Tubal fonksiyon ve mastoid havalanmanın timpanoplasti sonuçlarına etkileri
dc.contributor.advisor | Tekalan, Şerif Ali | |
dc.contributor.author | Külahli, İsmail | |
dc.date.accessioned | 2020-12-30T08:20:45Z | |
dc.date.available | 2020-12-30T08:20:45Z | |
dc.date.submitted | 1992 | |
dc.date.issued | 2018-08-06 | |
dc.identifier.uri | https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/497655 | |
dc.description.abstract | 47 ÖZET Kronik otitis medianın cerrahi tedavisinde amaç; enfeksiyonun temizlenmesi, perforasyonun kapatılması ve işitmenin rekonstrüksiyonudur. Timpanoplasti sonuçlan ile ameliyat öncesi tubal fonksiyon test sonuçları arasındaki ilişkinin tayini ve önemi konusunda çok değişik görüşler vardır. Tubal fonksiyonu normal olmayan kulaklarda timpanoplastinin yapılmamasını öneren görüşlerin yanında başarılı timpanoplasti için normal tubal fonksiyonun şart olmadığı görüşü de mevcuttur. Bu çalışmada timpanoplasti sonuçları üzerinde tubal fonksiyon ve mastoid havalanma derecesinin etkili olup olmadığını araştırmak amacı ile değişik boyutlarda kuru santral perforasyonu olan ve tip I timpanoplasti planlanan 42 hastanın 50 kulağı çalışma kapsamına alındı. Olguların hepsinde timpanoplasti öncesinde tam bir kulak burun boğaz muayenesi yapıldıktan sonra tubal fonksiyonları değerlendirildi. Ventilasyon fonksiyonu inflasyon-deflasyon metodu, drenaj-klirens fonksiyonu ise skopi ve seri kontrast radyografiler ile ölçüldü. Ayrıca temporal kemiğin lateral pozisyondaki (schüller) radyografisinde rektanguler metod ile mastoid havalanma derecesi (cm2) saptandı. Postoperatif dönemdeki takiplerde olguların % 78'inde perforasyonun kapandığı, % 22'sinde ise açık kaldığı tesbit edildi. Bu48 olguların ameliyat öncesi tubal fonksiyonları ve mastoid havalanma derecesi ile olan ilişkileri incelendiğinde; ventilasyon fonksiyonu iyi ve orta derecede olanların % 81'inde, kötü olanların ise % 69'unda, perforasyonun kapandığı tesbit edildi. Drenaj-klirens fonksiyonu iyi ve orta derecede olanların % 83'ünde, kötü olanların ise % 67'sinde başarı sağlandığı görüldü. Mastoid havalanma derecesi Grup I olan kulakların % 83'ünde Grup II olanların % 69'unda ve Grup III olanların ise % 80'inde kulak zarının intakt olduğu saptandı. Bu sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Olgularımızın mastoid havalanma derecesi Grup I olanların % 63'ünde, Grup II olanların % 75'inde ve Grup III olanların hepsinde tubal fonksiyonların iyi veya orta derecede olduğu tesbit edildi. Sonuçlar anlamlıydı. Mastoid havalanması Grup I + ventilasyon fonksiyonu iyi veya orta derecede olanların % 87'sinde, Grup I + ventilasyonu kötü olanların % 78'inde perforasyonun kapandığı tesbit edildi. Grup II + ventilasyonu iyi veya orta olanların % 75'inde, Grup II + ventilasyonu kötü olanların % 50'sinde başarı sağlandı. Grup III + ventilasyonu iyi veya orta derecede olanların ise % 80'inde perforasyonun kapandığı tesbit edildi. Gruplar arasında anlamlı fark tesbit edildi. Olgularımızın % 54'ünde işitme eşiği değişmedi, % 46'sında ise 12-47 dB (ort.22 dB) arasında değişen işitme kazancı sağlandı. Sonuç olarak tubal fonksiyonu iyi olan olgularda perforasyonun kapanma başarısının daha yüksek olduğu, ancak kötü tubal fonksiyonun timpanoplasti için kontrendikasyon oluşturmadığı tesbit edildi. Timpanoplasti prognozu tayininde tubal fonksiyon testleri mastoid havalanma derecesine göre daha güvenilir sonuçlar vermektedir. | |
dc.description.abstract | 49 SUMMARY The reason of the surgical treatment in the chronic otitis media is to eradicate the infection and, to close the perforation and to restore the hearing. These are different views in between the result of tykpanoplasty and preoperative tubal function test. Some authors believe that the function of the eustachian tube has a significant role in the outcome of tympanoplasty. On the other hand, some people claim that the normal eustachian tube function is not necessary for succesful tympanoplasty. This investigation has been performed, on 50 ear of the 42 patients with dry perforation to find the relation between the eustachian tube function and pneumatization of mastoid cell for the success of tympanoplasty. Previously, all of the patients had systemic and ENT examinations. Ventilation function was measured by inflation-deflation method, while drainage- clearence function was measured by scopy and serial contrast radiographics. Also, mastoid pneumatization (cm2) was assessed by rectangular method from x-ray films of temporal bone at the lateral position (schiiller). Closure of the perforation was observed in 78 % of cases in the postoperative follow-up, while failure of closure was observed in50 22 % of cases. Upon evaluation of these cases according to the preoperative eustachian tube function and the mastoid pneumatization, closure of perforation was detected in 81 % of cases with good to moderate ventilation function, and 69 % of those with poor ventilation function. This was detected in 83 % of cases with good to moderate drainage- clearence function and 67 % of those with poor drainage-clearence function. According to mastoid pneumatization, intact tympanic membrane was detected in 83 % of cases in Group I, 69 % of those in Group II, and 80 % of those in Group III. These results were statistically significant. Eustachian tube functions were good to moderate in 63 % of cases in Group I, in 75 % of those in Group II and in all of those in Group III, these results were meaningful. Closure of perforation was detected in 87 % of cases in Group I and good to moderate ventilation function, in 78 % of cases in Group I and poor ventilation. This was detected in 75 % of cases in Group II and good to moderate ventilation, in 50 % of those in Group III and poor ventilation. Closure of perforation was detected in 80 % of cases with good pneumatization and ventilation. There was significant difference between these groups. Hearing level didn't change in 54 % of cases, while there was increase of 12-47 dB (mean 22 dB) in 46 % of patients. We concluded that the success of perforation closure was higher in cases with good eustachian tube function, however, poor eustachian tube function would not create contraindication for tympanoplasty. Eustachian tube function tests gave were reliable results than mastoid pneumatization in assessment of prognosis of tympanoplasty. | en_US |
dc.language | Turkish | |
dc.language.iso | tr | |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
dc.rights | Attribution 4.0 United States | tr_TR |
dc.rights.uri | https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ | |
dc.subject | Kulak Burun ve Boğaz | tr_TR |
dc.subject | Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat) | en_US |
dc.title | Tubal fonksiyon ve mastoid havalanmanın timpanoplasti sonuçlarına etkileri | |
dc.type | doctoralThesis | |
dc.date.updated | 2018-08-06 | |
dc.contributor.department | Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı | |
dc.subject.ytm | Mastoid | |
dc.subject.ytm | Eustachian tube | |
dc.subject.ytm | Tympanoplasty | |
dc.identifier.yokid | 22400 | |
dc.publisher.institute | Tıp Fakültesi | |
dc.publisher.university | ERCİYES ÜNİVERSİTESİ | |
dc.type.sub | medicineThesis | |
dc.identifier.thesisid | 22400 | |
dc.description.pages | 57 | |
dc.publisher.discipline | Diğer |