Kemik defektlerinin tamirinde otojen perkütanöz kemik iliği grefti uygulaması (Deneysel çalışma)

Abstract

54 ÖZET,.` Bu çalışma otojen kemik iliğinin, kemik defektlerinin erken iyileşmesi üzerine olan etkisini araştırmak için ulnalarında bilateral kemik defekti oluşturulan 25 adet tavşan üzerinde yapılmıştır Tavşanların her iki ulna 1/3 orta cisminde diafız çapının iki katı olacak şekilde kemik defekti oluşturulup operasyon sonrası beş gün beklenilerek, bu bölgedeki cilt ve cilt altı yumuşak dokuların iyileşmesi sağlandı. Beşinci gün deneklerin sağ ulna cisminde oluşturulan defekt sahasına perkütanöz olarak otojen kemik iliği nakledildi Her deneğin sol ulnasında oluşturulan defekte ise serum fizyolojik enjekte edilerek kontrol grubu olarak değerlendirildi. Kemik oluşumu, kaynama ve remodelasyon gelişimi bir, iki, üç ve dördüncü haftalarda çekilen röntgen grafileri ile araştırıldı Dördüncü hafta sonunda sakrifıye edilen tavşanların ulna cisminde oluşturulan defekt sahasında gelişen kalkış dokusu üzerinde histolojik değerlendirme yapıldı On denek üzerinde ise dördüncü hafta sonunda defekt sahasında gelişen kallus miktarı, volüm displasman metodu ile tayin edilerek kallus volümleri ölçüldü ve deneklerin sağ ve sol ekstremiteleri arasında karşılaştırıldı Radyolojik değerlendirme açısından birinci haftada kemikleşme, kaynama ve remodelasyon gelişiminde gruplar arasında anlamlı fark bulunmazken, ikinci haftada55 kemikleşme ve kaynama yönünden, üçüncü ve dördüncü haftada kemikleşme, kaynama ve remodelasyon yönünden anlamlı farklılık bulundu (p<0.05) Dördüncü hafta sonunda yapılan histolojik değerlendirme neticesinde ise sağ taraflarına ot ojen kemik iliği grefti uygulanmış olan deneklerin verilerinin sol taraflarından elde edilen verilere göre kaynama, spongiyöz kemik, korteks ve kemik iliği oluşumu yönünden üstün olduğu tespit edildi (p<0.05). Perkütanöz kemik iliği enjeksiyonu güvenli, kolay uygulanabilen ve zaman kazandırıcı bir işlem olduğu için, kaynama problemi olan ve açık cerrahi işlemin uygulanamıyacağı kötü cilt koşullarında kullanılabilir Enfeksiyon ve cerrahi risklerini en aza indirir. Donör saha problemlerini azaltır ve kolaylıkla tekrarlanabilir.

56 SUMMARY This study has been done on 25 rabbits formed bilateral bony defects in their ulnae in order to search the effect of autologous bone marrow on early healing of bony defects. Bony defect has been formed to be the twice of diaphyses diameter in both 1/3 middle part of rabbits' ulnae and waiting for five days after the operation, skin and subcutaneous tissues have been healed. At the fifth day autologous bone marrow has been transplanted percutaneously into the defect area formed in the middle right ulna pail of the subjects. Serum physiologic has been injected into the defect formed in the left ulna of each subject and these subjects has been evaluated as control group Bone formation, union and remodellation development has been searched with roentgenographies taken in the first, second, third and fourth weeks At the end of the fourth week, histologic evaluation has been done on the callus tissue formed in the defect area of the rabbits sacrificed. The callus quantity formed in the defect area on ten subjects has been determined by volume displacement method at the end of the fourth week and callus volumes have been measured and compared between the right and left extremities of the subjects. While no difference has been found radiographically between the groups evaluation in the first week in bone formation, union and remodellation, significant differrence has been57 found in bone formation and union in the second week and in bone formation union and remodellation in the third and fourth weeks (p<0.05). As a result of histologic evaluation at the end of the fourth week, the data of the subjects of which bone marrow grafted in the right sides of the subjects have been found superior to those which obtained from the left sides in union, spongiose bone, cortex and bone marrow formation (p<0.05). Because percutaneous bone marrow injection is safe and can be applied easily a time saving process, it can be used in bone union problems and in bad skin conditions where open surgery process cannot be applied. It reduces infection, surgery risks and donour area problems to minimum and can easily be applied repeatedly.