Show simple item record

dc.contributor.advisorEvik, Vesile Sonay
dc.contributor.authorKaradeniz, Serra
dc.date.accessioned2020-12-30T08:31:20Z
dc.date.available2020-12-30T08:31:20Z
dc.date.submitted2012
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/499945
dc.description.abstractKimliksel ayrışmayla beraber son dönemde ülkemizde ve dünyada yeni suç türleri ve söylemlerden bahsedilmeye başlanmıştır. Tarih olarak eskilere dayanmasına rağmen özellikle son dönemde nefret içerikli ifadeler ve eylemler ulusal hukukta suç türü; uluslararası hukuk alanında ise ifade özgürlüğünün sınırlandırılması sebebi olarak düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunun 216/1. maddesinde düzenlenen `Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik` de suç türü olarak düzenlenen nefret söylemi eylemlerinden biridir. Çalışmamız nefret söylemi ve bu kapsamda halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu incelemeyi amaçlamaktadır.Ulusal hukuk ve uluslararası hukuk alanında nefret içerikli ifadeler, özellikle nefret söylemi, nefret suçları ve ayrımcılık başlıkları altında yer alması sebebi ile çalışmamızda öncelikli olarak bu kavramlara yer verilmiştir. Söz konusu kavramların içerikleri açıklanırken, bu kavramları eyleme geçiren bireylerin, mağdur bireylere karşı bir önyargı ile hareket ederek mağduru ve onun mensup olduğu grubu derinden etkilediklerinden bahsedilmiş; eylemlerin gerçekleştirilmesi sonucunda mağdur birey ve grupların korkuya sevk edildikleri ve toplumda istenmediği hissine kapıldıkları, devlet tarafından önlemlerin alınmaması sebebi ile mağdur kişi ve grupların hukuka ve kamuya olan güvenin sarsıldığı belirtilmiştir. Çalışmamızda yer verilen bu kavramların temelinde önyargı yatmasına ve etkileri de benzer olmasına rağmen, her birinin diğerinden farklı nitelikler arz ettiği görülmektedir. Şöyle ki;Günümüzde nefret suçunu düzenleyen yeknesak bir düzenleme olmamasına rağmen kapsamlı düzenlemeyi Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı yapmıştır. Bu düzenlemeye göre ` A) Nefret suçu, mağdur, mülk ya da suçun hedefi B şıkkında tanımlandığı gibi bir grupla gerçek ya da varsayılan bağlantısı, ilgisi, ilişkisi, xxvdestekçisi ya da üyesi olduğu için seçilerek, mülke ya da kişiye karşı işlenen herhangi bir suçu kapsamaktadır.B) Grup üyelerinin genel özellikleri gerçek ya da varsayılan ırk, ulus ya da etnik orijin, dil, renk, din, cinsiyet, yaş, fiziksel ya da zihinsel engellilik, cinsel kaynaklı ya da benzer unsurlara dayandırılabilir.` Nefret söylemi bakımından da bir tanım bulunmamasına ya da kapsamı belirlenememesine rağmen, uluslararası alanda yapılmış tek tanım Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen 1997 tarihli R (97) 20 sayılı tavsiye kararında yer alan tanımdır. Buna göre, `ırkçı nefreti yabancı düşmanlığını, Yahudi düşmanlığını veya azınlıklara, göçmenlere ve göçmen kökenli insanlara yönelik saldırgan ulusalcılık ve etnik merkezcilik, ayrımcılık ve düşmanlık şeklinde ifadesini bulan dinsel hoşgörüsüzlük dahil olmak üzere hoşgörüsüzlüğe dayalı başka ret biçimlerini yayan, kışkırtan, teşvik eden veya meşrulaştıran her türlü ifade biçimini kapsayacak şekilde anlaşılacaktır. Bu anlamda 'nefret söylemi' muhakkak belirli bir kişiye veya gruba yönlendirilmiş yorumları kapsamaktadır.` Ayrımcılık kavramı ise Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi tarafından `bütün hak ve özgürlüklerin herkes tarafından eşit biçimde tanınmasını ve kullanılmasını engelleme veya tanınmasını ve kullanılmasını hükümsüz kılma amacını taşıyan veya bu etkiye sahip ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer görüşler, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statülere dayalı olarak gerçekleştirilen ayırma, dışlama, kısıtlama ve tercih olarak` tanımlanırken; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına göre ise `Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 14. maddesi bakımından bir muameledeki farklılık, objektif ve makul bir haklılığa sahip değilse, yani meşru bir amaç izlemiyorsa veya kullanılan araçlar ile gerçekleştirilmek istenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunmuyorsa ayrımcılık oluşur` denmiştir. Tanımlarına yer verilen kavramlardan yola çıkılarak, Türk Ceza Kanununun 216/1. maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun da nefret söylemi bağlamında değerlendirilebilecek nitelikte olduğu çalışmamızda kabul edilmiştir. Nitekim söz konusu suç kapsamında hoşgörüsüzlük temeline dayalı, nefret biçimlerini kışkırtan, yayan ve öven ifade biçimi cezalandırılmaktadır.xxviÇalışmamızda Eski Yunan ve Roma hukuku ile İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya örneklerinde `Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçunun tarihi gelişimine değinilmiş ve söz konusu suçun spesifik olarak aynı adla değil, `teşvik ve tahrik` kavramları kullanılarak düzenlendiği görülmüştür.Tez konumuz kapsamında, uluslararası belgelerde, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu ile ilgili doğrudan düzenlemelere rastlanılmamış olsa da nefret söylemi ve ayrımcılığın önlenmesi ile ifade özgürlüğü ve vicdan özgürlüğünün sağlanması bağlamında oluşturulmuş düzenlemelerin suçun ulusal mevzuatlarda yer almasına katkı sağladığı görülmüştür. Söz konusu uluslararası belgelerin bir kısmı tavsiye niteliğinde olup, bir kısmı ise taraf ülkelere yükümlülükler getiren düzenlemelerdir. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması sözleşmesi uluslararası alanda; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, Ulusal Azınlıkların Korunması İçin Çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi Ek Protokol, Avrupa Temel Haklar Şartı, bölgesel alanda dikkate alınacak olan ve taraflarına bir kısım yükümlülükler öngören belgelerdir. Sözleşmeler haricinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararları, Parlamenter Asamblesi kararları, Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu raporları, Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu raporları gibi yükümlülük getirmeyen, fakat ülkelere yol gösterici nitelikte olan belgeler de bulunmaktadır.Çalışmamızda modern ceza kanunlarındaki durum açısından, Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere'nin ulusal mevzuatları incelenmiş, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun Almanya'da Ceza Kanunu ile Gençlik Koruma Kanununda, Fransa'da Ceza Kanunu ile Basın Özgürlüğü Kanununda, İtalya'da Ceza Kanunda ve İngiltere'de ise Public Order Act'te düzenlendiği belirtilmiştir.Çalışmamızın ikinci bölümünde ise, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 216/1. maddesinde yer alan halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun unsurlarına değinilmeden önce tarihi gelişiminin ne yönde olduğu açıklanmıştır. Buna göre, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu tanzimat öncesi ve sonrası dönemde düzenlenmemiş olmasına rağmen, bu dönemlerde tahrik kavramının iştirakten bağımsız olarak nitelendiği ve devletin birliğine yönelik tahriklerin cezalandırıldığı görülmüştür. Tanzimat sonrası dönemde ise tahrik kavramı daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş xxviive halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçuna biraz daha yaklaşan düzenlemelere yer verilmiştir.Cumhuriyet döneminde ise halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu bakımından yapılan ilk düzenleme 765 sayılı TCK'nın 312. maddesinde cemiyetin muhtelif sınıflarını umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek tarzda kin ve adavete tahrik suçudur, 1981 yılında maddede 2370 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile suç halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu ismini almıştır. Söz konusu suç, 765 sayılı TCK döneminde 2002 yılında 4744 sayılı kanunla değişikliğe uğramasının ardından, 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girişi ile günümüzdeki halini almıştır.Tez konumuzu oluşturan, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun `Özel Hükümler` başlıklı ikinci kitabının `Topluma Karşı Suçları` düzenleyen üçüncü kısmının `Kamu Barışına Karşı Suçlar` başlığını taşıyan beşinci bölümünde yer almaktadır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun düzenlendiği 216. maddede bu suçla beraber, 2. fıkrada 'halkın bir kesimini aşağılama' ve 3. fıkrada 'dini değerleri aşağılama suçu' düzenlenmiştir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu 216. maddenin 1. fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir: `Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.` Suçun ağır cezayı gerektiren nitelikli hali 218. maddede düzenlenmiştir: `(Değişik: 5377 - 29.6.2005 / m.25) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır. Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.`Çalışmamız kapsamında suçun düzenleniş şekline yer verilirken doktrindeki farklı görüşlerden ve Yargıtay kararlarından yararlanılmıştır. Söz konusu kaynaklardan yararlanmamızın ardından suç bakımından çeşitli sonuçlara varılmıştır. xxviiiBuna göre; Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu ile toplumsal bakımdan zararlı olan tahriklerin, belli toplum kesimlerine karşı düşmanca fiillerin işlenmesini teşvik eden bir ortamın tesisinin önüne geçmek ve böylece barış içindeki ortak hayatın korunmasına hizmet etmenin amaçlanmaktadır. Ayrıca halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu ile toplumda yaşayan fertlerde hukuk güvenliğinin ve toplum barışının varlığının sürdürdüğü hususunda oluşan duygunun korunması da sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu bakımdan suç ile korunan hukuki menfaat kamu barışıdır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun faili ceza sorumluluğu olan herhangi bir şahıs olabilir. Suçun mağduru ise 216/1. maddedeki özellikleri taşıyan halk kesimidir. Bu kitle tahrik edilen gruptan sosyal sınıf, ırk, din, mezhep ve bölge bakımından farklı olmalı ve tahrik edilen grubun husumeti kendilerine yöneltilmelidir. Maddi unsur bakımından halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu, serbest hareketli ve neticeli bir suçtur. `Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik` suçunun maddi unsurunun hareket kısmını kanunda belirtilmiş farklı özelliklere sahip halk kesimleri arasında kin ve düşmanlık yaratmaya ya da mevcut kin ve düşmanlıkları devam ettirmeye yönelik alenen tahrik etme oluşturmaktadır. Doktrindeki genel görüşe göre, kin ve düşmanlığa tahrik `husumet beslenen konuya karşı tasarlayarak zarar vermeye, öç almayı gerektirecek şiddette nefret duymaya yönelik hareketlerin zemini oluşturan psikolojik bir hal olarak` açıklanmıştır. Tahrik bakımından ise hukuk terminolojisinde genel anlamı ile `bir hususun gerçekleştirilmesi ya da gerçekleştirilmemesi ya da var olan bir durumun kişi veya kişilerin iradesi üzerinde etki yapması, iradenin harekete geçirilmesi, belirli bir yöne itilmesini` ifade etmektedir Her iki kavramdan yola çıkarsak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun oluşumu için halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip kesimleri birbirine karşı, öç almayı gerektiren şiddetli düşmanlığa, nefret ve kötülüğe tahrik etmiş olmalıdır. Ayrıca tahrikin alenen yapılması gerekmektedir. Çalışmamız sırasında aleniyetin tanımında farklı görüşler bulunduğu görülmüş olup; bu görüşlerin bir kısmına göre hareketin yapılmış olduğu yer ön plandadır ve bu yere önem verilmek istenmektedir. Bir kısmına göre de üçüncü kişilerin bir yere girip girebilme imkanlarına göre kavram belirtilmek istenmektedir. xxixSon olarak ise yapılan hareketin belirli olmayan ve birden çok kişi tarafından algılanabilme imkanının varlığı aleniyetin kabulünde esas alınmaktadır. Aleniyeti unsur içinde değerlendirenler olduğu gibi objektif cezalandırma şartı olarak değerlendirenler de bulunmaktadır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunda netice bakımından da çeşitli görüşler ileri sürülmüş ve bu görüşlerde aleniyete getirilen tanıma göre suçun tamamlanma anı ve neticesi belirlenmiştir. İnceleme konumuz olan suçta suçun oluşumu için tahrikin kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike ortaya çıkarması aranır. Bu bakımdan halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu somut tehlike suçudur. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun oluşması için kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlikenin netice bakımından gerçekleşmesi gerekir. Söz konusu suçun oluşması için kamu güvenliğinin bozulması tehlikesinin somut olgulara dayalı olarak ortaya çıkması gerekir. Suç tipi incelenirken tarafımızca açık ve yakın tehlikenin ortaya çıkması netice olarak görülmesi sebebi ile teşebbüs mümkün olduğu savunulsa da; kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike ortaya çıkarması aranmasını objektif cezalandırma şartı olduğunu belirtenlere göre halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçuna teşebbüs mümkün değildir.Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu bakımından hukuka uygunluk nedeni olarak ise hakkın kullanılması kapsamında değerlendirilecek olan düşünceyi açıklama hürriyeti hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edilmiştir.Manevi unsur yönünden ise, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu kasten işlenebilen bir suçtur ve taksirle ya da bilinçli taksirle işlenemez. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu, maddi unsurların bilerek ve istenerek gerçekleşmesi ile tamamlanır. Bu sebeple failin kastı açık ve yakın tehlikeyi de kapsamalıdır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun olası kast ile işlenebilmesi de mümkündür. Bu bakımdan fail hareketinden doğacak olan açık ve yakın tehlikeyi öngörmüş olmalı ve fakat bu tehlikenin meydana gelmesine duyarsız kalmış olmalıdır. Özel kastın aranıp aranmayacağı hususu tartışmalı olsa da; kanaatimizce suçun tanımında failde bu suçu gerçekleştirirken herhangi bir saikin bulunması aranmadığı için özel kast aranmayacaktır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik bakımından özel içtima kuralları getirilmediğinden Türk Ceza Kanunun genel hükümleri kapsamında değerlendirme xxxyapılmıştır. Bu sebeple söz konusu suç bakımından zincirleme suç, fikri içtima ve cezaların içtimaı uygulanabilmektedir.Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunda her türlü iştirak mümkündür ve suç birden fazla kişinin katılımı ve yardımı ile işlenebilecektir. Bu durumda, suçun işlenmesine katılan kişilerin sorumlulukları TCK'nın 37 ve devamı maddelerine göre belirlenecektir. 6352 sayılı kanun ile getirilen geçici 1. madde ile düşünce ve kanaat açıklama yolu ile işlenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu 31.12.2011 tarihinden önce işlenmesi durumunda kamu davası açılması, kovuşturma ve hükmün infazı ertelenebilecektir.Çalışmamız sonucunda Türk mevzuatında nefret söylemi konusunda doğrudan bir düzenleme yapılmadığı, fakat halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun da dahil olduğu kimi suç tiplerine yer verilerek, bu şekilde dolaylı da olsa nefret söylemi içeren eylemlere izin verilmeyeceği gözlemlenmiştir. Uygulamada halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun doğru uygulanış biçimlerine rastlansa da; kimi zaman devletin birliği ve bütünlüğüne yönelik suç kapsamında değerlendirildiği kimi zaman ise suçun yanlış yorumlanarak ifade özgürlüğü kısıtlamalarına sebep olunduğu tarafımızca saptanmıştır.Anahtar kelimeler: Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu, Nefret Söylemi, Nefret Suçu, Ayrımcılık, Yabancı Düşmanlığı, Antisemitizm, İnsan Onuru, Toplum, Bireysel Başvuru, Propaganda, Irkçı Nefret, İnsan Hakları, Irk Ayrımcılığı, Azınlıklar, Siber Suç, Hoşgörü Kültürü, İfade Özgürlüğü, Dinsel İnançlara Saygı, Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi, Medya, Dine Hakaret, Uyum Yasası, Kamu Düzeni, Kamu Güvenliği, Kamu Barışı, Açık ve Yakın Tehlike, Suça Tahrik, Hakaret, Halkın Bir Kesimini Aşağılama, Dini Değerleri Aşağılama, Halk, Sınıf, Din, Irk, Mezhep, Bölge, Laiklik, İnanç, Ateist, Şiddet, Tehlike Suçu, Azmettirme, Teşvik, Aleniyet, Düşünce Hürriyeti
dc.description.abstractIn the last period, started mentioning new types of crime and speeches in our country and the world together decomposition of identity. Although based on a long history as a date, especially in the last period hate speeches and actions issued as a crime type in national law; reason for limiting freedom of expression in international law. `Provoking the Public to Hatred, Hostility` issued in article 216/1 of Turkish Criminal Code is one of the type of hate speech. Our study aims to analyse hate speech and in this regard provoking people to hatred, hostility.Due to under hate speech, hate crimes and discrimination headings are hate expressions in the field of national law and international law, these concepts are included as a priority in our study. As contents of these concepts are explained, mentioning that individuals suffering from these concepts into action act to victims with prejudice and profoundly influence the members of the group in which. In our study, stated that victim indivuduals and groups are referred to fear and have a feeling that exclusion from society; shake confidence to law and public because of state not to take action. Although prejudice underlines this headings that taken part in our study, all of tham are different each other. Namely;At the present time, there is not only one issuement about hate crime. Organization for Security and Co-Operation in Europe make issuement about this subject comprehensively. According to this issuement `A) Any criminal offence, including offences against persons or property, where the victim, premises, or target of the offence are selected because of their real or perceived connection, attachment, affiliation, support, or membership with a group as defined in Part B.xviiiB) A group may be based upon a characteristic common to its members, such as real or perceived race, national or ethnic origin, language, colour, religion, sex, age, mental or physical disability, sexual orientation, or other similar factor.`Although there is not a definition or comprehensive about hate speech, Recommendation No. R (97) 20 of the Committee of Ministers to Member States on Hate Speech is only a definition in the field of international. According to this `theterm `hate speech` shall be understood as covering all forms of expression which spread, incite, promote or justify racial hatred, xenophobia, antisemitism or other forms of hatred based on intolerance, including: intolerance expressed by aggressive nationalism and ethnocentrism, discrimination and hostility against minorities, migrants and people of immigrant origin.`United Nations Human Rights Commitee defines disrimination like this `any distinction, exclusion, restriction or preference which is based on any ground such as race, colour, sex, language, religion, political or other opinion, national or social origin, property, birth, or other status, and which has the purpose or effect of nullifying or impairing the recognition, enjoyment or exercise by all persons, on an equal footing, of all rights and freedoms.` According to jurisprudence of European Court of Human Rights `In point of article 14 of European Convention On Human Rights, if inequality on a conduct has not objective and reasonable rightness, namely has not legitimate aim or has not reasonable proportionality between means and aim, it will be discrimination.`Due to on the basis of the definitions of the concepts, `Provoking the public to hatred, hostility` issued in article 216/1 of Turkish Criminal Code is accepted as one of the type of hate speech in our study. Hence, form of expression of intolarance on the basis of and hate provoking, emitting, praising expressions are charged within the scope of this crime.In our study, mentioned that historical development in the Ancient Greek Law, Roman Law and England, France, Italy, Germany, so seen that the crime wasn't arrenged as same name in these laws, was issued as `incentive and incitation`.Within the scope of the thesis topic, even direct issuement about the crime of provoking the public to hatred and hostility is not encountered in international law; xixissuement for preventing hate speech and discrimination, providing freedom of expression, freedom of thought, conscience and religion contribute that the crime enter to national laws. Aforementioned international law documents have the characteristics of recommendation or negative covenant. United Nations International Covenant on Civil and Political Rights and United Nations International Convention on the Elimination of All Forms Racial Discrimination are international documents have the characterics of negative covenant. European Convention on Human Rights, European Social Charter, Framework Convention for the Protection of National Minorities, Convention on Cybercrime, Additional Protocol to the Convention on Cybercrime, European Union Charter of Fundemantal Rights, are regional documents have the characterics of negative covenant. Recommendations of Committee of Ministers of the Council of Europe, resolutions of Council of Europe Parliamentary Assembly, reports of Venice Commission, reports of European Commission against Racism and Intolarance have the characteristics of recommendation.In our study, national legislation of Germany, France, Italy and England are researched and seen that the crime of provoking people to be rancorous and hostile is issued in the criminal code and Youth Protection Act in Germany, in the criminal code and liberty of press code in France, in the criminal code in Italy and in the Public Order Act in England.In the second chapter of our study, before mentioning that elements of provoking the public to hatred, hostility issued in article 216/1 of Turkish Criminal Code, historical development of the crime has been explained. According to this, although the crime of provoking the public to hatred, hostility was not issued before and after the political reforms made in the Ottoman State in 1839, in these periods incitement concept were defined independently of abet and punished incitement to the unity of states. However, after reforms incitement concept was issued more detailed and closer to the crime of provoking the public to hatred, hostility.In the republic period, firstly, the crime of provoking the public to hatred, hostility was issued within a different name in article 312 of Turkish Criminal Code No. 765, in 1981 and 2002, changes were made in article. After entry to force Turkish Criminal Code No. 5237, the crime was issued as article 216/1.xxThe crime of provoking the public to hatred, hostility is issued in `Fifth Section` titled `Offences Against Public Peace ` of `Third Chapter` titled `Offences Against Community` of `Special Provisions` titled `Second Volume in the Turkish Criminal Code No. 5237. `Section of The Public Humiliation` and `Insulting Religious Values` are issued in the article 216/2 and 3 of the Turkish Criminal Code.The crime of provoking the public to hatred, hostility is issued as this: ` A person who publicly provokes hatred or hostility in one section of the public against another section which has a different chracteristic based on social class, race, religion, sect or regional difference, which creates a clear and imminent danger to public security shall be sentenced to a penalty of imprisonment for a termof one to three years.`The joint provision is like this: ` Where the offences defined in the aforementioned articles are committed through the pres or broadcasting, the penalty to be imposed shall be increased by one half. However, the expression of thought in the from of criticsm and the expression of thoughts which do not go beyond news reporting do not constitute an offence`Doctrine opinions and Supreme Court judgements has been refferred, as explaining the issuement of the type of crime. Thus, various conclusions have been reached in terms of crime. Accordingly;The crime aims to prevent incitement that is harmful to socially, incitation that processing of hostile acts against certain sections of society and so serving to protect common life in peace. Also, the crime aims to protect the feelings of indivudials regarding existence of legal security and public peace. In this respect, public peace is protected legal interest.Any person with criminal liability can be offender, in this crime. Section of society that has characteristics in the article 216/1 is victim. This section must be different from incited group as social class, religion, race, sect, another origin and incited group must direct hostility to this section.In terms of actus reus, the crime is free motion offence and offence with consequence. Act of the crime is publicly provokes hatred or hostility in one section of the public against another section which has a different chracteristic based on social class, race, religion, sect or regional difference. According to general doctrine opinion, provoking the public to hatred, hostility is ` a psychological state providing the basis for hostility toward the subject to damage by designing,hatred will need to take revenge.` . According to law terminology incitement is `to encourage someone to do or feel something unpleasant or violent`. If we leave the two concepts, people's social class, race, religion, sect or region against each other in terms of segments with different characteristics, requirinq intense hostility, revenge, hatred and evil must have incited. Also incitement must be publicly. Publicity have different definitons. These are divided as site of action, can be seen by third parties and perceptibility of act. While some authors see publicity as an element, some authors see objective condition of punishment.Various opinions has been suggested on consult of provoking the public to hatred, hostility and the consult of crime has been determined according to definition of publicity. Incitement must create a clear and imminent danger to public securityfor evolution of this crime. For this reason this crime is a concrete endargement. A clear and imminent danger to public security must be consult for evolution of this crime. A clear and imminent danger to public security must be revealed perceptibly by the judge. Although in our opinion, a clear and imminent danger to public securityis a consult of this crime and the crime is available for attempt, according to other opinion , a clear and imminent danger to public security is objective condition of punishment and is not available for attempt.In provoking the public to hatred, hostility, the reason of compliance with laws is enjoyment and in this context freedom of expression.In provoking the public to hatred, hostility mens rea is intent, the crime is not available for negligence. The crime is consulted with intentionally act. For this reason intention of offender must involve a clear and imminent danger to public security. The crime can be committed by eventual intent. At eventual intent, offender must see risk from the aspect of public safety and deaf to happening of risk. Although specific intention is contentious in doctrine; in our opinion the crime is not xxiiavailable for specific intention because of not required inducement for evolution of the crime. The law- maker hasn't established the specific session for the crime. Therefore successive offence, in coincidence with, consolidation of punishments can be implemented for the crime. In provoking the public to hatred, privity is possible and the crime can be committed by participation of offenders or assistance. In this context, the liability of participants will be according to article 37 of the Turkish Criminal Code and the rest. According to provisional article 1 of the law no. 6352, if provoking the public to hatred committed by way of explanation of thought and opinion committed before 31.12.2011, it will be suspended a proceeding, arrested judgement, suspended execution. In conclusion of our thesis, observed that hate speech hasn't been issued by a specific code, however as certain crime type has been issued like provoking the public to hatred, surmised that the law- maker will not allow act of hate speech. In practical terms, although seen that format of correct application of the crime, determined that in consequence of interpreted wrongly, the crime has been estimated within the scope of indivisibility of state and against freedom of expression. Key Words: Provoking People to be Rancorous and Hostile, Hate Speech, Hate Crime, Discrimination, Xenophobia, Antisemitism, Human Dignity, Society, Individual Communication, Propaganda, Racial Hatred, Human Rights, Racial Discrimination, Minority, Cybercrime, Culture of Tolarance, Freedom of Expression, Respect for Religious Belief, European Council, United Nations, European Union, European Convention on Human Rights, European Court of Human Rights, Convention on Civil and Political Rights, Convention on the Elimination of All Forms of Racial Discrimination, Media, Blasphemous Libel, Adjustment Law, Public Order, Publice Safety, Public Peace, Grave and Obvious Danger, Incitement, Defamation, Degrade a Section of the Public, Degrade the Religious Values of Public, Social Class, Religion, Sect, Race, xxiiiRegional Difference, Laicism, Belief, Atheist, Violence , Tehlike Suçu, Abetment, Incentive, Publicity, Freedom of Expressionen_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectHukuktr_TR
dc.subjectLawen_US
dc.titleNefret söylemi kapsamında Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu
dc.title.alternativeThe Crime of Provoking The Public Hatred, hostility within the scope of hate speech
dc.typemasterThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentKamu Hukuku Anabilim Dalı
dc.subject.ytmEnmity
dc.subject.ytmPublic Law
dc.subject.ytmDiscrimination
dc.subject.ytmProvoking People to be Rancorous and Hostile
dc.subject.ytmThreat of harm crimes
dc.subject.ytmCriminal Law
dc.subject.ytmHate speech
dc.subject.ytmCrime
dc.identifier.yokid451122
dc.publisher.instituteSosyal Bilimler Enstitüsü
dc.publisher.universityGALATASARAY ÜNİVERSİTESİ
dc.identifier.thesisid347358
dc.description.pages191
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/openAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/openAccess