Preeklampsinin önceden tahmininde dimerik inhibin A seviyelerinin önemi

Abstract

ÖZET Plasentadan da sentezlenen bir glikoprotein olan dimerik inhibin A düzeylerinin preeklampsinin önceden tahmininde anlamlı olup olmadığını belirlemek için planlanan bu çalışma, Temmuz 1999-Mayıs 2000 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı `nda takip ve tedavi edilen 86 gebe ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya başlangıçta 112 gebe alındı. Bu gebelerin 86 tanesinde çalışma tamamlandı. Tüm gebelerde 9-17, 18-25, 26-35 gebelik haftaları arasında plazmada dimerik inhibin A tayinleri yapılmıştır. Ayrıca bu gebeler postpartum 48. saate kadar takip edilerek kan basıncı, proteinuri ve ödem yönünden değerlendirilip preeklampsi gelişmeyen grup ve preeklampsi gelişen grup belirlenmiştir. Çalışma grubumuzda preeklampsi insidansı % 11.6 olarak belirlenmiştir. Preeklampsi gelişmeyen grup ve preeklampsi gelişen grup gebeler yaşları, gebelik sayısı, doğum sayısı, gebelik süreleri ve doğum ağırlığı açısından karşılaştırıldığında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır(p>0.05).48 Preeklampsi gelişen grupta üçüncü ölçümdeki sistolik kan basıncı, diastolik kan basıncı ve vücut kitle indeksi ortalamaları preeklampsi gelişmeyen gruptan istatistiksel olarak anlamlı yüksek tesbit edilmiştir(p<0.05). Preeklampsi gelişmeyen grupta ve preeklampsi gelişen grupta trombosit değerlerine bakıldığında birinci ölçümde trombosit değerleri preeklampsi gelişen grupta preeklampsi gelişmeyen gruba göre anlamlı yüksek bulunmuştur(p<0.05). Çalışmamızın sonuçlarına göre preeklampsi gelişen grup ile preeklampsi gelişmeyen grup arasında gebeliğin üç farklı döneminde de dimerik inhibin A ölçümleri arasında istatistiksel anlamlı fark bulunamadı(p>0.05). Literatürde bu konuda yeterli sayıda araştırma bulunmamaktadır.Bizim sonuçlarımızı destekleyen veya inhibin A' nın preeklampside önceden tahmin amacıyla kullanılabileceğini iddia eden otörler mevcuttur.Bizim sonuçlarımız inhibin A 'nın preeklampsiyi önceden tahmin amacıyla kullanılmasının anlamlı olmayacağını göstermekle birlikte konunun aydınlatılması için daha geniş gruplarda prospektif çalışmalar yapılması gerektiği kanısındayız.

SUMMARY This study has been designed to determine whether the levels of dimeric inhibin A, a glicoprotein synthesized from placenta are significant in the diagnosis of preeclampsia.The study has been conducted on 86 pregnant women followed up and treated in the Gynecology and Obstetrics Department of Erciyes University Medical Faculty. Of the 1 12 pregnant women chosen for this research at the beginning of this study, 86 completed this study. Dimeric inhibin A determinations in plasma were done between the pregnancy weeks of 9-17, 18-25, 26-35 in all the pregnancies. Also groups with and without preeclampsia were determined by following these pregnancies up to postpartum 48th hour and evaluating them in terms of blood pressure, proteinuria and oedema. Preeclampsia incidence was determined to be 11.6 % in our study group. When groups with and without preeclampsia were compared in terms of pregnancy ages, number of pregnancies, number of births, duration of pregnancies and birth weights, statitically no significant difference was found between the groups(p>0.05).50 In the group with preeclampsia, the averages of systolic blood pressure, diastolic blod pressure, body-mass index in the third measurement were found to be meaningfully higher than those of the group without preeclampsia(p<0.05). No difference was found between the two groups in terms of thrombocyte counts. However thrombocyte counts in the first measurement in the group with preeclampsia were found significantly high when compared to the ones without preeclampsia(p<0.05). According to the results of our study, also in the three different stages of the pregnancy no statistically significant difference was found between the measurements of first dimeric inhibin A between the groups with preeclampsia and without it(p>0.05).ln the literature no sufficient number of research can be found about this subject-matter. There are authors who support our results or claim that in advance the inhibin A in the preeclampsia can be used for the purpose of prediction.Though our results show that it is not be meaningful and we believe that further prospective studies on more extensive groups should be done to clarify this subject.