming from his internal world with the guidance of only autobiographical books. The look of ?the other? on the body image is the title of the part and it is divided into three sections. Each section is based on a book and called the female body, the male body and the third sex. In the third and the final main part, three autobiographical books are examined and the usage of the image of the human body is showed. The first section is attributed to Annie Ernaux?s book L?Evènment and divided into three subchapters, which are: The status of woman, symbolic images and concrete images. The purpose here is to reveal how a bodily action can change the social status of a person or how that action can play an active role in this change. With this bodily action, the status of woman is displayed via the body image.The second book analyzed is Michel Leiris? L?Age d?homme and this section also has three subchapters, these are: An average self-portrait, fragility and wounds and sexuality and erotism. In this book, the role of his own body and the image of the others? on the author/protagonist?s personality is examined. Here the body image is discussed more intensively than the other books in the corpus. It is observed that the author/protagonist does not deal only with his own body, but also the body image of his sister?s, parents?, friends?, acquaintances? and even the characters? of art and history. This intensity of body image is an important factor in forming the author/protagonist?s point of view.In the final section Nina Bouraoui?s Garçon Manqué is also examined in three subchapters, which are: Body and the first duality, the other types of duality and a path to homosexuality. This book takes place at the end of the study, because it has a speciality to bring all the other pieces together. Here, we spot a half-blooded girl of a French mother and an Algerian father, being drifted towards homosexuality because of this duality she smothered with. However, this book does not only present one person?s life, but it also consists of many autobiographical characteristics, examples to political and social oppression, internal wounds and personality formation. Besides, all of these gather around the human body image. As a result, this section is centred on dualities displaying the synthesis of the study. In each section of the third main part an autobiographical book related to the title of the section is studied, and the significance of the body image is searched for in these books. Yet, it is attempted not to expose the exclusively sharp body images. Except this, it is aimed at showing the aspects such as the personality formation mentioned before and the connections with the external world. In this main part, the sections were identified with sexes, because human being was evaluated as a whole in the former information and observations. It is desired to finalize the former sections in a detailed diversity. In this way, it is intended to provide an opportunity for other studies to extend.Each section, even each subchapters presented in this study obviously has a potential to be a study individually. The target is to base all these books on a common denominator, which has probably not done before, rather than offering a patchwork composed of pieces available. Finally, this study which is based on the axis of human body and the body image is expected to be an initial point for other studies.