Angina Pektoris`te serum HDL-Kolesterol, apolipoprotein A1 ve apolipoprotein B değerleri

Abstract

ÖZET Bu çalışma 1.10.1986 - 30.4.1987 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi iç Hastalıkları Anabilim Dalı Koroner Bakım Ünitesi, Klinik ve Polikliniğinde KAKH'lığı (Angina Pektoris; Latent, ma nifest, stable ve unstable) tanısı konulan hastalar üzerinde yapıldı. Yaşları 30-75 arasında değişen 45 hastanın 18(% 40) 'i kadın, 27(% 60) 'si erkek olup, yaş ortalamaları 51.53 ± 1.53 idi. Hastaların yaş gruplarına göre dağılımında % 97. 70 'si 30-69 arasında, % 2.3'ü ise 69 yaşın üzerinde idi. Hastalarımızın manifest angina 'sı olan 37' sinin 35' i stable, 2 'si unstable angina olup, bu hastaların 2' sinde tanı koroner angio ile diğerlerinde ise klinik, soy geçmiş, EKG ve diğer tetkiklerle konuldu. Angina hikayesi verip istirahat EKG 'si normal olan ve efor testi için kont rendikasyon taşımayan 8 hastaya bisiklet ergometresi ile (SIEMENS CARDIOSTAT 703 Ergoskop monitörlü) efor testi yapıldı, EKG ve kl'inikleriyle angina pektoris tanısı konuldu ( Resim 1 ). Hastaların angina hikayeleri ortalama 3 ayla - 4 yıl' dır mevcuttu. Hasta grubunda risk faktörleri olarak; aile hikayesi, hipertansiyon, diabet, alkol, sigara, obesite,hiperlipidemi, stres ve hormon kullanımı esas alındı.83 EKG'leri normal, risk faktörü olmayan, kliniğinde anginası olmayan yaş ortalamaları M1.2 ± 2.9 olan,10(% 66.6)'u erkek, 5(% 33.3)'ü kadın 15 kişi kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edildi. Hasta ve kontrol grubunun serumlarında total lipid, total kolesterol, HDL-kolesterol, Apo Ax ve Apo B çalışıldı. Hasta grubunda tedaviye başlamadan, önceden tedavi alanlarda da parametrelerimizi menfi veya müsbet yönde etkilemesi için gerekli tedbirlerden sonra serum örnekleri alındı. Hasta grubunda cins ayrımı yönünden yaş ortalamaları arasın da fark yoktu (p > 0.05). Angina pektoris'li hastaların serum HDL-kolesterol değerleri kontrollere göre anlamlı düşüş gösterdi (p < 0.05). Hasta ve kontrol grubu arasında total kolesterol seviyesi istatistik! manada önemli bulunmadı (p > 0.05). HDL-Kol./Total-Kol. oranı hasta ve kontrollerde karşılaştırıldığında istatistiksel olarak önemli değildi (p > 0.05). HDL-Kol.ile total kolesterol arasındaki ilişki zayıftı (r:0.36). Hastalarda kontrollere göre serum total lipid seviyeleri is tatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p < 0.05). AP'li hastalarda serum Apo Ax değerleri kontrollerde düşük bulunmasına rağmen aradaki fark istatistiksel manada önemli değildi (p> 0.05). Apo B değerleri ise hastalarda kontrollere göre beklenen doğrultuda yüksek bulunmasına karşın aradaki fark anlamlı bulunmadı (p > 0.05). Apo / /Apo B oranları da hastalarda kontrollerden düşük olmasına rağmen aralarındaki fark anlamsızdı (p > 0.05). Ancak Apo Ax ile Apo B arasında negatif yönde zayıf bir korelasyon bulundu (r: 0.21). Yani Apo Ax azalırken Apo B artıyordu.84 Hastalarda Apo Ax/HDL-kol. oranı kontrollere göre istatistiksel olarak anlamlı bulunurken (p < 0.05), Apo Ax /total kol. ve Apo B/HDL -kol. oranları istatistiksel olarak anlamlı değildi (p > 0.05, p > 0.05). Apo B/Total kol. oranları arasındaki fark hastalarla kontroller arasında istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p < 0.05). Aynı zamanda Apo B ile total kolesterol arasındaki ilişki kuvvetli pozitif yönde idi (r:0.96). Risk faktörleri olarak hastaların 18'inde sigara, 21 'inde hipertansiyon, 14'ünde sınırda obesite, 11'inde diabet, 6'sında alkol, 5' inde stres, 5' inde hiperlipidemi, 3 'ünde aile hikayesi ve 1*inde hormon kullanımı vardı. Bu çalışmada özet olarak varılan sonuçlar şunlardır; istatistiksel manada önemli olarak hastalarda kontrollere göre HDL-kol. düşük, Total lipid, Apo Ax /HDL-kol. oranı ve Apo B/Total-kol. oranı yüksek bu lundu. İstatistiksel olarak anlamlı bulunmamalarına rağmen Apo Atve Apo Ax/Apo B oranı düşerken, Apo B'nin yükselmesi; Apo A ile Apo B arasında zayıfta olsa negatif ilişkinin bulunmuş olması, KAKH'nın (AP'in) erken tanınmasında lipid ve lipoproteinlerin anlamlı önemleri yanında son yıllarda önemi gittikçe artan Apolipoproteinlerin de (Apo kx ve Apo B de ğerleri, Apo Ax/Apo B, Apo Ax/HDL-kol. ve Apo B/Total-kol. oranları )önem-li olabileceğine ait işaretler bulunmuştur. Bu sonuçlar, şayet LDL, VLDL ve trigliseridler de dahil, An- giografiyle kesin koroner aterosklerotik kalp hastalığı tanısı konulmuş daha çok sayıda hasta grubunda çalışılabilseydi herhalde daha da anlamlı çıkabilirdi.